TFF 1. Lig 2020-2021 Sezonu

Engin ÖZMEN Hakan TÜRKTAN / ESKİŞEHİR (DHA) TFF 1´inci Lig´in 11'inci haftasında Eskişehirspor, evinde Altınordu´ya 2-0 yenildi. Karşılaşmanın ardından iki takımın teknik sorumluları değerlendirmelerde bulundu.
Eskişehirspor Teknik Sorumlusu İlhan Var, kazanmayı çok istedikleri bir karşılaşmayı kaybettikleri için çok üzgün olduklarını söyledi. Bu maça iyi hazırlanarak geldiklerini kaydeden Var, hiç beklemedikleri penaltının ardından planların değiştiğini belirterek, "295 gün sonra galip gelmek istiyorduk. Altınordu´yu burada 295 gün önce yenmiştik, o günden beri takımımızın kupa maçları hariç galibiyeti yok. Bugün o niyetle geldik. İyi hazırlandık, iyi konsantre olmuştuk. Takım olarak arkadaşlar iyi mücadele ettiler. Bugün en az hata yapanın kazanabileceği bir maç olarak düşünüyorduk. Öyle de oldu, bütün istatistikler bizi göstermesine rağmen 3 puanı Altınordu aldı. İki bireysel hatamızdan gol yedik. İlk golü yemeden önce ortada giden bir maçtı, böyle de gideceğini tahmin ediyorduk. Kontra ataklarla hataya zorlayıp ve zamanında pres yaparak üçüncü bölgede çoğalarak gol atmak üzerine hazırlığımız vardı. Hiç beklediğimiz bir penaltı oldu. Çok pas hatası yaptık. Altınordu´yu tebrik ederim. Önümüze bakmamız lazım, 1 ay içerisinde 5 maç yapacağız ona hazırlanmamız lazım. Devre arasına puanlar toplayarak girmek istiyoruz" dedi.
EROĞLU: MAÇIN ZOR GEÇECEĞİNİ BİLİYORDUK
Altınordu Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu ise kazandıkları için mutlu olduklarını ifade ederek şunları söyledi: "İki haftadır iyi skorlar alıyoruz. Aldığımız galibiyetten sonra da bu maçın değeri daha da arttı. Şu anda lider olarak geldiğimiz bir hafta. Eskişehirspor´un son haftalarda oyun anlamında gerçekten açık vermeyip son ana kadar mücadele etmesi, özellikle hızlı oyuncularla pozisyon üretmesini takip ediyorduk. Maçın zor geçeceğini biliyorduk. Bizde özellikle takım savunması anlamında doğru işler yapmaya başladık. Rakibe az pozisyon verip, en azından kalemizden uzak tutup gol yemeyip, bulacağız pozisyonlarda da hedefimiz gol atmaktı. Bu mata biraz daha önde oynamamız gerekiyordu. Topa daha çok sahip olmamız gerekiyordu. İlk yarıda golden sonra kontrolü bile geçti. Maçın ikinci yarısının başında hemen biraz bir baskı olur gibi oldu. Topun bizde kalmasını sağladığımız pozisyonlarda, geçiş hücumunda da yakaladığımız pozisyonlarda da zaten 2-0´ı yaptık ve oyunun tamamen kontrolü bize döndü. O pozisyonlardan sonra skoru da artırabilirdik ama olmadı. Yine pozisyon vermeden bitirdiğimiz bir maç oldu. İyi bir görüntü bu. Çok sık maç yaptık yine yoğun bir haftaya gireceğiz. Ne yaptığını bilen bir takım görüntüsünde olmamız bizi mutlu ediyor. Eskişehirspor´a başarılar dileriz.

Giresun önünde bir hafta önceye göre daha iyi oynadık. Puan alabildik. Bilal bu hafta daha iyi idi. Gol yollarında çok zayıfız. Koşmayı seven Halil ibo ve Alperen ikinci yarının başında oyuna girseler takım direnci daha iyi olurdu. Skor beklentim yok ama takım oynadıkça daha iyi seviyeye gelcek diyorduk. Bu arada maça gitmeyi çok özledim.

Alman devi schalke de 26 mactir kazanamiyormus ayni bizim kaderimizi paylasiyor

Yeni yıl geliyor. Hediye olarak sevdiklerimize forma alalım. İşyerleri. Alışveriş merkezleri. Benzin istasyonları promosyon olarak forma dağıtsın. Biryerlerden başlamak lazım. Kimse yoksa biz Barzani demeli Eskişehirspor taraftarı.

Eskişehirspor'un çok ciddi bir teknik direktör probleminin olduğu son 6-7 maçtır apaçık görülmektedir. Bu 'dur bakalım zaman verelim' denilecek cinsten bir vak'a değil. Çok ciddi bir bilgisizlik, sosyolojik-psikolojik anlamda büyük bir iletişim probleminin bulunduğu (futbolcularla saha içi - dışı ve basın toplantılarında), analiz; daha Türkçesi çözümleme beceri yoksunluğu sebebiyle taktiksel yanlışlar silsilesi ile karşı karşıyayız. Ben o gitsin bu gelsinlerden çok sıkılmış, Mustafa Özer'de bile daha ihtiyatlı davranan biri olarak söylüyorum, İlhan Var hocanın Eskişehirspor ile ilişkisi derhal kesilmelidir. Belki forma ile alakalı gündem biraz karışık ancak, Eskişehirspor'un acilen bu teknik direktör problemini çözmesi gerekmektedir.

İletişim anlamında hoca her seferinde batırdıkça batırıyor. Çocuklar ağlıyor mu dersin, forma parasını cebimden vericem mi dersin... Kıvançla olan problemi yönetememesi ve saçma sapan kenarda çırpınmalar da cabası... Bunların dışında da aslında en önemlisi bana kalırsa Rize maçında kenarda attığı kahkahalar...Aliminin çektiği şut sonrası Alimiyle dalga geçercesine yan hakemle olan dialoğu... Kendi futbolcusuyla dalga geçiyor gibi geldi bana... Yani diyor ki, ya işte bizim elimizdekiler de bunlar... Kendini aklıyor aklınca... Zaten biliyorum kazanamayacağımızı çok da üzülmüyorum kafasında öı anlamadım! Böyle bir zihniyet olabilir mi? Biz 6 da yedik. Mehmet Özcan'ın İbo'nun ne şutlarını gördük. Ne Fuat Çapa ne Coşkun hoca ne de Mustafa Özer'den böyle bir hareket görmedik. Bu nasıl bir saygısızlık bu ne biçim bir ciddiyetsizlik... Anlayamıyorum. Hele bu yönetimin buna katlanmasına aklım almıyor. Serkan Hoca geçsin kardeşim takımın başına. 1 maçta 1 puan aldı. İlhan Var' ın ne katkısı var Allah aşkına. Alimi kadar katkısı olmuş mu bu takıma... İbo kadar Furgan kadar Kıvanç kadar... Pes vallaha...

Taktiksel olarak da her geçen maç daha da kötüye gidiyor takım. Balıkesir maçında alınan 1 puana bakmayın, yine bu çocuklar söktü aldı. Bir de rakip inanılmaz geriye çekildi. Kısa yoldan puanları seven Cihat Arslan nasıl olsa bunlar beceremez yatayım atarım dedi. Maçın başından itibaren. Biz bu sebeple nisbeten iyi gözüktük.

Yahu İlhan Hoca 5-3-2 dizilişi ile sahaya çıkarken forvet oynattığı Hamed ve Alimi'ye rakip bek markajı yaptırmaktan bıkmadı!! Yahu forvetsiz kalıyor takım. 7-3-0 a dönüyoruz. Böyle bir zihniyet nerede görülmüş. 5-2-3 veya 4-5-1 çıktığında da tek forvet defansa tek başına baskı yapıyor. Takımın her yeri farklı oynuyor. Yahu bir takım tek kişiyle pres yapar mı!!!!! Bunu kim öğretti sana hoca!!!! En son İbo oynarken, İbo önde baskı yaparken orta saha adam adama savunma yapmaya çalışıyor. Rakip orta saha sağa sola kaçarken ortadan stoper yarıp geçiyor. Yahu adamlar pas yapmadan tek pasla bizim yarı sahada!!!! Sen hiç bişey çalıştırmıyor musun hoca!!!!

Teknik direktörlük, bir takım için artık en az %80 önemde. Getirin kardeşim yabancı liglerin 2.3 liglerinden bir hoca veya Serkan hocayı! Seçeneklerden kat kat iyidir. Yetti artık!! Yerli hocalar ligde kalmak için bile şampiyonluk bütçesi istiyorlar. Takıma katkıları yok!! Takım verin bütçe verin oynatayım diyorlar!! Vermeyince de işte bu takımla bu kadar diyorlar. Yahu İtalya'da Verona yıllık 80 bin euroluk futbolcularla italya 1. liginde Juventusla kafa kafaya oynuyor. Lazio'dan puan alıyor. Yabancı liglerde, 2-3 futbolcu haricindeki bütün takımların yıldızları Teknik Direktörler. Hocalar futbolcuları ve oyunu geliştiriyor artık. Bize her gelen tonla futbolcu istiyor. Bu takımla bu kadar olur diyor.... Ne değer katabiliriz diye düşünen yok. Topu ayağına alan futbolcu ne yapacağını bilmiyor. Çünkü çalışmıyor takım!! Çok belli

Yahu sahada bir şeyler deneyin. Takım sahada futbol adına hiç bir şey yapmıyor. Kenarda bağır çağır başka bir şey yok. Bu çocuklar 2 sene önce hocalarını anlıyordu da sen mi antremanda anlatamıyorsun İlhan Hocam!! 27 maç kazanamayan takım en tecrübesiz haliyle evinde kolay kolay maç vermiyordu 2 sene önce. Çünkü hoca faktörü ağır basıyordu. Fuat hoca çatır çatır aldı puanları bu çocuklarla. Yönetim artık bu hocadan acilen kurtulmalı. Sahada gördüğümüz komediden ben bıktım artık. Yakışmıyor bize. Eski Profesyonel futbolcuyum nasılsa deyip birinin yanında antrenörlük yapmakla Teknik Direktörlük yapılmıyor. Görüyoruz... Teknik Direktörlük, analiz yeteneği ister, bir manada yöneticiliktir, düzgün iletişim ister. Onu geçtim çok iyi antrenör olabilirsin belki ama bu Teknik Direktörlük için yeterli değildir.