2011-2012 Sezonu Bozüyükspor

Genc taraftara gecmis olsun....

Sinan Balcıkoca - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi gören Hüseyin Anıl Cırbın'ın babası Tamer Cırbın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 24 Ağustos'ta oğlunun Bilecik'te yapılan Bozüyükspor-Bandırmaspor hazırlık maçını izlemeye gittiğini, ancak dönüşte yaşanan olaylar sebebiyle oğlunun kafasından ve gözünden yaralandığını anımsattı.

Oğlunun futbolu çok sevdiğini ve Bozüyükspor'un altyapısında oynadığını belirten Cırbın, yaşanan olaylar nedeniyle çaresiz kaldıklarını kaydetti.

Cırbın, oğlunun bilincinin de tam olarak yerinde olmadığını anlatarak, şöyle konuştu: “Oğlum olayın olduğu gün Bilecik'e maça gitmişti. Akşam bekledik gelmedi. Daha sonra Bilecik Devlet Hastanesinden saat 21.00 gibi aradılar. Oğlumun kaza geçirdiği söylediler. Sonra tekrar arayıp oğlumu ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesine sev ettiklerini belirttiler. Hemen Eskişehir'e geldim. Oğlumu ameliyata aldılar. Yaklaşık 4 saat ameliyatta kaldı. Elmacık kemiği kırılmış. Çenesinde çatlak var. Beyninde hafif kanama var. Sol gözü görmüyor. Doktorlar gözün işlevini kaybettiğini, en ufak bir ümit dahi olmadığı söylüyor.”
Hüseyin'in cıvıl cıvıl bir çocuk olduğunu dile getiren Cırbın, oğlunun yaşanan olayları tam olarak anlatamadığını bildirdi.

Cırbın, kendisinin de olay hakkında tam olarak bilgilendirilmediğini ifade ederek, “Bilecik taraftarının Bozüyükspor taraftarını taşıyan otobüse taş attığı ve oğlumun yaralandığı şeklinde bilgi verildi. Bozüyük ile Bilecik arasında yıllardan beri bir husumet vardı. Neden gerekli önlemler alınmadı. Bu yaştaki bir çocuk bunu hak etmiyor. Bizim içimiz yandı. Başka ailelerin de yüreği yanmasın. Konunun aydınlatılmasını istiyorum” dedi.

“İYİLEŞİNCE YİNE MAÇLARA GİDECEĞİM”

Sol gözünü kaybeden Hüseyin Anıl Cırbın da futbolu ve Bozüyükspor'u çok sevdiğini belirterek, şunları kaydetti: “Maçtan sonra taraftarlarla birlikte otobüsle Bozüyük'e dönüyorduk. Ben arka kapının önünde oturuyordum. Üzerimdeki formayı camdan dışarı çıkartıp dalgalandırıyordum. Sonra bana birden bir şey oldu. Koltuğun üzerinden düştüm. Gözlerim kamaştı, her yer simsiyahtı. Sağ gözümü açabildim. Sonra yanımdakiler beni kucaklayıp otobüsten çıkarmaya çalıştı. Daha sonra olay yerine ambulans geldi ve beni hastaneye götürdü. Sonrasını hatırlamıyorum. Bozüyükspor'u çok seviyorum. İyileşince yine maçlara gideceğim.”

“FUTBOL TERÖRÜNÜN ACIMASIZLIĞI”

Bozüyükspor Basın Sözcüsü Çağlayan Özbayık da, Bozüyükspor'un Bilecik'i profesyonel ligde temsil ettiğini ve bunu düşünerek Bandırmaspor'un teklifte bulunduğu hazırlık maçını Bilecik Stadı'nda yapmaya karar verdiklerini belirterek, bu vesileyle hem Bilecik sporseverleriyle kucaklaşmak hem de dost olduklarını göstermek istediklerini kaydetti.

Statta gördükleri muamelenin yönetimi, futbolcuları, taraftarı ve Bandırmaspor teknik heyetini fazlasıyla üzdüğünü bildiren Özbayık, şunları kaydetti:
“Maç bitiminde bir grubun Bozüyük'e dönüşte Kurtköy mevkisinde taraftarların bulunduğu otobüsü taşlaması sırasında yaralanan 11 yaşında Hüseyin Anıl Cırbın yaralandı, sol gözünü kaybetti. 11 yaşındaki masum çocuğun gözünü kaybetmesi futbol terörünün acımasızlığını bir kez daha gözler önüne serdi.”

yazıklar olsun

Aslında bu işler biraz karşılıklı. Babasına otobüsün camından gelen taşla yaralandığı söylenmiş ama otobüsün camına gelen taşla hem beynin, hem gözün, hem elmacık kemiğinin, hem de çenenin aynı anda zarar görebileceğini sanmıyorum. Kaya atılması lazım böyle bir şey olması için.

Deplasman otobüslerini bilirim. Oradaki en taşkınından, en uysalına kadar tüm insanların da psikolojisini bilirim. Otobüs taşlandığında en uysalı bile otobüsten atlayıp taş atanları kovalamaya çalışır. Hele bazı gençlerimiz kavgaya, şiddete çok istekli olur.

Genç kardeşimizin günahını almak istemem ama bence burada biraz kavga kokusu var. Kardeşimizin gördüğü hasar, 2-3 kişinin arasında kaldığında kafana yediğin darbelerden dolayı oluşacak hasar gibi duruyor.

Sonuç olarak suç elbette emniyette, taşı atanlarda ama biraz da bu genç kardeşlerimizde. Biraz da ailelerinde.

Aslında böyle Olaylı olcağı bilinen maçlarda hiç küçük çocuk götürmeyeceksin Deplasmana..Ne gerek var ki..Ha götürüyosan da dikkat edeceksin..Bu çocuğun gözüne taş geldiyse büyük ihtimalle Cam kenarına oturmuş koltukta demek ki..Böyle maçlarda,deplasmanlarda çocuk alıyosan yanına sahip çıkacaksın..Sahip çıkamıyosan yanına hiç almayacaksın !!..