|
Eskişehir kanser olmasın! |
Cevapla | Sayfa <1 23456 10> |
Yazar | |||
ankeses
Yazar Adil Yaş: 54 Katılım: 10/Ağu/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 209 |
Alıntı Cevapla Tarih: 04/Oca/2018 saat 00:46 | ||
linkteki ifade şu şekilde; "North Dakota power companies have spent approximately 2 billion dollars ($2,000,000,000) in new technologies to control emissions from the power plants" İngilizce bilmeyenler için "North Dakota enerji şirketleri, enerji santrallerinden yayılan zararlı emisyonu kontrol etmek için yeni teknolojilere yaklaşık 2 milyar dolar harcadılar" şeklinde çevrilebilir. Bu ifadede kaç şirket olduğu, kaç santral olduğu ve bu paranın ne kadar zaman içinde harcandığı bilgisi yok. Yani üstteki resimde görünen ve Eskişehir'e kurulacak tür bir santral için bu bedelin harcandığı bilgisi bu ifadeden çıkmıyor. aynı linkten başka bir ifade; North Dakota's power plants have invested around $1 billion since 2006 in new technology to reduce emissions and increase efficiencies. Türkçesi: "North Dakota enerji şirketleri, 2006 yılından bu yana zararlı emisyonu azaltmak ve evrimimi artırmak için 1 milyar dolar civarında yatırım yaptılar" Bir öncekine göre daha anlamlı bir cümle ve bu cümleler iyi bir şeyler anlatmak için kurulmuş. Amerikalılar bu yatırımları yapıp kar edebiliyorlarsa biz neden etmeyelim? Ayrıca makalenin tamamı okunduğunda yan ürünlerin sanayide farklı amaçlar için kullanıldığından bahsediyor. Özellikle "fly ash" denen "uçan kül" diye çevirebildiğim yan ürünün inşaat sektöründe kullanılan birçok ürüne katılarak yüksek kalite çimento ve bu çimentodan üretilen ürünlerin üretilmesini sağladığından bahsediyor. Dahası da var; "Fly ash is also used to strengthen soil and as a soil stabilizer to prevent soil erosion" Diyor ki: uçan kül denen malzeme toprağı kuvvetlendiriyor erozyonu önlemek için kullanılıyor. Bu durumda da TEMA'nın karşı çıkması manidar olmuş :) Nihayetinde diyeceğim o ki: Bilip bilmeden, kulaktan dolma bilgilerle insanları doldurmayalım. Eğer burada kasıt yoksa gaflet vardır. İkisi de iyi değil. |
|||
matt
Usta Yazar M. M. Altintas Yaş: 51 Katılım: 30/Tem/2007 Yer: United States Online Durum: Offline Mesajlar: 7729 |
Alıntı Cevapla Tarih: 04/Oca/2018 saat 01:40 | ||
Bana cevap hakki dogmus, hemen cevap vereyim:
ankeses demiski: Bu ifadede kaç şirket olduğu, kaç santral olduğu ve bu paranın ne kadar zaman içinde harcandığı bilgisi yok. Yani üstteki resimde görünen ve Eskişehir'e kurulacak tür bir santral için bu bedelin harcandığı bilgisi bu ifadeden çıkmıyor. >> Dikkat ederseniz, ben kac santral olduguna dair bilgiyi yine ayni web sitesinin diger sayfalarini ziyaret ederek bulmus ve yukariya da yazmistim, tekrarliyorum: Kuzey Dakota eyaletinin 6 farkli bolgesinde (Underwood, Beulah, Stanton, Center, Mandan ve Spiritwood) termik santral varmis ve en buyugu de (bir onceki sayfada fotografini paylastigim) Underwood'da olani ve onun kapasitesi de ancak Eskisehir'e yapilacak olan kadar (bu bilgiyi de ayni sayfalari detaylica okursaniz goreceksiniz). ** ankeses demis ki: "North Dakota enerji şirketleri, 2006 yılından bu yana zararlı emisyonu azaltmak ve evrimimi artırmak için 1 milyar dolar civarında yatırım yaptılar" Bir öncekine göre daha anlamlı bir cümle ve bu cümleler iyi bir şeyler anlatmak için kurulmuş. Amerikalılar bu yatırımları yapıp kar edebiliyorlarsa biz neden etmeyelim? >> Evet, bu 2 milyar Dolarin 1 milyar Dolarini son 10 senede harcamislar. Gelelim can alici noktaya: "Amerikalılar bu yatırımları yapıp kar edebiliyorlarsa biz neden etmeyelim?" Bu filtre teknolojisi Amerikaliya X Dolara maloluyorsa sana 10X Dolara maloluyor, zira teknoloji ona emek harcayana, onu arastirana ve gelistirene ucuz, sana pahali. Nitekim Kemerkoy'e yapilacak santralin desülfürizasyon ünitesinin termik santralin insasina harcanacak meblag ile basabas olduguna dair raporun linkini de vermistim ayni mesajimda. Kisaca, Amerikali o filtreyi her ne pahasina olursa olsun takar ama sen iki kere dusunursun, ucuncude karli olmuyor diye takmazsin. Nitekim, Elbistan'daki kanser vakalari da bu isguzarligimizi gosteriyor (lutfen bu konu basliginin ilk sayfasinda linkini verdigim Elbistanli gazetecinin yazdigi mektubu okuyunuz). ** ankeses demis ki: Ayrıca makalenin tamamı okunduğunda yan ürünlerin sanayide farklı amaçlar için kullanıldığından bahsediyor. Özellikle "fly ash" denen "uçan kül" diye çevirebildiğim yan ürünün inşaat sektöründe kullanılan birçok ürüne katılarak yüksek kalite çimento ve bu çimentodan üretilen ürünlerin üretilmesini sağladığından bahsediyor. >> Tum ulke senelerdir insaat sektorune hizmet ediyor zaten, varsa yoksa bina dikiyoruz, gayri-safi milli hasilamizdan en buyuk payi insaat sektorundekiler aliyor. Biraz da suyumuzu, topragimizi ve sagligimizi dusunmenin vakti gelmedi mi artik? O yan urunler icecegimiz bir bardak temiz sudan daha degerli olabilir mi? Kanser vakalari artinca mi uyanacagiz? ** ankeses demis ki: Diyor ki: uçan kül denen malzeme toprağı kuvvetlendiriyor erozyonu önlemek için kullanılıyor. Bu durumda da TEMA'nın karşı çıkması manidar olmuş :) >> Espri yapilacak bir konu tartismiyoruz, bilakis sehrimizin geleceginin, insanimizin sagliginin derdindeyiz. TEMA kurulus amaci geregi tarim arazisini koruyacak elbette, aksine hur irade ile hareket etmesi gereken Osmangazi Universitesi Ziraat Fakultesi'nin (muhtemelen siyasi baskiya boyun egip) projeye destek vermesi cok aci. ** ankeses demis ki: Nihayetinde diyeceğim o ki: Bilip bilmeden, kulaktan dolma bilgilerle insanları doldurmayalım. Eğer burada kasıt yoksa gaflet vardır. İkisi de iyi değil. >> Bilip bilmeden yazmak yapacagim en son istir, meslegim geregi de her gun cokca okurum, kucuk bir spor haberi paylasirken bile kaynak yazan birisiyim, bu asilsiz ithaminizi aynen size iade ediyorum. |
|||
matt
Usta Yazar M. M. Altintas Yaş: 51 Katılım: 30/Tem/2007 Yer: United States Online Durum: Offline Mesajlar: 7729 |
Alıntı Cevapla Tarih: 04/Oca/2018 saat 07:09 | ||
1- Bu ulkeler adi ustunde "gelismis" ulkeler, siz hic bu ulkelerin filtre sistemlerini monte ederken ucuza kacabilecegini, teknolojilerinin ve imkanlarinin partikul tutmada yetersiz kalabilecegini, santrallerini suyu az, topragi verimli bolgelere kurabileceklerini dusunebiliyor musunuz? Iste sorun burada, bizim ulkemizde bircok sey "ben yaptim, oldu"ya getirilmek isteniyor, CED (Cevresel Etki Degerlendirme) toplantilarinin sonuclari olumsuz olsa bile projeye onay verilebiliyor, dahasi projeler seffaf degil, ne tur filtre takilacak? filtreler devre disi kaldiginda santral calismaya devam edecek mi? atiklar nasil degerlendirilecek? hava ve su kalitesi Dunya standardlarinin altina dusecek mi? bilinmiyor, aciklanmiyor. Ve dogal olarak halkin karar mercilerine guveni yok, isin ucunda rant olunca doganin nasil talan edildigine, insan sagliginin nasil hice sayildigina defalarca sahit olmus bir ulkenin vatandasiyiz. 2- Artik trend degisiyor, bu gelismis ulkelerin tumu kendilerine bir hedef koymus durumda, kimi 2030'da, kimi 2050'de tamamen yenilenebilir enerjiye gecis yapmanin adimlarini atiyorlar. Sizin gibi, ben de bir Amerika, bir de Almanya ornegi vereyim, hem de henuz birkac ay oncesinden: **Amerika buyuk ulke, sadece Teksas neredeyse Turkiye kadar ve bugun itibari ile Turkiye'de projelendirilmis ya da duyurusu yapilmis termik santral sayisi 60 iken, Amerika'da halihazirda insa edilmekte olan termik santral sayisi 1, evet sadece 1; o da Alaska Universitesi sinirlarina yapilan ve muhtemelen sadece universitenin ihtiyacina cevap verecek olan son derece kucuk olcekli (17 MW) bir komur santrali (haber tarihi: 4 Eylul 2017): https://www.adn.com/business-economy/energy/2017/09/04/theres-only-one-coal-plant-being-built-in-the-nation-and-its-at-uaf/ **Almanya'ya gelince, Almanya son 20 yilda topraklarini, temiz suyunu komur santrallerine feda etmek yerine temiz enerjiye yatirim yapmis ve tam 200 milyar Dolar harcamis yenilenebilir enerji yatirimlarina. Ve bunun neticesinde enerji fazlaligi bile olmus, halka kullandigi elektrik kadar para oder hale gelmisler. Belcika, Ingiltere, Fransa, Hollanda ve Isvicre'de de benzer durum sozkonusu imis (haber tarihi: 25 Aralik 2017): https://www.nytimes.com/2017/12/25/business/energy-environment/germany-electricity-negative-prices.html Aklin yolu bir. Zaman degisti, temiz/yenilenebilir enerjiye yatirim yapan halkina neredeyse bedava elektrik verecek konuma geliyor, komurde israr eden ise hem bugununu, hem de gelecegini karartiyor. |
|||
serdargül
Usta Yazar serdar Yaş: 46 Katılım: 11/Şub/2008 Online Durum: Offline Mesajlar: 4198 |
Alıntı Cevapla Tarih: 04/Oca/2018 saat 22:21 | ||
That's it.
|
|||
EDİZ BAHTİYAROĞLU
|
|||
ankeses
Yazar Adil Yaş: 54 Katılım: 10/Ağu/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 209 |
Alıntı Cevapla Tarih: 05/Oca/2018 saat 00:47 | ||
Konuyu bazı gerçekleri önümüze koyup değerlendirmemiz lazım;
1- Türkiye kişi başına enerji üretimi ve tüketiminde gelişmiş ülkelere yaklaşabilmek için yatırım yapmak zorunda. 2- Enerji üretimi için gerekli petrol ve doğalgaz rezervlerimiz yok, bu konuda dışa bağımlıyız. 3- Son yıllarda dışa bağımlılığı azaltmak için önemli yatırımlar yapılıyor ancak halen çok daha fazlasına ihtiyacımız var. 4- Yenilenebilir enerji için hem güneş hem de rüzgar yatırımları son yıllarda desteklendi ve desteklenmeye devam ediyor. Ancak bu kaynakların da bir potansiyeli var toplam ihtiyacım %25'inden fazlasını karşılaması beklenmiyor. 5- Mevcut kaynaklarımızdan hidro-elektrik kapasitemizin sınırlarına yaklaşmış durumdayız, termal potansiyelimiz var henüz değerlendiremediğimiz. Bir de bio-enerji var henüz bizim için yeni olan. Ancak dediğim gibi bu kaynaklar toplam ihtiyacı karşılamaktan çok uzak. 6- Nükleer santral yatırımında çok geride kaldık. Mevcut yatırımlar da kömüre karşı olanların muhalefetine rağmen yürüyor. (her nedense aynı kişiler her türlü yeni yatırıma karşı çıkıyor, doğan medya grubundan ve fox gibi kanallardan da hemen destek buluyorlar) 7- Kullanmadığımız en önemli kaynağımız kömür. Hükümet bu kaynağı kulanma kararı aldı. Eskişehir'deki yatırım da bu kapsamda. 8- Gelişmiş ülkeler zaten mevcut kömür kaynaklarını kullanacak yatırımlarını yapmışlar. Yeni yatırımlarının olmaması bu nedenle. Toplam üretim kapasitelerine bakılırsa bu konu anlaşılır. 9- Enerji konusunda dışa bağımlılığı azaltmadan tam bağımsız olmamız söz konusu değil. Şu anda Rusya vanaları kapatıp bizim tüm sanayimizi kilitleyebilecek durumda. 10 – Çin çokça enerjiye ihtiyaç duyduğu ve petrol/doğalgaz kaynaklarına erişim yolları ABD ve Rusya tarafından kontrol edildiği için nükleer ve kömüre yüklendi. 11- Dışa bağımlılığı azaltmanın üç yöntemi var; Kömür, Nükleer ve yenilenebilir enerji kaynakları. 11- Ancak bir kesim kömür ve nükleere her şekilde karşı. Yenilenebilir enerji kaynakları da yetersiz. Peki bu durumda çözüm ne? 13- Ülkeyi çözümsüzlüğe zorlamak vatanseverlikle bağdaşır mı? 14- Eskişehir'e yapılacak yatırım şehrimizin gençleri için iş ve aş imkanı anlamına geliyor. 15- Kömür santrallerinin tarım alanlarına etkisini araştırmadım. Bu nedenle bilemiyorum. Ancak önceki sayfalarda paylaşılan kömür santralinin etrafında tarım alanları olduğu çok net görünüyor. Vakit bulabilirsem bu konuyu araştırıp sizinle paylaşacağım. 16- Bence yatırıma karşı çıkmak yerine yatırımın nerede ve nasıl olması gerektiğine odaklanmamız lazım. 17- Nükleer söz konusu olunca "biz işletemeyiz, kesin patlatırız", kömür söz konusu olunca da "filtresini takmayız, kesin kanser oluruz" diyoruz. Bu kendimize güvensizlik durumundan, aşağılık kompleksinden kurtulmamız lazım. 18- Gelişmiş ülkeler sanayileşirken acı tecrübeler yaşamış ve önemli bedeller ödemişler. Bunun sonucunda da gerekli önlemleri geliştirmişler. Biz bu tecrübeleri kullanarak aynı bedelleri ödemeden bu süreci atlatabiliriz. 19- Yine öğrenilmiş çaresizlik örneği olan "onlar bize bu teknolojiyi vermezler, verseler de 10 katına verirler" yaklaşımı var. Sizin niyetiniz düzgünse bu teknolojiyi alacak bir yer muhakkak bulursunuz. S400 füzelerini Rusya'dan aldığımız gibi. Zaman içinde siz de üretirsiniz; insansız hava aracı, helikopter, tank vs ürettiğimiz gibi. 20- matt'in sporla ilgili analizlerini ve paylaşımlarını beğenenlerden ve takip edenlerdendim ama bu konudaki paylaşımlarının yanlı ve yönlendirici olduğunu düşünüyorum. Bana verdiği cevaplar da boş. Hala aynı düşüncedeyim. Örneğin yenilebilir enerji kaynaklarının toplam enerji üretim, içindeki payının %3 olduğu datasını atlamış hala bizi yenilenebilir enerjiye yönlendirmeye çalışıyor. 2 milyar dolar tek santral için gerekliymiş gibi göstererek, bizimkiler 2 milyar dolar yatırımı kesin yapmaz iddiasında bulunmuş; ben itiraz edince sayı aynı linkte diğer sayfalarda var diyor. Bu durum gerekli yatırımın maliyetini abarttığı gerçeğini değiştirmiyor. |
|||
matt
Usta Yazar M. M. Altintas Yaş: 51 Katılım: 30/Tem/2007 Yer: United States Online Durum: Offline Mesajlar: 7729 |
Alıntı Cevapla Tarih: 05/Oca/2018 saat 09:06 | ||
Bir de benim yazdiklarima "bos" demissiniz, buna cevap bile vermek istemiyorum. |
|||
Adnan26
Usta Yazar Adnan Erden Yaş: 59 Katılım: 31/Tem/2007 Yer: Germany Online Durum: Offline Mesajlar: 3162 |
Alıntı Cevapla Tarih: 05/Oca/2018 saat 12:58 | ||
Dogup büyüdügüm ovada (kendim Yakaboyuluyum) termik santrali yapilmasina kesinlikle karsiyim. Kendi topraklarimizda böyle bir yatirima destek vermek ihanetten baska birsey degildir. Yöre halkinin büyük bir cogunlugu karsi cikiyor, sadece iki köy destek veriyor, onlarda topraklarindan satis ile elde edecekleri menfaati düsünerek.
Orada islenecek kömürün kalitesinin düsük oldugu ispatlanmisken, bu israr neden ? Sevgili Mete, bu konuya gösterdigin duyarliliktan dolayi seni tebrik ederim. Dogru yoldasin, bilenler biliyor. Hayirli Cumalar |
|||
Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yoktu.
Nice elbiseler gördüm, içinde insan yoktu. |
|||
gündüzlerli2626
Deneyimli Yazar mehmet Yaş: 62 Katılım: 05/Ağu/2016 Yer: Almanya Online Durum: Offline Mesajlar: 537 |
Alıntı Cevapla Tarih: 05/Oca/2018 saat 23:13 | ||
Türkiye zehir soluyor... İşte İstanbul, Ankara ve İzmir'deki havası zehirli semtlerDoğahan GİRİTLİOĞLU / ANKARA 05.01.2018 - Hürriyet Çevre Mühendisleri Odası, Türkiye’de hava kirliliğinin krize dönüştüğünü açıkladı. 81 ilden sadece 6 ilin havası temiz çıktı. Ankara’da kirliliğin en fazla yaşandığı yer Hacettepe, İbn-i Sina, Yüksek İhtisas, Numune hastaneleri ile Sağlık Bakanlığı’nın da bulunduğu Sıhhiye oldu. İstanbul’da Esenyurt ve Şirinevler; İzmir’de Gaziemir ve Bayraklı zehir soludu. Havası temiz çıkan 6 il ise Artvin, Bitlis, Eskişehir, Yozgat, Kırşehir ve Kırıkkale oldu.Çevre ve Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, 2017 yılı Hava Kirliliği
Raporunu açıkladı. Bozoğlu, “Partikül madde ve kükürt dioksit açısından
sadece altı ilimizin havası standartlara uygun. En kirli illerimizin
başında ise İstanbul, Ankara, Adana, Amasya ve Manisa geliyor.
Türkiye’de hava kirliliği problemi krize dönüşmüş durumda. Valilik ve
belediyeler acil önlem almalı” dedi. KENTSEL DÖNÜŞÜM, İSTANBUL’U KANSER EDEBİLİR YATAĞAN’DA 301 GÜN ÖLÇÜM YOK Bu kanun değişikliğinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesini talep ediyoruz. Edirne Keşan, Manisa Soma, Amasya Suluova, Hakkari, Tekirdağ, Ordu Fatsa ve Konya Meram’da kükürt dioksit sorunu devam etmekte. Belediyeler, kalitesiz kömürün vatandaşa verilmesini engellemeli. Yoksul mahallelerde zehir saçan kömür yardımı değil de doğalgaz yardımı yapılmalı. |
|||
O SENE BU SENE
|
|||
matt
Usta Yazar M. M. Altintas Yaş: 51 Katılım: 30/Tem/2007 Yer: United States Online Durum: Offline Mesajlar: 7729 |
Alıntı Cevapla Tarih: 05/Oca/2018 saat 23:40 | ||
Adil bey;
|
|||
Sipaly
Deneyimli Yazar Murat Yaş: 26 Katılım: 29/Nis/2014 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 519 |
Alıntı Cevapla Tarih: 06/Oca/2018 saat 10:21 | ||
bunun sağı solu yok, gidin başka şehire yapın santralinizi. pis ellerinizi Eskişehirimizden çekin!
|
|||
Sen Cansın
|
|||
Cevapla | Sayfa <1 23456 10> |
|
Forum Kısayol | Forum İzinleri You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot create polls in this forum You cannot vote in polls in this forum |