"Ne olacak bu yerel basının hali"

Alıntı yapılan campari Engin BAYRI Eskişehirspor seçimleri yen köşe yazarlarının türemesine neden oldu. Gerek gazetelerde, gerek televizyonlarda, gerekse sosyal medyada taraf olan, taraf tutan köşe yazarları ve yorumcular var. Her şeyi kendi adaylarına yontuyorlar. Haberleri eğip büküyor, işlerine geldiği şekle getirip kullanıyorlar. Bunların çoğu gazeteci değil. Gazetecilik mesleği ile uzaktan yakından ilgileri yok. Başka işleri var, başka işlerle iştigal ediyorlar. Basın ve medya dışındaki kurum ve kuruluşlarda çalışıyorlar. Basın kartları yok, kimliklerinde “Gazeteci” yazmıyor. Onlar sadece köşe yazıyorlar. Köşe başını tutuyorlar. Yani hariçten gazel okuyorlar. Olan da bizim gibi mesleğini doğru dürüst yapmaya çalışan gazetecilere oluyor. Aynı kefeye konuluyoruz. Gazeteci tarafsızdır, taraf olamaz. Hele hele birinin adamı asla olmaz. Ortada bir seçim varsa, yan tutamaz, birinden yana ya da birinin karşısında olamaz. Ne yazık ki; durum böyle değil. Üç beş gazeteci dışında spor yazısı yazanların tümü bir tarafta. Taraf olmuşlar. Kimisi açık açık yazıyor köşesinde. Ben şunun yanındayım diye. Beklentisi olanlar da var. Kulüpte işbaşı yapacaklar. Bu rezilliğin bir an önce bitmesini diliyorum. Herkesin kendi işinin başına dönmesini.    Köşe yazarlığını yalnızca kendilerini yapacağını sanan gafil kalkmış yukarıdaki yazıyı yazmış. Sumo güreşçisi kılıklı bu gazeteciye sormazlarmı sen hayatında antrenörlük yapmadan nasıl bu cemiyetin başkanlığını yapıyorsun a çapsız. Millet seni ve senin gibilerini yıllardır eyyamcılığını okumak zorundamı,hiç bir şey üretmeden, kendinizi geliştirmeden sadece dedikodu yazan o ne dedi bu ne dedi şeklinde üçüncü sınıf magazin gazeteciliği yaparsanız bu köşeleri nitelikli insanlar tabiki dolduracaklardır. Üstelik köşe yazarlığın kendi tekelinde sanacak kadar da çağın gerisinde kalmış zavallılarsınız. Yazında kastettiğin haldun Girginer se, İlhan mayakan sa bunların futbol mazilerine hocalıklarına saygı duyman gerekir. Yok Özgür Tulun sa adam cesurca yönünü belirlemiş. İlhan Hoca da, Haldun Hoca da mertçe tarafını seçmiş. Ya senin gazetende senin sarı renkli çobanın yıllardır HÜ' ye ZT ye yaptıklarınız ve yazdıklarınız nedir. Evet tosunum önce kapını süpüreceksin ondan sonra sağa sola mok atacaksın

   

Her kötü sonuca onca skandalla rağmen bir türlü yazmaya eleştirmeye cesaret edemediğiniz hatta desteklemeye devam yazıları yazdığınızdan şimdi utanıyormusunuz hala gazetecilik yaptığınızımı sanıyorsunuz.

    
Hadi bakalım ÇOBANIN SARISI, BAYIRIN DELİKANLISI şimdi ne yazacaksınız çok merak ediyorum.


HÜ gitti Ersun YALAN gitti malzeme bitti ama siz anında manevra yaparsınız şimdi herkesten hızlı HOŞCAN cı olursunuz.

Hadi SAKARYA gazetesi küçücük bir manevra bekliyoruz sizlerden artık manşetlerinizi MESUT HOŞCAN yazıları süslesin

   

Yönetim, Eskişehirspora zarar veren ve seçim sürecinde tarafsızlığını yitiren bazı gazetecilerin tesislere girmesini belli kurallara bağlamalıdır.

Eskişehirspor kulübü TEKKE değildir isteyen elini kolunu sallayarak girmemelidir diyecem ama artık Tekkeye bile istediğin zaman giremiyorsun giriş ve çıkış saatleri var.

Ancak yönetim "Bunları birazda ben kullanayım" derse yanlış yapar.Zira "Abdalın dostluğu köy görünene kadardır" demişler.

bu genel kurul ali ihsan sarıçoban ve sadi sedanın bittiğinin resmidir

Kongre sürecinde basın da 2 ye bölündü.

Alıntı yapılan campari Engin BAYRI Eskişehirspor seçimleri yen köşe yazarlarının türemesine neden oldu. Gerek gazetelerde, gerek televizyonlarda, gerekse sosyal medyada taraf olan, taraf tutan köşe yazarları ve yorumcular var. Her şeyi kendi adaylarına yontuyorlar. Haberleri eğip büküyor, işlerine geldiği şekle getirip kullanıyorlar. Bunların çoğu gazeteci değil. Gazetecilik mesleği ile uzaktan yakından ilgileri yok. Başka işleri var, başka işlerle iştigal ediyorlar. Basın ve medya dışındaki kurum ve kuruluşlarda çalışıyorlar. Basın kartları yok, kimliklerinde “Gazeteci” yazmıyor. Onlar sadece köşe yazıyorlar. Köşe başını tutuyorlar. Yani hariçten gazel okuyorlar. Olan da bizim gibi mesleğini doğru dürüst yapmaya çalışan gazetecilere oluyor. Aynı kefeye konuluyoruz. Gazeteci tarafsızdır, taraf olamaz. Hele hele birinin adamı asla olmaz. Ortada bir seçim varsa, yan tutamaz, birinden yana ya da birinin karşısında olamaz. Ne yazık ki; durum böyle değil. Üç beş gazeteci dışında spor yazısı yazanların tümü bir tarafta. Taraf olmuşlar. Kimisi açık açık yazıyor köşesinde. Ben şunun yanındayım diye. Beklentisi olanlar da var. Kulüpte işbaşı yapacaklar. Bu rezilliğin bir an önce bitmesini diliyorum. Herkesin kendi işinin başına dönmesini.    Köşe yazarlığını yalnızca kendilerini yapacağını sanan gafil kalkmış yukarıdaki yazıyı yazmış. Sumo güreşçisi kılıklı bu gazeteciye sormazlarmı sen hayatında antrenörlük yapmadan nasıl bu cemiyetin başkanlığını yapıyorsun a çapsız. Millet seni ve senin gibilerini yıllardır eyyamcılığını okumak zorundamı,hiç bir şey üretmeden, kendinizi geliştirmeden sadece dedikodu yazan o ne dedi bu ne dedi şeklinde üçüncü sınıf magazin gazeteciliği yaparsanız bu köşeleri nitelikli insanlar tabiki dolduracaklardır. Üstelik köşe yazarlığın kendi tekelinde sanacak kadar da çağın gerisinde kalmış zavallılarsınız. Yazında kastettiğin haldun Girginer se, İlhan mayakan sa bunların futbol mazilerine hocalıklarına saygı duyman gerekir. Yok Özgür Tulun sa adam cesurca yönünü belirlemiş. İlhan Hoca da, Haldun Hoca da mertçe tarafını seçmiş. Ya senin gazetende senin sarı renkli çobanın yıllardır HÜ' ye ZT ye yaptıklarınız ve yazdıklarınız nedir. Evet tosunum önce kapını süpüreceksin ondan sonra sağa sola mok atacaksın

Kesinlikle campari'nin yorumlarına katılıyorum. Ne bu vesayetçi köşe yazarlığını kendine tapulu gören zihniyet. "Olan sizin gibi mesleğini dürüst yapmaya çalışan gazetecilere oluyor?" Eyyamcılık yapmak, yalanlar ayyuka çıkınca da susmak ne zamandan beri "dürüst gazetecilik" oldu? Ülke medyasında çarşaf çarşaf başkanla teknik direktörün konuşmaları yayınlanırken susuyordunuz. Bu takım İstanbul'a peşkeş çekilirken susuyordunuz. Şimdi ağlamayın. Hakettiniz bunu.Hala bu meslekten ekmek yemeniz mucize. Ekmeğinizde gözümüz yok. Ama önce işinizi hakkıyla yapın sonra ağlanın.