Gonca Özkara
FRANKFURT – Frankfurt ve Eskişehir Belediyeleri arasında yapılan kardeş şehir anlaşması, bugün Kaisersaal’de düzenlenen törenle resmi olarak imzalandı. Her iki belediye başkanı da birbirleri ve şehirleri hakkında övgü dolu sözler sarf ederken, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı’na ve Mustafa Kemal’in düşüncelerine de vurgu yaptılar.

Peter Feldmann konuşmasında özetle şu noktaların altını çizdi:

Kültürler farklıdır ancak medeniyet tektir. Türkiye’nin kurucusu Atatürk, hümanist dünya görüşünün evrenselliğini bu sözlerle çok güzel ifade etmiştir. Bundan daha güzel bir tanım olamaz. Frankfurt geleneksel olarak dünyaya açıktır ve Almanya’da en fazla yabancının yaşadığı şehirdir. Burada 170 farklı devletten insan yaşıyor. Yabancıların arasında en yüksek sayı ise Türklere aittir. 40 bin Türk, yarım yüz yıldır aramızda yaşıyor. Hem onlar için hem de tüm Frankfurtlular için bugün çok önemli bir gün. Çünkü bugün Türkiye’nin bir şehri ile kardeş şehir anlaşması imzalıyoruz. Bu karar belediye meclisimizde grubu bulunan tüm partilerin oy birliği ile alınmıştır. Belediye Meclisimizde tüm partilerimizin oy birliği ile karar alması çok sık rastladığımız bir durum değil.

ESKİŞEHİR ÇOK MODERN
Geçtiğimiz sonbaharda Eskişehir’i bizzat tanıma imkanı buldum. Bizim için böyle bir şehirle karşılaşmak, refah içerisinde bu kadar modern bir şehir görmek çok şaşırtıcı oldu. O kadar modern bir şehir, geniş parklar, kafeler ve muhteşem bir ulaşım sistemi gördük. Küçük kanallar üzerinde gondollorla gezebiliyorsunuz. Frankfurt’ta Main nehrinde de keşke böyle bir proje düşünülebilse.

GÖÇMENLERE İHTİYACIMIZ VAR
Göçmen kökenlilerimize dikkat etmemiz gerekir, orayı beğenip gidebilirler. Ancak bizim göçmenlere burada ihtiyacımız var ve burada kalmalarını istiyoruz.
Eskişehir’de bize çok içten davrandılar. Umarım biz de sizin bu misafirperverliğinize bir ölçüde karşılık verebiliriz. Ancak geleneksel Türk misafirperverliğini düşündüğümüz zaman bunu aşabileceğimizi hiç sanmıyorum.

BUGÜN ÇOK ÖZEL BİR GÜN
Bugün Türkiye’de insanlar çok özel bir günü kutluyor. 1920 yılına bugün, Atatürk Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurdu ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ilan etti. Bu bayramın şiarı çocuklarımızın geleceğimiz olduğudur. Frankfurt’ta yaşayan Türk kökenli gençlerimizden de bu kardeşlik ilişkilerimizi daha da ileri götürmelerini istiyoruz. Kendilerini Almanya’nın elçileri olarak görmelerini bekliyoruz.
Çok büyük potansiyelimiz var. Eskişehir’de iki milyon öğrenciye uzaktan eğitim veren bir üniversite var. Günümüzde Frankfurt’ta Eskişehir’de üretilen ürünler de satılmaktadır.
Frankfurt’ta 2007′de Avrupa Eskişehirliler Derneği kuruldu. Böylece ilişkilerimiz vatandaşlar bazında da ileri taşınmaya başlandı.
Şehirlerimiz arasındaki kardeşlik anlaşmamız verimli bir zemin üzerinde duruyor. Sayın Yılmaz Büyükerşen, Frankfurt’a hoş geldiniz abi”.

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ise, konuşmasında özetle şunları söyledi:

Sayın Feldmann’ın da değindiği 23 Nisan tarihi, hem Frankfurt hem de Eskişehir açısından çok önemlidir. Bugün sadece Türk çocuklarının değil, tüm dünya çocuklarının bayramıdır. Tüm dünya çocuklarının bayramını kutluyorum. Hepinizi Eskişehir halkı adına selamlıyorum.
Böylesine güzel bir tarihi mekanda, kardeşlik anlaşmasını imzalayacak olmaktan dolayı çok mutluyum. Almanya seyahatlerimde çok kültürlü ve modern bir şehir olan Frankfurt’la kardeşlik ilişkisi kurmak isteğini aklımdan geçirmiştim. Getiğimiz yıl, Almanya’dan gelen kardeş şehir anlaşması tekliflerni incelerken, Frankfurt’tan gelen bir sesi reddetmek mümkün değildi. Burada yaşayan 40 bin insanımız için de bu anlaşmanın ayrıca yararlı olacağını düşünüyorum.
Bu kararımızın Sevgili Feldmann’ı ve meclisteki dostlarımızı yakından tanıyınca ne kadar doğru olduğunu bir kere daha gördük.

İKİ ŞEHİRDE TEK RUHUZ
Dostluk insanlığın en çok özlemini duyduğu ve kolay bulup, hoyratça kaybettiği bir değerdir. Ancak bunu hissetmek yetmiyor. Barışı kurmak için bir yerlerden medet ummak yerine, bunu tesis edecek olan kişilerin yine kendimiz olduğumuzu aklımızdan çıkarmamalıyız. Aristoteles dostluğu iki bedende bir ruh olarak tanımlamıştır. Ben de Eskişehir ve Frankfurt arasındaki dostluğu böyle tanımlıyorum.
Türklerin Goethe’si diyebileceğim Eskişehirli Yunus Emre, gelin tanışalım, işlerimizi kolay kılalım demiştir. Ben de birbirimizi tanıdıkça işlerimizi daha da kolaylaştıracağımızı düşünüyorum.
Mustafa Kemal Atatürk de 13 yüzyıl sonra, yurtta sulh cihanda sulh demiştir. Biz de bu şekilde dünya barışına hazır olduğumuzu kentler bazında gösterebiliriz.

BARIŞ YOLUN KENDİSİ OLMALI
Barış yolun sonunda erişilecek olan hedef değildir. Barış o yolun kendisidir. Biz de böyle bir arayışta olmak yerine, ihtiyacımız olan şeyin barışın kendisi olduğunu kabul etmeliyiz.
Biri Türkiye’nin, diğeri Almanya’nın gözbebeği olan iki şehir, bu anlaşmayla uzun bir yolculuğa çıkacaklar. Birlikte çıktığımız bu kardeşlik yolunda atacağımız adımlar, en azından kendi bölgelerimizdeki insanlarımız arasında ilişkilerimizi derinleştirmeyi sağlayacaktır. Aynı şekilde, kültürel farklılığı tehlike olarak gören bazı kişilere de yeni bir akıl penceresi açabilecektir.