Sayfayı yazdır | Close Window

Kalabak Suyu Ve Önemi

Yazdırılan yer: eskisehirspor.com
Kategori: Diğer
Forum İsmi: Sohbet / Eğlence / Diğer Konular
Forum Açıklaması: Eskişehirspor ve futbol dışındaki her türlü konu, eğlence, fikir alışverişi, sohbet
URL: http://www.eskisehirspor.com/forum/forum_posts.asp?TID=3726
Yazdırma tarihi: 18/Haz/2024 saat 20:48
Yazılım Versiyonu: Web Wiz Forums 9.50 - http://www.webwizforums.com


Konu: Kalabak Suyu Ve Önemi
Gönderen: taner_es
Konu: Kalabak Suyu Ve Önemi
Gönderi tarihi: 20/Haz/2011 saat 22:14


Kalabak Suyunun Tarihçesi
Eskişehir halkı, yirminci asrın başlarına kadar sıcak termal suyunu testilerde soğutarak içmeye çalışırken 1900 yılında Asarcıklı Ali Efendi tarafından şehre 15 km. uzaklıktaki Sarısungur Suyu, Odunpazarı semtine pişmiş toprak künklerle getirilmiş, kapalı dağıtım yerlerinden, dirhem hesabıyla evlere ve mahalle çeşmelerine dağıtılmıştır. Ancak bu su aşağı mahallelere kadar götürülememiştir.


Atatürk'ün Talimatı
1930'lu yıllara kadar nüfusu 15 bini geçmeyen şehrin içme suyu ihtiyacı bu şekilde karşılanmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra, Eskişehir'den sık sık geçen Mustafa Kemal Atatürk yine bir seyahatinde, aşağı mahallede bulunan tren garında mola verir. İşte bu mola, Eskişehir'in içme suyu ihtiyacında yeni bir dönemin başlamasına sebep olur. Bir bardak su isteyen Atatürk'e testide soğutulmuş termal suyu sunulur. Değişik bir tadı olan su, Atatürk'ün hoşuna gitmez, Eskişehir'in içme suyu ile ilgili bilgi ister. En kısa süre de içme suyu ihtiyacının karşılanması için orada bulunan dönemin Belediye Başkanı Kâmil Kaplanlı'dan (Kara Kâmil lakaplı) sorunun halledilmesini ister.

El ile kazılan 45 kilometre
Bunun üzerine Kâmil Kaplanlı kaynak arayışına girer. Türkmen Dağının kuzey yamacında Kalabak Köyü yakınlarındaki kaynaklardan Kalabak Suyu olarak bildiğimiz memba suyu bulunur. Şehre giren tahıl ürünleri, kesim hayvanları üzerinden alınan rüsum ile şehrin zenginlerinden toplanan bağışlarla İsale hattı ve deponun finansmanı sağlanır. Hattın geçtiği bölgede yaşayan köy halkı ile birlikte çalışılır, kazılar elle yapılır, tamamen insan gücüyle orman geçilir, 45 kilometreye yakın bir hat inşa edilir. Uzun bir çaba ve zorlu bir çalışma sonucu 1936 yılında Kalabak Suyu 10 cm. çapında pik döküm borularla Eskişehir'e ulaştırılır. Bademlik'te de 500 tonluk Kalabak Suyu deposu yapılır. Muhtelif bölgelere halkın içme suyu temini için çeşmeler konulur. 1970'li yıllarda Bademlik deposundan çekilen bir hatla Akarbaşı semtinde basit bir dağıtım istasyonu da kurulur.

http://www.kalabak.com.tr/kalabak.php?19 - http://www.kalabak.com.tr/kalabak.php?19

arkadaşlar son günlerde her yerden çıkan saçma sapan sular var. kaliteleri kesinlikle çok düşük. özellikle bugün aldığım suyun acı çıkmasından ötürü bu başlığı açtım.

Bakkallarımız da marketlerde kalabak suyu bulmak çok zor bu yüzden önemle istemenizi tavsiye ediyorum. Unutmayın ki aldığımız 50cc lik kalabak suyu damacanalardan içtiğimiz suyun hattındaki bakımlar ve yatırımlar için kullanılıyor. Şehrimiz için şehrimizin suyunu içelim.



Yanıtlar:
Gönderen: ESGURBET
Gönderi tarihi: 20/Haz/2011 saat 23:02
kana kana icmek icin bir on onbes gunum kaldi Allah in izniyle ...........

-------------
ESKISEHIRSPOR...


Gönderen: eses7
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 13:00
Eskişehirli olup , Eskişehir dışında yaşayan kişilerin özlem duyduğu şeylerin başında Kalabak suyu gelir.
 
Şimdilerde Eskişehir'de Kalabak suyunu içtiğimde "o" eski tadı almak mümkün değil.
Bizim gibi yaşı 40 ları geçmiş kişilerin hayatında Klabak suyunun ayrı bir önemi olsa gerektir. Şahsen benim için öyle.
'Kalabak' deyince hemen gözümün önüne 2 at , arkasında bir at arabası , üstünde galvanezden yapılmış bir depo ve arkasında bulunan 2 musluk gelir.
Sabah 9 u 10/15 geçe Odunpazarının o eski mahallerinde bir ses duyardım;
-ooooooo (sucuuuuuu  manasına )
Olabildiğince bağırırdı şucu.
Ağzının tadını bilenler topraktan yapılmış testi lerde alırdı suları.
Buna önem vermeyenler ise bidonlarda.
Mahallelerde "jandarmalık" görevini üstlenmiş anaç kadınlar, kapı önlerinde otururken bu bidonlara bakarak komşularının temizlik notunu vermeyi de ihmal etmezlerdi. Malumdur ki o zamanlar plastik teknolojisi de gelişmiş değildi. Bidonlarda bayağı değerliydi. Eklem yerlerinde kullanımdan mütevellit kirlenme ve kararmalar olurdu.
Mahallenin anaç kadını  kirli bir bidon görse yanındakilere bidon sahibini gammazlar böylece kendisinin çok titiz olduğunu da mahalleliye deklare etmesini  bilirdi.
 
Su almak için at arabasına yaklaştığında (hele hava sıcaksa) atların dışkılarını yaptığında altta bir çuval içinde birikmesinden dolayı oluşan kokuya da ahali alışmıştı.
 
Aradan yıllar geçti. Geçmişte bu seramoni hergün yaşanırdı. Çocuklar üzülürdü atları görünce. Depo dolu olduğunda atlar zorlanır terlerdi. Atların çektiği o ızdırabı görünce biz çocuklar da derlenirdik! O zamanlar sokaklar doğal taşlarla döşeliydi. Bazı taşlar gün ışığında o kadar güzel parlardı ki. Biz çocuklar o taşları sahiplenerek arkadaşlar arasında güç gösterisinde bulunmaktan geri duramazdık. İşte o taşlar üzerinde su arabasını çeken iki atın nalları ahenkli sesler çıkarırdı. O ahenkli seler bile hayatımızın bir parçası olmuştu.
 
İlk emek vererek para kazanmam da Kalabak suyundandır.
Tosbaaaa Erhan , elinde birsürü 50 kuruş , 1 lira , 2,5 lira ile endam edip hafta sonu maça abisiyle bilet alıp gideceğini söylediğinde olay olmuştu.
O zamanlar (35 yıl önce) maçlarda bilet kuyruğunda bekler , 2-3 kişiyi gözümüze kestirir -abi biz de sizinle maça girelim der, kapıda bir kaç deneme sonucu (ki bizi yanına alan kişinin bizi içeri sokma azmiyle orantılıdır) içeri girmeyi başarırdık.
İşte o zamanlar 8-9-10 yaşındaki biz çocuklar için maça bilet alıp paşa paşa girmek bir idealdi.
Tosbaaa Erhan bize bu idealin yolunu göstermişti. Pazarda soğuk su satmak. Ama öyle bidon olmayacak! testi olacak! su hemen ısınmayacak! diyordu. Ne de bilmiş konuşuyordu.
Kafama koymuştum. Okuldan gelince Su satacak para biriktirip bende biletle maça girecek ve dönüşte hava atacaktım.
İlk iş testiyi bulmaktı. Rahmetlik Babaannemden testiyi istediğimde -olmaz kırarsın cevabını alınca yılmadım . Habersiz aldım. Testinin yarısı doluydu. Yan mahallede 14 sucusundan tamamladım. Su satacağım deyince para da almadı. Sermayen benden olsun demişti. O zaman sermaye nedir? Bilmesemde sevinmiştim. Yarısı erimiş buzları da testiye attım. Ver elini Odunpazarı pazarı.
Pazara girdiğimde pazarcıların canhıraş bağırışları arasında -sucuuuuuuu - soğuk suuuuuuu
diye bağırmak istiyordum ama bir türlü  bağıramıyordum. Neydi beni bağırmaktan alıkoyan? O kadar pazarda yol yürümüş ama bir türlü faaliyete adam akıllı geçememiştim. Kendimle savaşım alabildiğince yoğunlaşmışken bir ses duydum ;
-Kııııııız yandım hele bir su içeyim!!!!
Ve ardından sesin sahibi şalvarlı tombul yaşlı teyze -OĞLUM bir su ver diye seslendi.
Kendimle savaşım bir anda bitmiş o ses beni kendime getirmişti.
Hemen özenle bardağı çalkaladım. - Soğukmu suyun? Sorusuna garip bir heyecan duyarak   - soğuk olmaz olurmu cevabıyla ilk bardağımı doldurdum. Derken 2. bardak , gelini ve torunu da birer bardak içtiler.
- ne verces?
sorusuna cevabım yoktu. - ne verirsen .....
Kelimeleri dökülünce dudaklarımdan , yaşlı teyzenin gülümsemesiyle gördüğüm parlak altın dişi hala aklımdadır. Şalvarının iç cebinden el dokuması cüzdanından bir 25 kuruş çıkarttı uzattı. Avucumu uzattım ilk defa alnımın teriyle 9-10 yaşımda para kazanıyordum. Avucuma bıraktı , sıkıca kavradım parayı; mutluydum! Derken şunu da al dedi ve 25 kuruş daha verdi. Mutluluğum bir kat daha arttı.
Kendime güvenim gelmiş , artık pazara, sahiplenen bir duyguyla bakar olmuştum. Akabinde kendimle savaşım sona ermiş ; pazarda humarsızca - soğuuuuuk suuuuuu diye bağırıyordum.
 
Su bulunmaz bir nimettir.
Ama Kalabak suyu Eskişehirliler için çok şey ifade eder!
 


Gönderen: EsEsMania
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 13:24
Alıntı yapılan eses7

Eskişehirli olup , Eskişehir dışında yaşayan kişilerin özlem duyduğu şeylerin başında Kalabak suyu gelir.
 
Şimdilerde Eskişehir'de Kalabak suyunu içtiğimde "o" eski tadı almak mümkün değil.
Bizim gibi yaşı 40 ları geçmiş kişilerin hayatında Klabak suyunun ayrı bir önemi olsa gerektir. Şahsen benim için öyle.
'Kalabak' deyince hemen gözümün önüne 2 at , arkasında bir at arabası , üstünde galvanezden yapılmış bir depo ve arkasında bulunan 2 musluk gelir.
Sabah 9 u 10/15 geçe Odunpazarının o eski mahallerinde bir ses duyardım;
-ooooooo (sucuuuuuu  manasına )
Olabildiğince bağırırdı şucu.
Ağzının tadını bilenler topraktan yapılmış testi lerde alırdı suları.
Buna önem vermeyenler ise bidonlarda.
Mahallelerde "jandarmalık" görevini üstlenmiş anaç kadınlar, kapı önlerinde otururken bu bidonlara bakarak komşularının temizlik notunu vermeyi de ihmal etmezlerdi. Malumdur ki o zamanlar plastik teknolojiside gelişmiş değildi. Bidonlarda bayağı değerliydi. Eklem yerlerinde kullanılmadan mütevellit kirlenme ve kararmalar olurdu.
Mahallenin anaçı kirli bir bidon görse yanındakilere bidon sahibini gammazlar böylece kendinin çok titiz olduğunu da mahalleliye deklare etmesini de bilirdi.
 
Su almak için at arabasına yaklaştığında (hele hava da sıcaksa) atların dışkılarını yaptığında altta bir çuval içinde birikmesinden dolayı oluşan kokuya da ahali alışmıştı.
 
Aradan yıllar geçti. Geçmişte bu seramoni hergün yaşanırdı. Çocuklar üzülürdü atları görünce. Depo dolu olduğunda atlar zorlanır terlerdi. Atların çektiği o ızdırabı görünce biz çocuklar da derlenirdik! O zamanlar sokaklar doğal taşlarla döşeliydi. Bazı taşlar gün ışığında o kadar güzel parlardı ki. Biz çocuklar o taşları sahiplenerek arkadaşlar arasında güç gösterisinde bulunmaktan geri duramazdık. İşte o taşlar üzerinde su arabasını çeken iki atın nalları ahenkli sesler çıkarırdı. O ahenkli seler bile hayatımızın bir parçası olmuştu.
 
İlk emek vererek para kazanmam da Kalabak suyundandır.
Tosbaaaa Erhan , elinde birsürü 50 kuruş , 1 lira , 2,5 lira ile endam edip hafta sonu maça abisiyle bilet alıp gideceğini söylediğinde olay olmuştu.
O zamanlar (35 yıl önce) maçlarda bilet kuyruğunda bekler , 2-3 kişiyi gözümüze kestirir -abi bizde sizinle maça girelim der kapıda bir kaç deneme sonucu (ki bizi yanına alan kişinin bizi içeri sokma azmiyle orantılıdır) içeri girmeyi başarırdık.
İşte o zamanlar 8-9-10 yaşındaki biz çocuklar için maça bilet alıp paşa paşa girmek bir idealdi.
Tosbaaa Erhan bize bu idealin yolunu göstermişti. Pazarda soğuk su satmak. Ama öyle bidon olmayacak testi olacak su hemen soğumayacak! diyordu. Ne de bilmiş konuşuyordu.
Kafama koymuştum. Okuldan gelince Su satacak para biriktirip bende biletle maça girecek ve dönüşte hava atacaktım.
İlk iş testiyi bulmaktı. Rahmetlik Babaannemden testiyi istediğimde -olmaz kırarsın cevabını alınca yılmadım . Habersiz aldım. Testinin yarısı doluydu. Yan mahallede 14 sucusundan tamamladım. Su satacağım deyince para da almadı. Sermayen benden olsun demişti. O zaman sermaye nedir? Bilmesemde sevinmiştim. Yarısı erimiş buzları da testiye attım. Ver elini Odunpazarı pazarı.
Pazara girdiğimde pazarcıların canhıraş bağırışları arasında -sucuuuuuuu - soğuk suuuuuuu
diye bağırmak istiyordum ama bir türlü  bağıramıyordum. Neydi beni bağırmaktan alıkoyan? O kadar pazarda yol yürümüş ama bir türlü faaliyet adam akıllı geçememiştim. Kendimle savaşım alabildiğince yoğunlaşmışken bir ses duydum ;
-Kııııııız yandım hele bir su içeyim!!!!
Ve ardından sesin sahibi şalvarlı tombul yaşlı teyze -OĞLUM bir su ver diye seslendi.
Kendimle savaşım bir anda bitmiş beni kendime getirmişti.
Hemen özenle bardağı çalkaladım. - Soğukmu suyun sorusuna? Garip bir heyecan duyarak   - soğuk olmaz olurmu cevabıyla ilk bardağımı doldurdum. Derken 2. bardak , gelini ve torunu da birer bardak içtiler.
- ne verces?
sorusuna cevabım yoktu. - ne verirsen .....
Kelimeleri dökülünce dudaklarımdan , yaşlı teyzenin gülümsemesiyle gördüğüm parlak altın dişi hala aklımdadır. Şalvarının iç cebinden el dokuması cüzdanının içinden bir 25 kuruş çıkarttı uzattı. Avucumu uzattım ilk defa alnımın teriyle 9-10 yaşımda para kazanıyordum. Avucuma bıraktı , sıkıca kavradım parayı; mutluydum! Derken şunu da al dedi ve 25 kuruş daha verdi. Mutluluğum bir kat daha arttı.
Kendime güvenim gelmiş , artık pazara, sahiplenen bir duyguyla bakar olmuştum. Akabinde kendimle savaşım sona ermiş ; pazarda humarsızca - soğuuuuuk suuuuuu diye bağırıyordum.
 
Su bulunmaz bir nimettir.
Ama Kalabak suyu Eskişehirliler için çok şey ifade eder!
 
 
 
Aldın Gittin beni abicim beeeeee
 
Nedense o günler hemen hemen bizim yaşlarımızda olanlar ticarete ilk adımını, ilk kuruşunu bu mübarek kalabak suyundan kazanmıştır. Stat önlerinde su satardım bende, kapılar son 15 dakika kala açılır ve içerde susuzluktan yanan taraftarlarımıza su servisi yapardım.
O zamanlar büyümek hedefimizdi, o zamanlar dostluklar yalın, gerçekti, kapılarımız tahtadandı, o kapılardan sarkan ipler kilidi açmak içindi. yalın ayak koşardık o sıcak taş caddelerde, düştüğümüzde o kapının önünde oturan teyze bizlere anne şevkati ile yanaşıp kucağına alır ve tozumu silkeleyip yok bişi hadi oyna bakalım derdi tozdan güneşten kapkara olmuş yüzümüzden akan o pis göz yaşlarını entarisinin içi ile silerdi. AAahhhh o günlerimizi bir gün arayacağım aklıma gelmezdi. Ben o günleri Kalabak suyunun tadını kaybettiği gibi, insanlarında insanlığını kaybetmesinden ötürü arar oldum. Ben geçmişimi mikroplar içinde yaşarken mikrop bulaşmamasına, şimdi oldukça steril ortamlarda mikropların dolaşmasına ve okadar steril ve hijyene karşı zarar görmeye alışamadığım için arar oldum.
Kalabak suyumuzu kaybetmeyelim ki içimizdeki insanlıkda tamamen kaybolmasın.
 


-------------


Gönderen: ŞaHiN
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 13:37
Esalettin abi, plastik su bidonu deyince; bende o bidonların yarılan, patlayan, delinen yerlerine, yine plastik eritilerek yapılan kaynakları hatırladım.. 

-------------


Gönderen: Esparta 32
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 13:59
Ispartada bile tüm Eskişehirliler olarak kalabak suyumuzu içiyoruz

-------------
"""Esparta"""


Gönderen: SaDRaZzaM
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 14:03
esalettin ağabey uzun zaman olmuştu senin böyle güzel yazılarını okumayalı.. hem anıları canlandırdın hemde eskişehir özlemimizi katladın...
bide selahattin ağabeyden bir kalabak suyu şiiri nasıl gider tadından yenmez...


-------------
BKŞ/MUSTAFA


Gönderen: umutes
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 14:22
muhteşem bir yazı, kalemine sağlık abi...
çocukluğumuza gittim, Odunpazarında daha henüz kilit taşlar döşenmemiş, yerler doğal taş, geceleri saklambaç oynardık; düşmekten dizlerim yaralar içinde... bazı sabahlar askerler marş söyleyerek spor yapardı, sabahları o kumru sesleri, mezarlıkta yapılan "üzerlik" savaşları, çeşmeler, çeşme sıraları, bademlikteki kalabak çeşmesi ve uzun uzun sıra bekleyen insanlar...

-------------
ESkişehir'im hasretim, doğduğum şehir, memleketim...


Gönderen: kadirgulen
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 14:42
Bu yazıyı okuyunca aynı şekilde ben de çocukluğuma gittim.
Zaten Eskişehirde yaşayıp da su satmadım diyen genç olamaz Smile
Ben de mahallede Cuma günleri kurulan Cuma pazarında su satardım 88-91 yılları arasında.
Derken ortaokulda Ercan Sokak'ta bir kıza aşık olunca karizmayı çizdirmemek adına güğümümü emekliye ayırtmıştım LOL
Kırmızıtoprak'ta Hasan KILIÇ vardı, bizim mahallenin meşhur sucusu.
Özellikle susuzluk çektiğimiz yaz dönemlerinde Ercan Sokak ve Vasıfbey Sokağın kesiştiği köşede halk kalabak suyu alabilmek için izdiham yaratırdı.
Gecenin 3ünde kalabak suyu sırası beklediğimiz olurdu.
Hey gidi günler.
Pet şişe çıktı mertlik bozuldu...
 
Not: Esalettin Abi gibi görüşüne çok önem verdiğimiz değerli büyüklerimizi forumda daha sık görsek keşke...


-------------
KKŞ


Gönderen: montoya
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 14:50
Alıntı yapılan Esparta 32

Ispartada bile tüm Eskişehirliler olarak kalabak suyumuzu içiyoruz
içiyorduk artık kalabak suyu gelmiyormuş. satan bayi türkmen suyu na geçiş yaptı :(

-------------
SEVİNMEK İÇİN SEVMEDİK!!!


Gönderen: SSenSiS
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 14:50
"Halis kalabak suyu var mı buz gibi su içen." bende sattım sırf pazardan kuru incir alabilmek için param yoktu. Az önünde dolanmadım Halit amcanın susasın diye gözünün içine baka baka kaç litre su içtiğimide unutmadım ne günlerdi yaaa Cry

-------------
The HoRRoR GRaNDeuR


Gönderen: esm
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 16:29
Bursa ESES in gençleri tarafından genç ESESliler ve kalabak facebook sayfası  kurulmuştur ziyaret edilmesi üye olunması bu gençlere moral motivasyon bakımından büyük katkı sağlayacaktır. yazılarınız ve yorumlarınızla bakleniyorsunuz.

-------------
esm


Gönderen: Esparta 32
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 19:19
Alıntı yapılan montoya

Alıntı yapılan Esparta 32

Ispartada bile tüm Eskişehirliler olarak kalabak suyumuzu içiyoruz
içiyorduk artık kalabak suyu gelmiyormuş. satan bayi türkmen suyu na geçiş yaptı :(
evet abi malesef son suyu bende türkmen aldım ama geri gelcek dedi

-------------
"""Esparta"""


Gönderen: agantaburinaburinata
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 19:21
 
 
 KALABAK suyuyla doğduk, KALABAK suyuyla büyüdük, KALABAK suyuyla öleceğiz........
 
 
 


-------------
leventler!!! tüm yelkenler abaşo...


Gönderen: demaq
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 22:56
kendi stadımızda bile başka su satılıyor dıye hatırlıyorum.Kalabak ıstıyorum ben

-------------
Sevgi Eylem Gerektirir


Gönderen: 26men
Gönderi tarihi: 21/Haz/2011 saat 23:05
Alıntı yapılan demaq

kendi stadımızda bile başka su satılıyor dıye hatırlıyorum.Kalabak ıstıyorum ben
Çok önemli bir tespit..kesinlikle stadımızda KALABAK suyu satılmalı..içilmeliii..buradan başlayabiliriz.)hatta es es ayranı:))


Gönderen: kadirgulen
Gönderi tarihi: 22/Haz/2011 saat 09:27
Alıntı yapılan 26men

Alıntı yapılan demaq

kendi stadımızda bile başka su satılıyor dıye hatırlıyorum.Kalabak ıstıyorum ben
Çok önemli bir tespit..kesinlikle stadımızda KALABAK suyu satılmalı..içilmeliii..buradan başlayabiliriz.)hatta es es ayranı
İzmit'te belediye restoranlara İzmit'ten çıkan ÇENE suyu satma zorunluluğu getirmişti.

-------------
KKŞ


Gönderen: mehmetaliaydemir
Gönderi tarihi: 22/Haz/2011 saat 12:27
Stadyumda Halil ünalın ortak olduğu Kirazlı firmasının suları satılıyor. Stadyumumuzda da reklamları var Kirazlı suyunun. Sözleşmeler ne kadar süre ile yapıldı, ne kadar ücret karşılığında anlaşıldı bunlar tamamiyle muamma..Stadımıza Kalabak suyunun girmesi bu sebeblerden dolayı biraz zor gibi gözüküyor.

-------------
Biz Eskişehirsporluyuz..


Gönderen: serdar gül
Gönderi tarihi: 22/Haz/2011 saat 15:59
siyanür orayada karışmasın?
herşey bir yana bu maden işletmesi ne kadar büyükmüş ki aleyhlerinde tek resmi rapor çıkamıyor valiye kimse ulaşamıyor düşünün artık


-------------
Eskişehirli olmak bir ayrıcalıktır


Gönderen: Es-Astaraftar
Gönderi tarihi: 22/Haz/2011 saat 20:14
Yıl 2010 Aralık, İstanbul TÜYAP fuarı-Su fuarında ESKİ genel müdürlüğünün standı önündeki makinelerden pet bardak ile  KALABAK suyu içen genç bir kız gözyaşları ile annesine sarılır. Annesi kızının bu durumuna teskin edici sözlerle şöyle cevap verir. "Kızım Kalabak Suyu için hiç ağlanırmı."
Genç kız istanbulda yaşayan biridir. Birkaç bardak daha damacanadan suyu kana kana içtikten sonra annesinin şu sözleriyle standın önünden buruk bir şekilde ayrılır:"Söz kızım, yazın Eskişehir'e gezmeye gideriz. Orada okul arkadaşlarını görürsün.Bol bol KALABAK suyu içersin."
Farkında değiliz değerlerimizin,galiba birilerinin bize hatırlatması gerekiyor.


-------------
Taraftar doğduk biz


Gönderen: Frequency
Gönderi tarihi: 03/Ağu/2012 saat 15:13
edit

-------------
Kalsada son nefes, din iman ESES


Gönderen: volkanson2
Gönderi tarihi: 03/Ağu/2012 saat 15:18

o marka kabalak karıştırmayın....



-------------
zaman zaman değil her zaman ES ES'li


Gönderen: yusuf_69
Gönderi tarihi: 03/Ağu/2012 saat 15:20
Kabalak diye ayrı marka var..girin bakın web sayfasına..


Gönderen: dropmania_26
Gönderi tarihi: 03/Ağu/2012 saat 15:39
   İyi de orada ki kabalak suyu Eskişehir'de ki KALABAK SUYU ayrıca o listede ki KABALAK bildiğim kadarıyla Düzce'ye ait bir su...

-------------
EsEs


Gönderen: esolimpiyates
Gönderi tarihi: 03/Ağu/2012 saat 16:26

Zararlı sular listesindeki kabalak suyunu nasıl kalabak olarak okuyoruz hayret bişey. Durup dururken suyumuzu içenlerin aklını karıştırmayalım.



-------------
DALINDAN KOPAN YAPRAĞIN AKİBETİNİ RÜZGAR TAYİN EDER..


Gönderen: redES
Gönderi tarihi: 03/Ağu/2012 saat 16:57
İlk görev yerim olan Düzce'ye gittiğimde beni heyecanlandıran su. Yanlışla Kalabak okumuştum Kabalağı. Düzce-Akçakoca arasında adını Kabalak Köyü'nden (laz köyü) alan sudur.


-------------
   Ben bu sene süper lige demir atacağımıza inananlardanım...


Gönderen: Cumhuriyet
Gönderi tarihi: 03/Ağu/2012 saat 20:39
KALABAK SUYU SAĞLIKLI SUDUR, GÖNÜL RAHATLIĞIYLA İÇEBİLİRSİNİZ.     

Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı yazılı açıklamada Eskişehir’in KALABAK SU markasına dair hiçbir olumsuz sonuç bulunmamaktadır.

Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Eskişehir ile hiçbir ilgisi olmayan “KABALAK” isimli farklı bir damacana su sakıncalı bulunmuştur.

1936’dan beri Eskişehir’in efsane markası olan KALABAK DOĞAL KAYNAK SUYU’nun, Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında adı geçen “KABALAK” ismiyle hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi


Gönderen: Panzerfaust26
Gönderi tarihi: 04/Ağu/2012 saat 18:01
Herkes soruyor Kalabak Suyu'nda ne var diye birbirine, diğer firma da harf oyunu seçer gibi isim koyunca yanlış okuyup çekinmiş insanlar... Güvenle içiniz,çorbanıza,çayınıza,aslan sütünüze :))

Stadyumda da Kalabak Suyu satılmalı ama geçen maçta her marka vardı ...

-------------
ESES'i ticari rant olarak görenlere karşı yüksek taraftarlık bilinci!


Gönderen: Cumhuriyet
Gönderi tarihi: 04/Ağu/2012 saat 18:04
Büyükşehir Belediyesi sanırım "Kabalak Su" ile ilgili hukuki olarak hakkını arayacakmış...


Gönderen: Panzerfaust26
Gönderi tarihi: 04/Ağu/2012 saat 19:31
Marka ismini seçerken bir kural yok muydu? Diyelim bir markanın ismi Ali, ben kalkıp Alik,Alim ya da Aliş vs diye aynı meslek grubuna dahil bir isim tescil ederken diğer şirkete bildirmek zorunda değil miyim? Resmen Kalabak Suyu'nun isminden yararlanmak için Kabalak alınmış gibi duruyor.Ama yukarıda mesajda bir köyden dolayı alındığı söyleniyor. Çok rahat karıştırılacak isimler, önceden haberdar edilmesi gerekirdi. Farklı mesleklere dahil olsa anlarım ama ikisi de aynı grupta. Tescil yasaları vardır.

O yüzden Kalabak Suyu'nu güvenle içiniz. Eskişehir'in doğal güzelliği, bir dünya markası.

Diğer mesajda yazdım ama stadyumda da Kalabak Suyu içilmeli. Sonuçta eğer şehrin kendine has değerleri varsa her alanda onu kullanırsın.



-------------
ESES'i ticari rant olarak görenlere karşı yüksek taraftarlık bilinci!


Gönderen: Dobra
Gönderi tarihi: 04/Ağu/2012 saat 19:41
Boş bir zamanınızda arkadaşlarınızı ailenizi yanınıza alıp mutlaka Kalabak su tesislerine gidin, oradaki görevliler gezmeye görmeye incelemeye gelen insanları görünce çok mutlu oluyorlar ve tesisin her yerini gezdirip suyun ne kadar sağlıklı koşullarda çıkarılıp şişelendiğini gösteriyorlar. Dünya üzerinde kalite olarak çok az içme suyu tesisinden bir tanesidir Kalabak suyu tesisleri..

Ayrıca bazı haraçcı doktorlar hastalarına Kalabak su içmeyin gibi sözler söylüyorlarmış şerefsizler primle iş yapmayı bırakıp doktorluk mesleğini icra etsinler... Övdükleri sular şu anda sağlıksız sular listesinde başı çekiyor.. http://www.gazetea24.com/haber/sagliksiz-su-satan-114-bayi-aciklandi_134734.html - http://www.gazetea24.com/haber/sagliksiz-su-satan-114-bayi-aciklandi_134734.html

Ayrıca evinize gelip bu durumdan faydalanmak isteyip szie su arıtma cihazı satanlarında oyununa gelmeyin. Kalabak suyu dünyanın en iyi sularından bir tanesidir..

-------------
ES ES


Gönderen: eseses222
Gönderi tarihi: 04/Ağu/2012 saat 21:55
Geçenlerde eski Gençler gazozu şişesi üzerindeki bir yazı dikkatimi çekmişti: "Kalabak Suyundan mamuldür". Aşağıya ekliyorum.

http://imageshack.us/photo/my-images/23/eskibakkaleskisehirgenc.jpg/">


Gönderen: homfa
Gönderi tarihi: 04/Ağu/2012 saat 22:08
O listede bir tane dahi Eskişehir adı geçmediğinden dolayı birkez daha sağlıklı şehirlerden birisi olduğunu kanıtlandı. Keşke yapılan yeni inşaatlar Osmanlı mimarisinden esin alınarak yapılsa.


-------------


Gönderen: esmaris
Gönderi tarihi: 04/Ağu/2012 saat 22:43
Geçenlerde Astsubay Orduevi'ne gittiğimde içme sularının Kalabak Suyu olduğunu gördüğümde çok sevindim...Emeği geçenlere teşekkürler..

-------------
SeNsİz MaRmArİs BiLe SüRgÜn SaYıLıR EsEs'İm


Gönderen: Panzerfaust26
Gönderi tarihi: 07/Ağu/2012 saat 08:37
Kalabak Suyu'nun diğer illerde de satışını yapabilseler harbi sükse yapar. Sonuçta zor bir iş değil. Hem bu sayede şehrin reklamıyla beraber kendi değerini artırır.



-------------
ESES'i ticari rant olarak görenlere karşı yüksek taraftarlık bilinci!


Gönderen: hüsnü
Gönderi tarihi: 07/Ağu/2012 saat 11:35
Alıntı yapılan Panzerfaust26

Kalabak Suyu'nun diğer illerde de satışını yapabilseler .....

 
Kalabak suyu İstanbulda bile satılıyor, yakın illerde neden olmasın...
Bizim memlekette Sapanca civarının ''kuyu suları'' Kalabağın ücretine ''sersebil''...


-------------
# Direnmüdavim....



Gönderen: campari
Gönderi tarihi: 07/Ağu/2012 saat 16:39
Değerli Eskişehir halkı,
Tüm restoran, Lokanta, Çay ocakları, Kantinler, Özellikle stadımızda KALABAK suyu isteyiniz ve ısrarcı olunuz nasıl Eskişehirde Eskişehirspordan başka takım tutulmuyorsa Eskişehirde sadece KALABAK suyu içilmelidir Türkiyenin en sağlıklı suyu olan KALABAK suyuna sahip çıkalım.
Zaman zaman dedikodu üretip KALABAK suyumuzu kötülemeye çalışıyorlar bunlara kanmayıp şiddetle karşı duralım. Biz suyumuza sahip çıkarsak markasız sağlıksız sular ilimizde rağbet görmeyecektir.


-------------
KARGADAN BAŞKA KUŞ, ODUNPAZARI'NDAN BAŞKA YOKUŞ TANIMAM


Gönderen: ProblemES?
Gönderi tarihi: 07/Ağu/2012 saat 16:53
Kalabak suyumuz afyonkarahisarda da damacanada satılıyor.Tüm Türkiyeye yayılmalı insanlar su içsin...


Gönderen: campari
Gönderi tarihi: 07/Ağu/2012 saat 16:59
Değerli Arkadaşlar,
Tüm yorumlarınızı okudum, Ne güzel yorumlamışsınız Eskişehiri, Eskişehir insanını ve tabiki kalabak suyunu.
Sizlere katılmamak o günlere dönmemek mümkünmü.
Siz duyarlı Eskişehir'liler sizden bu güzel anılarınız adına lütfen KALABAK suyumuza sahip çıkalım ve çevremizdekilerede sahip çıkmaları için ısrarcı olalım.
Eskişehir değerlerini korumasını bilir.
Herkese sevgiler, saygılar.


-------------
KARGADAN BAŞKA KUŞ, ODUNPAZARI'NDAN BAŞKA YOKUŞ TANIMAM


Gönderen: serhat2626
Gönderi tarihi: 07/Ağu/2012 saat 17:03
Bende de hep o bilinç oluştu. Çarşı da gezerken hep kalabak suyu almaya özen gösteriyorum evde zaten hep Kalabak suyu Eskişehirde böyle bir şehir bilinci olması da ayrıca çok hoşuma gidiyor

-------------
başka diye soranlara inat sadece ESKİŞEHİRSPOR


Gönderen: Yukenkankan
Gönderi tarihi: 07/Ağu/2012 saat 17:13
Alıntı yapılan hüsnü


 
Kalabak suyu İstanbulda bile satılıyor


Hani , nerde ? Ben boşuna mı Erikli içiyorum yıllardır , şu an yıkıldığım andır , tarihe not düşüle.


Gönderen: esm
Gönderi tarihi: 07/Ağu/2012 saat 17:22
Bursa da kalabak suyu arayanlar Yalova çıkışındaki Shell de bulabilirler.


-------------
esm


Gönderen: eses7
Gönderi tarihi: 06/Ara/2012 saat 12:37
Geçen Eskişehir'e Babama gittim. Sucudan su aldım. Kalabak suyunun tadı önceden beri bozulmuştu fakat şimdi dahada bozulmuş.

Sıradan bir tadı var. Halk; yetmediği için başka suyla karıştırıyorlar diyorlar fakat ne derece doğru bilmiyorum.
Yetkililerden ricam lütfen ;
saf Kalabak Suyu istiyoruz.....


Gönderen: serhat2626
Gönderi tarihi: 06/Ara/2012 saat 12:44
Alıntı yapılan eses7

Geçen Eskişehir'e Babama gittim. Sucudan su aldım. Kalabak suyunun tadı önceden beri bozulmuştu fakat şimdi dahada bozulmuş.

Sıradan bir tadı var. Halk; yetmediği için başka suyla karıştırıyorlar diyorlar fakat ne derece doğru bilmiyorum.
Yetkililerden ricam lütfen ;
saf Kalabak Suyu istiyoruz.....

Abi herhalde uzun zamandır il dışındasınız insan farklı bir yere gidip oranın suyuna alışınca tadı biraz garip geliyor ondan da olabilir. Ben bir değişiklik farketmedim

-------------
başka diye soranlara inat sadece ESKİŞEHİRSPOR


Gönderen: eseryılmaz26
Gönderi tarihi: 06/Ara/2012 saat 18:18
Alıntı yapılan eses7

Geçen Eskişehir'e Babama gittim. Sucudan su aldım. Kalabak suyunun tadı önceden beri bozulmuştu fakat şimdi dahada bozulmuş.

Sıradan bir tadı var. Halk; yetmediği için başka suyla karıştırıyorlar diyorlar fakat ne derece doğru bilmiyorum.
Yetkililerden ricam lütfen ;
saf Kalabak Suyu istiyoruz.....

değişiklik var evet

-------------
Türkiye'ye taraftarlığın ne demek olduğunu öğreten şanlı ESES in bir parçası olmaktan gurur duyuyorum tek büyük ESES


Gönderen: 26Captain26
Gönderi tarihi: 06/Ara/2012 saat 19:25
Alıntı yapılan Yukenkankan

Alıntı yapılan hüsnü


 
Kalabak suyu İstanbulda bile satılıyor


Hani , nerde ? Ben boşuna mı Erikli içiyorum yıllardır , şu an yıkıldığım andır , tarihe not düşüle.


Valla bende hiç görmedim, eğer varsa koli koli alır depolarım.


Gönderen: semihk
Gönderi tarihi: 11/Ara/2012 saat 01:34
Gurbet ellerde memleket hasretini bir nebze olsun giderebilmektir Kalabak Su...

-------------
Başkalarının kusurlarını görmeye başladığın an, kendi kusurların için aynanın karşısına geçmen gereken andır.


Gönderen: SoLdat
Gönderi tarihi: 17/Oca/2013 saat 10:34
17 Ocak 2013 - 09:52 Milliyet.com.tr » Gündem» Haber
İşte standartların üzerindeki 10 su firması
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi tarafından hazırlanan "Ambalajlı Su Raporu"na göre 107 su markası, ulusal ya da uluslararası standartlardan bir veya birkaçına uygun değil.

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer, yaptığı yazılı açıklamada, "Ambalajlı Su Raporu"nun hazırlıklarına bir yıl önce başladıklarını, önce tüm markaları analiz etmek için Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi ile görüşmeler yaptıklarını ancak analizler için yüklü bir maliyet çıktığını belirtti.

İnternet taraması yaptıklarında firmaların önemli bir bölümünün kurumsal sitesinin olmadığını gördüklerini aktaran Özer, sitesi olanların çoğunun ise analiz verilerini sitelerinde paylaşmadığını, firmalardan ruhsatı haiz son analiz verilerini paylaşmasını istediklerini ancak birçoğunun verilerini paylaşmayı reddettiğini bildirdi.

"Ambalajlı Su Raporu"nun hazırlıklarını sürdürdükleri sırada bir televizyon programında, bazı marka sularda ciddi oranlarda kirlilik olduğunun dile getirildiğini anlatan Özer, bu önemli çalışmada sulardaki kimyasal ve radyoaktif kirliliğin değil, sadece biyolojik kirliliğin ele alındığına işaret etti.

Bu yayın sonrasında Sağlık Bakanlığı'nın bazı markalarda kirlilik olduğu iddiasıyla sektörün yarıya yakınını teşhir ettiğini belirten Özer, bakanlığın daha sonra markaların numunelerinin yönetmeliğe uygun bulunduğu ve üretim izni verildiği yönündeki açıklamayla kendini tekzip ettiğini savundu.

Özer, bu süreçteki teşhirlerin yeterli bir çalışmanın sonucundan ziyade, kamuoyunu ve medyayı tatmine yönelik bir girişim olduğunu ileri sürerek, Sağlık Bakanlığı'nın süreci yönetemediğini savundu.

"107 su standart dışı"

Kemal Özer, ellerindeki mevcut verilere göre, su markalarının çoğunluğunun ulusal ya da uluslararası standartlara uymadığını ileri sürerek, rapora ilişkin şu bilgileri verdi: "Tespit ettiğimiz bulgulara göre tam 107 su markası, bırakınız ideal değerleri ulusal ya da uluslararası standartlardan bir veya birkaçına bile uygun değildir. İncelediğimiz su markalarında yaklaşık olarak 30 çeşit kimyasal kirleticiye rastlanmıştır. 'Akrilamid' konusunda, toplam 58 su markası Amerika Çevre Ajansı (EPA) standartlarına uygun çıkmazken, bir tanesi ilgili parametrede Yönetmelik, Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine de uymuyor.

Benzo(a)piren konusunda ise 2 su markası Yönetmelik ve Avrupa Birliği standartlarına uygun değilken biri EPA standartlarına da uymamaktadır. Bir su markası TSE, Yönetmelik, AB ve EPA'nın 'civa' kriterlerine uygun değil. 8 su markasının 'amonyum' değerleri, TSE'nin değerlerinden bile yüksek. İki su markasının 'kadmiyum' değerleri, hem Yönetmelik hem de Dünya Sağlık Örgütü'nün standartlarına uymazken, 6 su markası EPA'nın 'nitrat' sınırlarının çok üstünde. Yine 2 su markası TS-266'nın 'nitrat' değerlerini aşmaktalar."

"İzin verilen sınırın 100 katı kanserojen madde"

Özer, yaptıkları araştırmada 31 su markasının TSE ve Yönetmeliğin "nitrit" sınırlarını aştığını belirtti.

Kanserojen "epikloridin" parametresine bakıldığında 83 su markasının EPA'nın öngördüğü değerlere uygun olmadığını, bunlardan birinin izin verilen sınırın tam 100 katı değeriyle yönetmeliğe, AB ve Dünya Sağlık Örgütü'nün kriterlerine de uymadığını aktaran Özer, "Tetrakloretan" ve "trikloretan" maddeleri konusunda 16 su markasının da EPA'ya göre standart dışı olduğunu vurguladı.

Yine EPA'nın belirlediği su standartlarına uymayan 18 su markasının "toplam trihalometanlar" parametresinde sınırların dışında olduğunu kaydeden Özer, ayrıca 18 su markasının Dünya Sağlık Örgütü'nün kanserojen "vinil klorür" sınırlarını aştığını, bunlardan birinin söz konusu kategoride dünyadaki hiçbir standarda uygun olmadığını kaydetti.

Sağlık Bakanlığı'na suçlama

Özer, 31 su markasının Sağlık Bakanlığı'na ait yönetmeliğin "pestisitler" konusundaki hükümlerine aykırı olarak pazarlandığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar parametresinde bir su markası TSE, yönetmelik ve AB standartlarına uygun değildir. Bir su markası TSE'nin 'florür', 10 su markası 'klorür', 8 su markası 'sülfat', 4 su markası 'bakır', 4 su markası 'demir', 10 su markası 'mangan' standardının dışındadır. Bir su markası yönetmelik ve AB sınır değerlerine de uymamaktadır. Üstelik bu su markasında izin verilen sınırın 50 katı demir bulunmaktadır.

Genel olarak bakıldığında 59 su markası, Sağlık Bakanlığı 'İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik' hükümlerine uygun olmayıp, kimyasal terkipleri izin verilen sınırları aşmaktadır. Buna rağmen Sağlık Bakanlığı bu suların pazarlanmasına göz yummaktadır. Ayrıca verilerine ulaşılabilen 60 su markası TS-266'ya, 8 su markası AB EC/98/83'e, 90 su markası EPA'ya ve 21 su markası ise Dünya Sağlık Örgütü içme suyu standartlarına uygun değildir. Öte yandan incelediğimiz 3 su markası ise dünyadaki hiçbir standarda uymamaktadır."

Bunlar da içilebilir su markaları

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin hazırlıklarını yaklaşık 1 yıl sürdürdüğü 'Ambalajlı Sular Raporu oldukça çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Raporda toplam 115 su markasından 105'i sınıfta kalırken, 10 firma ise tehlike sınırının üstünde kaldı. Bu 10 marka içinde de ilk sırayı Buzdağı firması aldı.

Sağlık Bakanlığı'nca yapılan resmi analiz sonuçlarını göre Türkiye'de yüksek fiyatla satılan tanınmış markaların neredeyse tamamı kimyasal, biyolojik ve radyoaktif kirlilik açısından güvenle içilebilir olmaktan çok uzak. Toplam 105 firmanın tehlike sınırının altında kaldığı analiz sonucunda 10 firma da içilebilir sular arasına girdi.

Tehlike sınırını aşan ve suyu içilebilir firmalar arasında ilk sırayı Buzdağı firması alırken, 2. sırada Tekir, 3. sırada ise Kalabak marka sular yer aldı.

İşte raporda standartları tutturan 10 su firması


-------------
https://twitter.com/Cht_Be - https://twitter.com/Cht_Be


Gönderen: .mustiii1965
Gönderi tarihi: 20/Ağu/2014 saat 11:23
Kalabak suyu neden dağıtılmıyor bilgisi olan var mı ?

-------------
Şampiyon ESKİŞEHİR dertlerimin dermanısın


Gönderen: Erkan26
Gönderi tarihi: 20/Ağu/2014 saat 12:40
Alıntı yapılan .mustiii1965

Kalabak suyu neden dağıtılmıyor bilgisi olan var mı ?


Belediyenin internet sitesinde bir açıklama göremedim, Kalabak Suyu'nun sitesi zaten açılmıyor.

Kulaktan dolma bilgilerde :
1- Kalabak Suyu azalmış epey, bundan tam kapasite dolum yapılamıyor.
2- Bantlardan biri arızalıymış, tam kapasite çalışamıyor (Yalnız 2 ay geçti hala sıkıntı var, bu olasılık zayıf)
3- İşçiler toplu şekilde iş yavaşlatıyormuş, ayrılanlar falan olmuş.


Bunları duydum bu zamana kadar, bana kalırsa en baştaki gibi...

-------------
Kuvvet elindeyse adaleti sağlamalısın. Adaleti sağlayamıyorsan ya korkaksındır ya aciz!



Gönderen: exorcist
Gönderi tarihi: 20/Ağu/2014 saat 13:02
0 222 2220222 numaralı telefondan Kalabak suyu siparişi verebilirsiniz. Daire kapısına kadar getiriyorlar. Fiyatı 3 TL , bugün sipariş verdim getirdiler. Telefonla siparişin dağıtımında bir problem yok acil ihtiyaçlar için faydalı olabilir düşüncesiyle paylaşıyorum.

-------------
Siyah - Kırmızı


Gönderen: Curva_Eses
Gönderi tarihi: 20/Ağu/2014 saat 13:23
Alıntı yapılan Erkan26

Alıntı yapılan .mustiii1965

Kalabak suyu neden dağıtılmıyor bilgisi olan var mı ?


Belediyenin internet sitesinde bir açıklama göremedim, Kalabak Suyu'nun sitesi zaten açılmıyor.

Kulaktan dolma bilgilerde :
1- Kalabak Suyu azalmış epey, bundan tam kapasite dolum yapılamıyor.
2- Bantlardan biri arızalıymış, tam kapasite çalışamıyor (Yalnız 2 ay geçti hala sıkıntı var, bu olasılık zayıf)
3- İşçiler toplu şekilde iş yavaşlatıyormuş, ayrılanlar falan olmuş.


Bunları duydum bu zamana kadar, bana kalırsa en baştaki gibi...


4- Kaynakta borular çatlamış onarılması 3 ayı bulacakmış.

-------------
ESKİŞEHİRSPOR & BORUSSIA DORTMUND


Gönderen: muss26
Gönderi tarihi: 20/Ağu/2014 saat 15:35
Sıkıntı inşallah en yakın zamanda geçecek bu sıkıntı tamamen belediyeden kaynaklanıyor ayrıca mesut hoşcanın birisi kulağına kaçırmalı statda kalabak istiyoruz sonuçta Eskişehir kazanmalı Eskişehirli suyu kalabak içer bisküviyi ETİ yer Eskişehirsporu tutar

-------------
Bir Baba Hindi Heyyy Allah


Gönderen: muss26
Gönderi tarihi: 20/Ağu/2014 saat 15:40
Ayrıca borularda çatlak falan yok yanlış bilgilendirmeyelim

-------------
Bir Baba Hindi Heyyy Allah


Gönderen: olumune_eses
Gönderi tarihi: 20/Ağu/2014 saat 18:35
ee sayın bilmiş başkan suların büyük bir bölümün migrosa verirse olacağı bu arkadaşlar

-------------
https://twitter.com/olumune_eses


Gönderen: tüko_eses
Gönderi tarihi: 20/Ağu/2014 saat 18:38
kalabak suyu candır...

-------------
365 gün 6 saat eskişehirspor...


Gönderen: ESESLİ EMRE 26
Gönderi tarihi: 20/Ağu/2014 saat 18:55
Sorun kışın yeteri kadar kar yağmamasından kaynaklıdır başka problem yok.

-------------
amatöre düşsende peşindeyiz seninleyiz her zaman her yerde.. biz kötü günde kavgayı seçtik.



Gönderen: ~ERHAN~
Gönderi tarihi: 20/Ağu/2014 saat 18:58
Rakip firmalar bunu avantaj olarak kullanıyorlar

-------------


Gönderen: EsBoraEs
Gönderi tarihi: 30/Ağu/2014 saat 10:51
Su sıkıntısı giderildi mi? Dağıtım sağlıklı bir şekilde oluyor mu?

-------------
ANTİ-BİZANS


Gönderen: alpaybirsen
Gönderi tarihi: 30/Ağu/2014 saat 12:44
Su azalmis ve kapasite dusmus. Fakat kalabak suyu sehirdisinada gidiyor bunun durdurulmasi lazim.diger su firmalari cirit atiyor. Bsehirin bu duruma el atacagi yok.


Gönderen: eseslihalo
Gönderi tarihi: 30/Ağu/2014 saat 13:38
Alıntı yapılan EsBoraEs

Su sıkıntısı giderildi mi? Dağıtım sağlıklı bir şekilde oluyor mu?
sucumuz 5 gündür gelmiyordu bi cadde ileriden geçen sucuyu yakaladım ancak onunda suyu bitmişti 30 40 kişi kadar vatandas su alamadı benim gibi zafer mahallesinde oturuyorum belediyeyi aradım iki üç kere her seferinde başka bişey söylüyorlar telefona cevap verenler ilk aradığımda arıza var dediler aradan bi hafta geçti bakkallar alıyor dediler (ki bizim buradaki bakkallardan su toplatılalı yaklaşık bir ay oldu)en son aradığımda hava sıcaklıkları bu şekilde devam ederse su sıkıntısı yaşanmaya devam edecek dediler iki gün önce yetkili açıklama yapmış vatandaş ihtiyacından fazlasını almasın fazla aldıkları için yetmiyor biraz da azalma var söylenildiği gibi su sıkıntısı yok gibi bi açıklama yaptı tam net olarak hiçkimse doğruyu söylemiyor yada söyleyemiyor umarım en kısa zamanda bu sorun çözülür yoksa erikli suya geçecek insanlar onlarda kampanya başlatmışlar zaten damacananı bir sefere mahsus olarak depozito almadan kendi damacanalarıyla değiştiriyorlarmış 3 tl karşılıgında hala direniyoruz almamak için ama nereye kadar sürer böyle bilmiyorum

-------------
anadolu ihtilali 1965


Gönderen: krmeses26
Gönderi tarihi: 30/Ağu/2014 saat 14:30
STADYUMUMUZ'DA KALABAK SUYU DAĞITILLMALI..

-------------
Doğduğum Gün Tuttuğum, Öldüğüm Gün Bırakmayacağımsın.. #KRM


Gönderen: since65
Gönderi tarihi: 30/Ağu/2014 saat 14:54
Su sıkıntısının nedeni sıcaklar nedeniyle artan tüketimi karşılayabilecek üretim artışının gerçekleşmesinin mümkün olmamasıdır. Havalar serinleyince biz daha az su tükettiğimiz zaman problem kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Diğer bir çözüm ise suya başka kaynaklar katarak miktarını arttırmak olabilir. Bir Eskişehir'li olarak böyle bir çözüme taraftar değilim.

-------------
since1965



Sayfayı yazdır | Close Window

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2008 Web Wiz - http://www.webwizguide.com