Sayfayı yazdır | Close Window

Eskişehirspor Vakfı ve Eskişehirspor

Yazdırılan yer: eskisehirspor.com
Kategori: ESKİŞEHİRSPOR
Forum İsmi: Kulüp
Forum Açıklaması: Kulüp ve yönetim hakkında
URL: http://www.eskisehirspor.com/forum/forum_posts.asp?TID=1241
Yazdırma tarihi: 02/Haz/2024 saat 08:17
Yazılım Versiyonu: Web Wiz Forums 9.50 - http://www.webwizforums.com


Konu: Eskişehirspor Vakfı ve Eskişehirspor
Gönderen: eses7
Konu: Eskişehirspor Vakfı ve Eskişehirspor
Gönderi tarihi: 16/Tem/2008 saat 16:31

Sn. Valimiz himayesinde , 12 yıl sonra lige çıkınca bir toplantı yapıldı. Bürokratlar , odalar , Bld. Başkanları katıldı.

Sonuç ? Şu 5 milyon bulmak için komite oluşturuldu. Bu komite kombine satacak , pano pazarlayacak. Bulup Eses in sezonunu kurtarıp düşmeyeceğiz.

 

Eskişehirin ileri gelenleri toplanıyor. Çözümü bunda buluyor. Olacak işmi ?

Koca Eskişehir’in ileri gelenleri toplansın 4 topcu transfer edebilmek için kombine pazarlasın?

 

İçim sızlıyor. Dayanamıyorum. Başkan hem transfer yapıp hem 8,5 trilyon temlik ten bahsedince , ardından koca etkili yetkili adamların telefonlara sarılıp kombine için telefon görüşmeleri yaptığını düşündükçe içim sızlıyor.

 

Yıllardır hep aynı senaryo.

Eskişehirspor’un düzeni makus talihi değiştirilmelidir. ÇÖZÜM ;

ccccc

Yukarıdaki şemada görmekteyiz ki ; Eskişehirspor Vakfı var.

 

Vakıf Yönetim kurulu , şehrin ileri gelenlerinden oluşur. Her platformdan temsilci Vakıf YK.da temsil edilir.

 

 

Kulüp Vakıf bünyesine geçerken , Lisanslar , taşınmaz malları ve borçlarıyla birlikte geçer.

Yukarıdaki gibi bir toplantı yapılır , 4 topcu için para istenmez. Vakıf bünyesindeki şirket sermayeleri için toplantı yapılır.

 

Vakıf Yönetimi altında 5 Yönetim Kurulu vardır.

1- Kalıcı Gelirler Yaratma ve kurumsal yapılandırma Şirketler Grubu Yön. Kurulu

2- Profesyonel Futbol  Kulübü Yön Kur.

3- Altyapı Yönetim Kurulu

4- Amatör Kulüpleri Destekleme Komitesi

5- Ar-Ge  İnsan Kaynakları Taraftarla İlişkiler

 

 

A ) Kalıcı Gelirler Yaratma ve kurumsal yapılandırma Şirketler Grubu Yön. Kurulu

 

Bu ekip profesyonellerden oluşur. Bu YK. Vakıf bünyesinde kurulacak şirketlerin kontrolünden sorumludur. Bünyesinde şirketler vardır.

 

1-     Kulübün Lisanslı Ürünlerinin pazarlamasını Yapan Şirket ;

 

Bu şirket Lisanslı ürünlerin pazarlamasını yapar. Üreticilerle anlaşmaları yapar. Ürün çeşitliliği sağlar, şehrin bir veya birkaç yerinde satış noktaları açar işletir.

 

2- Kamu/Özel ihalelerde   çekici , temizlik hizmetleri , otopark , güvenlik , bilgi işlem vs. hizmet alım ihalelerine giren şirket .

 

Bu şirket en çok sermaye gerektiren şirkettir. Şehirdeki Kamu ve Özel kurumların Hizmet alım ihalelerine girer. İştigal alanı Temizlik , Güvenlik , Bilgi İşlem vs.vs. dir. Bünyesinde bir kaçyıl içinde binleri çalıştıran bir şirket olması muhtemeldir.

3- ESKİŞEHİRSPOR KOLLEJİ

Vakıf bünyesinde ESKİŞEHİRSPOR KOLLEJİ kurmak için , altyapı hazırlamak. Kredi imkanları bulmak.

4- Kafeterya , restoran çay bahçeleri , sportif tesisler işletmeciliği yapan Şirket.

 

5- ESES MEDYA

Eses TV kurulması için çalışır. Üniversitenin Basın Yayın bölümüyle işbirliği yapar. Bünyesinde ESES dergisinide barındırır. Şehrin reklam panolarının ve taşıma araçlarında bulunan reklam panolarının ihalesini alarak işletmeciliğinide yapar.

 

B) Profesyonel Futbol  Kulübü Yönetim  Kurulu

 

Bu yönetim kurulu kulübün başına 0 borçla gelir. Kendilerinden beklenen sadece SPORTİF BAŞARI çıtasını daha da üst seviyelere çıkartmaktır. Sistem bu Yön. Kur. Üstünden bir çok yükü almıştır. En önemlisi borçsuz bir kulüp bulacaklardır. Yıllık bütçenin büyük bir kısmı kalıcı gelirlerden gelecektir.Diğer kısmı da başarıya endeksli olarak yükselerek devam edecektir. 

BU YÖNETİM KURULUNUN GÖREVİ VE NİTELİKLERİ ; 

1-Bu YK. 15 kişiden oluşur.. Vakıf Yön.Kur. ca Koyulan bir şart vardır..Oluşturulan Yön.Kur.  da ki kişilerden en az 3 kişi futbol camiasında , teknik manada , federasyon babında , profosyonel futbolcu babında görev almış olma şartı vardır.

2-Yönetim kurulunu oluşturan başkan , 5 gün içinde , bahsi geçen 3 kişi hariç 12 Yön.Kur. üyesinin , Yönetim Kur. Girme şartı olan ve Prof. Kulübün hedefine göre belirlenen kişi başı miktarı çekleri (vadeli / vadesiz) HİBE olarak Vakıf Yönetimine sunar. (Bu tutar profosyonel kulübün o seneki bütçesinin bir miktarını oluşturacaktır)

3-Profosyonel Kulübün bütçesi şu kalemlerden oluşur ;

a) Sezon başı Y.K. hibe ettiği tutar.

b) Tribün hasılat net geliri.

c) Transfer gelirleri.

d) Reklam gelirleri.

e) Naklen yayın , idda ve sponsor gelirleri.

f) Kalıcı Gelirler Yaratma ve kurumsal yapılandırma Yönetim Kurulunun iştiraklerinden elde ettiği ve yıl sonunda beyan ettiği bilançonun net gelirlerin % 50 si.

4- Y.K. hedefe ulaşmak için bütçe harici kulübe borç veremez. Zarureti varsa , borçlanmanın gereğini , nedenini Vakıf yönetimine sunar. Vakıf yönetimi uygun görürse gerekli düzenlemeleri ve finans ayarlamalarını yaparak borçlanmayı kayda alır. Buda kulübün her sezon 0 borçla başlaması gereğini ortaya çıkartır. 

Böylece kulüp kongresinde birçok liste göreve gelmek için çıkar. Çünkü temlikler olmaz. Hesap kitap bellidir. Kongre yasal prosedür olmaktan çıkar hesap verilen bir makama dönüşür. Kulüp şeffaftır. Her şey kanuna kitaba göre yapılır. 3 e alına topçı 1 e gösterilmez. Kimse kafasına göre banka kredisi çekip kulübü borçlandıramaz. OTOKONTROL oluşmuştur. Hiçbir kişi/ekip icazet alma gereği duymaz.

Kongrelerde planlar projeler konuşur. Padişahlık kalkar VİZYON ortaya çıkar. Soyut somuta dönüşür. Ucu muğlak vaatlerin yerini , neyi? Nasıl ? Nezaman ? Ne şekilde? Lerin cepları kaplar.

 

C ) Altyapı Yönetim Kurulu

Bu Y.K. lun amacı , bilimin , tekniğin , ahlak’ın çizgisinde geleceğin Eskişehirsporlu futbolcularını yetiştirmektir. Y.K. 5 kişiden oluşur. Profosyonel Kulüp Y.K. luyla birlikte , entegre olarak çalışır.

Y.K. lunun bütçesi ; Y.K üyelerinin isteğe bağlı Hibeleri ve Kalıcı Gelirler Yaratma ve kurumsal yapılandırma Yönetim Kurulunun iştiraklerinden elde ettiği ve yıl sonunda beyan ettiği bilançonun net gelirlerin % 25 idir. Ki bu gelirde halihazırdaki gelirin kat be kat üstünde olabilecektir. 

 

D) Amatör Kulüpleri Destekleme Komitesi

 

Bu komite yıllarını Eskişehir Amatör Futboluna vermiş kişi ve amatör kulüp başkanlarından oluşur. Amacı Eskişehirdeki amatör futbolun gelişmesine öncülük etmektir. Üniversitenin Beden Eğitimi bölümüyle irtibata geçer . Akademik destek alır. Üniversite Öğrencilerinin şehirdeki kulüpler bünyesinde öğrendiklerini uygulama babında faaliyetler yürütür. Kaynaklarını Vakıftan ve Eskişehir Belediyelerinden sağlar. (Malumunuzdur ki belediyeler amatör kulüplere maddi bakımdan destek vermesi görevidir.)

Şehirde amatör lisanslı futbolcunun artırılması 1.derece görevidir.

 

 

E) Ar-Ge  İnsan Kaynakları Taraftarla İlişkiler

 

 

AR-GE ; Araştırma geliştirme birimidir. Şehrin datasını tutar. Kulüp üyelik sisteminin tabana olabildiğince yayılması için çalışmalar yapar. Kombineler nasıl ne şekilde daha çok satılır? Nasıl bir yol izlersek kulübe daha çok üye kaydederiz? Maç günü gelirlerini nasıl artırırız? Projeler geliştirir ve ilgili mercilere sunar.

 

İNSAN KAYNAKLARI : Vakıf şirketlerinin elaman ihtiyacını gidermek için vardır. Üretmeyen istihdam etmeyen hiçbir kurum uzun süreli başarılara ortak olamaz.

 

TARAFTARLA İLİŞKİLER: Taraftar dernekleriyle irtibatlı çalışır. Tabanın olumsuz enerjisini olumluya döndürmek , fairplay ruhunu camiaya yaymak için projeler üretir. Sosyal ve sportif faaliyetlerin organizasyonunu derneklerle birlikte yapar.

 

 

 

Görüldüğü üzere sistem bir Vakıf üzerine kurulu. Vakıf , YENİDEN BÜYÜK ESKİŞEHİRSPOR platformundan doğuyor. Bu platformda toplumun her kesiminden üyeler var. Ticaret , siyaset , odalar , dernekler vs.…Bu plartformda tüm şehir ortak bir payda da buluşuyor… Bünyesinden bir VAKIF ve onun yönetimini çıkartıyor. Bu vakıf bünyesine günahıyla sevabıyla Eskişehirspor Kulübünü dahil ediyor. “0” borca getiriyor. Ve yine Vakıf Kulübe kalıcı gelirler sağlamak yönünde , bünyesinde bu konulara eğilecek , takip edecek , uygulayacak ayrı bir yönetim ihdas ediyor.. 

Kulüp yönetimi sadece sportif başarıya odaklanıyor. Diğer yönetim , finans , ticaret , kalıcı gelir , üretim , istihdam , organizasyon ile meşgul oluyor. Tüm bunlar yapılarken bireysel insiyatif , ben’lik alaşağı edilerek , kurumsal vizyon , finans yönetimi , uzun / kısa vadeli plan ve hedefler giriyor.. Vakfın içinde oluşturulan sistem gereği OTOKONTROL gerçeği ortaya çıkıyor. Kulübün mali hareketleri , eleman hareketleri suya yazılan yazı olmaktan çıkıyor ve kurum hedef koyan , hedefe koşan , içinde oluşturduğu sistemle , denetleyen , denetlenen bir yapıya kavuşuyor.

Bir kurumun en büyük sermayesi , ne milyonlarca dolar , nede bünyesinde bulunan kişilerin etiketleridir ! Bir kurumun ne büyük sermayesi  kendisine duyulan GÜVENDİR. Siz bu sermayeyi elinizde bulundurmuyorsanız milyarlaca dolarınız olsa bir hiçsiniz. 

Benim bildiğim budur arkadaşlar.

 

ESESSİN BU 30 yıldan beri süre gelen bu MAKUS TALİH DÜZENİ değişmelidir! Benim cözümümde budur.

 




Yanıtlar:
Gönderen: esesreha
Gönderi tarihi: 16/Tem/2008 saat 16:52
Çok güzel yazmışsın ama biz Türk toplumuyuz. Yani doldur, boşalt, emniyeti al, ateş. Sistem ve düzen olsa zaten her sene ne yönetici ararız tırım, tırım nede başkan adayı. Zaten gelenlere bu işin bilincinde kimse sahip çıkmadı biz sahip çıktık hadi bakalım şimdi bize destek olun. Kurumsallaşmayı oturttamazsan toplanan paralarla günü kurtarırsın. Birgün de tıkanıp kalırsın sonrada yaptık, çalıştık, hemde gece gündüz kimse destek olmadı ve başaramadık gibi laflarla bir yığın borçla devredersin yönetimi takım nerede ve hangi ligde oynar o zaman bilinmez. Yapılacak en büyük yatırım sistem ve kurumsallaşmadır. Bak gör o zaman herşey nasıl tıkır, tıkır işliyor. Nerde bunu yapacak insanlar. Birileri yapmaya kalksada önüne geçerler. Nedeni açık çünkü ES ES im her zaman basamak ve reklam amacı için kullanılıyor.

-------------


Gönderen: es-be-eses
Gönderi tarihi: 16/Tem/2008 saat 16:57
Elinize sağlık, bunca şeyi bu kadar düşünüp buraya yazmışsınız ama kaale alınacağını hiç sanmam. Bu arada Kadir Has Üniversitesi'nin düzenlediği sertifika programında böyle bir ödev vardı, ben de arkadaşımınkini okuyup kontrol etmiştim. Ona benzettim biraz...


-------------
Gerçekçi ol, imkansızı iste!


Gönderen: banner
Gönderi tarihi: 16/Tem/2008 saat 17:16
Ellerine beynine sağlık Esalettin Abi.

-------------
SENİ ANNEM KADAR SEVDİM...


Gönderen: ES_Kadir
Gönderi tarihi: 16/Tem/2008 saat 17:19
Ne denilebilirki harika bir plan . Peki bunu nasıl hayata geçirebiliriz ? Aslında buna benzer fikirler çok çıkmıştı geçmişte ama hepsi sayfalarda kaldı bu güzel proje lafta kalmamalı ne yapabilirizde bunun gerçekleşmesini sağlarız ?

-------------


Gönderen: Essfor
Gönderi tarihi: 16/Tem/2008 saat 17:56
Bu forum ailesi hakikaten çok büyük....Sevgili yönetim günlük para peşine koşacağına azıcık buraları okusun ya....Şuraları azıcık okusa adam gibi transferde yapar..adam gibi yöneticilikte yapar...Burada herşeyin çözümü var...Sanırım işlerine gelmiyor...Eses yönetimine gelen kendi reklamını yapıp kendi  cebinii doldurmanın peşinde..Şimdi demesinler benim ne çıkarım var diye...hadi hadi hadiiiii..
 
Esalettin Bey ellerinize sağlık...ama malesef şu anda sizin fikirlerinizi ne dinleyecek ne de uygulayacak kimse yok zira onlar şimdi para peşinde kimbilir hangi cami önündedirler....
 
 


-------------
Esesliyiz çok şükür...


Gönderen: inadına_eses
Gönderi tarihi: 16/Tem/2008 saat 18:03
evet böyle bir vakıf var ESKİŞEHİRSPOR VAKFI  ne iş yapar ne yapar bilinmez bu vakfı gündemde tutmamız gerekli çalışmaların için teşekkürler eses7

-------------
Tek Yürek Tek Ses...EN BÜYÜK ES-ES


Gönderen: FairPlay
Gönderi tarihi: 16/Tem/2008 saat 23:31
İşte günü değil geleceği kurtarmak üzere yapılması gerekenlerden bir örnek,belkide en önemlisi.Akıl dolu bir öneri.Emeğiniz için teşekkürler Esalettin Bey.
 
Ama ne yazıkki yönetim bunu görmemezlikten gelecek.Çünki sıcak para lazım,alıştılar ya.Bu vakıf şimdi kurulursa,en iyi ihtimalle 1-2 sene sonra gelir gelmeye başlar.Bu sürede yönetim için uzun süredir,işlerine gelmez.Bir sene sonra kim öle,kim kala.Şimdikiler çalışsın,kaymağını sonrakiler yesin,OLURMU HİÇ?.Hiç böyle bir işe girişilir mi?Kapı kapı dolaşıp yardım toplamak daha kolay,arada birde vermeyenleri şikayet edersin,bürokratları devreye sokarak birazda esnafı korkutursun.Bu kadar kolaycılık varken,bu para işleri nedeniyle devir paralı yönetim devri sistemi kurulmuşken,sizin önerdiğiniz sistemi uygularlar mı hiç?
 
İşin şakası,gerektiğinde bu forumda çok yerinde öneriler gelişebiliyor ,çoğunluğun desteğiyle tepkiler oluşabiliyor,yazılanlar medyaya ulaşabiliyor.Bu dönem geçti artık.Ama bir sonraki genel kurula kadar bu önerinizi devamlı sıcak tutalım,kamuoyu oluşturalım,ve yönetime aday olacakları bu vakıf işine ikna edelim.Bunu kabul eden adayları destekleyelim.


Gönderen: otomatikkapi
Gönderi tarihi: 17/Tem/2008 saat 00:28
5 milyon € 'yu toplayıp soldaki sütuna verirsek yılda min. 2 milyon getiri sağlar. Ama sorun vakıf başkanı kim olacak :)...

-------------
Geçmişe duyulan özlem ve geleceğe olan umuttur bizi yaşatan...


Gönderen: Sarpery26
Gönderi tarihi: 17/Tem/2008 saat 00:38
Bence çok güzel bir çalışma olmuş ellerine sağlık.
Mutlaka eksikleri vardır ancak bu tablonun kabası bile iş yapar. Yönetim bu forumun ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu görmelidir.

-------------


Gönderen: turkaslan
Gönderi tarihi: 17/Tem/2008 saat 02:52
burada bahsedilen milyon dolarlık işler.. bir nevi kurumsallaşmanın adımları.. hazırlayanların ellerine düşüncelerine sağlık.. karamsar şeyler geliyor dilime ancak yinede yazmayacağım.. temenni ediyorumki birilerine rant olmadan bigün gelip hayata geçebilecek süper bir proje..
elbette eklenmesi gereken şeyler olacaktır ancak şuradaki kabataslak yapılmış bir çalışma dahi süper.. kaldıki tam anlamıyle hayata geçse kimbilir nekadar mükemmel bişey olur..


-------------
Birimiz hepimiz için , Hepimiz ES-ES için...


Gönderen: banner
Gönderi tarihi: 17/Tem/2008 saat 03:06
Bu yapının en önemli katkısı birbiri ile koordineli çalışmak zorunda olan kurullardan oluşması ve bu zorunluluk nedeni ile herkesin hesap vermesi gerekmesidir. Böyle bir yapı kurulabildiğinde asla borç bir gecede 4,5 trilyondan 8,5 trilyona çıkamaz. Kuruşu kuruşuna hesap verilmek zorundadır. Asla bu yapıda ben yaptım oldu mantığı ile iş yapılamaz. Alt yönetim kurulları en azından vakıf yönetim kurulunun onayını almak zorundadır. Vakıf yönetim kurulu da alt yönetim kurullarının bilgisi, onayı olmadan iş yapamaz. Yani oto kontrol kendi kendine sağlanır.


-------------
SENİ ANNEM KADAR SEVDİM...


Gönderen: eses7
Gönderi tarihi: 17/Tem/2008 saat 09:58
Futbol para.
Parası , yapılanması , kurumsallığı olmayan bir kulüp büyük müyük olamaz.
 40 yıllık takımız. 1.ytl kalıcı gelirimiz yok.
 
Bakın Hamburg tekeden nasıl süt alıyor ; milliyetin haberi ;
 

Taraftar mezarlığı

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Alman Hamburg HSV adlı futbol kulübü, taraftarlıklarını beşikten mezara kadar sürdürmek isteyenlere özel mezarlık yaptırdı!

Kulübün stadı Nordbank’a (üstte) yakın bir yerde kurulan mezarlığın girişi kale şeklinde inşa edildi.
 

MEZAR yeri satın alan taraftar ödemeyi 25 yılda tamamlayabilecek. 500 mezar yeri bulunan mezarlık her yaştan taraftara açık. Mezarlığın inşası için 100 bin euro harcandı. HSV’nin Yönetim Kurulu Başkanı Christian Reuchert şimdiye kadar 10 taraftarın mezar yeri için başvuruda bulunduğunu açıkladı

 


Gönderen: arc
Gönderi tarihi: 17/Tem/2008 saat 10:31
harika düşünce inşallah pratiğe aktarabiliriz
Esalettin bey ellerine sağlık


-------------
ESESLE KALIN ESESLİ KALIN
T K Ş



Gönderen: s.ULUĞ
Gönderi tarihi: 27/Tem/2008 saat 17:47
bencede cok guzel bı dusunce galıba boca kulubununde bı taraftar mezarlıgı var bunu bızde yapmalıyız bence...

-------------
semt-i mukaddes ÖRNEKKÖY

      izmir ES ES
     


Gönderen: emr26e
Gönderi tarihi: 27/Tem/2008 saat 18:02
ya bu şehirde 2 tane üniversite var birsürü hoca var pazarlama iktisat 1,2 tanede büyük firma var bunlar toplansa kendi işi gibi görseler varya bu takımı nasıl ekonomik olarak rahatlatacak projeler bulurlar bu sene olmaz belki ama geleceğimiz kurtulur bence bu şehirdeki imkanlar buna çok müsaitt

-------------
SİYAH YADA KIRMIZI GİY
       ATKINI AL


Gönderen: eskan
Gönderi tarihi: 27/Tem/2008 saat 20:21
Alıntı yapılan emr26e

ya bu şehirde 2 tane üniversite var birsürü hoca var pazarlama iktisat 1,2 tanede büyük firma var bunlar toplansa kendi işi gibi görseler varya bu takımı nasıl ekonomik olarak rahatlatacak projeler bulurlar bu sene olmaz belki ama geleceğimiz kurtulur bence bu şehirdeki imkanlar buna çok müsaitt
 
senin dediğin şey gazoz ağacı.öyle nalet bi memleket ki,sen desen ki alın kardeşim benden 50 milyon dolar şuraya güzel bi stad dikelim;yinede parayı verdiğin halde dikilmez o stad.bi o parti girer işin içine bi özel idare girer,bi belediye meclisi girer,parayı verdiğin halde olmaz anasını satayim..2 üniversite var şu var bu var yıllardan beri herşeyin giriş kısmı bu şekilde ama ortada icraat yok.potansiyel var deniliyor ama potansiyelin "p" si yok.bizim memleket işte böyle bi memleket.onun haricinde kara para da yok bu memlkette.ne belediyesinde nede özel bir holdinginde...ankarası antalyası antepi,dağın başına 15 -20 bin kişilik stad dikip trilyonlar gömdüğü halde,kimse kuş uçmaz kervan geçmez ne amaçla yapıldı bu demiyor.yani şu olur bu olur,öyle yapılsa süper olur filan boş hepsi.hiç bişey olmaz..çünkü şehrin bu tip şeylere müsait imkanı yok..


-------------


Gönderen: harundeliktas
Gönderi tarihi: 11/Ağu/2008 saat 18:45
 
ESKİŞEHİRSPORUMUZA BİMEKS TEKNOLOJİ SPONSORU OLMUSTUR HEPİMİZE HAYIRLI OLSUN
 
1 Türkiye Gazetesi

http://www.ajanspress.com.tr/login/clipView.asp?custID=17014&referance_number=20080810003633&fk_service_type=1&tokenIDs=208132&tokenGroupIDs=1491 - http://www.ajanspress.com.tr/login/clipView.asp?custID=17014&referance_number=20080810003633&fk_service_type=1&tokenIDs=208132&tokenGroupIDs=1491

2 Ulusal

http://www.ajanspress.com.tr/login/clipView.asp?custID=17014&referance_number=20080808004954&fk_service_type=1&tokenIDs=208132&tokenGroupIDs=1491 - http://www.ajanspress.com.tr/login/clipView.asp?custID=17014&referance_number=20080808004954&fk_service_type=1&tokenIDs=208132&tokenGroupIDs=1491

3 Yeni Şafak

http://www.ajanspress.com.tr/login/clipView.asp?custID=17014&referance_number=20080808002426&fk_service_type=1&tokenIDs=208132&tokenGroupIDs=1491 - http://www.ajanspress.com.tr/login/clipView.asp?custID=17014&referance_number=20080808002426&fk_service_type=1&tokenIDs=208132&tokenGroupIDs=1491

4 Posta

http://www.ajanspress.com.tr/login/clipView.asp?custID=17014&referance_number=20080808004560&fk_service_type=1&tokenIDs=208132&tokenGroupIDs=1491 - http://www.ajanspress.com.tr/login/clipView.asp?custID=17014&referance_number=20080808004560&fk_service_type=1&tokenIDs=208132&tokenGroupIDs=1491



Gönderen: degiray26
Gönderi tarihi: 14/Ağu/2008 saat 14:07
Muhteşem bir öneri,ne yazıkki yazılalı yaklaşık 1 ay olmuş anca farkettik.Ancak bu yapımızla buna geçiş yapmak çok zor günü kurtarmak adına yöneticlik yapanlar bu öneriye sıcak bakmazlar.Genede böyle bir yapıyı düşünen Esalettin abime sonsuz teşekkürler,bunun hayali bile güzel

-------------
SÜRGÜNDE YEŞEREN VATAN KIRIM


Gönderen: turker
Gönderi tarihi: 23/Ağu/2008 saat 00:54
Süper Lig takımlarının piyasa değeri (milyon eur)
 
 
Takım
Oyuncu sayısı   
 Değeri (milyon euro)
Galatasaray
31
111.7
Fenerbahçe
27
105.5
Beşiktaş
26
76.9
Trabzonspor
28
52.9
Sivasspor
34
38.5
Kayserispor
31
36.5
Ankaraspor
27
35.4
Konyaspor
33
33.8
İstanbul BB
33
32.7
Gençlerbirliği
34
29.1
MKE Ankaragücü
30
25.7
Kocaelispor
34
25.0
Bursaspor
27
24.8
Eskişehirspor
31
21.9
Gaziantepspor
28
21.7
Antalyaspor
42
21.0
Hacettepe
32
19.1
Denizlispor
27
17.6
TOPLAM
 
730.2
 


-------------
Küfür ve hakaret lümpenliğin, üretimsizliğin, değilse acizliğin belirtisidir.

BKaldırıŞ


Gönderen: ypeker
Gönderi tarihi: 11/Oca/2009 saat 13:20
Son haftalardaki tartismalarin isiginda konu hep yonetimde aksayan noktalara, kalici gelir kaynaklarinin olmamasina, dolayisiyla kurumsallasmanin oneme geliyor. Aslinda KURUMSALLASMA basliginda yapici onerilerin ve somut adimlarin atilacagi bir baslik olabilirdi ama fazla topik adi olmasin diye listeden mevut olanlara baktim ve bu konuya ilsikin olarak atilmis bir adim, Eskisehirspor Vakfi'ni buldum, onun icin bu topikte yazip konuyu yeniden gundeme getirelim dedim.
 
Malum ekonomik kriz bircok klubu, yoneticileri etkileyecek. Herkes mevcut kadrolariyla, altyapisiyla calismak zorunda kalacak, onumuzdeki sezon astronomik rakamlarla transferlerin olamayacagini soylemek lazim. Bunun belki olumlu tarafi da her takimin ayagini denk almasi. Politikacilardan da hosnut degiliz. Bonservisler bir telefon gorusmesiyle carcur oluyorsa muhakkak ki bir klubun hakkini yenmis oluyor, bugun bizim klubun, yarin bir baska klubun.  
 
Bu ikinci yari boyunca hem taraftarlar olarak, hem forum olarak, kurumsallasma konusunun gundemde tutulmasi, lokal medyanin bu konuya onem vermesi lazim. Tabii ki Vakif yonetmelikleri cercevesinde gelir kaynaklarinin vergilendirilmesinde birtakim kolayliklar var, ama bunlari hukukcularimiz daha iyi arastirip, ESES icin anonim sirket mi yoksa vakif mi, nasil olacak bir kurumsallasma calismasinin acil olarak gundeme getirilmesi lazim. Diger topiklerde daha once tartisilmis olan kulube uyelik konusu da bu baglamda yeniden etkili olacaktir. Simdiden onumuzdeki yilin kongresi oncesi uzun vadeli bir calismanin baslatilmasi gerektigine inaniyorum.
 
Bu calismanin simdiden baslamasi onemli. Yeni valimiz, daha onceki valimizden asagi kalmamak durumundadir, belediye secimleri oncesi siyasiler de boyle bir kurumsallasma icin belediyelerle olan iliskilerde hangi parti gelirse gelsin degismeyecek saglam bir altyapi olusmasi konusunda yarissinlar, simdiki yonetimden ve onceki yonetimlerden bu konuda tecrubesi olup hizmet etmek isteyenleri de isin icine katip kalici adimlar atilmasinin bu ara transfer donemi sonucunda ortaya cikan tablo cercevesinden EN BUYUK TRANSFER olmus olacagina inaniyorum. Boyle bir kurumsallasma takim icin 10 numara demek! 


-------------
Çocukluktan aşkımız ESES


Gönderen: ypeker
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 01:54
Yine sikayetler cogaldi forumda gidisatla ve yonetimle ilgili. Bu yaziyi tam Ankaragucu maci oncesi guncel hale getirmeye calismistim, galibiyetten sonra tek tek her futbolcuyla ilgili yazilinca va macla ilgili basliklar artinca gundemden hemen kayboluverdi. Birakalim artik sikayetleri yonetimden, elektrik parasi odenmediginden, borclardan dolayi lisans cikmadigindan, bunlardan kimsenin haberi olmadigindan falan. Cozum yollari uzerinde yogunlasalim. 

-------------
Çocukluktan aşkımız ESES


Gönderen: banner
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 02:10

Yüksel Abi bunlar çok kişinin kafa yoracağı meseleler değil. Stada gelen taş çatlasın 1000 kişi bunlara kafa yorar. Geri kalanları için önemli olan başka şeylerdir. Ben taraftarım, bağırırım sadece der geçer. Koca Eskişehir'de bu işlere kafa yoran adam sayısı 2000 kişiyi geçmez. Onların da birbirleri ile bağlantısı yoktur. En fazla bağlantının olduğu yer bu forum işte. Bu konulara ilgiyiyi de gözlemleyebiliyor herkes. Oysa Halil Ünal'ın Kulüpler Birliği'nde sarfettiği bir cümle ya da Batuham Karadeniz'in açıklamasındaki bir cümle sayfalarca tartışılıyor. İlgi alaka bu kadar işte. Herkes layık olduğu şekilde yönetilir demek istemiyorum ama gidişatta maalesef öyle. Sorgulamayan, düşünmeyen, haklarımızı korumayan bir taraftar kitlesiyiz. Öncelikle bu taraftar yapısının değişmesi lazım yönetimsel bazda birşeylerin değişebilmesi için. Oysa her maç büyük başkan el salla nidaları kulaklarımızı çınlatıyor. Demek ki sorun yok memnunuz.  



-------------
SENİ ANNEM KADAR SEVDİM...


Gönderen: şimşek65
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 02:15
bildiğim kadar bizim başarısız bir vakıf girişimimiz vardı.acaba o vakıf hala tabela vakfı olarakta olsa duruyormu.o vakıfta yapılanma nasıldı,neden bu denli başarısızlığa uğradı.bu konuda bilgisi olan varmı.


Gönderen: banner
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 02:42
Alıntı yapılan şimşek65

bildiğim kadar bizim başarısız bir vakıf girişimimiz vardı.acaba o vakıf hala tabela vakfı olarakta olsa duruyormu.o vakıfta yapılanma nasıldı,neden bu denli başarısızlığa uğradı.bu konuda bilgisi olan varmı.
 
O Vakıf zamanında zaruri olarak kuruldu. İkinci defa küme düştüğümüzde yine halimiz içler acısı idi. Uçan kuşa borç vardı ve gelirlerin tamamı temlikli idi. Kulüp adım atamayacak hale geldiği için bu vakıf kuruldu. O zamanın valisi kimdi hatırlamıyorum onun emri ile kuruldu. Vali o zamanki belediye başkanı Selami Vardar'a kulübü almasını söyledi yönetime talipli olmadığı için, o da mevcut durumda belediye imkanlarının bile kulübü kurtarmaya yetmeyeceğini, bir vakıf aracılığı ile işler yürütülürse görevi kabul edeceğini söyledi. Vali de kurun vakfı o zaman dedi. Belediye Başkanı Selami Vardar da hem vakfın hem kulübün başkanlığına getirildi. Paralar vakfa aktarıldı, vakıf yaptı kulübün harcamalarını. Kulüp tabelada idi o zaman. Her türlü gelir vakfa geliyordu, her türlü harcama vakıftan yapılıyordu. Arada da kulübün borçları bir bir ödeniyordu. Vakıf Aydın Arat zamanına kadar çok iyi çalıştı. Borçlar da temizlendi. Aydın Arat zamanında kulübün borç sıkıntısı kalmadığı için işler tekrar kulüp üzerinden yürütülmeye başlandı, vakıf tabela vakfı haline geldi. En son Halil Ünal'dı vakfın başkanı, şimdi kim bilmiyorum. Vakıf ile kulüp iç içeydi zaten. Vakfın çalışanları aynı zamanda kulübün çalışanları idi. Kulübün başkanı vakfın başkanı da oluyordu. Vakıf başarısız oldu denemez özetle. Bir amaç için kullanıldı o amaca ulaşılınca fonksiyonu kalmadı.


-------------
SENİ ANNEM KADAR SEVDİM...


Gönderen: Rasputin
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 02:43
Aslında bu vakıf işi ile alakalı ben de bazı hayaller kurmuştum. Özellikle taraftar ile ilgili. Vakıfa üyelikleri maksimize ederek kulübün yönetiminin de vakıfta olacağını düşünürek taraftar yönetiminde bir kulüp bile hayal edebiliriz ki ben ettim gayet de güzeldi LOL
 
Başta taraftarı organize edecek ve ilk hedefi bu olan deplasman organizasyonlarını tek elden yapabilen, yönetim, taraftar ve kendi medyası ile tam bir birlik içinde hareket edebilen dev bir organizma yaratmak en azından fikir olarak bunların üretilme kapasitesi başta bu forum olmak üzere ES ES sevdalılarında mevcut.
Ancak iş maddiyat ve icraate gelince ne yazıkki hepimiz susuyoruz.
Açık konuşmak gerekirse de, bu vakıf işini de birileri tepeden indirmedikçe yapmamız reel şartlarda pek mümkün değil.
Ancak dediğim gibi ya tepeden inecek ya da yavaş yavaş ağır ağır tabandan gelecek. Bütün derneklerin feshi ve kurulacak bir vakıf bünyesinde toplanılması ile taban kuvvet sağlanabilir. Daha sonra ekonomik faaliyetler ile maddi açıdan vakıf güçlendirilerek pek ala kulüp yönetimi zorla da olsa güzellikle de olsa bu vakfa devredilebiir. Tabi bu işlem bile daha kendi arasındaki çatışmalardan kurtulamayan biz onbinler için imkansıza yakın.


-------------
ES ES ES Kİ Kİ Kİ ESKİ ESKİ ES


Gönderen: köfteci
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 03:02

Vakif dediginiz sey maalesef cok genis ve her türlü kullanima acik bir kurulus oldugu icin  hele hele bazi vakiflarin en sonunda siyasi ve dini amaclarla kullanildigi icin pek ragbet görecegine inanmiyorum..............



Gönderen: banner
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 03:13
Alıntı yapılan köfteci

Vakif dediginiz sey maalesef cok genis ve her türlü kullanima acik bir kurulus oldugu icin  hele hele bazi vakiflarin en sonunda siyasi ve dini amaclarla kullanildigi icin pek ragbet görecegine inanmiyorum..............

 
Vakıf olmaz divan kurulu olur, divan kurulu olmaz icra heyeti olur, icra heyeti olmaz Eskişehirspor Yürütme Kurulu olur, adı her ne olursa olsun gerekli yasal düzenlemeler yapılıp, oluşturulması düşünülen üst yapının sorumluluk ve görev alanı iyice çizilebilir. Öncelikle tartışılması gereken de bu olmalı. Eskişehirspor'un böyle bir üst yapıya ihtiyacı var mı yok mu? Evet var diyorsak adının, içeriğinin ve çalışma yönteminin ne olacağı da tartışılarak belirlenebilir.


-------------
SENİ ANNEM KADAR SEVDİM...


Gönderen: ES_Kadir
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 03:45

Bu konu ilk açıldığı zaman da demiştim çok güzel bir proje ancak hayata geçirmek önemli olan . Ayrıca Müjdat abinin dediği gibi taraftarın böyle şeyleri sahiplenmesi lazım ancak ne yazıkki transfer haberlerine yapılan yorumun 10'da 1'i yapılmıyor bu konulara , 061626 , Antalya , Kocaeli topicleri çok daha fazla ilgi görüyor  . Başka aday çıkmıyor safsatası ile millet kandırılıp klüp ve camia birilerine muhtaçmış gibi gösteriliyor . Bence bu projelerden çok taraftar olarak kendi özeleştirimizi yapmamız ve gerçekleri görmemiz lazım . Taraftarlık sadece bağırmak mıdır ? Klüp sahibi biziz , yöneticiler , hocalar , futbolcular bugün var yarın yok ama biz ve EsEsimiz sonsuza kadar var olacağız . Bu klübün yeri zirve olmalı , Avrupa kupaları olmalı tabiki bu zamanla olacak birşey ancak bunun gerçek olabilmesi için klübün çağdaş bir anlayış içinde olması ve taraftarın tek yumruk olması lazım . Herşeye toz pembe bakarak biryere varmamız mümkün değil .



-------------


Gönderen: köfteci
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 03:48
Sevgili Banner,bugün vakfa ihtiyaci olmayan kurulus olacagina tahmin etmiyorum.Bugün seni de bildigin gibi KOC un bile bir vakfi var ve herhangi bir sekilde carki döndürüyor.Maddiyatsizliktan yakinan bir klüb  ve maddiyatsizliktan baska takimlara sempatisi olan bir yönetim kurulu üyesini camianda barindirip vakif gelistirmek bence pek akilci olmaz düsüncesindeydim.Tabii bu benim nacizane düsüncem idi.Cünki bir gün birileri cikar ve vakifla ugrasacagina ilk önce klübünü maddi  ve manevi yönden güclendir ondan sonra"" vakifmi? divan kurulumu(neyse)icra heyetimi?Eskisehirspor kurulumu?""ne kurmak istiyorsan kurulur amacli yazmistim cünki vakif birazda zengin yani tok adam isi.Saygilarimla......... 


Gönderen: banner
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 04:10
Alıntı yapılan köfteci

Sevgili Banner,bugün vakfa ihtiyaci olmayan kurulus olacagina tahmin etmiyorum.Bugün seni de bildigin gibi KOC un bile bir vakfi var ve herhangi bir sekilde carki döndürüyor.Maddiyatsizliktan yakinan bir klüb  ve maddiyatsizliktan baska takimlara sempatisi olan bir yönetim kurulu üyesini camianda barindirip vakif gelistirmek bence pek akilci olmaz düsüncesindeydim.Tabii bu benim nacizane düsüncem idi.Cünki bir gün birileri cikar ve vakifla ugrasacagina ilk önce klübünü maddi  ve manevi yönden güclendir ondan sonra"" vakifmi? divan kurulumu(neyse)icra heyetimi?Eskisehirspor kurulumu?""ne kurmak istiyorsan kurulur amacli yazmistim.Saygilarimla......... 
 
Abi kaos da zaten işte burada başlıyor. Mevcut durumda Eskişehirspor maddi ve manevi güçlenemez. Bugün Eskişehirspor Kulübü yönetimsel bazda 2 ya da 3 kişiye endekslidir. Onlar ne derse o olur. Kimseye de hesap vermezler, çünkü hesap kitabı bilen yok. istedikleri gibi at oynatabilirler. Bugün gazetede haber çıkmış herkes şaşırıyor. Ben de neden şaşırdıklarına şaşırıyorum. Halil Ünal Diyadin'e olan 140 bin lira borcu ödemiş, kulübün parası yokmuymuş neden Halil Ünal ödüyormuş. Kulübün kasasında bir lirası yok. Olmuyor da. Gelen paranın tamamı Halil Ünal'a gidiyor. Çünkü sezon başında o verdi çekleri senetleri. Çekleri senetleri ben verdim para da bana gelecek diyor iş bitiyor. Halil Ünal da sanki kendi bakkal dükkanını işletir gibi kafasına göre alıyor veriyor. Dediklerimden şu anlaşılmasın Halil Ünal paraları cebe atıyor demiyorum, günahını almayalım. Ama böyle de bir sistem olmaz. Böyle kulüp idare edilmez. Etmeye kalkarsanız işte 35 bin liralık elektirik faturasını ödemediğiniz için elektrikleriniz kesilir, 140 bin lira eski teknik direktöre borcu ödemediğiniz için lisans çıkaramazsınız, madara olursunuz. Bu paralar Halil Ünal için de çerez parası, kulüp için de. Para yokluğundan değil önemsenmediğinden, unutulduğundan ödenmeyen paralar. Oysa düzgün işleyen bir muhasebe ve finans sistemin olsa tıkır tıkır zamanında ödersin bu paraları madara olmadan. Kulübü bu durumdan çıkarmak için de herkesin denetlendiği, oto kontrol sisteminin yerleştirildiği bir üst yapı şart. Kulübün bu yapısı ile özlemini duyduğumuz büyük başarılara ulaşmamız imkansız. Bu yapıyı değiştirmemiz lazım. Bu yapı değişmeden maddi ve manevi yönden rahat edemeyiz, 2-3 kişinin insiyatifine kalırız. Eskişehirspor da 2-3 kişinin insiyatifine kalacak kadar küçük bir camia değildir.
 
Galatasaray bu konuda en güzel örneklerden biri. Fenerbahçe Aziz Yıldırım'a endeksli. Beşiktaş Yıldırım Demirören'e. Kafalarına göre alıyorlar, satıyorlar. Aziz Yıldırım gitsin Fenerbahçe hızla inişe geçer. Beşiktaş zaten geleceğini karartmakla meşgul. Galatasaray'a bakıyorsun adamlarda bir sistem var. Başkanlar değişiyor, yöneticiler değişiyor adamların sistem aynen devam ediyor. Kişiler değil kurullar karar veriyor. Hiç bir Galatasaray başkanı çıkıp kafasına göre ben böyle yaptım oldu diyemiyor. Dediği an hemen divan kurulu toplanıp başkana hop başkan dur bakalım ne yapıyorsun diye hesabını soruyor. 6 ayda bir mali genel kurulu topluyorlar, yöneticiler kuruş kuruş hesap veriyor. Hesap veremediği an alaşağı ediyorlar. Bizde ne oluyor? 4 trilyonluk borç bir gecede 8,5 trilyona çıkıyor kimsede çıt yok, denetleyecek, hesap soracak bir yapı yok. Tüm Eskişehir'i ilgilendiren stadyum meselesini bile yönetimden 1-2 kişi biliyor. Diğerleri haberdar bile değil. Galatasaray ne yapıyor? Önce camiasına anlatıyor stadyum şöyle şöyle olacak diye, onaylarını alıyor ondan sonra işe başlıyor. Onay çıkmazsa vazgeçiyorlar. Bizde ise ben yaptım oldu, benden sonrası tufan.


-------------
SENİ ANNEM KADAR SEVDİM...


Gönderen: booze
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 04:14
Taraftar yönetime talip olsun herkes de arkasında dursun gerekirse birinci lig gerekirse ikinci lig madem düzelecek düzelsin...


Gönderen: esaf
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 04:16
kulubun su anki durumunu turkiyedeki genel yapıdan ayrı dusunmek mumkun degil. rasputininde soyledigi gibi turkiyede isler tepeden inme daha rahat oluyor. yani ulkemizde kulupler dernekler yasası ile yonetilmeye devam ettigi surece hayal ettigimiz seffaf kulup yapısına ulasmamıs gayet zor gozukuyor.
 
ama yinede imkansız oldugunu dusunmuyorum. kulubun vakfa icra heyetine vs bi kuruma devredilmesi icin bazılarının mevcut pozisyonlarından vazgecmesi lazım. buda az oncede dedigim gibi tepeden inme olmadıktan sonra zor gozukuyor. alttan yavas yavas biz yapalım noktasına gelirsekte banner abinin bahsettigi 1000 ila 2000 kişinin kulube uye olarak her fırsatta yonetimi sıkıstırması ile mumkun olabilir. bu yontemin işe yaracagını dusunuyorum ama zaman alır...


-------------

Ne Zaman Gelecek O Büyük Gece?


Gönderen: şimşek65
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 04:28
VAKIF MI,ŞİRKETLEŞMEK Mİ,yada büyükerşenin yıllar önce söylediği gibi ANADOLU ÜNİVERSİTESİYLE BÜTÜNLEŞMEKMİ
 
Tüm bu seçenekleri artıları ve eksileriyle birlikte uzun uzadıya düşünüp,değerlendirmek ve uygulanması içinde kamuoyu baskısı oluşturmak lazım.


Gönderen: esaf
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 04:30
@banner abi
 
galatasarayda bu işler duzgun yuruyor demişsinde daha bugunki birhaberde kuluplerin vergi borclarının yuzde 70 inin gs ye ait oldugu ve bunlara af geldiginden bahsediyor. bahsettigin kulup yonetimi ve lobisi ortak iyi calısıyolarsa evet gercekten iyi calısmıslar. bu noktadan sonra biz debelenelim vakıf vs diye adamlar tek kalem hooop. yokmudur bu karara bi itiraz v.s hakkı...


-------------

Ne Zaman Gelecek O Büyük Gece?


Gönderen: banner
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 05:00
Alıntı yapılan esaf

@banner abi
 
galatasarayda bu işler duzgun yuruyor demişsinde daha bugunki birhaberde kuluplerin vergi borclarının yuzde 70 inin gs ye ait oldugu ve bunlara af geldiginden bahsediyor. bahsettigin kulup yonetimi ve lobisi ortak iyi calısıyolarsa evet gercekten iyi calısmıslar. bu noktadan sonra biz debelenelim vakıf vs diye adamlar tek kalem hooop. yokmudur bu karara bi itiraz v.s hakkı...
 
Böyle bir soru geleceğini biliyordum. Galatasaray'ın maddi sıkıntıya girmesinin ana nedeni 14 yıl şampiyon olamaması ve Bossman kurallarının en çok Galatasaray'ı vurmasıdır. 14 yıl şampiyon olamadıkları süreçte şampiyon olmak için çok para harcadılar. Derwall dönemi ile başladı o. Tanju'lar, Prekaziler, Simoviç'ler, Semih'ler, Hasan'lar. Çok para harcadılar. Şampiyon oldular. Tam altyapıdan adam yetiştirip satıp para kazanacakken Bossman kanunları çıktı para kazanabilecekleri tüm adamları bedavaya ellerinden kaptırdılar. Çok değil Sadece Emre ve Okan'ı bonservisi ile İnter'e satmış olabilseler bu kadar borçları olmazdı.
 
Ayrıca baktığında sadece Galatasaray Adasını satsalar borçlarının tamamını ödüyor ve üste dünya kadar para kalıyor. Seyrantepe Projesi bitince 3-4 sene içinde borçlarının biteceğini hesaplıyorlar. Daha da bir sürü mülkleri var. Kısacası elindekiler borçlarını 3-5 defa ödemeye yeter.
 
Vergi borcu konusuna gelince. Verginin sadece faizinin bir bölümü affediliyor, ana para aynen tahsil ediliyor. Zaman zaman yapıldı bu. Tek ekstra durum o zamanlar %30 olan faiz %4'e indirilmiş. Olmaması gereken işler ama oluyor Türkiye'de.


-------------
SENİ ANNEM KADAR SEVDİM...


Gönderen: esaf
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 05:19
Alıntı yapılan banner

Alıntı yapılan esaf

@banner abi
 
galatasarayda bu işler duzgun yuruyor demişsinde daha bugunki birhaberde kuluplerin vergi borclarının yuzde 70 inin gs ye ait oldugu ve bunlara af geldiginden bahsediyor. bahsettigin kulup yonetimi ve lobisi ortak iyi calısıyolarsa evet gercekten iyi calısmıslar. bu noktadan sonra biz debelenelim vakıf vs diye adamlar tek kalem hooop. yokmudur bu karara bi itiraz v.s hakkı...
 
Böyle bir soru geleceğini biliyordum. Galatasaray'ın maddi sıkıntıya girmesinin ana nedeni 14 yıl şampiyon olamaması ve Bossman kurallarının en çok Galatasaray'ı vurmasıdır. 14 yıl şampiyon olamadıkları süreçte şampiyon olmak için çok para harcadılar. Derwall dönemi ile başladı o. Tanju'lar, Prekaziler, Simoviç'ler, Semih'ler, Hasan'lar. Çok para harcadılar. Şampiyon oldular. Tam altyapıdan adam yetiştirip satıp para kazanacakken Bossman kanunları çıktı para kazanabilecekleri tüm adamları bedavaya ellerinden kaptırdılar. Çok değil Sadece Emre ve Okan'ı bonservisi ile İnter'e satmış olabilseler bu kadar borçları olmazdı.
 
Ayrıca baktığında sadece Galatasaray Adasını satsalar borçlarının tamamını ödüyor ve üste dünya kadar para kalıyor. Seyrantepe Projesi bitince 3-4 sene içinde borçlarının biteceğini hesaplıyorlar. Daha da bir sürü mülkleri var. Kısacası elindekiler borçlarını 3-5 defa ödemeye yeter.
 
Vergi borcu konusuna gelince. Verginin sadece faizinin bir bölümü affediliyor, ana para aynen tahsil ediliyor. Zaman zaman yapıldı bu. Tek ekstra durum o zamanlar %30 olan faiz %4'e indirilmiş. Olmaması gereken işler ama oluyor Türkiye'de.
 
konumuz gs degil ama onlara benzer surecleri bizde yasadık. turkiyede futbolun endustriyelestigi yıllarda biz hic bir zaman super ligde degildik. bu surecte diger kulupler milyon dolarları cebe indiriken biz koy takımları ile kapısma halindeydik. ilk naklen yayın ihalesini yapıldıgı surecten bei ligde olsaydık. cok daha fazla gelir elde edrdik. bu donem bize sadece para degil ayrıca taraftar kaybettirdi. bence para cok onemli degil ama bizim belimizi buken bukecek olan bu taraftar kaybıdır.
 
gsnin seyrantepe mevzusunda oldugu sekliyle bizede bir stat yapılsa. gerci cogu kişi yerinde kalmasını istiyo ama ben aksine tasınması gerektigini dusunuyorum( seker fabrikasının arsasına yada demiryollarının bosaltacagı alana garın karsısına) yapılacak yeni bir stadla 2-3 senede eses farklı bir boyuta gelir.
 
tabi butun yukarıda yazdıklarım mevcut duzenle (yonetim duzeni)idare edilmeye calısılırsa fazla ilerleyemecegimizde asikar. ayrıca biz bu kadar duzgun iş yaptıktan sonra hala malum 3 kulubun barız yararına olacak kararlar alınırsa bizim yaptıgımız akıntıya karsı kurek ckmekten ileriye gitmez...


-------------

Ne Zaman Gelecek O Büyük Gece?


Gönderen: ypeker
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 11:32
Sevgili Mujdat ve katkida bulunan diger arkadaslara aciklamalarindan dolayi tesekkurler. Tabii ki illa vakif olacak diye bir sey yok, sirket te olabilir, onemli olan kurumsallasma ve denetim mekanizmalari. Ornek Taraftar Olusumu nasil bu forumdaki calismalardan sonra hiz kazanip guzel projelere adim atti (gerci sonra hizi kesildi), yine bu kurumsallasma konusu da burada filizlenebilir, Örnek Taraftar Olusumu, diger taraftar dernekleri biraraya gelir, Valilik, belediyeler de destek cikarsa, isadamlari da bu konuda aktif hale gelebilir. Yilmak yok, bu konulara kafa yoran 2000 kisi cikmaz demisti Mujdat. 2000 kisiyle Turkiye sarsilir, bu 2000 kisinin 100 tanesine ulasilsa neler olmaz. Onun icin pek te kotumser olmamak lazim, bu takim sahipsiz kalmaz deniliyor, sahiplenmek icin once sahipsiz kalmasini beklemeyelim, simdiden onumuzdeki sezonun kongresi icin bu kurumsallasma konusunu lokal medya ile ve bu konuda gercekten etkili olabailcek kimselerle gundeme getirmeye calisalim.

-------------
Çocukluktan aşkımız ESES


Gönderen: eses7
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 12:51

Siyah ve Kırmızı PARADİGMA

Paradigma, kısaca herhangi bir alanda yerleşik yazılı ve yazılı olmayan tüm kurallar ve uygulamaların bütününe verilen bir isim olmakla birlikte bir bakış açısının, kavrayış ve anlayışın adıdır.

Bizim Eskişehirspor’da bir siyah paradigma var. Bunu şöyle özetleyebiliriz ;

Eskişehirspor Eskişehirin malıdır!  Bu profosyonel bir futbol kulübü olmasına rağmen Eskişehirin malıdır. 40 yıllık tarihimizde Eskişehir’in olan Eskişehirspor bu “siyah paradigma” ile yönetildi.

Nedir bu siyah paradigma?

“GÜNDEMDEKİLER’in”  menfi/müspet şartlar altında Eskişehirspor’u ayakta tutma ve Türk spor kamuoyunda var olma mücadelesine ben “siyah paradigma” diyorum. Gerçi siyah paradigmayı alt parağraflarda  daha da açacağım. Buna geçmeden önce –Gündemdekiler sözcüğünün içinin doldurulmasının şart olduğunu hissetmekteyim.

 

Gündemdekiler; Eskişehir’de ticari faaliyet gösteren sermaye sahipleri , yıllardır faaliyet gösteren beyaz yakalıktan çıkıp aksiyon yaratan bireyler, Atanmış bürokratlar, seçilmiş/seçilmeye namzet zevat!

 

60’lı yıllarda devletin spor kulüpleri kurulsun direktifi sonucu kurulan kulübümüz hayat buldu. Gündemkiler’in başını çekerek kurulan kulübümüz 40 yıldır , ilk kurulduğu gibi hep bu hegomonyada kaldı.

Dikkat edersek 60’lı yıllarda kurulan kulüplerin , kuruluş aşamasında lokomotifi hep o ilin Valileri olmuşlardır. Direktifle kurulan bu kulüpler –gündemdekilere teslim edilmiş ve bu SİYAH PARADİGMANIN temelleri de böylece atılmıştır.

 

Gerçi o yıllarda futbol böylesine endüstrileşmemiş olsa da , toprak sahalar olsa da , Gegiç çamurlu sahalarda eliyle düzeltmeler yapsa da bir şekilde profosyonelliğe geçilmiştir.

 

İşte burada siyah paradigma başlıyor…

Kulüpler şehri temsil ederken, yönetimleri hep icazet alınarak (kimden Vali’den) gündemdekilere kalıp gitmekte. Gündemdekilerin ana özelliği ise günü ve sezonu düşünerek hareket etmeleri. Paradigma dedikya –işte burada yazılı olmayan kurallar devre giriyor. Kulüp kurulurken bir Vali etkisi var. Başı çekiyor ve birilerini görevlendiriyor.

 

Bu, yıllardır yinelenen bu süreçte yazılı olmayan bir kural haline gelmiş ve devam etmekte. Gündemdekiler, icazeti alıp yapılması zorunlu göstermelik kongre sonucu vizyonsuz,mesnetsiz, reel olmayan bütçesiz, suya yazılan desteklerle sadece sezonu kurtarma ve öteleme gayretiyle bir şeyler yapma çabası içine girdikçe, bu paradigma kendi içinde daha çok yazılı olmayan kurallar üretip, girift bir yapının ve paradigmanın devamının temeli oluyor.

 

Bir kulüpte yazılı olmayan kurallar ne kadar çoksa, o kulübün burnunun dertten kurtulması da o kadar zordur!

 

Yazılı olmayan kurallara örnek vermek gerekirse ;

Ünal, Nebioğlu’na devrederken senet imzalama durumu. Bu yazılı olmayan bir kuralın haklılık payıdır.

Kimse de arkadaş kulübü devralıyorsunuz, neden kendi adınıza çek senet imzalıyorsunuz demiyor. Çünkü yazılı olmayan kurallar kendi içinde, sürekliliğini sağlamış durumda. Bu sadece küçücük bir örnek. 

 

Günü ve sezonu kurtarmak, geleceğin ötelenmesine sebebiyet vermektedir!

 

40 küsür yıllık bir kulübün, yıllardır il özel idare,otoparklar vs.vs.vs. yararlandırıldığı halde hala ve hala ufacıcık, minnacık şürekli gelire kavuşamaması, bir dikili ağacının bile olamaması bu süreçte şehrin kaynaklarının sezon başı 10 topçu ve 2 teknik direktöre harcanması neyle ve hangi sebeple açıklanabilir? Öteleme ve keş paraya duyulan ihtiyaç!

 

Siyah Paradigma kulübü tabandan uzaklaştırmış ve katılımcılığı önlemiştir!

 

40 küsür yılda deftere kayıtlı üye sayısı 2 bin küsür’ü bulsa da, bunların yarıya yakını ahrete intikal etmiş, bir kısmı şehri terk etmiş, bir kısmı ise üye dahi olduğunu unutmuş durumdadır. Üye olduğunu hatırlayanlar ise son 10 yılda YK.larda görev almış bireylerdir. Ve kongrelerde aidatını ödeyen ve oy kullanmaya hak kazanan kişi sayısı bir elin parmakları kadar, yani YK. Ya aday bireyler ve üstüne eklenen 15 kişidir. Bu durum Siyah Paradigmanın kapalı yapısının göstergesidir.

Yönetime gelen icra heyeti, kulübü dar yapıda devralmış, yazılı olmayan kuralları kulübü dar kalıp içinde devretmeyi gerektirdiği için, kulüp bilinçli olmayan ve kendiliğinden gelişen olaylar neticesinde tabana yayılmadan yıllar gelip geçmiştir.

 

Bu süreçte icra heyetleri, kulübün köklü bir yapılanmaya gereksinimi olduğunu idrak ettikleri halde, değişim ve devrimin çok zor ve çetrefilli yollardan geçeceğini  bir mücadele, özveri ve ZAMAN gerektiğini anlamış ve bu süreci cesaret edip başlatma iradesini ( o ZAMAN mefhumunu kendilerinde göremedikleri için ve çok uzun bir açıklaması vardır)  gösterememişlerdir.

En kolay söylem; böyle gelmiş böyle gider diyerek hiçbir zaman şehri arkalarına alma becerisini gösterememişlerdir.

 

Siyah Paradigma Kulübe olan güveni yıkmış, tabanın ilgisizliğini yıllara yaymış, kulübe endexli deği,l başarıya endexli taban kitlesi doğurmuş,girift yapının daha da girift bir hale dönüşmesine sebebiyet vermiştir!

 

Devamlılık göstermeyen her İYİ yok olmaya mahkumdur.

Yılda 3 teknik direktör değiştirmeler, Avrupa Kupalarına derken gayya kuyularına gitmeler, borçlar hacizler, ağlanmalar sızlanmalar, kayyum dedikoduları, bizi yarı yolda bıraktılar, söz verdiler yerine getirmediler, toplanamayan kongreler, kulübe kameralarla çıkıp para toplamaya kalkmalar, onu bunu suçlamalar, temlik koydurmalar onlar bunlar şunlar derken birey ifrit olmuş, Allah kahretsin demiş, sonunda da boşvermiş gitmiştir.

Bu onbinlerce taraftar içinde, yönetici içinde,belediye başkanları içinde,herkes içinde bu böyle olmuştur.İllalah demişizdir,demişlerdir.

Bu camiada elini taşın altına koyan değil, taşın çevresinde işte öylesine dolaşan konuşan,eleştiren taban oluşmuştur.

 

Camia öyle bir hale gelmiştir ki , Aksiyon yaratan değil ! Reaksiyon gösteren bir camia haline dönüşmüştür. Yani kendini Siyah Paradigmanın içinde bulmuş, o paradigmayı elinde olmadan sahiplendiği için o paradigmanın getirdiği sonuca reaksiyon gösterme çabası içinde bulunmuş tepkisi de hep bu paradigma içinde kalakalmıştır. Dolayısı ile de çözümler he bu paradigma içinde aranılagelmiştir.

 

Peki aksiyon yerine reaksiyon üreten bir camia bunun sonucunda neyle karşılaşmıştır?

Bunun sonucu şudur ;

Her türlü menfi (olumsuz) koşulda bile, camianın sahip olduğu öz enerjisi, olumlu çözümlere yönlendirilmek yerine heba edilip gitmiştir.

Dedik ya çözümler hep bu Siyah Paradigma içinde aranıyor diye.

En son sıcak ve basit bir örnek vereyim. 12 yıl aradan sonra borçları eh ödeyip çıktık süper lige. Takıma takviye yapılacak. Para yok. Bir Kulübün parası olmaması suç değildir olamaz da zaten. Peki bu paradigma içinde keş para nasıl bulunur?

Geçmişe baktığımızda Piyango düzenleyerek, bir de tombala kampanyası ile.(Allahtan son yıllarda şu tombala olayı kalktıda memleketin evlatları ESES üzerinden kumar oynamıyor). Çünkü bu paradigmanın bu durumda sunacağı en gelişmiş çözüm ve vizyon budur!

Peki geçmişte bu çözüm amaca ulaşmışmıdır? Hayır! E niye hala ısrar ediliyor? Yahu bu paradigma içinde olup başka çözüm yolları aramak, çölde kutup ayısı aramakla eşdeğerdir de onun için.

 

200 yüz bin bilet. Ne kadarı satılır? 50 bini. Peki bu nasıl satılır? “Gündemdekilerin” eline biner, ikişerbiner şıkıştırılarak.

Onlar naparsa yapsın. 30 binini de halk alır. Sonra amaca ulaşılamayınca ekonomik zorluklar vs. teslli olarak sıralanır.

Acaba öylemi?

Aynı ekonomik yapı içinde FB. Müsabakasında stadın içinden bi-haber bireyler Roberto Carlos ile Alex’i seyretmek için günler öncesinden 50 tl’lik bileti tüketirken ve gözü kapalı verirken/alırken acaba niye 5 tl’lik biletler elde kalacak gibi görünmektedir?

(Eses’i nasıl gördüğünüz değil , Eses’i yönetenlerin o’nu nerede konumlandırdığı önemlidir!) 

 

Bu konuyu acarken ortaya koyduğum yapılanma KIRMIZI PARADİGMA’dır.

Bu paradigmada yazılı olmayan kurallar yoktur. Kimse çok konuşarak veya ilişkileri ile gelmez. Şeffaflık, ne? Nezaman? Nasıl? Neyle? Sorularını düşünüp, cevabını planlayarak icra yetkisi almak vardır. Katılımcılık vardır. Vizyon vardır. Şeffaflık vardır. Hesap sorulabilirlik, hesap verilebilirlik vardır.

 

Aklım yettiğince hep ESES’i takip ettim. Kuruluşundan bu yana Siyah&kırmızı dergisi çıkarmak için süreci inceledim. Bu süreçte sadece bir kez Kırmızı Paradigma yaşandı.

O ne mi?

O 65’liler derneği kurulma sürecinde sitenin sahibi Mehmet Öztürk’ün Eskişehirspor logosunu bir standarda oturma çalışmasıdır.

Yazılı kuralları konmuş en ince ayrıntısı kayda alınmış ve bu budur! Denmiştir. İşte bu kırmızı paradigmadır. 40 küsür yıllık tarihimizde ortaya koyduğumuz tek gerçektir.

 

Konunun gidişine göre KIRMIZI PARADİGMA’yı tartışabilmek dileğiyle…

 



Gönderen: otomatikkapi
Gönderi tarihi: 14/Oca/2009 saat 20:11

Esalettin Bey,

Yukarıdaki yazınızı kaç kişi okudu bilemeyeceğim ama ben zevkle okudum. Söylediklerinize katılıyor ve ilavede bulunmak istiyorum. Ama ilaveme bir itirazla başlıyorum. "Kırmızı paradigma" çağrına katılmakla beraber paradigmada herşeyin yazılı olmasını bekleyemeyiz bence. Bu paradigmanın ruhuna ters gelebilir. Ama varsın olsun herşey yazılı olmasın ama aleni olsun ve mutlaka"kırmızı paradigma" oluşsun.

Zaten elbet "siyah paradigma" yıkılacak.

Thomas Khun 60lı yıllarda paradigma konseptini ortaya koyarken önemli gelişmelerin mevcut paradigmaların çeşitli konularda yetersiz kalmasıyla oluşan çözümsüzlüklerin önce anomaliye (normal dışı durum, düzen bozukluğu) daha sonra bunalıma, en sonunda da paradigma devrimine yol açtığını söylemiş :)...
 
Eskişehirsporlular elbet bu devrimi gerçekleştirecektir.
 
Yaşasın Eskişehir , Eskişehirspor ve Eskişehirsporlular ...


-------------
Geçmişe duyulan özlem ve geleceğe olan umuttur bizi yaşatan...


Gönderen: matador
Gönderi tarihi: 17/Oca/2009 saat 02:03
Esalettin Bey,
 
Yıllardır yaşanan talihsiz ve kara paradigmayı öylesine güzel özetlemişsinizki...
 
Hakikaten de geçmişin muhasebesi yapıldığında, önümüzdeki tablo kara mizah misali, şaka gibi iç karartıcı bir tablo.
 
Peki bu akış hep böyle mi gidecek? Böyle mi sürmeli? Bu kaderci yaklaşım bizler için bir paradoks değil mi aslında?
 
Tünelin ucu karanlık değil oysaki. Konu başlığında işaret edilen vakıf yönetimi örneği veya adına her ne denirse densin işin özünde şeffaflık, otokontrol ve kurumsallaşmayı hedefleyen bir bakış açısı - diğer bir deyim ile kırmızı paradigma- hiç de uzak değil aslında. Yeterki bu konu üzerinde düşünülsün, bilinçli bir çaba harcansın ve de kamuoyu oluşturulsun.
 
Bu sürecin emek gerektireceği aşikar. Forumda uzunca bir süredir bahsi geçen; yönetim içerisinde taraftar temsilciliği kurulsun, karar alma yetkisi olmasa da proje üretsin, taraftarın sesi olsun görüşü bile maalesef kaale alınmamışken böylesine büyük bir kabuk değişimi elbetteki sancılı olacakır. Bizlere düşen görev ise bıkmadan, usanmadan geleceğimiz adına bu konuyu gündemde tutmaktır.
 
Bu konunun bir ivme kazanması ise, taraftarı, dernekleri, basını ile bilinçli bir kamuoyu yaratmak ya da bu değerlere bağlı vizyon sahibi bir kişinin başkan adayı olarak çıkmasını beklemekle gerçekleşecektir diye düşünüyorum.
 
 
 


-------------
ya bir yol bul ya bir yol aç ya da yoldan çekil


Gönderen: şimşek65
Gönderi tarihi: 17/Oca/2009 saat 02:30
ah taraftarlar derneği vb diğer derneklerimiz bakana methiyeler düzen pankart hazırlayacağınıza kurduğunuz bu dernekleri niye kurduğunuzu hatırlayıp kırmızı paradigma uğrunada birşeyler yapsanız ha.


Gönderen: erman_26
Gönderi tarihi: 16/Ağu/2009 saat 11:58
Sene sonunda olacak genel kurul için bu yönde baskılarımızı hissettirmeliyiz. Özellikle genel kurula yaklaşılan zamanlarda bu başlığın ana sayfadan düşmemesi gerekir.

-------------
Yönetim İSTİFA!


Gönderen: Boraes
Gönderi tarihi: 16/Ağu/2009 saat 12:17
Alıntı yapılan erman_26

Sene sonunda olacak genel kurul için bu yönde baskılarımızı hissettirmeliyiz. Özellikle genel kurula yaklaşılan zamanlarda bu başlığın ana sayfadan düşmemesi gerekir.
Takımımızın durumu ne olursa olsun genel kurula 2-3 ay kala taraftarımızın isteklerini bir bildiri halinde yayınlayabilir, taraftar olarak beklentilerimizi daha ortada net bir başkan adayı yokken belirtmeliyiz.Sonra malum onun bunun şakşakcısı diye basın etiketi yapıştırır hemen.LOL

-------------
ÜNİESES...Kırmızı Şimşekler



Sayfayı yazdır | Close Window

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2008 Web Wiz - http://www.webwizguide.com