eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > ESKİŞEHİRSPOR > Genel
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Abdullah Gegiç Çanakkale Dardanelspor'da

 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 456
Yazar
Mesaj
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
eses_irsadinho Liste gör
Usta Yazar


İrşad GÜNDOĞAN
Yaş: 30
Katılım: 01/Ağu/2007
Yer: EStanbul
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1956
  Alıntı eses_irsadinho Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 30/Eki/2007 saat 19:31
inş. başarılı olur dadanelde.
Boğazın Kırmızı Şimşekleriyiz !
Formanda Zaferin Şahlanan Renkleri Var.
http://www.eskieskies.blogspot.com/
Yukarı
ES_Kadir Liste gör
Usta Yazar


Kadir Gürcan
Yaş: 37
Katılım: 30/Tem/2007
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 7442
  Alıntı ES_Kadir Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 30/Eki/2007 saat 20:37
Yönetim neden bu Gegiç hocanın projelerini uygulamıyor adam 1.ligde şampiyon yaparım diyor ben inanıyorum Gegiç hocaya akıl yaşta değil baştadır adam projelerini tamamen bilim üzerine kurmuş ve denemelerinde hep başarılı olmuş 80 küsür yaşında bir insan Allah uzun ömürler versin ancak Allah korusun 1 seneyi göreceği meçhul neden bizden biri olan bu büyük insandan yararlanmıyoruz neden?Angry
Yukarı
asssadza Liste gör
Deneyimli Yazar


Kerem ATILMAZ
Yaş: 48
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Barbados
Online Durum: Offline
Mesajlar: 532
  Alıntı asssadza Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 31/Eki/2007 saat 00:07
Şu anda forumumuza üye olamayan Burhan bey'in Gegiç hocamızla 3-Haziran-2003 tarihinde  yaptığı röportajı ekliyorum.
 
 

Bir devre Damgasını Vuran Adam Gegiç

3/6/2003 
 

 
“40.Yılda Eskişehirspor’u 1.Lig’de şampiyon yaparım.”

 
Bu sözlerin sahibi Efsane Eskişehirspor’un efsane Teknik Direktörü A.Gegiç. Evet bugün kendisiyele saat 13:00 de randevum vardı. G.O.Paşa’dan Hakkı Bey dostum kendisinden randevu almıştı. İçim içime sığmıyordu. Değerli bir Bilim adamı ile görüşüp, röportaj yapmak benim için çok zordu. Çünkü ilk defa bu işi yapacaktım. Randevu saatinden  5 dk.. Önce G.O.Paşa Kulübünün önünde buluştuk. Tam zamanında geldi. Üzerinde Krem rengi pardesü, gri takımları, gül kurusu gömleği, ince çizgili kravatı ve pırıl,pırıl boyalı ayakkabıları ile profesör edasıyla, ak düşmüş saçlarıyla hocam geldi. Evet o bir profesör Doktordu. Bir bilim adamı, futbol doktoruydu. Renkli gözleri ve sol gözünün altında sarkan göz kapak torbacıkları yaşını belli ediyordu. Ama çok dinç ve zinde idi. G.O.Paşa’da herhangi bir yerde oturmak istemediğimi, G.O.paşa’lılarla problemlerimin olduğunu söyleyerek Bayrampaşa’ya götürmek istediğimi söyledim. Yemeği kabul etmedi.  Bayrampaşa’da Seyran pastanesine gittik.Yolda kendimi Halitpaşa Spor Kulübü nün kurucusu, Eskişehirli ve BKŞ’nin bir ferdi olarak tanıttım.. Türk kahvelerimizi söyleyerek sohbete başladık. 

BS- Sayın Hocam Türkiye’ye kaç yılında geldiniz? 

GEGİÇ- 1965 –1966 yıllarında Yugoslavya Milli Takımının başındaydım. O yıl aynı zamanda Partizan Belgrad takımınıda çalıştırıyordum. O yıl Avrupa Şampiyon Kupasında finale kalmıştık. Finalde rakibimiz Real Madrid’ti. Maçı 2-1 kaybettik. Kazansaydık Real Madrid’in T.Direktörü olacaktım. Daha sonra bana Fenerbahçe Başkanı Faruk Ilgaz ile Kadir Has bana geldi ve transfer teklifi yaptı. Babamın baskısı sonucu daha sonra bu teklifi kabul ettim. Babamın vasiyeti vardı ne şartlar altında olursa olsun Türkiyeye hizmet etmemi istiyordu. O yıllarda Yugoslavya ya kaçak olarak Cumhuriyet Gazetesi geliyordu.B u gazeteden Türkiyedeki futbolu dolayısıyla Fenerbahçeyi takip ediyordum. Fenerbahçe ile 2 yıllık kontrat yaptım. Fenerbahçenin çalışma ve maç sahası yoktu. 40 km uzakta Anadoluhisarına idmanlara gidiyorduk. Futbolcular kayıklarla idmana geliyordu. Şartlar çok kötüydü. Takımda revizyon yaptım. İdmanların sayısını artırdım. Fakat Fenerbahçe ‘de şampiyon olamazsan kalman zordu. Nitekim o yıl lig’i 2. bitirdik. Beşiktaş şampiyon oldu. 

BS- Hocam Eskişehirspor’a gelişiniz nasıl oldu? 

GEGİÇ- O yıl Rahmetli Yalçın Kılıçoğlu evime ziyaret’e geldi. Kendisinin İstanbul’da oto galerisi olduğunu ve beni Eskişehirspor’a götürmek istediğini söyledi. Transfer teklifi yaptı. Yalçın Bey çok iyi Almanca biliyordu. Hep görüşmelerimizi Almanca yaptık. Çünkü Türkçe’yi pek iyi konuşamıyordum. Geçen yıl Eskişehir’de Fenerbahçe’yi çalıştırırken 3-3 berabere kalmıştık. Eskişehir çok genç ve iyi takımdı. Hoşuma gitmişti. Kulübün başında Murat İnce Bey vardı. Kendisi Yalçın Bey’in Müdürüydü. O da çok iyi Almanca biliyordu. Almanyada eğitim görmüş çok iyi bir insandı.  1 yıllık kontrat yaptık. 67-68 sezonunda plan ve programlarımı hazırladım ve işe başladık. Takımda önce yaşlı oyuncuları ekarte ettim. Futbol misyonu yapmak istiyordum. Önce çağdaş insanı yaratmak, sonra profesyonel futbolcuyu yaratmak istiyordum. Bunları gerçekleştirmek içinde zamana ihtiyacım lazımdı. İnişli çıkışlı grafiğimiz olacağını söyledim. Başarılı olamazsam ayrılacağımı söyledim. Lig’i 5. bitirdik. Ertesi yıl, Vahap’ı, Mümin’i, Nuri’yi transfer ettik Mahalle aralarından Rahmetli Apdurrahmanı keşfettim. 6 ay sonra onu A takıma aldım. Sonra Milli takıma kadar yükseldi. Yönetime Kasımpaşa genç takımında oynayan Ender’i tavsiye ettim..  Ama yönetim Ender’in futbol kimliğinin olmadığını söyledi. Fakat bu çocuğun Eskişehir’e çok faydalı olacağını söyledim. Yöneti kabul etti fakat ailesi karşı çıktı. Bunun üzerine İstanbul’a geldim. Avukat olan babası ile görüştüm. Çocuğunun orada okuyamayacağını uzak yer olduğunu söyledi. Kendilerini ikna ettim. Ertesi gün bana haber göndererek kabul ettiklerini söylediler. Böylelikle Ender’de Eskişehirli oldu. Maliyeti 100.000 TL idi. Daha sonra Ender’in Frankfurt’a transfer’i 300.000 Mark’a oldu. Benim, tüm trnsferlerin, sezonun tüm masrafları bu yurt dışı transferle telafi edildi. Ayrıca Türkiye’den ilk defa bir Anadolu takımından bir futbolcu yurt dışına transfer edilmişti. Bu da büyük bir gururdu.  Yeni gelen oyuncuları takıma çabuk adapte ettim. GS ile çok büyük bir çekişmemiz oldu. Artık takım hazırdı, seyirci hazırdı ama kulüp hazır değildi.  

BS- Hocam kulüp nasıl hazır değildi? 

GEGİÇ- GS için herkes çalıştı. Rakipler çalıştı, federasyon çalıştı, hakemler çalıştı. İşte böyle. Çünkü çok tecrübesizdik. Kimse böyle bir çıkış beklemiyordu. O yüzden hazır değildik. Şeker maçında 1-0 öndeydik,  Ayhan o topu taç’a veya ileriye atsa maçı galip bitirecektik. Ama çalıma kaçıp, topu kaybedince maçı galip yerine berabere bitirdik.  O yıl lig’i 2.sırada bitirdik.  

BS- Hocam plan ve projelerden bahsettiniz nedir bunlar? 

GEGİÇ- 3 yıllık bir strateji hazırladım. Yaşlı oyuncular yerine gençlere önem verecektik. Bunu faaliyete geçirdik. Meyvelerini aldık. Ender , Abdurrahman, Rahmetli Metin vd. Genç takım Türkiye Şampiyonu oldu. Hatta arka arkaya 2-3 yıl şampiyon oldu. Biz Türkiye Kupasını aldık, Cumhurbaşkanlığı kupasını aldık. Lig’i 3 kupa ile bitirdik. Devamlı Genç takımların maçlarını izliyordum. Seminerler, eğitimler veriyordum. Türkiye’nin her yerinden, İstanbul’dan antrenmanları seyretmeye geliyorlardı. Eskişehir’de havalar çok soğuk olurdu. Türkiye’de ilk defa maç günü antrenman programını ben uyguladım. Rakip otelde uyurken biz antremana çıkardık. Hatta espriler bile yapardık. Rakipler uyuyor, biz çalışıyoruz diye. 

BS- Hocam benim bile bilmediğim olayları biliyorsunuz nerden öğreniyorsunuz bunları? Mesela Rahmetli Metin, Rahmetli Apdurrahman gibi.. 

GEGİÇ- Zaman zaman eski oyuncularım arıyorlar. Onlardan bilgi alıyordum. İsmail, Fethi, Ender gibi. Hatta Fethi hemen hemen her yıl beni Eskişehir’e davet eder Spor Akademisinde öğrencilere seminer veririm. Federasyon Başkanınla bana randevuyu da Fethi almıştı.  

BS- Federasyonla ne işiniz vardı hocam? 

GEGİÇ- 1979 yılında Türk vatandaşı oldum. Daha aktif olmak istiyordum.Tek kazancım  Kadıköy’de bir dairem idi. Onu satarak onun parası ile  Köln Spor Akademisine gittim. Orayı başarı ile bitirdim. Master ile Doktoramı orada yaptım. Türkiyenin futbol’da tek bilim adamı bendim. Fakat bazı bürokratlar bana Türkiye’de yasaklar getirdiler. 15 yıl çalışmama yasağı getirdiler. Beni harcamak istediler. Beni kıskanıyorlardı. 15 yıl işsiz kaldım. Bu arada yeni projeler geliştirdim. A Milli takım için Dünya Kupası öncesi 26 proje hazırladım. Bunu kimse bilmiyor. Çok projelerim vardı ama teklif getirmediler. Gene de onlara seçicilik yaptım hizmetler verdim. 

BS- Projelerinizi kendiniz uyguladınız mı? 

GEGİÇ- Evet uyguladım. Türkiye de pilot bir takım aradım. Sadece G.O.Paşa bana olumlu cevap verdi. Alt yapıda çok iyi işler yaptık. Projeleri alt yapıda uyguladık, 1.lig’de oynayan Emrah(Kocaeli), Saffet(İstanbulspor), Saffet(Diyarbakır), Ömer G.Antep, İlhan (Kayseri), vede. çok başarılı olduk. G.O.Paşa şu anda onların transfer paraları ile ayakta duruyor. 3 etaplı yeni oyun modelleri geliştirdim. 1.nci etap, Bloklar halinde futbol. F.Terim ve Şenol Güneş bu uygulamayı yaptılar ve başardılar. 2.Etap Tek blok halinde futbol. Bunu da G.O.Paşa da uyguladık. Geçen yıl Play Off maçlarında takım ilk yarı sondan 2 .idi. Bu uygulamayı başlattık takım 2 . yarı  Büyük Play Off’u 1 puanla kaçırdı. Yoksa A kategorisinde olacaktı. Genç takım’da da bu projeyi uyguladım. G.O.Paşa Genç takımı önce İstanbul sonra Türkiye şampiyonu oldu. Hatta Türkiye Şampiyonluğunun finali Eskişehir’de oldu. Yıllar sonra Eskişehir Atatürk stadındaydım ve kupayı Vali’nin elinden aldım. İşte G.O.Paşa bu meyveleri yedi. Eğer bu oyuncuları satmasa şimdi 1.lig’teydi. 3. Etap Futbol Basketbol gibi. Yeni futbolcu tip’leri yaratmak lazım. 21 yeni nokta keşfettim. Bjk teklifi kabul etmedi. Burada 2 uzmana ihtiyaç lazım. Birisi Spor kibernetik uzmanı, diğeri Spor biyomekanik uzmanı. Ben iki uzmanlığı yapan elemanlara haiz bir kişiyi de buldum. Bu olay masrafı da düşürüyor. Bu projeyi Futbol Federasyonuna önerdim. Fakat hala olumlu cevap alamadım. Çünkü büyük finans gerekiyor. Türkiye’de bu proje’yi uygulayamazsam Çin Milli Takımı beni bekliyor. Ama bu projenin Türkiye’den ihraç olmasını istiyorum. 

BS- Hocam Eskişehirspor’da bu projeyi uygulayın, Bizde de büyük firmalar var. Belki sponsor olurlar. 

GEGİÇ- Kimse bana güvenmiyor Eskişehir’de . 2 yıl önce Eskişehir’e geldiğimde kulübe gittim çok üzüldüm. Kulüpte hiç resmimi göremedim. Benim olduğum resimlerin yerini boş gördüm. Hepsi indirilmiş. Ama halktan büyük bir ilgi gördüm. Hele Fethi o bambaşka bana – hocam çok param olsa burada olsam sizi yine hoca yapardım dedi. Çok mutlu oldum. Seminerde öğrencilere Gegiç hoca neden başarılı oldu diye soru yöneltti. Hepsi ayrı ayrı cevap verdi. Kimi sistemden, kimi disiplinden bahsetti. Fethi Hoca ise biz takım olarak ona çok güvendik. Gegiç hoca binanın 2.katından kendinizi atın dese, takım olarak atlamaya hazırdık dedi.. 

BS- Eskişehirspor’dan hiç teklif geldi mi size? 

GEGİÇ- 2 yıl önce Eskişehir’e geldiğimde hoca ne kadar istersin dediler. Bende kendilerine 100 lira verin, bunun % 40 ı peşin olsun çünkü yaşamak için buna ihtiyacım var dedim., % 60 ı nı boloke edin, başarılı olmazsam vermeyin dedim. Ama cevap gelmedi. Bana kimse güvenmiyordu. Tek duam çalışma kudretim. 19 Mart’ta 80.yaşıma gireceğim. Ama biyolojik olarak çok iyiyim. Her gün 5 km. koşuyorum. Beynim iyi daha ne olsun. Ben Türkiye’deki hocalardan 10 yıl ilerideyim. O yüzden istenmedim. 

BS- Döneminizde yönetimle aranız nasıldı? 

GEGİÇ- Birileri hep kendini hep ön plana çıkarmak istedi. (ismi açıklamayacağım) Tüm başarıyı o üstlenmek istedi. Resimlerimi bile indirmişler kim olduğunu tahmin edersiniz. Olur böyle şeyler. Ama çok kırgınım. 4 yıl hizmet verdim ama herkes plaket alırken bana bir plaketi bile çok gördüler. Hatta geçenlerde bir dergide Eskişehirspor ile ilgili yazı vardı o dergide ki takım Sevillayı yenen takım değil. Ben yokum, Ender yok, o maçın resimleri nerede? Beni istemeyenler oldu. Ben Allaha şükür temizim. Beni istemeyenler önce temiz eller operasyonuna girsinler. Eskişehir benim için en iyi istasyondu. 3 Çocuğum var. 1.sinin adı Brüksel.(Real Madrid-Partizan final maçının oynandığı stad), 2.ncisin adı Anadol (Eskişehir’i çalıştıdığım dönem dünyaya geldiği için) 3. adı Kadir. Kadir gecesinde doğduğu için . 4. Evladımda Eskişehirspor. Eskişehirspor için herşeye varım. Yeterki istensin. Ekibim herşeyim hazır. Eski dönemden daha başarılı oluruz. Hatta 40.yılda Türkiye 1.lig Şampiyonu yaparım. İnanıyorum!!!. Yeterki bana güvensinler. Yorgun değilim. Daha çok şeyler yapacağım. 

BS- Ama hocam GS, FB, BJK ve diğerleri. 

GEGİÇ- Onlar benim 10 yıl gerimdeler. Onlar bizi iyi tanırlar. Onlar düşünsün o zaman. Sabırlı olunması gereken bir projeyle başarıya ulaşılır. Çünkü Eskişehir potansiyeli olan bir yer. Eskişehirspor Küçükköy maçını seyrettim. Böyle hoca Eskişehirspor’a yakışmaz. Sen böyle olursan, futbolcun da bozuk olur. Ben sporcularla bire bir hep görüşürdüm. Onları toplum içinde üzmezdim, kusurlarını hep başbaşa kalınca söylerdim. O yıllar Avrupa’ya çıkacağız, çatal, bıçak tutmayı bile gösterdim. Yemek yemeyi bile. Hep okumalarını önerdim. Ayağın kırılır, futbol biter ama mesleğiniz hep olsun dedim. Şimdi de hep bunu diyorum. Önce çağdaş insan, sonra profesyonel oyunculuk yaşamı. Yıllar sonra Ben BJK ta iken Samsunla karşılaştık. Samsun’da hoca A.Matay. Bizi yendiler ben gittim A.Matay’ın kolunu tutarak tribünlere kaldırdım. Gurur duydum. O zamanlar asistanım o ve rahmetli Galip Türkkan’dı. 

BS- Seyirciyi nasıl buluyordunuz? hocam, 

GEGİÇ- Türkiye de böyle seyirci az bulunur. Tek küfür olmazdı. Daha o zamanlar fair Play yoktu, centilmenlik vardı. Ağızlarında hep marş, şarkılar olurdu. İstanbul’da onbinler olurdu. Orhan’a hep tembih ederdim, misafir’e iyi davranın, küfür etmeyin diye. O da hep tamam hocam derdi. Çok iyi bir çocuktu Orhan. 

BS- Hocam gelir durumunuz nasıl? 

GEGİÇ- Bir dairem vardı. Onu Köln’e okula giderken masraf için sattım. Şu anda kira’da oturuyorum. G.O.Paşa da çalışırken  emekli oldum. O da anlamadığım için asgari ücretten gösterilmiş, en alt rakamla emekli maaşım var. Başka hiçbir şeyim yok. Sadece Türkiye’de hiçbir hoca’da bulunmayan projelerim, diplomam var. Türkiye’ye 200 dolarla geldim 36 yıl önce, 200 dolarla ayrılacağım galiba. 

BS- Hocam sizi bir hafta sonu hem Halitpaşanın hem de Eskişehirspor’un maçına götürmek istiyorum. 

GEGİÇ- Halitpaşaspor’u çok duydum. Müsait bir hafta gelirim. Hatta Teknik konularda bile yardımcı olurum. Eskişehir’e de gideriz. Yalnız yeni bir proje üzerinde çalışıyorum onu bitirmem lazım. Sabahlara kadar o proje üzerindeyim. 

BS- Hocam 19 Mart’ta 80.yılınızı Eskişehirli dostlarla birlikte kutlamak için bir organizasyon yapmak isteriz. Ne dersiniz? 

GEGİÇ- Olmazz o kutlama hıristiyan işi. 

BS- Ama hocam hep çağdaşlaşmaktan bahsettiniz? Çatal, bıçak yemek gibi.. 

GEGİÇ- O bizim adetlerimize ters düşer. Çağdaşlaşmayı başka konularda bize ters düşmeyen bilimsel konularda yapalım. Çatal bıçak temizliğin gereği.. 

13:10 da girdiğimiz pastaneden 16:33 te ayrıldık. Kendisini aldığım yere bıraktım sonra arkasından uzun, uzun baktım ve..- senin gibi hoca yok , senin kıymetini bilen de yok. Fethi hocamın sana dediği gibi bende sana inandım hocam, diye mırıldandım.. 

 
 
 
Bir yaşam biçimidir Es Es...
Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 456


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,266 saniyede hazırlanmıştır