Trabzonspor

Bugün benim yaşlarımda aslen Fethiye'li fanatik ts'li bir öğretmen arkadaşımla konuştum. Beni teselli için aramıştı. Kendisinin Trabzon'da hiç akrabası vs. olmamasına rağmen, Trabzon'da okuyabilmek için üniversite sınavında sadece o şehirden tercih yapacak kadarda fanatik. (4 yıl öğrenciliğini orada geçirmiş.)

20 dakika bizi konuştuktan sonra, (ts - bursa maçından sonra hiç konuşmamıştık)

- ''Bursa'yı düşürmediniz'' dedim. Bundan sonra bana trabzon deme dedi. Ciddi misin dedim, gayet ciddi. Şaşırdım 2-3 kere dolaylı yollardan aynı mealde yine sordum. Cümleleri ağırlaşmaya başladı. Kendisini takdir ettim. Karakteri sağlam birisi. Pire haklıysa yorganı yakacak cinsten.

Arkadaşım için Trab-SON-  olmuş.

Alıntı yapılan billybay Ligin son maçı gelmiş havalar sıcak, Trabzonun hiç bir iddiası yok, 2 futbolcusu cezalı,2 futbolcusu ülkesine gitmiş, kaleci Onur sakat ! Son 8 maçını kazanamayan ( Adana ve Antep'i yenemeyen ) Trabzonspor bursayı yenemedi. Bence olaya böyle bakın....

bu maça ts kazanırsa şampiyon olacak penceresinden bakalım renkdaşım

ne cezalı futbolcu ne ülkesine gitmiş futbolcu ne de sakat bir kaleci göremedim

Alıntı yapılan billybay Alıntı yapılan Kudret222 Trabzon takımı, bitik olan Türk futbolunun, denilebilir ki, en kirli takımlarından biridir. Bizim Bizans olarak gördüğümüz Fenerbahçe'den bile daha kirli bir takımdır. Şike süreci diye adlandırılan süreçte de, en temiz takım varsa, belki Es Es'tir. Fetö, çok uzun yıllar boyu, Trabzon kentini karantinaya almış ve futbol zokasıyla bunları oltaya takmıştır. Kuşkusuz bunda dış güçlerin uzun vadeli hesapları vardır. Ve bütün bir şehir bu tuzağa düşmüştür. Şike süreciyle ilgili ileri sürdükleri bütün savlar, kışkırtmalar için kullanılan ana sloganlardır. Pek çok Trabzonlu aptal da, hala aynı söylemlere devam ederek, aynı kışkırtma oyununda piyon görevi görmeye devam ediyorlar. Onlar bu gerzekliğe devam ettikçe Şenol Güneşlerin, Ali Kemallerin Trabzon'u da her geçen gün eriyip bitmeye devam etmektedir. Eğer gerçekten Trabzonspor'u seven Trabzonlular varsa, futbol ile bütün ilişkilerini kesip, detoks sürecine girmeleri gerekir. Şöyle bir on yıl Trabzonspor ile ilgili herşeyi unutup, başka şeylerle ilgilenmeleri iyi olur. Hiç olmazsa, o zaman yeniden eski şaşalı günlerine dönecek bir kök bulabilme imkanları olur.     Şike yapan bir kulüp ( TS ) TFF'ye, UEFA'ya, FİFA'ya,CAS'a başvurur mu ben şike mağduruyum diye ? Trabzon hiç ceza almadı. Bu durumda TFF,UEFA,FİFA,CAS'ın başkanları Fetöcü mü ki Trabzonu haklı görsünler ? Bu durumda bu iddianızı çürüttüm ! Çok basit youtubeye " Şike kayıtları " diyerek aratın orada kimlerin hangi kulüplerin adının geçtiğini görürsünüz...

Bağıra bağıra şike yaptınız işte. Bursanın altına yattınız, bütün Türkiye de gördü, siz de gördünüz. Durumunuz o kadar vahim ki kendinizi aklamak için gelmiş Eskişehir forumunda dert anlatmaya çalışıyorsunuz. Şu an ihtiyaç yok da seneye aynı ligde olursak kaça veriyosanız biz size ulaşır pazarlık yaparız. Hadi şimdi naş naş şikeci hamsiler sizi...

http://www.takagazete.com.tr/barisi-saglayamadik-roportaj,131.html

BARIŞI SAĞLAYAMADIK
Trabzonspor Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen TAKA Gazetesine içini döktü.. Trabzonspor’un Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen TAKA’ya konuştu. Yaklaşık 3 gün boyuncu yazı dizisi şeklinde yayınlayacağımız açıklamalarda Kartal Tesisleri’nden, Tüzük değişikliğine, göreve geliş sürecinden yapılamadıklarına, nedenlere sonuçlara birçok konuya değinen Sürmen’in açıklamalarında bugün öncelikli olarak okurlarımıza bir türlü sonuca bağlanamayan Tüzük tadilatının neden sonuçlanamadığını işledik. Bunu yaparken de eski yöneticilere birleşelim çağrısında bulunan Sürmen’in açıklamaları işte şu şekilde..

Hukukçu Oluşum Etkendi

TAKA: 3 yıldır bu görevi icra ediyorsunuz.. Geliş amacınız neydi?

SÜRMEN: Malumunuz 3 yıl önce bu göreve geldik. Göreve talip olurken bizi insanların Trabzonspor’un çok ciddi sorunları olduğunu biliyordu. Bu sorunlar hukuksuzluk sorunlarıydı. İyi bir tüzüğün olmamasıydı. 2009 yılında hazırlanan Tüzük Tadilat Komisyonunu Başkanlık görevini de yürüttüğüm için bazı arkadaşlar tüzükle ilgili sorunlar için yararlı olacağımı düşündüler. Yeni üye kayıtlarındaki bir takım aykırılıklar, toplu üye kayıtları vs birçok uygulama için daha etkili olabilir diye teveccüh gösterdiler. Tabi o tarihe kadar gerek yönetimin gerek divan kurullarının genel kurullarında sık sık kürsüye çıkıp sorunlar hakkında fikrimizi açıkça söylememiz o dönemde divan kurulu başkanlığına seçilmememizin nedenleri olarak oluştu.

Bir Araya Getiremedik

TAKA: Yapmak isteyip de yapamadığınız için sizi en fazla üzen şey nedir?

SÜRMEN: Öncelikli olarak göreve gelmeden önce tespit ettiğimiz eski yöneticiler arasındaki kırgınları giderebilmektir. Gerçekten dışarıdan görüldüğünden daha fazla eski yöneticiler arasında gerek kongre süreçleri gerek kongre süreçleri sonrası gelişen söylemler, eylemler nedeniyle inanılmaz kırgınlıklar var. Bunun da tamiri o kadar zor ki.. Bir çoğu da benden büyük insanlar.. Sürekli toplantılar yaptım ama maalesef Trabzonspor’un eski başkanlarını bir araya getirmek, bir arada konuşturmak isteğimi maalesef gerçekleştiremedim.

Çözüm Üretemedik

TAKA: Bu düşünceniz için halen daha çaba sarf ediyor musunuz?

SÜRMEN: Halen daha öyle.. Herkes bir takım sıkıntıları söylüyor. Örneğin; kulübün bu borcu ödenmez deniyor. Peki ‘neden genel kurulda bunu gelip söylemiyorsunuz?’ dediğim noktada ‘yok genel kurula gelmiyorum’ ifadeleri kullanılıyor. Kimisinin haklı mazereti var, bunlara saygı duyarız. Ancak kulübün kötü gidişatı konusunda eski yönetici, başkan, asbaşkan vs.. iyi gideni kötü gideni de gelip anlatmalı. Ancak genel kurullara baktığımızda neredeyse konuşmacıların isimlerini ezberlediğimiz insanlardan oluşuyor. Dolayısıyla konuşmaların isimlerinin ezberlediği bir ortamda çözüm üretmek zorlaşıyor.

İşi Bilenler Konuşmayınca Yanılgıya Düşüldü

TAKA: Bu yönetim için farklı bir algı mı oluşturuyor?

SÜRMEN: İsimler ezberlendiği için ve eski yöneticilerden kimse bir şey söylemediği için ‘biz doğru yolda gidiyoruz’ diye düşünülebiliyor. Hal böyle olunca da erkanlar, sosyal medya 15-25 yaş arasındaki bu işin ekonomik durumuyla, geleceğiyle ilgilenmeyen, topun 3 direk arasında geçip geçmediğine bakan taraftar kitlesine kalıyor. Bu taraftar kitlesinin yönetimlere yanlış yaptırması çok doğal.. Onlara göre gidip Crsitiano Ronaldo’yu alın kulüp mal varlığını satın mühim değildir.. Oysa kulübün aklıselim, tecrübeli yöneticilerinin, fikir üretmesi ve bunu aleni olarak yapması gerekmektedir. Öyle gizli kapalı odalarda 3 arkadaş sohbetinde Trabzonspor gibi kulüp yönetilemez. Ne sosyal medyada, ne basında, ne de genel kurulda bu işi bilenler konuşmuyor. Bunu başaramadık. Bu bizim eksikliklerimiz olarak kabul edilsin. Ama Trabzonspor büyük bir zaafa uğrarsa yarın sadece yöneticilere suç atarak hiç kimse kendisini kurtaramaz..

Güçsüz Kaldık

TAKA: Tüzük konusunda kah destek görmediniz kah durduruldunuz.. Divan Kurulu’nun gücü yok mu?

SÜRMEN: Bizi gücümüz taraftara bağlıdır. Örneğin biz Divan Başkanı seçildiğimiz an bir konuda daha söz vermiştik.. Onu çok rahat yapmıştık. Şeffaf olacağız demiştik. Kulübün özellikli ve maliyeti olan çalışmalar doğrultusunda toplumu aydınlatacağız dedik. Bu nedenle kulübün yanlış transfer icraatlarında veya yapması gerekenler konusunda basına an be an bilgi verdik. Basın yoluyla taraftarlarımızı aydınlattık.

Sorgularımız Sorgulanmadı

SÜRMEN: Gönül şunu istiyor.. Geliyoruz aklı selim Trabzonsporlulara.. Bir tane başkan, 2 tane asbaşkan, 3 tane eski yönetici, divan başkanı bunu bunu dedi doğru mudur, yanlış mıdır? Sorulmadı.. Lehte ya da aleyhte hiçbir demeç vermiyorlar.. Dolayısıyla divanın gücü kulübün gücüyle eşit orantılıdır. Eğer sizin söyledikleriniz destek bulduğu deklere edilmezse yönetime karşı, taraftara karşı, taraftar guruplarına karşı güçsüz kalırsınız.. Keza kaldıkta..

Trabzonspor biterse basın tökezler

TAKA: Bunda basın olarak bzilerin de eksikliğini görüyor musunuz?

SÜRMEN: Pek tabi.. Trabzon’da basın gerçekten zor şartlar altında ayakta duruyor. Bu sıkıntıları bizler de biliyoruz. Ancak Trabzonspor biterse basınının devamlığı da bitme noktasına gelir. Trabzonspor varsa basın vardır. Basının bu kadar yaygın kalabilmesi için Trabzonspor’un daimi olması lazım. Oysa Trabzonsporlu yöneticilerin günü birlik basına katkıları basını uzun süreli ayakta tutamaz. Bizim düşüncemiz Trabzonspor’un sürekli ayakta kalması demektir. Bu da basını ayakta tutacaktır.

Trabzonsporluluk nerede kaldı!

TAKA: Bu güçsüz kalınmamasının sebepleri arasında önemli kişilerin suskunluklarından da kaynaklandığını söylesek yanlış olur mu?

SÜRMEN: Tabi ki.. Bu işte tecrübeli bazı ağabeylerimiz yönetim tarafından ağırlanır, özel arabayla gezdirilir, maçlara getirilirse, ya da bir akrabası işe alınmışsa, iş beklentisi varsa yönetimin hatalarını söylemekten çekinirler.. O zaman Trabzonsporluluk nerede kalıyor.. Trabzonsporluluk sadece yönetimi eleştirmek değildir.. İyi olan faaliyetleri, etkinlikleri, yapıyı taktir de etmeleri gerekmektedir. Ama yanlış giden şeylerde “biz divan başkanı seçtik bu desin” düsturu çok yanlış bir düşüncedir.

Çekirdek Karar Alır Ama Yönetimin Haberi Olur

TAKA: Yönetim olarak karşımızda kapalı kutu varken gerek divan olarak siz, gerek üyeler taraftarlar, hatta biz basın olarak nasıl bir yapıcı eleştiri yapılmalıdır?

SÜRMEN: Bütün yönetimlerinin bir divanı vardır. Mesela partilerin, bakanlar kurulu vardır. Bakanlar kurulunda bile protokol sıraları vardır. Trabzonspor yönetiminde de bir dernek olarak çekirdek vardır. O çekirdek başkan, asbaşkan ve genel sekreterdir.. Bu bir çekirdektir.. Diğerleri yoktur anlamında değil. Uygulamada vardır.. Ancak genelde başkanlar, bu insanlarla bir araya gelerek değerlendirme yapar.. Sonrasında da yönetim kuruluna aktarılır.. Burası keskin bir çizgidir.. Özellikle de altını çizmek isterim bu yönetim, eski yönetim olarak söylemiyorum. Başkan çekirdek ekipte aldığı kararları uygulayıp sonrasında diğer yöneticilere deftere imza atın denirse o yönetimde huzur olmaz. O yönetimin icraatlarından da sağlıklı icraatlar çıkmaz. İnsanlar yönetmek için geliyorlar sonra emir kulu oluyorlar..

Bunlar Zaten Yapılmalı

TAKA: Özellikle de Divan Kurulu üyeleri hakkında tüzükte yenilikler olabilir mi? Kombine zorunluluğu, forma alımı, aidat artırımı vs gibi..

SÜRMEN: Bunlar zaten sorumlu insanlar.. Bunları bizim getirmemiz gerekmiyor. Bunları zaten kendilerinin yapması gerekir. Örneğin 65 yaş üstünde aidat alınmayabilir.. Ancak 26 bin üyenin olduğu 7500 kişi para yatırıyor ve bir genel kurula 300 kişi katılıyorsa bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu düşüncelerini bir de bu açıdan yorumlayalım.. 26 bin üye var.. 7000 küsürü aidatını yatırmış. Kongreye 300 kişi gelmiş. Sonra ben Trabzonspor2u seviyorum deniyor.

Geç Kalınmıştı

TAKA: Son kurulda aidat ücretlerinin arttırılması tartışıldı sizin görüşleriniz nelerdir.. ?

SÜRMEN: Trabzonspor’un milyon dolayları tartışılıyor sesiniz çıkmıyor ama yönetim aidat arttırıyor kıyamet kopuyor.. Yönetim burada bence doğru karar vermiştir.. 60 lira aidat kaçıncı yıldan kalma.. 2009’dan beri aidat 60 Lira..

Destek Veririz

TAKA: Usta ve yönetiminin tüzük çalışması yapıldığı biliniyor. Bu konularda neler söylemek istersiniz?

SÜRMEN: Bu mali sorumluluklar yeni tüzüğe koyulacak mı? 1.5 yıldır o kürsülerde söz veren başkan bu tüzüğe hiç katkı sağlamazken şimdi tüzük yapmak için uğraş veriyor.. Keza verilen her uğraşı değerli bulur saygı duyar katkı da sağlarım. Zaten biz de tüzük çalışmaların için kurulumuzdan üç arkadaşımızı da verdik. Gelecek olan taslağı hep beraber göreceğiz. Bakalım ne kadar bizim ihtiyaçlarımızı karşılayacak. Laf olsun diye tüzük yapılmaz. Ben tüzük yaptım desin diye tüzük yapılmaz..

Son Karar Kurulda

TAKA: Kaos olma ihtimali var mı?

SÜRMEN: İstişare yapıldığı noktada neden kaos olsun ki. Yapılan tüzük sonuçta genel kurula gelecek. Kabul edilirse bir diyeceğimiz yok saygı duyarız. Bu söyleyeceğimi şimdiki yönetim olarak algılanmasın.. En güzel şeyler giderken yapılır.. Çünkü size zarar vermeyecektir. Olması gerekenler yapılır..

Trabzonspor’un geleceği kişisel beklentilere heba edilemez

Röportajımızda göreve geliş sürecinden, Tüzük çalışmalarındaki aksaklıkların nedenlerine, eski yöneticilerinin bir birlerine olan kırgınlarını gidermek için göstermiş olduğu çabaya kadar bir çok konuya değinen Sürmen’in açıklamaların kaldığı yerden devam ediyoruz. Kartal Tesisleri’nden Tüzükte olmazsa olmaz maddeye, öze dönüş derken amacın ne olduğundan Trabzon’a bir çok konu hakkında söylemlerde bulunan Sürmen’in açıklamaları şu şekilde..

Kişisel Sorumluluk Taahhütnamesi Verilecek

TAKA: Tüzük çalışmalarında yöneticiler neden size destek verilmiyor?

SÜRMEN: Yönetimler kendilerini sınırlamak istemiyorlar.. Bizim tüzüğümüz dernek tüzüğüdür. Oysa Trabzonspor şirket üzerinden yönetiliyor. Dernek üzerinden şirketi denetleyemezsiniz. Dolayısıyla bizim bunu denetleyebilmemiz için tüzüğe şöyle bir madde eklemek gerekiyor “Dernek tarafından şirketi yönetmek üzere atanan kişilerin dernek tüzüğüne aykırı davranması ve borçlanmayı aykırı yapması halinde kişisel sorumluluğu olacağına dair taahhütname verilecektir”

Hedefimiz nedir?

TAKA: Bu madde bir çok sorunu ortadan kaldıracaktır.. Bu maddeyi elzem haline getiren etkenler nelerdir?

SÜRMEN: Bu madde olmadan yarın başkaları da gelse bu borç sıkıntısı artarak büyüyecektir. Şimdi bunu yönetici kendince doğal olarak istemiyor. Diyor ki 500 milyon, 1 trilyon borç var.. Ben bu bütçeden nasıl yüzde 10’unu kullanarak başarı elde edeceğim. Bu borcu nasıl ödeyeceğim diyor.. Elbette bunu söylemekte haklılar da bu noktada başka bir çözüm var.. Trabzonspor’un hedefi borcu büyütmek mi? Yoksa öze dönmek mi? Bu soruların cevabını bulmak gerekir.

Alınan Oyuncular Olanları Kesemedi

TAKA: Başkan Usta’nın bundan yaklaşık 2 hafta önce ‘küçülerek büyüme olmaz’ ifadesi ile sizin cevabını beklediğiniz sorularda öze dönmek arasında bir çelişki yok mu?

SÜRMEN: Bu dönem 8 tane futbolcu alındı.. Abdulkadir ve Yusuf’u kesebildiler mi? Hangi mantık doğru? 150-300 Bin TL’ye oynayan oyuncular, 3 milyon Euro oynayan oyuncuyu yedek bırakıyor. Demek ki futbolda büyük küçük kavramı yokmuş. Hiç gelmesin demiyoruz. Ama bunların da kıstasları olmalı.. Oyuncuların o parayı hak edip etmediği, yaşı, kaç yıllık sözleşme yapıldığı önemlidir. Siz bunlara uymayıp küçülerek büyüme olmaz söylemi yanlış olur.. Sonuçta Trabzonspor fabrika değildir..

Fabrika Trabzon’dur

TAKA: Bu söylemi sadece futbol olarak değil de genel anlamlı spor odaklı baktığımız da Trabzon’u fabrika olarak mı görüyorsunuz?

SÜRMEN: Pek tabii. Fabrika Trabzon’dur.. Fabrika Anadolu’dur.. Bu fabrikada çok futbolcu, çok sporcu vardır.. Taraftar da yönetici de öncelikle şunu bilmesi gerekir. Benim gelirim 10 lira yüz liralık borca girer miyim girmez miyim? Bunu kişi olarak ne kadar yaparız.. Ancak konu Trabzonspor’a geldi mi ‘olsun alalım’ mantığına bürünüyoruz. Herkes şampiyon olalım istiyor.. Birçok takım şampiyonluğa oynuyor ama bir tanesi şampiyon oluyor.

Beklentiyle Doğru Orantılı Olmalı

SÜRMEN: Sayın Başkan da 50. yılda şampiyonluk vaat etti. İnşallah oluruz. Ama olamayabiliriz de.. Neden olmadık diye hesap sormam. Bu politika gereği gereksiz harcamalar yapılmasına bakarım. Yoksa 50. yıl denir, 52, 53 olur.. Bunun hiçbir önemi yok.. İzlediğimiz zaman o futbol takımı bize keyif veriyorsa o doğrudur. 50. yıla bakmam. Ama alınan futbolcular 33 yaşındaysa 2-3 sene sonra bu oyunculardan ne bekliyorsunuz. Ama beklenti Yusuf’sa Abdulkadir’se bu futbolcular neden alındı.

Bedelini Öderler

TAKA: Kartal tesislerinde yapılanlar ya da yapılmak istenenler usulüne uygun mu?

SÜRMEN: Kartal tesisleri derneğin malıdır. Dernek malları tüzüğün 89. maddesi gereğince genel kuruldan izin alınmadan devredilemez. Bu nedenle geçen sene Aralık’taki genel kurulda Başkan Muharrem Usta yetki istedi.. Burayı nasıl devrettiler, burası nasıl şirkete geçti ben de merak ediyorum. Bunların belgelerini gördüğümüz zaman konuşabileceğiz. Fakat bu hukuki tartışma, ne alan için ne de veren için bitmeyecek. Trabzonspor’da yöneticilik bir gün biter.. Burada bir suiistimal varsa bu bir gün ortaya çıkar ve bunun altında imzası olanlar da bedelini maddi ve manevi öder..

Bunun Karşılığı Tüzükte Var

TAKA: Kulübün malı olduğu için bazı kesimler de bu konunun neden bu kadar büyütüldüğünü söylüyor.. Olayı vahameti gerçekten büyük müdür?

SÜRMEN: Hukuk açısından evet çok büyüktür. Ben OPET olayında kulübün zarara uğratıldığını söylemiyorum. Benim öyle bir iddiam yok.. Ama ben hukukçuyum, ben hukuka aykırı olan her şeye karşıyım. Sizin bir genel kurulunuz var. Sizi seçen genel kurul, size bu iradeyi vermiyorsa ne hakla böyle bir şeye girersiniz. Bunun tüzükte karşılığı var.. Tüzüğe aykırı davranmaların müeyyideleri tüzükte çok açık olarak belirtilmiştir. Buna rağmen bir türlü anlam veremiyorum.. Trabzonsporla

Hava Atılamaz

TAKA: Anlam veremiyorum ifadesinin altında ince bir sitem var gibi görünüyor.. Şuana kadar konuştuklarımızı eski ya da yeni yöneticiler kendi arasında konuşmuyorlar mıdır?

SÜRMEN: Mutlaka zamanının bir bölümünde Trabzonspor için ek mesai yapıyorlardır. Ancak benim anlamadığı şey şu, hadi diyelim ki bu yönetimde 1 kişi, iki kişi, üç kişi hata yapıyor. Allah aşkına bu kadar önemli midir Trabzonspor’da yöneticiyim diye uçakta gitmek. Ya da maçlara girmek.. Trabzonspor’un kimliği, varlığı Trabzonsporluyum demek yeterli gururdur. Ondan fazlası egoistliktir. Kişisel beklentidir. Trabzonspor’un varlığı geleceği kişisel beklentilere heba edilemez.

Bu Bir Vakadır

TAKA: Az önce öze dönüş ifadelerini kullanmıştınız.. İspanya’daki Bask modeli gibi bişr öze dönüş mü ve futbol dışındaki diğer branşlar hakkında da atılımlara girilmeli mi?

SÜRMEN: Müthiş olur. Amatör branşları kimse yok sayamaz. Ancak kulübün futbol takımı iyi olacak ki diğerlerini sürüklesin. Futbol takımı başarısız kötü gidiyorsa diğerinizi zaten toparlayamaz.. Takım kötü gittiğinde başkana bir voleybolcu almamız lazım dediğimizde pek hoş olmaz.. Aslında bu bir vakadır.. Türkiye’nin sporun ön planındaki futbol olması.. Futboldaki öze dönüşe gelecek olursak.. Sadece Trabzon olmasına gerek yok.. Tüm Anadolu’daki yetenekli oyuncuların harmanlanmasını hayal ediyorum. Örneğin Selçuk İnan.. Trabzonspor’a gelmeseydi bu kadar ünlenebilir miydi? Bu gibi yetenekli isimleri artık bulmalıyız.

TAKA: Yusuf ve Abdulkadir’in satılması bazen gündeme taşınıyor.. Siz neler söylemek istersiniz?

SÜRMEN: Açık ve net söylüyorum ihanet olur.. Öyle yok değerini bulduğum oyuncuyu satarım cümlelerini duymak dahi istemem. İlk önce alınan futbolcuları aldığın değerden yüksek miktara sat ben de tamam diyeceğim.

TAKA: Günümüzde Muharrem Usta’nın yerinde siz olmuş olsaydınız ne yapardınız?

Daha gerçekçi olurdum. Daha araba gitmiyor beyler diye söylerdim. “Kulüp duvara dayandı.. Gelin başkanlar, asbaşkanlar, yöneticiler.. Gelin bir bakalım ne çözüm öneriyorsanız ben de buna hazırım” derdim. 1 sene daha o koltukta kalsam ne olur ki.. Zaten işi gücüm yerinde diye düşünürdüm..

TAKA: Avni Aker yıkılıyor.. Avni Aker hakkında neler söylemek istersiniz

Avni Aker bir tarihtir. Şampiyonluklarımızı kutladığımız tarih şimdi yıkılıyor. Üzülmeme elde değil.. Yeni stadımız da güzel ancak Avni Aker’in yeri çok başka.. Avni Aker’le birlikte Yavuz Selim’i de düşünmek gerekir. Bu iki yeri ortak bir alan gibi dizayn edilip tribünlü ASKF himayesinde biblo tarzından kullanılmaya devam edilmelidir.. Yaşatmak isterseniz yaşatırsınız..

TAKA: Eskiden Özkan Sümer, Ahmet Suat Özyazıcı gibi isimler Yavuz selim’den oyuncu alıp Avni Aker’de oynatabiliyordu.. Şimdi bu isimler mi yok, ya da Yavuz Selim mi bitti?

İkisi de var.. Önemli olan görmek isteyecek gözdür.. Trabzonspor’u yönetecek olan bu şehre yüzünü dönecek. Futbolla ilgilenenler barışacak. Kapalı kapılar ardından Trabzonspor için Trabzon’da spor için mesai harcamayın.. İstişare yapın..

Proje Yönetimi

TAKA: Kurtuluş reçetesi nedir?

Hem şehir açısından hem de Trabzonspor açısından da ifade etmeliyim ki bu şehirdeki en büyük sorunları da ortadan kaldırabilecek yegane şey, proje yönetimidir.. Sportif olarak aklı selim, iş bilen insanlara danışılmalı.. Trabzonspor’un yeni bir yönetime değil, yeni bir proje yönetimine ihtiyacı var.. Futbolu bilen, şehrin dinamiklerini harekete geçirebilecek bir yönetim.. Aksi taktirde Trabzonspor gibi bir şey elimizde kalmayacak. Ciddi bir şekilde uyarıyorum. Biz borçlanarak değil, yaşadığımız şampiyonluk yıllarını iyi analiz edip bu düsturu daha da profesyonelleştirerek başarı sağlayabiliriz.

Sürmenden Birleşin Çağrısı

Herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum. Hem yöneticilik yapmış yapan yapmayan, taraftarlarımızı büyüklerimizi küçüklerimiz duyarlı bir şekilde kulübün menfaatleri yolunda olmaya davet ediyorum. Kulübün menfaati kişilerin menfaati değildir. İnsanlarımız üç kere üçün kaç ettiğini biliyor.. Kimi konuşuyor, kimi konuşmuyor.. Bunun için herkesin bir an önce bir araya gelerek kulübün kötü gidişatına çözüm bulması gerekir.

Arkasında siyaset,Katar ve Karadenizli müteahhitler oldukça hamsispora bir şey olmaz