Bugüne kadar tek kuruş destek vermeyen Büyükşehir birde icraya verdi. bakın ve öğrenelim.
Türk Dünyası Kültür Bşakenti Ajansı Stadımızı Yapıyor.

ESKİŞEHİRSPOR'A NEDEN DESTEK VERMİYORLAR AÇIKLASINLAR

Vali Güngör Azim Tuna, Eskişehirspor’un zor süreçten geçtiğini belirterek “Herkes taşın altına elini sokmalı. Destek olması gerekenler belli… Diğer illerde takımlar büyükşehir belediyelerinden desteği ile ayakta duruyor. Bu iş sadece Eskişehir’de böyle oluyor” dedi

İŞ O KADAR BASİT DEĞİL
Vali Güngör Azim Tuna, makamında basın mensuplarının sor8ularını yanıtladı. Vali Tuna Eskişehirspor konusunda şu açıklamalarda bulundu “Eskişehirspor sadece bir spor kulübü gibi görünüyor ama iş o kadar basit değil. Burada 50 yılını doldurmuş, Türk futbolunda kendi ispat etmiş, Anadolu futbolunun temsilcilerinden biri olarak rüştünü ispat etmiş ve Eskişehir’in sevgisine mazhar olmuş. Başka hiçbir ilde olamayacak kadar aslında burada yaşayan insanların İstanbul’un üç büyüklerinden çok daha fazla Eskişehirspor’u tuttuğu ve desteklediği bir vaka var”

TAŞIN ALTINA EL KOYMALI
“Dolayısıyla bu konuda burada yaşayan binlerce insanın hepsinin söz söylemeye hakkı var. Söz söylemesi de gerekir. Sadece söz söylemesi değil, eleştirmek değil aynı zamanda sorumluluk makamındaki insanların da elini taşın altına koyması gerekir. İyi zamanda güzel birlikte görüntü vermek değil, kötü zamanda da yardımcı olmak veya gerekirse gidip müdahil olmak. Ben sorumluluk alacağım takıma destek olmak gerekir... Sadece hesap sormak değil. Tabi ki hesap sorulur bu işe soyunan ekip iyi yönetemeyebilir. Hocaların biri gelir biri gider bu ayrı bir şey, işin teknik tarafı… “

ÇOK CİDDİ BORÇ VAR
“Yönetilip yönetilememesi bir tarafa ama bu kulübün yıllardır yaşadığı bir sıkıntı var.Bir borç sarmalı var.Bunun sorumluları konuşulmuyor… Tamam bir takım çalışmalar yapıldı geçmiş yönetimle ilgili yargıya intikal eden dosyalar var. Bunlar yok farz edilemez tabi. Yani geçmişten devir alınan, çok ciddi aslında doğru rakamlar verilmeden ama sonradan işin gerçek boyutunun gerçek olduğu durumlar var. Bunları bir tarafa koyuyorum, bu ayrı bir tartışma konusu. Ama şu an geldiğimiz noktada çok sıkıntı içerisinde bir takım var”

NEDEN DESTEK VERMİYORLAR
“Eskişehir’e yakışmayan bir durum var. Ve maalesef sorumluluk makamındaki kurumlar konuşuyor, görüntü veriyor ama iş destek olamaya gelince bir tarafından tutmaya gelince ortada kimse yok. Neden destek vermediklerini, neden destek olamayacaklarını bunların açıklamaları lazım. Geçtiğimiz günlerde Bursa’ya gittik.  Bursa şehir stadyumunu gördük .Dünyadaki sayılı stadyumlardan birisi olacak. Stadyum sadece topun oynandığı yer değil biliyorsunuz. Seyircilerin oturduğu tribünlerdeki düzenlemeler artı stadyum içindeki ticari mekanlar, basına ayrılan yer, engellilere ayrı verilen hizmetler var…”

BURSA BELEDİYESİ KARŞILIYOR
“En önemlisi dışarıdaki insanların ulaşılabilirliği için yapılan alt yapı, bağlantı yolları her şey düşünülmüş en ince noktasına kadar, hiçbir şeyden kaçınılmamış. 7-8 dakikada 40 bin insanın boşaltılabildiği devasa bir stadyum olmuş. Çok önemli bir proje. Şu anda bizim devam eden bir stadyumumuz var. Bursa’daki stadyumu kim yaptırıyor? Bursa Büyükşehir Belediyesi. 200 milyon liraya yapılıyor. Bunun sadece 50 milyonunun devlet katkısı olduğunu biliyoruz. Geri kalanını büyükşehir imkanları ile yaptırıyor ve bunun tamamını Bursaspor’a veriyor. Bu da herhalde ne demek istediğimizi anlatır”

STADYUM 2-3 AYA KADAR BİTECEK
“Eskişehir’de de şu anda bir stadyum inşa ediliyor. Türk Dünyası Kültür Başkenti olduk. Ama bazılarına bunu benimsetemedik, hazmedemediler. Bu şehirde bazı arkadaşlar bunun kazanımlarını görmek istemiyorlar, görmezden geliyorlar… Vatandaşımızın büyük çoğunluğu görüyor, takdir ediyor biz de onlara teşekkür ediyoruz. Stadyumumuz bitme aşamasına geldi. Tamam gecikmiş olabilir. Ama 2-3 ay sonra bitecek. Bu neticede Eskişehirspor’umuza verilecek, al burasını kullan denilecek. Bunun kim yaptırıyor, Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı, TOKİ’ye yaptırıyor. Bunun parasını verdi”

STAT YAPILIYOR AMA…
“Kimseden bir kuruş para istemiyoruz ama burada şimdi buranın güzel, çağdaş standartlara uygun projenin ötesinde yapılması gereken ilave bir takım şeyler var. Bunların da el birliğiyle yapılması gerekir. Şimdiden bunların planlamaları yapılıyor mu, bağlantı yolları yapılıyor mu araçlarla bu insanlar nasıl tahliye edilecek, bunun alt yapısı yapılıyor mu, bir takım alt yapı hizmetlerinde sıkıntı var mı yok mu, acaba birileri bunu dert ediyor mu? Gelip gidiyorlar mı acaba ne yapabiliriz diye bakıyorlar mı, bu işle görevli en azından doğrudan ya da dolaylı kişiler? Bunu da ayrı bir soru olarak soruyorum”

SADECE ESKİŞEHİR’DE OLMUYOR
Yine bir nokta daha.  Süper ligde yer alan takımlardan büyükşehirlere bakalım Konya, Gaziantep, Kocaeli, Kayseri, Bursa ve Antalya daha birçok var. İstisnasız bu kulüplerin ayakta durmasını sağlayan kim? Hepsi tamamen büyükşehir belediyelerinin desteği ile ayakta duruyor. Yerel dinamikler.  Bu şehrin sahip çıkması nasıl olacak takıma. Yani belediyemiz kendini çeker bir tarafta durursa, elini taşın altına koymazsa, bir inisiyatif kullanmazsa, destek olmazsa. Bu iş başka yerlerde böyle yürüyor, sadece Eskişehir’de böyle bir durum görüyoruz”

HİZMET VE KATKI SUNULMALI
“Milli Eğitim Bakanımızın da verdiği talimatlar doğrultusunda Kültür Başkentliği döneminde Eskişehirspor’a destek olduk. Keşke daha fazlasını yapabilseydik. Ama kısıtlı imkanlar vardı, o arada bizim de çok iş yapmamız gerekiyordu. Böyle bir fırsat yeniden doğsa da Anadolu Üniversitesi’nin ağırlıklı olarak verdiği bir kaynak vardı elimizde, diğer değişik kaynaklardan gelen para ile birçok iş yapıldı bu arada Eskişehirspor da bundan nasibini aldı. Bir rahatlama sağladık. Ama bir yere kadar bunun sürekli verilmesi gerek.  Bu bir hizmet ve katkıdır. Diğer illerde nasılsa burada da bu desteğin verilmesi lazım bir şekilde”

BÜYÜKŞEHİR DESTEKLEMELİ
 “Bu sadece belli zamanlarda birlikte görüntü vererek olmaz. Somut sonuçları olması lazım bu bir araya gelmelerin ve toplantıların. Kamuoyuna yönelik bu açıklamalar ve benzeri tamam laflar iyi hoş ama somut sonuçları olması lazım, icraata dökülmesi lazım birtakım şeylerin de. Bu konuda biz üzerimize düşeni her zaman yapmaya hazırız. Tabi ki gideriz, konuşuruz, insanlardan destek, yardım isteriz ama Büyükşehir Belediyemizin bütçesi ile veya değişik enstrümanları ile bu işe destek olması lazım. Bunda yeni bir anlayış değişikliğine ihtiyaç var”

SORUMLULUK ALMAK GEREKİR
“Mesut Hoşcan ve ekibi bir şeyler yapamaya çalışıyorlar, gayret ediyorlar ama bu destek olmadan da olmaz. İşin ucu paraya dayanıyor. Hatta farklı modeller bile denenebilir. Gerekirse büyük şirketlerimiz bazı futbolcuları kendileri istihdam edebilir, finanse edebilir. Bir şekilde bir şey yapmak lazım. Ben eminim ki niyet olduktan sonra gerisi kendinden gelir. Şu anda çok kritik bir dönemden geçiyoruz. Eskişehirspor tamam bu hafta kazandı ama bunun sürdürülebilmemiz lazım ve düşme hattından çekilerek atlatmamız lazım. Yoksa burada yaşayan binlerce insana bunu izah edemeyiz, kimse izah edemez. Bu işin mazereti yok arkadaşlar o konuda sorumluluk almak gerekir”

 DESTEK OLMASI GEREKENLER BELLİ
“Sadece seyrederek duramayız. Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan’ın çok katkısı olduğu söyleniyor o zaman ben yoktum. Eskişehirspor’un belli bir noktaya taşınmasında katkısı olmuş.  Biz de Türk Dünyası Kültür Başkentliği döneminde bu katkıyı yapmaya çalıştık ve nefese aldırdık diye düşünüyoruz. Artık burada pansuman tedbirlerle olmaz. Bakın bu işin nasıl yapıldığı belli. Destek olan, olması gereken kuruluşlar belli. Diğer illerdeki büyükşehirleri kastediyorum. Yani elimizde güzel bir stadyumumuz olacak. Yol yakınken bu konuyu değerlendirip bir el atmamız lazım. Çünkü buraya çıkmak kolay değil, düştü mü bir daha çıkmak kolay değil”

BENİM İÇİN SONUÇ ÖNEMLİ
“O yüzden destek olalım diyorum ben. Bu hafta içinde takıma moral ziyareti de yapacağız. Bu galibiyetlerin devam etmesi temennimizdir. Hem morale ihtiyaç var hem de diğer desteklere ihtiyaç var.  Bu noktada Eskişehirspor’u seven ve bu konuda sözü olan herkese çağrıda bulunuyoruz. Kongre konularında yorumda bulunmak istemiyorum. Burada yönetim tekrar yeni bir şey yapar mı yapmaz mı bilmiyorum bu onların kendi kararı ama sonuç benim için önemli. Kimin net olarak ne yaptığı önemli. Biz Valilik olarak, Kültür Başkentliği olarak, hükümetimizin sayın bakanımızın bize verdiği imkanlarla bakın bu şehre ne yaptık ne yapıyoruz, mevcut stadyum yerini meydan, millet bahçesi olarak tanzim edeceğiz”

FARKLI OLUR DİYE UMUT EDİYORUM
 “Bunun sözü verildi. Bu stadyum taşındı ve yenisi yapılıyor bu da bu şehre hediye ediliyor. Kulübe de geçmişte karınca kararınca desteğimiz oldu. Sonradan herkes gerçek manada elini taşın altına koyacaksa bu görülürse birlikte yeniden bir şeyler yapılabilir. Yine de bir şeyler yapamaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Bir kampanya düzenleme konusunda biz de görüşmeler yapacağız ama niyetleri iyi anlamak lazım yardım yapmak katkıda bulunmak isteyen insanlar bir kere sorumlu olan kişiler öncelikle bir kere bunu görmeli… Özellikle tabi ki bir kurumun duruşu önem arz ediyor. Buna işaret etmek istiyorum. Diyorum ki kaç vilayette böyle oluyor ama Eskişehir’de böyle bir durum göremiyoruz diyorum.  Herhalde bundan sonra farklı bir şey görürüz diye umut ediyoruz”…
2Eylül SPOR

İl özel idareler Büyükşehir Belediyelererine devredilmeden acaba Valilikler takımlara nasıl yardımda bulunmuş merak ediyoruz.

Mesut Hoşcan’a Açık Mektup

Ey Mesut! 2013 yaz ayında Eskişehirsporumuza başkan seçildin.

Dedinki biz “ÖNCE GÜVEN” diyoruz.

2013 Yılından önceki süreçte yıpranan Eskişehirspor’a ve Türk futboluna temiz yüzlü gibi duran bir arkadaş gerekiyor diye düşündü üyeler herhalde ve tamam dediler sana.

Eminim üyelerin bir çoğu senin Başkan Yardımcısı olarak yaptığın tek transferin Eskişehirspor’a olan zararının farkında değildi. Futboldan ve yönetmekten anlamadığın apaçık ortaydı aslında. Belki de tüm borç halkasının fitilini ateşleyen olaydı bu.

Kimden bahsettiğimi biliyor musun? Al yanaklı İskoç delikanlısı Kris Boyd’dan bahsediyorum tabi ki. Kris kardeşini iyi bilirsin sen. 2 Milyon AVRO’ya transfer ettiğin, 75 Dakika sahada kalıp üstüne CAS’ta 7 milyon Türk Lirası tazminat verdiğimiz al yanaklı İskoç delikanlısı, cesur yürek.

Bu ZARAR şu anda telaffuz edilen borcun yüzde kaçına denk geliyor bilmiyorum, matematiği iyi olan arkadaşlar hesaplasın. Önce güven, şeffaflık diyorsun da borcu şeffafça açıklamaktan korkuyorsun. Eskişehirspor’un borcunu rakamlarla telaffuz etmektense borcumuz ÇOO...OK diyerek aradaki O’larla ifade ediyorsun. Haliyle taraftarla olarak bu ÇOO...OK kötü borç miktarımızı bilmiyoruz, göremiyoruz.

Konuyu dağıtmadan, 2013 yaz aylarına ve sonraki sürece geri dönelim.
Spor ve / veya Futbol Kulübü yönetmek üç bacaklı bir operasyondur.
İdari, Operasyonel (Futbol takımı ve/veya diğer Branşlar) ve Mali.
Bu üç başlık altında neden başarısız olduğunu TEK TEK yazacağım. Sen okumayacaksın ama ben yazacağım.

1) İdari Yönetim
• Zengin bebelerden kurulu, futboldan anlamayan bir yönetim kurulu kurdun (Bunların BJK, FB ve GS taraftarı olmasından, ve yönetim kurulu sayısının ne hikmetse 30’a yakın kişi olmasından hiç bahsetmiyorum bile),
• Kulüp CEO’su olarak Spor ve / veya Futbol yöneticiliğinden anlamayan eski bir valiyi getirdin,
• Her 3 ayda bir düzenli bilgi vereceğiz derken hiç bir mâli tabloyu düzenli açıklayamadın. (Ünlü bir Audit (Denetim) şirketine denetim yaptırdık dedin (EY, KPMG, Deloitte veya PWC’den biri) peki nerede bunların yazdığı detaylı rapor?)
• Halil Ünal’ı nemesisin olarak gördün, onu düşman belledin, esas yapman gereken şeylere odaklanmadın.
• Kulübe gelir getirecek bir proje dahi üretemedin. Tüm gelir kaynağını Futbol Takımının başarısına endeksledin.
Spor ve / veya Futbol kulübü yönetmek bakliyat taşımaya benzemez. Eski valiyle, mobilyacıyla, zengin magazin dergicisiyle futbol takımı yönetilemez, böyle de yönetim kurulu olmaz. Dolayısıyla idari olarak başarısız bir tablo çizdin. Saha dışında para getirecek proje üretemiyorsan, sahada para getiren kaynağı niye baltaladın? Bu mudur idari yönetim?

2) Operasyonel Yönetim
İdari Yönetim’le Operasyonel Yönetimi birbirine bağlayan unsur nedir? İdari Menajerdir, Futbol Koordinatörüdür vs. ismini siz koyun.
Bu görevi yürütecek kişinin yöneticilik vasfı olmasının yanında futboldan da anlaması gereklidir. Bizde bu işi yürüten kişi (aynı zamanda GS sempatizanı) hangi vasıfla bu işe atandı? Şahsen bu sorunun yanıtını merak edıyorum.
Bu kişinin görevi tüm futbol takımının kurgulanması (oyuncu ve teknik direktör seçimi dahil) ve mali yapıya uygun kadronun inşaa etmek olmalıydı, taraftarın antrenmana getirdiği baklavaları yemek değil.

Operasyonel Yönetimi de kendi içerisinde dört bölüme ayırabiliriz. Teknik Direktör, Transferler, Mevcut Kadro ve Gelecek Planlaması. Yapılan hataları ve yanlışları sezon bazında TEK TEK açıklayacağım aşağıda:

2013-2014:
İlk hoca seçimin, belki de senin başını yakan olayların fitilini ateşledi. Transfer yapmaktan bir haber, sadece yakın olduğu menajerlerle çalışan Sağlam’ın getirdin. Tamam dedik, Bursalı arkadaşların uyarılarını görmezden geldik.
Sezon başında Alper’i ve Nihui’yi kaybetmiştik. Yerine ise Fenerbahce bize Henri Bienvenue isimli bir futbolcu kakaladı tabiri caizse. İnsan olarak efendi bir çocuktur ona lafım yok ama iyi bir futbolcu olmadığı kesin di bu arkadaşın. Yetmedi üstüne 3 Senelik sözleşme imzaladın bu adamla.
Sene başında N’Diaye geldi, devre arasında gitti Lawal geldi. Paramız yok dedin, transfer yapamıyoruz dedin. Peki dedik bu kadro bizi götürür bir sene daha.
2013-2014 sezonu ilk devre Eskişehirspor standardlarında bir yarı geçirdik. Kupada finale kaldık. AMA Sağlam’ın uyarı ışığı ikinci devrede yanmaya başlamıştı. Koskoca 17 Haftada (2.devrede) sadece 2 (yazıyla İKİ) galibiyetle devreyi tamamladık. Devrenin puan durumuna göre takım küme düşüyordu. Hadi dedik Kupa’ya odaklandık normaldir bu skorlar.

Ancak takım yaşlanıyordu ve Ertuğrul Sağlam doğru planlamayı yapamamıştı. Gelecek sene zor olacaktı. Takım iyi oynamıyordu. Bilinçli taraftarlar olarak uyarımızı yaptık. Dinletemedik.

2014-2015:
Ve nitekim oldu da. Sezona yine Sağlam’la başladık. Kadro geçtiğimiz yıldan oldukça değişti. Yaşlı ve tecrübeli futbolcular (Kamara, Necati, Jorquera, Servet, Dede) ayrıldı veya emekli oldu.
Yerine ise oldukça toy ve yeteneksiz isimler (Ergün Teber, Serdar Özkan) transfer edildi. Böyle yapılanma olmaz dedik. Diğer Anadolu kulüplerinin neredeyse bedavaya Afrika’dan getirdiği topçu fiyatına biz PTT 1.lig ayarında Türk futbolcular aldık.
Funes Mori ve Sissokko gibi 2 güzel isim transfer edildi. Ama onları da kullanmayı Ertuğrul Sağlam beceremedi.
Derken sezon başladı, takımda gözle görülmeyen birşeylerin yanlış gittiği meydandaydı. Takım iyi oynamıyordu. Ve daha da önemlisi galibiyet alamıyordu.
Bu arada oyuncular yavaş yavaş VİRÜS ilan edilioyor takımın itici gücü kaptan ERKAN takımdan uzaklaştırılıyordu. (Erkan ve Sağlam arasındaki anlaşmazlıktan verim alamadık hatırlarsınız Erkandan)
17 haftada sadece 3 galibiyet alabilen EsEs devre arasında sonunda Sağlam’la yolları ayırdın. Ertuğrul Sağlam’la 34 Haftada (2013-2014 2.yarı ve 2014-2015 1.yarı) sadece 5 (yazıyla beş) galibiyet alabildik. KAÇAN teknik direktör verimsizliği ve oyuncuları Virüs ilan etmen sebebiyle EN AZ 15 MAÇ’ı kazanabilecekken bunlarda berabere kaldık veya Yenildik.
Bu 15 Maç’ta Teknik Direktör seçimin doğru olsa ve Oyuncuları Virüs olarak Nitelemesen 15 GALİBİYET x Galibiyet Primi (1.2 Milyon) artı reklam gelirleri vs yaklaşık 20 MİLYON TL’lik bir kayıp söz konusu.
Yanlış planlamadan ötürü kaçan kısa vadedeki 20 Milyon bugunkü borcun yüzde kaçına tekabül ediyor?
Devre arasında eski kankan Skibbe’yi getirdin. Yine tamam dedik. Daha önceki yarım sezonluk EsEs macerasında iyi işler yapmıştı.
Devre arasında Diego sakatlandı, Erkan ve Aytaç yollandı. Kiralık olarak gelen Forvet Ömer Şişmanoğlu sakat sakat Dubai’de tatil yaptı – 2. Yarı başında bir çok maçı kaçırdı. (Operasyonel bir hata daha, takımın forveti en ihtiyacı olduğu anda Dubai’de nasıl tatil yapar? Kaçan galibiyet puan primlerinin hesabını kim verecek?)
Allah Razı Olsun, Mustafa Yumlu transferi sayesinde Diego’nun boşluğunu hissetmedik. Ve ucundan da olsa küme de kalabildik.
Bu sırada oyuncuları Virüs olarak nitelemen devam etti, takımdaki düzeni bozmaya devam ettin.
Devre arasında yapılan SKANDAL TOKO Transferinden bahsetmiyorum bile.
Yine dedik ki Seneye Skibbe’yle olmaz bu iş. Dinlemedin. İnat ettin. Skibbey’le devam dedin.

2015 – 2016
Takım kaptanı Diego – Virüs olarak nitelendirildiği için zorla takımdan kopartıldı, Dinamomuz Hürriyet yaşlı diye yollandı.
Sene başında hazırlık kampında SOS veriyordu takım o kadar kötü oynuyordu ki. Küme düşeriz dedik maçları izledikten sonra.
Ancak bunu ne sen gördün ne de Skibbe.
Yapılan transferler ise tam bir FİYASKO.
Muarrem Muarrem isimli çelimsiz bir Azeri delikanlısı. Adeta TÜY SIKLET. Cedrig Mongou diye Fransa Ligi’nin En kötü defansı. Arjantin’den yıllardır sakatlıktan oynayamamış De Federico (adam evinden kilometrelerce uzakta sıla hasreti çeker mi diye düşünmeden), Ben Khalifa isimli bir sırık, ve Forvet olarak miladını doldurmuş Pinto ve yıllarca önce getirilmesi gereken Gekas (Allah Razı olsun 3 Puan getirdi Sivas maçında) Pinto’yu getirmek icin kac para harcadin? Vedat Murici Giresunspor’da harikalar yaratirken (Devre arasinda Galatasaray’a gidecek)
Türk olarak ise gittiği her takımı küme düşüren Emre Güngör. Gereksiz Türk oyuncu transferleri (Anıl Karaer, Alpaslan) ve ismini hatırlamadığım gereksiz bir çok transfer
Bu gereksiz oyuncu kadrosunu kurmak için KAÇ PARA harcadın? Diğer Anadolu kulüpleri bu paranın çeyreğine CİVA gibi Afrikalı gençler bulurken sen ne iş yaparsın?
Sezon başladı ve Skibbe yönetiminde TEK Galibiyetle yollarımızı ayırdık.
Yerine kimi getirdin, İSMAİL EAGLE’ı. Oyunu okumaktan aciz, oyuncu motivasyonu SIFIR olan, sesi çıkmayan bu hocanın ESES’e ne katmasını bekliyordun?
Nitekim 5 maçta daha 0 çekerek onu da yolladın.
Yerine Samet Hoca geldi, ama bu uyduruk takıma ve daha önemlisi parasını alamayan takıma ne yapacak adam? Kadroyu o kurmadı ve parayı bulmak onun işi değil.

21 Aralik 2015 Itibariyle Takimin 2 Galibiyet 1 Beraberlik 15 (Yaziyla on-bes) Maglubiyet’i -21 Averaji var. 1. Ama Son’dan birinci. Gectigimiz hafta Ozgur Cek alacaklarina karsilik sozlesmesini fesh etti. Bugun itibariyle Samet Hoca’nin belirttigi uzere 15 Futbolcu daha Federasyon’a basvurmu durumda serbest kalmak icin.

3) Mali Yönetim
Seçildikten itibaren ağzına pelesenk ettiğin bir laf var Borcumuz ÇOK – Mali Yapımızı Düzeltmemiz lazım.
Evet doğru, mali yapımızı düzeltmemiz lazım. ANCAK bu oyunda biz tek değiliz. Diğer kulüplerin de borcu var. VE BORÇ düzenli bir yapılanmayla düzelir.
Sana sorularım şunlar?
• 2013 Yazındanki Borç miktarıyla 2015 Aralık itibariyle borç arasındaki fark nedir?
• 2013 Yazindan itibaren bilancoyu ve nakit akis tablosunun detaylari nedir?
• Kulübün tek gelir kaynağı sattığı futbolcular ve galibiyet primleri iken, ve bu 3 senelik süre zarfında satılan oyuncular (Alper Potuk, Erkan Zengin, Aytaç Kara, Tarık Çamdal) iken borcu azaltmak icin kuculmemiz lazim diyip, takim yildizlarini yollayip yerine bi teneke uyduruk oyuncu almak hangi planlamanin eseri?
• Takim galibiyet alamiyor, futbolcu satamiyor, borcumuzu nasil duzeltmemizi bekliyorsun?
• Aktifbank’la imzalanan kredi sozlesmesinin detaylari nelerdir? Aciklayiniz. Kulubun anahtarini Aktifbank’a teslim ederken hic mi vicdaniniz sizlamadi?
Bu sorular daha da cogalir, ancak su anda sinirden elim ayagim titriyor ve daha fazla yazamiyorum. Eskisehirspor’u maddi ve manevi olarak iflas ettirdin, gorevini basariyla yerine getirdin.

21 Aralik 2015 Tarihi itibariyle ESKISEHIRSPOR IFLAS ETMISTIR.
EY HOSCAN VE AVANELERI, Istifa etmek, basarisiz olduk demek bir onurdur, sereftir.

Siz hala istifa etmeyerek neyin pesindesiniz? Ne cikariniz var?
Bu taraftarin ahini alan bir daha iflah olmaz bunu unutmayin.
Saygilar.

Yazıklar olsun...

Seçenede,
Seçilenede,
Seçtirenede,
Seçilip çalışmayanada,
Seçilmeyip alttan kuyu kazanada,
Gerçekleri bilip söylemeyenede,
Taraftar adıyla eyyamcılık yapanada,

yerel basın içler acısı