eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > Diğer > Sohbet / Eğlence / Diğer Konular
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Hergün 1 Yeni Bilgi :) (Sayfa:4)

 Cevapla Cevapla Sayfa  <12345>
Yazar
Mesaj
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
hüsnü Liste gör
Usta Yazar


Hüsnü
Yaş: 67
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: YHT hattı
Online Durum: Offline
Mesajlar: 23747
  Alıntı hüsnü Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 04/Nis/2011 saat 21:44
Özkan sarının yanına laci gelince ben daha agresif oluyorum, saldırırım.... LOL
# Direnmüdavim....

Yukarı
Cumhuriyet Liste gör
Usta Yazar


Serkan
Yaş: 35
Katılım: 06/Haz/2008
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 8369
  Alıntı Cumhuriyet Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 05/Nis/2011 saat 13:19

Down Sendromu Nedir? Doğum Öncesi Yapılabilecek Bir Test Var Mı?

Down sendromu her ırktan, yaştan ve ekonomik seviyeden insanı etkilemektedir. Başlıca ortaya çıkış nedeni kromozom anormalitesidir ve yaklaşık olarak her 800 ila 1000 doğumdan 1 inde görülebilmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde 350,000 in üzerinde insan Down Sendromludur.

 

İnsan vücudunun yapı taşı hücrelerdir ve her hücrenin bir merkezi vardır ve bu merkez hücre çekirdeği olarak bilinir ve burada genetik bilgiler depolanmaktadır. Bunlarda genlerdir ki ve kalıtımsal özelliklerimizi içeren bilgileri taşımaktadırlar. Genler birarada grup oluşturarak çubuk şekilli bir yapı oluşturur buna Kromozom denir her hücre çekirdeği 23 çift kromozom içerir bunların her bir yarısı anne ve babadan gelen kalıtımsal özellikleri içerir.

 

Down Sendromunda 46 kromozom yerine 47 kromozom vardır, bu eksta kromozom 21 numaralıdır. Bu fazlalık genetik materyal de Down Sendromu ile sonuçlanmaktadır.

 

%95 Down Sendromu vakasında 21.ci kromozomun 3 kopyası vardır buna "trisomy 21" denir. Kromozomlar kan ve doku örnekleri üzerinde çalışılarak test edilir. Her bir kromozom belirlenir ve işaretlenerek büyükten küçüğe doğru numaralandırılır. Kromozomların bu görüntüsüne Karyotip denir.

 

Down Sendromunu Belirlemeye Yardımcı Doğum Öncesinde Yapılacak Bir Test Varmı?

Evet, hamile bayanlarda iki tip prosedür vardır: screening (eleme) testleri ve diagnostic (teşhis) testleri. İlk test fetus un Down Sendromlu olma olasılığını tahmin eder. İkincisi ise fetus un gerçekte sendroma sahip olup olmadığını teşhis eder. En çok kullanılan testler Triple Screen ve Alfa-fetoprotein Plus yöntemleridir. Bu testlerde kandaki belli maddelerin (alfa-fetoprotein, human korionik gonadropin, estriol) değerleri ölçülür ve annenin yaşıda göz önüne alınır. Bu testlerin hamileliğin 15 ve 20. haftalarında uygulanması tavsiye edilir. Bu testler ayrtınlı bir sonogram ile birlikte yapılırsa daha hassas olabilir, çünkü bu testlerin hassasiyeti sadece %60 dır.

 

Kaynak: Tip200



Yukarı
Cumhuriyet Liste gör
Usta Yazar


Serkan
Yaş: 35
Katılım: 06/Haz/2008
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 8369
  Alıntı Cumhuriyet Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 07/Nis/2011 saat 12:28

İki Gözümüz Olduğu Halde Nasıl Tek Görüyoruz?


 

Bunun nedeni, her iki gözden alınan görüntü bilgilerinin, beyindeki ilgili alanda üst üste bindirilmesidir. Bu sayede, biz iki farklı görüntü yerine, derinliği olan tek bir görüntü görürüz.

 

Gözlerimiz, bakılan nesnenin değişik iki açısından farklı iki görüntü algılar. Ancak bu iki farklı görüntü, her iki gözde de birbirine denk iki alana düşer. Beyinde, görme lobunda da bu alanların karşılığı olan bir kısım bulunur. İşte görüntülerin üst üste bindirilmesi de, bu alanda gerçekleşir.

 

Kaynak: Tübitak - Bilim ve Teknik


Yukarı
ESES26TOLGA Liste gör
Yazar


Tolga BAYCAN
Yaş: 34
Katılım: 03/Ağu/2007
Yer: Afyon
Online Durum: Offline
Mesajlar: 179
  Alıntı ESES26TOLGA Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 07/Nis/2011 saat 21:10
Acaba tek değilde iki ayrı görüşümüz olsa ne olurdu.Gözümüzün bir tarafı sağ tarafı diğer tarafıda solu görse o zaman hayatımızda neler değişirdi.Çevremize ve hayata bakış açımız değişir miydi?
HER ZAMAN HER YERDE EN BÜYÜK ES-ES
Yukarı
Cumhuriyet Liste gör
Usta Yazar


Serkan
Yaş: 35
Katılım: 06/Haz/2008
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 8369
  Alıntı Cumhuriyet Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 08/Nis/2011 saat 14:32

1 Nisan Şaka Gününün Kökeniyle İlgili Bulgular


Nisan 1 şakası hakkında farklı kültür, inanç ve dillerde efsaneler bulunmaktadır.

 

  •     Fransa (Poisson d'avril - Nisan Balığı) : 1564 yılında Fransa kralı IX. Charles yılbaşını 1 Nisan’dan 1 Ocak’a aldırır. Bu arada 1 Nisan’ı sene başı olarak kabul etmeye devam edenlerle alay etmek amacı ile yapılan şakalar, bir süre sonra gelenek haline gelir. 1 Nisan’ı yılbaşı kabul edenlere ise “Nisan Balığı” adı verilir.
  •     İngiltere - April Fools' Day - Nisan Kaçıklar Günü
  •     İskoçya - Gowk veya Cuckoo günü

 

Nisan 1 veya Nisan Balığı, Hollanda, Belçika, Kanada, ABD, İsviçre, Japonya dahil dünyanın pek çok yerinde tanınmaktadır. Nisan 1 ile ilgili başka bir efsane de Pagan kültüründe 1 Nisan'da kutlanan Fous bayramıdır. Antik Roma'da Hilarya adıyla benzer bir bayram da kutlanmaktadır. Hindistan'da ise bu bayram 31 Mart'ta Holi adıyla kutlanmaktadır.

 

 Kaynak: Wiki


Yukarı
ESES26TOLGA Liste gör
Yazar


Tolga BAYCAN
Yaş: 34
Katılım: 03/Ağu/2007
Yer: Afyon
Online Durum: Offline
Mesajlar: 179
  Alıntı ESES26TOLGA Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 08/Nis/2011 saat 16:35
Nisan balığıyla belki bir alakası olabilir.1979'da Balıkçılar 1 Nisan gününü Balık Bayramı ilan etti. Kumkapı'da 2 saat içinde halka 1,5 ton balık dağıtıldı.
HER ZAMAN HER YERDE EN BÜYÜK ES-ES
Yukarı
Cumhuriyet Liste gör
Usta Yazar


Serkan
Yaş: 35
Katılım: 06/Haz/2008
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 8369
  Alıntı Cumhuriyet Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 14/Nis/2011 saat 11:54

Develer hörgüçlerinde su değil, yağ depolarlar.


 

  • Hörgüçlerindeki yağı enerji stoku olarak kullanırlar. Burası 30-35 kilogramlık bir yağ deposudur.
  • Burun mukozaları insana göre 100 kat daha büyüktür. Bu sayede nefes verirken havada bulunan nemin üçte ikisini geri kazanabilirler.
Hergün 1 Yeni Bilgi :)
Yukarı
montana26 Liste gör
Usta Yazar


Furkan
Yaş: 31
Katılım: 11/Nis/2009
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 3162
  Alıntı montana26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 18/Nis/2011 saat 21:24

Çizgi Film Nasıl Yaplır?

Çocukların zevkle izlediği çizgi filmler aslında çok büyük uğraşılar sonucu ortaya konulan bir iştir. Öyleki, çok sayıda ayrı ayrı yapılmış resmin filme alındıkta sonra, ekranda birbiri ardına gösterilmesiyle gerçekleştirilir.
Tabi bu iş çok sabır ve özen gerektirir.Eski zamanlarda çizgi film yapımında karakalemle çizilmiş resimler kullanılırdı. Fakat 1980′li yıllardan sonra bilgisayar teknolojisinin kullanılması ile işler biraz daha kolaylaşmış ve üç boyutlu karakterlere daha da hareketlilik verilmiştir. Yine de karakalemle çizilen resimler önemini yitirmemiştir. Hala bu şekilde çizilen resimler bilgisayara taratılarak, hareketllik kazandırılmakta ve seslendirilmektedir. Bir çizgi filmin yapımında bir saniye için yaklaşık 25 adet resim kullanılmaktadır. Bu da işin ne kadar zaman gerektirdiğini ve zorluğunu gösterir. Bir çizgi sinemanın yapımı neredeyse bir ya da birbuçuk yıl alabilmektedir. Sinemasına göre de maddiyet artmakta ve azalmaktadır.
Amerika’lı Walt Disney, çizgi film alanında önder isimlerden biridir. Eski zamanlarda sesli ve daha sonra renkli sinemaya geçişle birlikte, Walt Disney’in yarattığı, tıpkı insanlar gibi konuşup gülen hayvan kahramanlar kısa zamanda popüler olmuştur. Bunlar arasında en ünlü olanı Miki Fare (Mickey Mouse) dir.

İstenilen her senaryoya uyarlanan çizgi filmler her çocuğun gönlünü feth etmiştir. Her türlü hikayeyi üç boyutlu bir şekilde bizlere sunar. Ülkemizde Kanal D Çocuk, Carton Network, Yumurcak TV ve TRT Çocuk popüler çizgi film kanallarındandır.
 
Aşağıdaki adresten çizgi film yapım videosunu izleyebilirsiniz...
Yukarı
montana26 Liste gör
Usta Yazar


Furkan
Yaş: 31
Katılım: 11/Nis/2009
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 3162
  Alıntı montana26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 19/Nis/2011 saat 01:34

Laptop Şarjınız Çabuk mu Bitiyor?

Günümüzde laptopların çoğalması ve teknolojinin önemli ölçüde gelişmesi bir çok problemi de beraberinde getirdi. Şüphesiz bunların en başında batarya problemi yer almaktadır.

Laptopların, işlemci ve belleklerinin daha kuvvetli olması, büyük ekrana ve fazla donanıma sahip olması laptop bataryalarının kısa sürede deşarj olmasına neden olmaktadır. İleri teknoloji tekniklerinin kullanılmasına rağmen bu durum için henüz bir çözüm üretilmiş değil ancak aşağıdaki yöntemleri uygulayarak laptop bataryanızın şarj süresini maksimum düzeye çıkarabilirsiniz...

  Tasarruflu bir güç ayarı seçin.

  Görsel özellikleri kapatın.

  Gerekmedikçe fazla uygulama çalıştırmayın.

  Laptopunuzu belirli aralıklarda temizleyin.

  Laptopunuzu mümkün oldukça serin tutun.

  Batarya tamamen deşarj olduktan sonra şarj edin.
 
  Gerekmedikçe harici cihazlar veya flash bellekler kullanmayın.
 
  Cd/Dvd sürücüsünü boş tutun.

  Ekran parlaklığı minimum seviyeye indirin.

  Sesi kapatın.

  Ekran koruyucu kullanmayın.

Yukarı
montana26 Liste gör
Usta Yazar


Furkan
Yaş: 31
Katılım: 11/Nis/2009
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 3162
  Alıntı montana26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 20/Nis/2011 saat 00:49

İnsan Neden Sinirlenir?

Sinir, tüm insanların doğasında olan ve istem dışı gerçekleşen bir olgudur. Sözlük anlamı olarak, insanın içinden çıkılamayacak bir durumla karşı karşıya kaldığında sığındığı istemsiz bir refleks olarak tanımlanmaktadır.

Herkes çalışma hayatında, okul hayatında yada günlük hayatında mutlaka birşeylere yada birilerine sinirlenir. Peki hiç düşünüyor muyuz neden sinirleniyoruz? Bu sinir nereden geliyor?
Sinir olayının gerçekleşmesinde rol oynayan sisteme sinir sistemi denir. Sinir sisteminde duyu organları görev alır ve duyu organları şifreleri beyne göndererek sinir sisteminin doğru çalışmasını sağlar. Kişi kendisini bir tehlikenin içinde hissettiğinde, sevdiği kişi yada nesnelere olumsuz bir davranışta bulunulduğunda yada ruhuna ters düşen durumlarla karşılaştığında istem dışı olarak sinirlenir. Sinirleri belirli bir oranda kontrol etmek mümkün olduğu için bu refleksi doğru yerde ve doğru zamanda kullanmak gerek. Örneğin, size zarar veren birisine sinirlenmeniz doğru bir sinirdir. Ancak bir futbol maçı için kişilerin birbirlerine zarar vermek için sinirlenmeleri yanlış sinirdir.
Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  <12345>


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,438 saniyede hazırlanmıştır