Öneri: Beğen butonu

Çimentonun su yardımıyla kum, çakıl gibi maddelerle karışması sonucu oluşan sert, dayanıklı, bağlayıcı yapay yığışım: § “Yeni yapılan küçük ve betondan sinema binasının köşesine çöküp geviş getire getire dinlenirlerdi.” -Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, 52. § “Çünkü şehirde beton, parke yollardayız şimdi” -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 128. § “Biz taştan ve betondan binaların lüzumunu da anlıyoruz.” -Peyami Safa, 20 Asır Avrupa ve Biz, 109. § “Küçük betonda bir polis kulübesinin yanına çömelmiş bir Ermeni kadını ona elini uzattı.” -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 335. § “Hem beton bir ev.” -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 51. § “Eski ker*** evler, yerlerini beton yığınlarına bırakıyorlar.” -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp’ten Kosova’ya, 19. § “Bir basamakla çıkılan bu sofacığın önünde küçük, beton bir zemin...” -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 198. § “Taş, ker*** ve beton evlerin arasında, daracık bir sokakta durdular.” -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 39. § “Bizim bahçenin duvarı bitince kaldırım ve yeni beton evler başladı.” -Orhan Pamuk, Sessiz Ev, 7.