eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > Diğer > Sohbet / Eğlence / Diğer Konular
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Eskişehir Eti Hentbol Takımı

 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 23456>
Yazar
Mesaj
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
seven7 Liste gör
Yazar


alp mete
Yaş: 49
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 150
  Alıntı seven7 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 23/Nis/2010 saat 00:08
[COLOR=RED]1 gün gelecek 1 gün kalacak

http://www.eskisehirspor.com/forum/forum_posts.asp?TID=2993&PN=4
Yukarı
tepebaşılı26 Liste gör
Usta Yazar


Necati
Yaş: 53
Katılım: 05/Ağu/2007
Yer: Tepebaşı/Esk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 2065
  Alıntı tepebaşılı26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 23/Nis/2010 saat 00:13
yahu ilçe olan bandırmanın bile basketbolda bir takımı var banvit diye..ereğlinin var erdemir diye..ne diye bizden böyle bir proje çıkmaz,bir sponsor çıkmaz anlamak mümkün değil..
 
 
HER ASALETE BOYUN EĞDİREN SEN DEĞİLMİYDİN?

Yukarı
kanlıpınarlı Liste gör
Yazar


samet arslan
Yaş: 35
Katılım: 11/Nis/2009
Yer: istanbul
Online Durum: Offline
Mesajlar: 166
  Alıntı kanlıpınarlı Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 23/Nis/2010 saat 00:27
ETİ her sene spor turnuvaları yapıyor (futbol basketbol voleybol....) bu turnuvalarda işçilerin kurdukları takımlar mücadele ediyor ( emin değilim ama sivil yarışmalar da olabilir ) bence ETİ ye bir profesyonal bir takım kurup gençlerin desteklenmesi teklifi yapılırsa seve seve kabul eder ETİ son yıllardaki sosyal organizzasyonlarına sporu da eklemek ister.
SENİN İÇİN ES-ES SENİN İÇİN
Yukarı
sero26 Liste gör
Yazar


Serhat
Yaş: 38
Katılım: 10/Nis/2009
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 202
  Alıntı sero26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 23/Nis/2010 saat 01:52

Mesela biz :)) voleybol da oynadık hepimiz kluplerde,şimdi ise turnuvalar da oynuyoruz ve her sene voleybol da birinci oluyoruz açık ara farkla :))

eti olarak klup kurarsak seve seve oynarız
ŞAMPİYON FİLE BEYİ :))
bizzz büyük esesiz !!
Yukarı
seven7 Liste gör
Yazar


alp mete
Yaş: 49
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 150
  Alıntı seven7 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 23/Nis/2010 saat 18:02
Evet sadece hentbol değil, sadece eti de değil, atıyorum Sarar voleybol takımı yada Tusaş basketbol takımı, kız erkek farketmez...
Eskişehir deki yeteneklerle süper ligde kafaya oynarlar.
Yani futbol dışındaki sporlar çok öksüz kaldı gibi Eskişehir'de...
[COLOR=RED]1 gün gelecek 1 gün kalacak

http://www.eskisehirspor.com/forum/forum_posts.asp?TID=2993&PN=4
Yukarı
seven7 Liste gör
Yazar


alp mete
Yaş: 49
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 150
  Alıntı seven7 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 26/Nis/2010 saat 16:21
Facebook Eskişehirspor.com sayfasından alıntıdır...
İlkokullu arkadaşlarımız bile şampiyon oluyor, ama konuya gerekli ilgi gösterilmiyor...
http://www.facebook.com/photo.php?pid=3740928&id=698906707
[COLOR=RED]1 gün gelecek 1 gün kalacak

http://www.eskisehirspor.com/forum/forum_posts.asp?TID=2993&PN=4
Yukarı
champions26 Liste gör
Usta Yazar


İsimsiz
Yaş: 42
Katılım: 06/Haz/2008
Online Durum: Offline
Mesajlar: 3258
  Alıntı champions26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 11/Mar/2013 saat 13:17
Eti,Kılıçoğlu,Osmangazi üniversitesi derken Anadolu Üniversitesi kadın hentbol takımımız küme düştü. Cry

http://www.istikbalgazetesi.com/detay.asp?sec=1&newscatid=8&newsid=105506
Yukarı
alikula Liste gör
Deneyimli Yazar


Ali KULA
Yaş: 41
Katılım: 03/Oca/2010
Online Durum: Offline
Mesajlar: 884
  Alıntı alikula Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 11/Mar/2013 saat 14:03
Anadolu Üniversitesi'nde yönetim değiştiğinden beridir işler iyi gitmemekte. Açık Öğretim sisteminde çok büyük sorunlar ve sıkıntılar var, örgün öğretim ve sosyal faaliyetlerde de çok aksaklık yaşanmakta.

Bu maalesef hentbol takımını da vurdu. Ne diyelim sonu hayırlı olur inşallah ama gün geçtikçe kötüye gidiyor üniversite.
Yukarı
matt Liste gör
Usta Yazar


M. M. Altintas
Yaş: 51
Katılım: 30/Tem/2007
Yer: United States
Online Durum: Offline
Mesajlar: 7729
  Alıntı matt Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 29/Eyl/2014 saat 08:31
Zeynur Pehlivan'in Klasspor sitesindeki Eskisehir ETI Biskuileri Sampiyonlar Ligi Anilari (Izlanda Harfnarfjordur Maci) baslikli yazisi:

1957 yılından 1993 yılına kadar Avrupa Kulüpler Şampiyonası adı altında oynanılan Hentbol Şampiyonlar Ligi, bu tarihten itibaren EHF Şampiyonlar Ligi formatıyla oynanıyor.

Yeni formatın uygulanmaya başlanmasından iki yıl önce, yani 1990-1991 sezonunda çok güçlü takımlar ve oyuncuların, bizim ise 15 yıllık bir hentbol mazimiz olduğu o dönemde Türkiye Şampiyonu, Yaşar Sevim önderliğindeki Eskişehir Eti Bisküileri takımı olmuştu.

Avrupa Kulüpler Şampiyonası statüsü aslında o dönem daha zordu. Çünkü her maç eleme usülü ile oynanıyordu. İlk turdaki İsrail Hapoel takımı hariç, diğer tüm takımlar hentbolda isim sahibi ülkelerdi. 2. turdaki İzlanda, 3.turdaki Almanya ve yarı finalde karşılaştığı İspanya. Hepsi çok güçlü takımlardı.

Eskişehir Eti, ilk maçını Eskişehir Atatürk Spor Salonunda oynamış, diğer tüm maçlarını ise, şimdi TED Ankara Koleji kulübüne ait olan, o dönemki adı Ankara Yükseliş Koleji olan okulun Spor Salonunda oynamıştı. Eskişehir’den otobüslerle seyirciler gelmiş, çok güzel sonuçlar alınmış, yarı finale kadar yükselmiş ve evimizde yarı finalde FC Barcelona’yı bile seyretme imkanı bulmuştuk.

Bu hikayeyi artık herkesin bildiğini düşünüyorum. O nedenle, ben bugün sizlere bu süreçte yaşanan bilmediğiniz küçük trickleri, küçük anıları yazacağım.

Eskişehir Eti, İsrail engeli kolay aşmıştı ve sıradaki rakip İzlandaydı. İzlanda, hentbolu iyi bilen, iyi bir hentbol ülkesi, iyi bir rakipti. Bizim için kötü bir eşleşmeydi. Üstelik ilk maçı da kendi evimizde oynayacaktık. “Hay Allah!.. En azından ikinci maç kendi evimizde olsaydı!.” diye düşünüyorduk. Tam Eskişehir halkı hentbolu bu kadar sevmişken, tam Türkiye, Eskişehir Eti ile hentbolu tanımışken, hatta ETİ’nin sahibi Firuz Kanatlı’nın eşi yurtdışındaki maçlara alçılı ayağı ile bile gidecek kadar sevmişken, bu noktada Şampiyonlar Ligine veda etmek hiç hoş olmayacaktı.

Bizler ” İzlanda’da nereden çıktı ya..! Başka ülkemi kalmadı!.” diye düşüne duralım, tam bu noktada Yaşar Hoca’nın aklına bir fikir geldi ve denemeye karar verdi. Yaşar Sevim hocamız ikinci maçın Türkiye’de oynandığı takdirde bir şansımız olabileceğini düşünüyordu. Takımına güveni sonsuzdu. 1980’li yılların sonu, 1990 yılların başında, rakip takımların maçlarını şimdiki gibi izlemek ve takımlar hakkında detaylı bilgi almak neredeyse imkansızdı. Takip ettiğimiz tek şey World Handball dergisiydi. Kim hentbol iyi oynuyor, hangi ülkeler bu iyiler arasında, bu dergiden öğreniyorduk. Yaşar Hoca bu dergiye aboneydi, bizde Yaşar Hocaya…

Eskişehir ETİ olarak İzlanda’ya bir mektup yazıldı ve takımda yer alan sporcularının çoğunun İzlanda’da oynanacak olan ikinci maç tarihinde sınavlarının olduğunu, bu sınavlara sporcuların mutlaka girmesi gerektiğini, mümkünse ilk maçı İzlanda’da, ikinci maçı ise Türkiye’de oynamak istediklerini belirten bir istekte bulunuldu. Bu, İzlanda için kabul edilebilir bir istekti.

Çünkü o tarihlerde hentbolda ülkeler A, B, C Grubu şeklinde sınıflandırılırdı ve biz, hatırladığım kadarıyla C Grubunun en sonuncusuyduk. İzlanda ise B Grubunu birinci bitirmiş ve A Grubuna yükselmişti.

EHF’de iki tarafın kendi aralarında yaptığı bu anlaşmayı kabul etti ve maçların yerleri değiştirildi. İlk maç İzlanda’da, ikinci maç Ankara’da oynanacaktı.
rnEskişehir ETİ, İzlanda soğuğuna karşı aldığı montlarla yola çıktı. Maç günü geldi. Maçı İzlanda Hafnarfjordur takımı sekiz farkla kazanmıştı. (29-21) Sonuç; deplasman, bizim ve İzlanda hentbolunu düşündüğümüzde normal bir sonuçtu.

Ama daha ikinci maç vardı. Hesaplar boşuna yapılmamıştı. Ankara Söğütözü Yükseliş Kolejinde oynanan maça Eskişehir ETİ, her iki tarafı dolu tribünlerin “Size bir bilmecem var çocuklar!” ile başlayıp, “ETİ, ETİ, ETİ!” diyerek biten tezahüratları ve ellerinde seyirciye atacakları bisküiler ile çıktı salona. Çok iyi bir takımdı ETİ. Zaten o tarihlerde çok iyi bir erkek ligi vardı. Her maç neredeyse bir final niteliğindeydi. İstanbul, Ankara maçlarını saymıyorum, Eskişehir Kılıçoğlu Toprakspor bile canına okurdu Eskişehir ETİ’nin.. Maç kazanmak öyle kolay değildi.

Bu tezahüratlar ve bu güvenle çıktı sahaya Eskişehir ETİ.. Kendilerine, hocalarına ve seyircisine güvenen bir takım vardı sahada. Sporcular biliyordu, Yaşar Hoca kendilerine güvenmese bu maçın yerini değiştirmezdi. Kenarda ilk maçtaki sekiz sayıya nasıl ulaşacağını iyi bilen bir yönetim ve bunu sahada nasıl uygulayacağını iyi bilen bir takım vardı.

Daha ilk yarıda İzlanda’yı perişan etmiş ve ilk devre 17-7 Eskişehir ETİ lehine bitmişti. İzlanda, hem sahadaki hentbola, hem de tribündeki seyirciye şaşkın şaşkın bakıyordu. Bizse, hentbolun yaşadığı en güzel günlerden birisinin keyfini yaşıyorduk. Maçta, İzlanda’dan Kristjansson tek başına 10 gol atıyordu ama, Eskişehir ETİ hanesine, Secaattin 8, Zeki 8, Ali İsmet 6, Şakir ve Fatih 4, Serdar 3 gol yazdırıyordu.

İkinci yarı İzlanda bütün kozlarını oynamaya, bütün mücadelesini ortaya koymaya başlasa da, maç ilk devrede bitmişti. Buraya kadar gelmiş bir maç bırakılamazdı. Öyle de oldu. Eskişehir ETİ, son anları bir ömür gibi geçen ikinci devrede, farkı zaman zaman geriye çeksede, korumasını bildi, ilk maçtaki sekiz sayının üzerine çıktı, on iki sayı fark yaptı ve ikinci maçı Türkiye’ye almakla ne kadar iyi bir iş yapmış olduğunu herkese, ama önce İzlanda’ya göstermiş oldu. (33-21) Eskişehir ETİ Bisküileri hentbol takımı, ilk kez Kulüpler Şampiyonlar Liginde ilk sekiz takım arasına girmişti. İlk sekiz takım arasında bir Türk takımı vardı artık.

Bu maçtan sonra ise Yaşar Sevim Hocamız şunları diyecekti; “Bugünleri de gördüm ya, ölsem de gam yemem”.

Ve bu tur, Almanya’nın Groswallstadt takımı ile yani Almanya şampiyonu ile yapılacak çeyrek final maçını ve oradan da İspanya temsilcisi Barcelona ile yarı final mücadelesini getirecekti. Onları da daha sonraki yazılarda paylaşırız…
Yukarı
matt Liste gör
Usta Yazar


M. M. Altintas
Yaş: 51
Katılım: 30/Tem/2007
Yer: United States
Online Durum: Offline
Mesajlar: 7729
  Alıntı matt Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 29/Eyl/2014 saat 08:36
Yine Zeynur Pehlivan'in daha eski tarihli Biz Bir Daha Ne Zaman Buyuk Bir Hentbol Takimi Izleyebilecegiz? baslikli yazisindan:

1990-1991 sezonunda Eskişehir Eti Bisküileri erkek hentbol takımı Türkiye Şampiyonu olmuş ve Avrupa Kupalarında ilk turda İsrail’in Hapoel, ikinci turda İzlanda’nın Hafnarfjördur, üçüncü turda Almanya’ın Grosswallstadt ve dördüncü turda ise bir dünya devi ile karşılaşmıştı. Bu takım İspanyol FC Barcelona idi. FC Barcelona’nın bir futbol kulübünden çok daha fazlası olduğunu biz o zamanlar anlamıştık. Çünkü Ankara’da kalacakları otel için iletişime geçildiğinde Barcelona kulüp yetkililerinden “Biz Barcelona’yız, 2 gün Hilton’da kalırız. Barcelona bu otelden başka bir otelde kalmaz. Siz de gelince 2 gün Hilton’da kalırsınız” yanıtı gelmişti. Bu büyük bir kulübün isteklerinden sadece bir tanesiydi.

Diğer taraftan EHF, Şampiyonlar Ligi maçlarının nizami ölçülerde olan bir hentbol salonunda oynatılmasını istiyordu. Oysa Eskişehir’de nizami ölçülerde bir hentbol salonu yoktu. Eskişehir Atatürk Spor Salonu bu maçlar için oldukça küçüktü. Oyuncular sahaya, seyirciler tribüne sığmıyordu. Biz Şampiyonlar Liginden çekiliyoruz denilemezdi. Denilse zaten büyük tepki toplardı. Basının da, seyircinin de bu maça ilgisi çok büyüktü. Nasıl olmasın? Eskişehir ETİ, daha başta saydığım büyük kulüpleri eleyerek yarı finale gelmişti ki o zaman maçlar eleme usulü ile oynanıyordu. Herkes şimdi İspanya temsilcisi Barcelona’yı Türkiye’de görmek istiyordu. O ana kadar zaten büyük takımlar görmüştük ama Barcelona’yı, Dünya Hentbolunu ve Yugoslavların ekol olmuş iki oyuncusunu Vujovic ve Portner’ı da görmek istiyorduk. Kimsenin aklından “Biz bunları yenemeyiz” diye bir düşünce yoktu. Aksine ikinci turda İzlanda, üçüncü turda Almanya ekibi için, “Diğerlerini de yenemeyiz diyordunuz, ama yendiniz, hiç belli olmaz” diyenlerde vardı.

Daha büyük bir salon, hem EHF’nin, hem Türk Hentbolunun, hem Yaşar Sevim’in isteğiydi. Şimdi TOBB Üniversitesi olan ve o dönemki adıyla Özel Yükseliş Koleji Spor Salonu bunun için çok uygundu. Çünkü hentbol artık küçük salonlara hiç sığmıyordu. Eskişehir’e hiç sığmıyordu. Televizyon her kupa maçını naklen veriyor, Eskişehir’den 40-45 otobüsle taraftarlar geliyordu. Türkiye’nin her tarafından hentbolsever sadece hentbol için Ankara’ya geliyordu.

Tıklım tıklım salonda, belkide bir daha hiç göremeyeceğimiz bu maçı doyasıya seyretmiştik. Eskişehir Eti’den Zeki’nin büyük bir güçle, Barcelona kalecisinin tam önüne sektirip kafasının yanından giren, kaleden kaleye attığı veya böyle bir takımın kalecisine yedi metre atışında sol elle bırakarak attığı golleri unutmak mümkün mü..Turan abinin oyunu yönlendirişi, Seconun pivotta iki kişiyi birden sırtına alarak dönüşü, Serdar’ın sağ oyun kurucudan, Fatih’in sol kanattan, Yılan Şakir’in sağ kanattan attığı golleri unutmak mümkün mü.. Kalede bir balet esnekliğinde olan Hüseyin’i unutmak mümkün mü.. Ya da on fark olmasına rağmen, disiplinden asla taviz vermeden aynı oyun anlayışını son saniyelere kadar sürdüren Barcelona’lı hentbolcuların oyunlarını unutmak mümkün mü… Ya da tribünlerden yükselen “Size bir bilmecem var çocuklar!, Haydi sor sor!, Çayda kahvaltıda yenir!, Acaba nedir nedir!, Bisküvi denince akla!.. Tamam şimdi buldum!, Hemen onun adı gelir! ETİ, ETİ,ETİ…” seslerini unutmak mümkün mü…

Eskişehir Eti Hentbol takımı bize Avrupa’nın en iyi takımlarını izlettirmişti. Şimdi Hentbol Şampiyonalarının hemen hemen hepsinde zirveye oynayan İspanya, Almanya, İzlanda’yı ve oynadıkları hentbolu biz hep Eskişehir Eti zamanında görmüştük, izlemiştik.

Bizler yıllar önce seyrettiğimiz Barcelona’dan sonra Şampiyonlar Liginin güçlü ekiplerinden bir takımı henüz Türkiye’de göremedik. Eskişehir Eti’de o gün, Barcelona’ya yenildi. Ama skoru sorun, hatırlamam. Çünkü ben o anı, büyük bir takımla, büyük bir takım gibi mücadele eden sporcuları ve maç bittiğinde kucaklaşmış takımı hatırlıyorum.   
Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 23456>


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,500 saniyede hazırlanmıştır