Eskişehirspor Modeli

"Bir yıl sonrayı düşünüyorsan pirinç ek, on yıl sonrayı düşünüyorsan ağaç dik, yüz yıl sonrayı düşünüyorsan insan yetiştir" diyor yüzyıllar öncesinde ünlü Çin düşünürü Konfüçyüs.

İngiltere Prömiyer Lig takımlarından Arsenal´in Fransız Menajeri Arsene Wenger futbolda başarıya ulaşmanın yolları hakkında şöyle demekte: "Başarıya ulaşmanın birçok yolu var. Takımda fazla yıldız tutarsanız takım olmak için fazla gayret ve zaman ister. Bu bir risktir. Biz başka bir yol deniyoruz. Bizim takımımızın bir stili var ve bu da zaman alıyor. Barcelona ve Arsenal´in stilleri birbirine benziyor."

  28 Eylül 1996´dan beri Arsenal´in başında olan Fransız Menajer Arsene Wenger hücum futbolunun en önemli uygulatıcılarının başında gelmekte. Özellikle genç futbolculara şans ve değer vermesi Arsene Wenger´in başarısındaki ayrıntı olmakta. Gelecekte çok başarılı olacak genç futbolcuları dünyanın dört bir tarafına gönderdiği yardımcıları sayesinde izletip Arsenal´in altyapısına ve yetiştirdikten sonra da üstyapısına dâhil ederek hem maddî hem de başarı olarak Arsenal´in önemli kazanımlar sağlamasına neden oluyor.    

Her şeyde olduğu gibi futbol kulüplerinde de insana yapılacak yatırım da geleceği oluşturmada çok önemli bir olgudur kuşkusuz. Eskişehirspor efsanesinin oluşmaya başladığı yıllardaki kadroda bulunan futbolcuların genç yaş ortalamasına bakıldığında 1965 ile 1975´li yıllar arasındaki başarının tesadüfî olmadığı anlaşılacaktır.

Yaş ortalamasının yanında lisede okuyanından, Akademi´de (Prof. Dr. Fethi Heper) okuyanına kadar eğitimle iç içe olan bir futbolcu topluluğundan söz edebiliriz gururla. Bunun yanı sıra Eskişehir´den yetişmiş (Nihat Atacan, Fethi Heper, Kamuran Yavuz, Muzaffer Çil, Zafer Tüzün vb.)  futbolcuların yanında İnegöl´den 17 yaşlarında transfer edilen ve yıllarca Eskişehirspor´un yanı sıra Futbol Millî Takımımıza da hem futbolcu, hem de kaptan olarak hizmet eden İsmail Arca´sına kadar futbolcular bulunmaktaydı.
Tabiî ki; kendini yetiştirmiş yerel bir bilge sayılabilecek kadar birikime sahip olan Amigo Orhan´ı da unutmamak gerek. Yerleşik bir söylemle "Dünyanın en büyük orkestrasını yöneten adam!" Sosyolojik araştırmalara konu olabilecek ve örnek alınacak bir model kişilikti nam-ı değer Amigo Orhan.

Eskişehirspor´la ilgili kitap çalışmam için söyleşi yaptığım Efsane Teknik Direktör Abdullah Gegiç şöyle diyordu:  "Eskişehirspor, Türk futbolunda bir devrim yapmıştır ve önemli bir eser bırakmıştır. Şaşalı yıllar yaşattı. Özellikle Anadolu kulüplerine örnek olduk. Trabzonspor bizi örnek alarak şampiyon oldu. Eskişehirli oyunculara öncelik verdik.
Avrupa´da da başarılı olduk. Eskişehir´i hem Türkiye´de, hem de Avrupa´da başarıyla temsil ederek tanıttık. Elçi olduk. Altyapıya çok önem verdik. İkinci jenerasyon bu altyapıdan çıktı. Çok başarılı olduk ve genç A takımı Türkiye Şampiyonu oldu.

Bir ´ekol´ için temel attık. O zaman ´Eskişehirspor Ekolü´ vardı. Biz gençlere önem verdik! Yetenekli gençleri idmana ve seyahata aldık. Yavaş yavaş şans verdik. Diyalog kurduk. ´Aile, kulüp, okul´ üçgenini kurduk. Bu üçgen bir gencin başarısı için anahtardır! Birinci plânda okul ve meslek gösteriyorduk. Aile ile sıcak dostluk kurduk. Bu formül hâlâ aktüeldir.
1967´de Eskişehir, Türk futbolunun kalkınma istasyonu oldu. Eskişehirspor´un birinci önceliği ´altyapı´ olmalıdır! A takımı için ´altyapı´ şarttır. Klâsik metotlarla sonuç alınamaz. Geleceğe yönelik plânlar gerekir. A takımında kökten revizyon gerekir."
Futbolun günümüzde bu kadar endüstriyel bir duruma gelmesiyle birlikte geleceğe yönelik plânların çok dikkatli bir şekilde yapılması kaçınılmaz oluyor elbette. Sürekli başarıların elde edilmesinde ekonomik plânların yanı sıra geleceği olabilecek futbolcuların seçimi de çok önemli her şeyiyle.

  Alt yapıdan yetiştirilip üst yapıya çıkarılacak futbolcuların yanı sıra hem yurt içinde, hem de yurt dışında yapılacak kapsamlı araştırmalar sonucu belirlenecek Türk ve yabancı futbolcuların Eskişehirspor´a kazandırılması efsanenin geleceği açısından çok önemlidir.
 Ara transfer döneminde özellikle Almanya, Fransa ve Belçika gibi ülkelerdeki yetenekli genç gurbetçi ve yabancı futbolcuların takip edilerek kulübe kazandırılması iki haftada 3 gol atan Almanya´dan transfer edilen Adem örneğinde olduğu gibi Eskişehirspor´un geleceği için çok önemli bir yatırım olacaktır. Kuşkusuz alt yapıdan gelen Alper gibi genç futbolcuların da üst yapıda sayısının artması Eskişehirspor için büyük bir kazançtır.    

Özellikle Eskişehirspor ve Trabzonspor´un sürekli başarılar elde ettiği yıllara bakılacak olursa içlerinden çıkardıkları genç değerlerin fazla olduğunda bu başarıları gerçekleştirdikleri görülecektir. Gençlerimize güvenildiğinde ve onlara gerekli şanslar verildiğinde bunun karşılığının fazlasıyla alınacağı görülecektir.
 
Eskişehirspor´un, Trabzonspor´un, Gençlerbirliği´nin, Gaziantepspor´un, Sivasspor´un vb. kulüplerin bir dönemki başarılarının ardında geleceği olan futbolcularla çalışmalarının olduğu kaçınılmaz bir gerçek olarak ortadadır her şeyiyle. Buradan yola çıkarak Eskişehirspor´un hem yerli, hem de yabancı futbolcu seçiminde en önemli tercihi geleceği olan futbolcular olmalıdır.
  Bunun yanı sıra üniversitede ve diğer okullarda yetişen futbolcu adayı gençlerin de Eskişehirspor´a kazandırılması da hem Eskişehirspor için, hem de Türk futbolu için önemli bir kazanç olacaktır bütünüyle. İngiltere Prömiyer Lig takımlarından Arsenal´in Fransız Menajeri Arsene Wenger´in uyguladığı "Arsenal Modeli" Eskişehirspor´a da örnek olabilir. Eskişehirspor´un geleceğinde Arsenal modelinden yola çıkılarak oluşturulacak "Eskişehirspor Modeli" sürekli başarılar elde edilmesinde ve kurumsallaşmanın oluşturulmasında katkısı büyük olacaktır kuşkusuz. Eskişehirspor Eskişehir´in önde gelen markalarının en önemlilerinin başında gelmektedir. Eskişehirspor´un elde edeceği sürekli başarılar Eskişehir´in kent kimliğinin oluşumunda, tanıtımında, ekonomik canlılığının sağlanmasında, marka kent olmasında, yatırımlar konusunda da cazibe merkezi olmasının sağlanmasında da başka etkenlerin yanı sıra önemli bir dinamik güç oluşturacağı da kaçınılmaz bir gerçektir.

Kaynak: Sakarya Gazetesi

klubun ileriye yonelık futbolcu yetıstırmesı gayet iyi  fakat  bu ısı cok ıyı bılen profesyoneller tarafından yapılması lazım  ve  oyuncu ızlemek ıcın kapsamlı scout ekibi olusturulması lazım
birde bu yatırımla beraber maddi yatırımlarda klup ıcın cok onemli dir  
(benim hayalimde Eskişehirspor marka olsun fabrikası olsun şirket olsun vardır)

Rahmetli Abdullah Gegiç vefat etmeden önce Eskişehirspor için çok farklı bi altyapı formülü geliştirdiğini ama maddiyattan dolayı yapamadıklarını söylemişti..artık geçici değil ileriye dönük işler yapalım yaa..

Türkiye Liginde yer alan Eskişehirspor Trabzonspor Sivasspor ve Gençlerbirliğ dönem dönem başarılı oldukları,başarılarında  ise inişli çıkışlı grafikler olduğunu gözlüyoruz,Bu istikrarsızlığın
kaynağı araştırıldığında her ne kadar Alt Yapıya gerekli önemi verdikleri yüzeysel olarak görünmekte isede,kulüp Yönetimleri kurumsallaşamanın sıkıntılarını yaşamaktadırlar..
Örneğin  Gençlerbirliği Spor Kulübü;
Kulübün Başkanlığını yapan Cavcav'ın 30 yıl bu kulübü bir Şampiyonluğa taşıyamamış,çok kere küme düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalmış şans eseri küme düşmekten kurtulmuştur.
Geçen hafta Cavcav'ın yapmış olduğu açıklamada ilginç'tir,Yöneticisinin 650 Bin Ytl zimmetine geçirdiğini beyan etmiştir.Aynı şekilde sn.Cavcav kendiside  Mali AsBaşkanı Şükrü Kızılottan kulüp defterlerini denetimden kaçırmıştır.
Trabzonspor ise Sık sık başarısızlık halinde Teknik Direktör değişikliğine gitmiş veye Yönetimler sürekli el değiştirmiştir.
Sivasspor'un bu yıl durumu ortadadır.
Eskişehirspor'umuza gelince; Futbol Tarihinde Az rastlanacak bir olayı gerçekleştirmiş,şehrin
yetişen çocuklarına, bir iki takviye ile yıllarca Türkiye Liginde başarıya imza atmışlardır.
Eskişehirspor'un şu andaki handikapları;Profesyonel idari kadrolarda ve kurumsallaşamanın
sıkıntılarını çekmektedir.
Bunun sonucu Kulüp Başkanı Tek Adam olmaya soyunmuştur.
kulüp politikalarında Belirsizlik ve Disiplinsizlik hakim olmuş, kısacası Ekip çalışması gözardı edilmektedir..
Bu sistemde Alt Yapı,Kulüp Bütçesinin olumlu olması ve Profesyonel Takımın Başarılı olması
mümkün görünmemektedir.
Yapılacak Genel Kurullarda Başkanlığa soyunan Adaylardan Plan ve Projeleri ile gelmeleri istenmeli,kulüp Menfaatine olan'' Kamu Yararına Dernek''statüsüne kavuşturulmalıdır.

bende söylediklerinize katılıyorum ama malesef plan ve projelerle gelen aday çokzor çünkü aday bile  zor çıkıyor..böyle büyük bi kulüp kime kalırsa onun tarafından yönetiliyo keşke dedikleriniz yapılsa..