12 yıl aradan sonra, Süper Lig’e kavuşan Eskişehirspor’un teknik direktörü Rıza Çalımbay ile bugün gerçekleştirdiğim röportajda, taraftarı ve takımını mutlu edecek sözlere imza attı. Çalımbay, klüpde çok mutlu olduğunu belirten düşüncelerini bizimle paylaşırken, yüzünden gülümsemelerini hiç eksiltmedi.
Eskişehirspor’a ve Eskişehirspor’un şanlı taraftarına büyük bir sevda duyduğunu söyleyen, takımın teknik adamı;
“Eskişehirspor’a gelmemin en büyük nedenlerinden biri de taraftardı” dedi.
M.Ç: Eskişehirspor’ a ilk geldiğinizde, sözleşme imzalarken “ hedeflerim çok büyük” demiştiniz. Eskişehirspor adına, bu büyük hedeflerinizin neler olduğunu öğrenebilir miyiz?
R.Ç: Eskişehirspor benim geldiğimde, uzun süre birinci ligde oynamamıştı. 12 seneye yakın, yoktu ve bu 12 sene içerisinde belli bir birikim yapılmamış. Örneğin, tesisler ve saha tam yapılmış bir durumda değildi. Şu anda ise, 3–4 ay içerisinde mükemmel bir tesise kavuşacak Eskişehirspor. Bu nedenle, Eskişehirspor’da istediğimiz hedefleri gerçekleştirebilmek için iyi bir zaman ve mekân sağlanmalı. Çok iyi şeyler yapabilmek için nereden baksanız en az 4–5 yıl gerekiyor, muhakkak. Eskişehirspor’a gelmeyi kabul ettiğim sırada, yapmak istediğiniz hedefleri bir Anadolu takımında gerçekleştirmek istiyorsam, bunu gerçekleştirebileceğim yerlerden en iyisi Eskişehirspordu. Eskişehirspor’da mükemmel bir potansiyel var, gerek taraftar gerek ise takım olarak ve kesinlikle çok daha iyi yerlere gelecektir. Bunun için hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Fakat taraftar günübirlik düşünmemelidir, Eskişehirspor bu zaman zarfında bazen yenebilir bazen yenilebilir, ancak geleceğinde çok daha iyi yerlere gelerek, ligde çok kalıcı olan bir takım olup, Avrupa kupalarına oynayabilecektir, ben buna inanıyorum.
M.Ç: Türkiye Kupası maçlarından Yalova-Eskişehirspor maçında, doksan dakikanın ardındaki uzatmalarda gruplara kalmayı başardınız. Türkiye Kupasındaki hedefiniz nedir?
R.Ç: Yalova maçı, zor bir maçtı. Çünkü ikinci lig takımı ile birinci lig takımının maçı çok zordur. İkinci lig takımı böyle maçlarda bütün her şeyini ortaya koyar, herkes çok yoğunlaşır, kapasitelerinin üzerinde mücadele etmeye başlarlar. Fakat buna rağmen maç beklediğimiz gibi geçti. Evet, çok gol kaçırdık ama kazanmamız gereken bir maçtı ve bizler de kazanmasını bildik. Bir kere Türkiye Kupasında çok iddialıyız. Geçen sezondaki gibi değil durum. Geçen sezon lige ayrı takım, kupaya ayrı takım çıkarmıştık, ancak bu sezon öyle bir durum yok, hedefimiz çok büyük. Herkese şans vereceğiz, bunu derken şöyle ki, ligte oynayan bir arkadaşımız Çarşamba günü kupa maçında oynayacak seviyede olmalı. Transferler ve çalışmalarla daha güzel kadroya sahip olacağız. Türkiye kupasında gidebileceğimiz yere kadar gideceğiz.
M.Ç: Peki, sizce Eskişehirspor’da, Eskişehirli futbolcular olmalı mıdır?
R.Ç : Bence öyle yapmamak gerekiyor,illaki burası Eskişehirspor Eskişehirliler oynamalıdır diye katı olmasın. Fakat Eskişehir'de futbolcu yetiştirmenin zamanının geldiğini düşünüyorum,ancak bunun için iyi bir çalışma yapılmalı. Şu an alt yapıya verdiğimiz değerin daha fazlasını vermek gerekiyor ki, buradan oyuncu yetiştirelim. Alt yapıda çok iyi oyuncular var,çok güzel yerlere gelecek futbolcularımız var.Eğer bu özen gösterilirse Eskişehirli futbolcu da çıkar, Eskişehirli spor yazarı da çıkar.
M.Ç: Devre arasında transferler yapılacak. Düşündüğünüz isimler var mı?
R.Ç: İki hafta önce Beşiktaş maçına 18 kişiyi çıkaramadık kadrodan dolayı. Aksilikler olabilir. Sakatlıklar oldu şansızlıktı. O yüzden çok iyi alternatif bir kadro kurmak için, ligin belli yerlerine gitmek istiyorsak iyi transferler yapmak gerekiyor tabi. Ancak devre arası transfer yapmak çok zordur. Şu an biz düşünmüyoruz. Kafamızda isimler var tabi, ancak devre arasında takımınızda oynayan bir adamı almanız çok pahalı, takımda oynamayan birini almak ise riskli bir transferdir. Çok dikkat etmek gerekiyor.
M.Ç: Takımda bu yönde eksiklik duyuyor musunuz? Öncelikli olarak transferler yapmak istediğiniz mevki neresi?
R.Ç: Bizim çok iyi lider bir oyuncuya ihtiyacımız var orta sahada defansta ise çabuk bir stopere ihtiyacımız var.
M.Ç:Eskişehirspor.com’un forum kısmını takip ediyor musunuz? Taraftarın görüşleri sizi yönlendiriyor mu?
R.Ç: Açıkçası ben pek takip etmiyorum. Bakıyorum ancak, %100 takip ettiğim şeyler olmuyor. Tabi ki her zaman iyi şeylerin olduğu yerde kötü şeyler de olacak. Bizim bütün amacımız taraftara çok iyi günler yaşatmak. Çünkü Eskişehirspor taraftarı bunu hak ediyor. Gerçekten mükemmel bir taraftara sahibiz. Bana her zaman soruyorlar taraftar 12. adam ne diyorsun? Ben ise hayır diyorum,benim taraftarım, bizde 1. adam. O yüzden benim için taraftar çok çok önemli. Özellikler içerde aldığımız mağlubiyetlere taraftar adına gerçekten çok üzülüyorum. Taraftarımızın hakkını ödeyemeyiz, geçen yıl çok zor zamanlarımızda hep sahip çıktılar, hatta birçok maçı onların katkılarıyla kazandığımızı düşünüyorum.
M.Ç:Futbolcular ve yönetimle aranızdaki bağı nasıl güçlendiriyorsunuz. Futbolcularınız için ne tür fedakârlıklar yapabilirsiniz?
R.Ç: Futbolcularla bağımız çok iyi, zaten olmasa çalışamayız. Buradaki bütün oyuncuları ben transfer ettim. Kendim isteyerek aldım. Bunun için en küçük problem yaşamıyoruz. Bazen sorun olmuyor değil, oluyor şu nedenle; oyuncu oynatmayınca morali bozuluyor, üzülüyor. Maalesef Türkiyede profosyenelce düşünülmüyor bu, biz de anlatıyoruz nedenlerini, açıklıyoruz anlaşıyoruz. Bizim hedeflerimiz başarılı olmak, iyi çalışmak ve iyi oynamak. Ben buraya gelirken ne para ne pul için geldim, benim tek gayem burada başarılı olmak. Hedeflerimizi yakalamak. Şu an ki takım birlik beraberlik içinde, yönetimle ise çok iyi anlaşıyoruz, her şey çok güzel ilerliyor.
M.Ç:Geçen yıl büyük ümitlerle alınan,Selçuk Alibaz, Abdullah Halman bu yıl da Adem Sarı ve Veysel Sarı gibi genç oyuncular çok fazla forma şansı bulamadılar.Sizce neden?
R.Ç: Genç oyuncuların oynaması kendi ellerinde. Biz formayı asıyoruz oraya kim iyiyse oynuyor. Selçuk’a çok yüklenmemek gerekiyor. Türkiye’ye yeni geldi ve amatör bir takımdan aldık zaman gerekiyor. Abdullahın da sürekli oynaması gerekiyor bu yüzden kiraya verdik. Adem yeni geldi ve şansını çok iyi değerlendirdi. Yalova maçında çok iyi oynadı, Beşiktaş maçında öyle, Kasımpaşa maçında girdi ve penaltı yaptırdı. Ben Ademden çok memnunum şu anda gerekli şansı buluyor.
M.Ç:Geçen sezon oyuncular ödemelerini alamadıkları için antremana çıkmadıklarını biliyoruz. Bu yıl da Youla için aynı söylenti dolaşıyor sizce ne kadar doğru? Eskişehirspor’un bu sene maddi durumu nasıl?
R.Ç : Geçen sene yönetimin ve takımın ilk yılı olduğu için sıkıntı yaşandı ancak bu çok abartıldı. Sıkıntı yaşanmadı diyemeyiz. Bu sene hiçbir sıkıntı yok. Youla’nın hele hiç sıkıntısı yok buna ihtiyacı yok. Youla sakatlandığı için şu an oyunda görülemiyor ama önümüzdeki maça yetiştirmeye çalışıyoruz.
M.Ç: Geçen yıl Eskişehirspor hakem hataları yüzünden pek çok puan kaybetti. Bu yıl Eskişehirspor’un hakemlerle arası nasıl?
R.Ç: İşin açıkçası geçen sene Türkiyede çok mağdur olan bir takımdık. İnşallah bu sene böyle bir şansızlık yaşamayız. Bir tek Kayserispor maçında böyle bir şey yaşadık. Biz hakemlerin yanımızda olmasını bizi tutmasını istemiyoruz sadece doğru olarak yönetmelerini istiyoruz.
M.Ç:Bu yıl Galatasaray deplasmanında takım otobüsünün taşlanmasını çok kınadık. Bu durum sizi ve futbolcuların motivasyonunu ne yönde etkiledi?
R.Ç: Bir bakıma bu üzücü bir olay, her şeyden önce bizim Galatasaray’a karşı bir zararımız olmadı. Tabi ki yapılmaması gereken bir şey ama birkaç kişinin yaptığını Galatasaray’a mal edemeyiz. Zaten bu Galatasaray taraftarına yakışmaz. Orda bence herkesin bir hatası var, daha iyi önlemler alınabilirdi. Biz geçen hafta Kasımpaşa maçına gittik, muhteşemdi taraftar arasındaki bağ, sanki kendi sahamızda oynuyor gibiydik. Hep böyle olmalıdır.
M.Ç: Bu yıl sağlık personelleri yeni ve futbolcular çok sık sakatlanıyorlar. Ayrıca sakatlılık süreleri uzun oluyor. Sizce bu durumun nedeni yeni sağlık personeli mi?
R.Ç: O sıkıntıları maalesef yaşıyoruz. Sağlık personeli kendi bilgileri içinde en iyisini yapmaya çalışıyor. Bazı arkadaşlarımız evet geç kaldılar ama bu sağlık personelinden kaynaklanan bir durum değil, onlar elinden geleni yapıyorlar en iyi şekilde.
M.Ç:Eskişehirspor’un geçen yıla göre kondisyonunun düşük olduğu gözleniyor. İkinci yarıda takım yoruluyor. Bunun sebebi nedir?
R.Ç: Ben bu dediğinize katılmıyorum, bizim takımın kondisyonu süper. Çarşamba günü bu takım yüzyirmi dakika maç oynadı, yağmurlu çamurlu bir günde o ağır sahada. Kasımpaşa maçında eğer yorulmuş olsaydık, o son dakikada gol atamazdık. Biz Beşiktaş maçında sekseninci dakikadan sonra yedi tane sekiz tane net pozisyona girdik. Ama maalesef bazı insanlar, beraberlik yaşadığımızda malubiyet yaşadığımızda ilk önce bunu kondisyona mal ediyor. Bizim kondisyondan yana sorunumuz yok istatisklere bakın bilhassa deplasmanlarda hiçbir takım bizi ezen bir futbolu karşımızda oynayamaz. Zaten benim yapımdır, muhakkak fiziğe dayalı takımı kurarım.
M.Ç: Eskişehirspor’un ilk kurulduğu yıllardaki futbolcularının çoğu üniversite mezunuymuş, hatta Fethi Heper’in kafa toplarına çıkmayıp “ ben bu kafayı sahada değil okulda kullanacağım” dediğini biliyoruz. Sizce bu dönemde futbolcuların eğitim durumları futbol hayatlarını etkiliyor mu?
R.Ç: Bizde öyle eğitimlerine devam edenler yok, arada bir sınavlara giriyorlar açık öğretimden onun dışında yok. Ama şimdi eskiye göre kıyaslandığında futbol bu kadar gözde değildi eskiden, şu anda profosyonel bir futbolcuyu düşündüğümüzde onların kazandığı paranın haddi hesabı yok, bu yüzden ağırlığı futbola veriyor. Futbolcunun ilk işi burasıdır. Eğitimle ikisini bir arada sürdürmek gerçekten çok zor, ancak birlikte yürütebilmek de harika bir şey tabii.
M.Ç: Sizce Eskişehirspor taraftarı mı yoksa Çarşı grubu mu çok daha iyi?
R.Ç: Bana göre her ikisi de çok iyi. Çarşı grubu kendine göre bir şeyler yaptı. Eskişehirspor geçen oniki sene içinde çok şey kaybetmiş olmasaydı, şu an çok daha fazla söz edilecek bir taraftar grubu olurdu. Ancak bu geçen oniki sene içinde Eskişehirspor’da gerek tesis olsun gerek liglerden düşüş olsun çok şey kaybetmesine rağmen, tek kaybetmediği şey taraftarı. Taraftarı bu süre içinde daha çok artmış. Çok bilinçli bir taraftarı var. Ben futbolcularıma maça çıkarken, ilk önce taraftarı kazanın diyorum, hissettirin kendinizi. Onları da alın yanınıza diyorum. Benim buraya gelmemin en büyük nedenlerinden biri de taraftardır.
Bizim taraftar hem çok duyarlı hem de nerde ne yapacağını çok iyi biliyor. Yalnız benim tek sıkıntım biraz daha valinin belediye başkanının takıma sarılması. Çünkü muhteşem bir taraftar var, stadımız pırıl pırıl yapılmalı, bazen taraftarımızın yaptığı bu şovlar kayboluyor bu yüzden, bence bu konuya ağırlık verilmeli. Mükemmel bir stadımız olsa, daha güzel olurdu.
M.Ç: Bando EsEs ve tribündeki taraftarın şovları sizleri nasıl etkiliyor?
R.Ç: Valla güzel diyemem, çünkü mükemmel. Bir keresinde bando tesislere geldi onların eşliğinde antreman yaptık,gerçekten harika bir şey. Havalar düzelsin, zaten bu uygulamayı yapacağız. Hatta bir maçımız vardı kritik bir maçımız, taraftarı buraya davet ettim, taraftarla iç içe olmak için, taraftar yolcu etmişti futbolcularımızı. Yalnız taraftardan benim tek istediğim, bazen işler istediğimiz gibi gitmiyor, işte o zaman taraftar bize sahip çıksın istiyorum. Çünkü bizim tek düşüncemiz taraftarımızı mutlu etmek. Taraftar şundan emin olsun ki maçın başından sonuna kadar mücadeleyi bırakmayan bir takım var.
M.Ç :Hiç unutamadığınız, sizi çok heyecanlandıran Eskişehirspor maçı var mı?
R.Ç: Çok var, çok. Benim en çok unutamadığım bir Galatasaray maçı, onları Ali Sami Yen’de yendiğimiz olsun, Fenerbahçe maçı olsun, Denizlispor maçı ve Konyadaki maçı hiç unutamıyorum.
M.Ç: Ailenizle birlikte mi yaşıyorsunuz Eskişehir’de? Eskişehir hakkında ne düşünüyorsunuz? Zamanınız olduğunda nerelerde olmayı tercih ediyorsunuz
R.Ç: Hayır, ben burada tek başıma yaşıyorum. İşimi çok seviyorum ve bu şekilde yaşamak benim için çok daha iyi. Çünkü çok büyük bir sorumluluk taşıyoruz ve yoğunlaşmamız gerekiyor.Bu yalnızlık bu durumda oldukça işime yarıyor. Eskişehir çok güzel bir yer, Türkiyede yaşanması gereken en iyi şehirlerden biri hatta ileride lider durumda olabilir. Boş zamanlarım olmuyor aslında, sürekli değerlendirmeye çalışıyorum Eskişehirspor adına, fakat Eskişehir’de çok güzel gezilecek yemek yenilebilecek yerler var sinemaları çok güzel. Burada gerçekten çok mutluyum. Uzun yıllar burada kalmayı planlıyorum. Çok iyi işler yaparak devam etmek istiyorum, gerçekten benim için her şey çok iyi.
M.Ç: Eklemek istediğiniz, dilediğiniz bir şey var mı Hocam?
R.Ç: Hayır, hemen hemen her şeyi çok güzel konuştuk. Teşekkür
ediyorum.
M.Ç: Ben de çok teşekkür ederim Hocam, bu antreman arasında zaman ayırıp bizleri memnun ettiğiniz için.
Muazzez ÇAVDAR
Alıntı 
Konu: Rıza ÇALIMBAY ile Röportaj
Konu seçenekleri