eskisehirspor.com Forum: U18 Akademi Takımımız

Geleceğin Yıldızları - A. Kerem Gezen
SAYI 26 / Aralık 2010

http://www.esesdergi.com/index.php?pg=haberdetay&id=350

Genç yaşına rağmen kendine güvenli tavırlarıyla dikkat çeken Kerem, Şekerspor altyapısında başladığı kariyerini Beşiktaş Yıldız ve B Genç takımlarında da oynayarak geliştirmiş ve o dönemde U15 milli takımında da forma giyme şansı bulmuş.
Genç yeteneğin gelecekteki hedefleriyse önce A2 ve ardından da A takımımızda forma giydikten sonra, milli takımlarda da boy gösterebilmek…

Futbola ne zaman ve nasıl başladığını öğrenebilir miyiz?

Ben Eskişehirliyim. 8-9 yaşlarımda evimizin önünde oynarken dedem yetenekli olduğumu fark etti ve beni elimden tutup Şekerspor'a götürdü. O da eski bir kaleciydi, Siyah Beyaz takımında oynamıştı. Şekerspor'un seçmelerinde beğenildim ve onların altyapısında oynamaya başladım. Orada yaklaşık 5-6 yıl kadar, hep de yaş grubumdan büyük kategorilerde oynadım.

'Faruk Bayar'ın menajeri ve BJK macerası'

Ardından Beşiktaş altyapısına geçtin. Bu nasıl gerçekleşti?

O dönemde okul maçlarında da oynuyordum. Eskişehirli futbolcu Faruk Bayar'ın evi okulumuzun karşısındaydı. O da Eskişehir'e menajeriyle gelmişti ve top oynarken beni izlediler. Menajeri istediğim takdirde beni Beşiktaş'a götürebileceğini söyledi. Başlarda çok ciddi olduğunu düşünmemiştim ama seçmelere gittik ve orada da beni beğendiler. Ancak benim yaşım onların tesislerinde kalmam için uygun değildi. 15 yaşından küçükler tesislerde kalamıyordu, bense 14 yaşımdaydım. Bana bir yıl daha Şekerspor'da oynayıp sonra gelmem söylendi. Ben de buraya döndüm. Ama bir yıl sonra Beşiktaş'a gideceğimi düşünüp çalışmalarıma daha sıkı bir şekilde devam ettim. Zaman dolunca da Beşiktaş'a transfer oldum.

Oradan Eskişehir'e dönüşün nasıl oldu?

Orada iki yıl kaldım. Beşiktaş'ın Yıldız ve B genç takımlarında oynadım. Ancak daha sonra bizim orada kaldığımız Fulya'daki tesisler yıkıldı ve yerine ikiz kuleler yapıldı. O dönemde Beşiktaş Kulübü bir karar alarak altyapılarına şehir dışından oyuncu transfer etmemeye karar verdi. Altyapı oyuncularına konaklama imkanı sağlanmayacağından, var olan oyuncuların da İstanbul'da ev tutmasını istediler. Ben de ailemi maddi açıdan sıkıntıya sokmamak için bu konuya pek sıcak bakmadım. Oradan ayrılıp Eskişehirspor'a geldim.

'Beşiktaş'taki arkadaşlarım Es-Es'e gelmek istiyor'

Peki sana göre orada kalman mı kariyerin açısından daha olumlu olurdu, yoksa buraya gelmen mi daha doğru oldu?

Buraya gelmem kesinlikle kariyerim açısından çok daha iyi oldu. Hatta şöyle bir durum var, daha birkaç gün önce İstanbul'dan geldim, orada altyapıdan eski arkadaşlarımla görüştüm. Ve gördüm ki hepsi kendilerine gitmek için daha iyi kulüpler arıyorlar. Bildiğiniz gibi artık Beşiktaş altyapıya eskisi gibi önem vermiyor. Mesela Ertuğrul Sağlam döneminde altyapıdan çok futbolcu çıkarmışlardı, ama şimdi hazır oyuncu istiyorlar. Hatta bu yüzden oradaki pek çok arkadaşım bana Eskişehirspor'daki durumu soruyor ve buraya gelmek istiyorlar. Zaten bu arkadaşlarımdan biri olan Mehmet Uygun'u da bu şekilde Eskişehirspor'a kazandırdık. Şimdi de onunla önlü arkalı oynuyoruz. O sağ bekte, bense genellikle sağ açıkta oynuyorum.

Daha önce genç milli takımlarda da forma giymiştin öyle değil mi?

Beşiktaş'tayken U15 yaş grubunda milli olmuştum. Takımın 4 kampına katıldım, 8 maç oynadım. Hocalarımız da tutuyordu beni. Ama Eskişehirspor'a geldikten sonraki dönemde yeniden milli takıma çağırılmadım. Tabii burada sanki öncelik İstanbul takımlarının altyapılarında oynayan oyunculara veriliyor. Bana göre şu an Eskişehirspor'un altyapısında, genç milli takımlarda rahat oynayabilecek kapasitede oyuncular var. Ama yeter ki izlenelim, onlar bizleri gördükten sonra mutlaka çağırılacağımıza inanıyorum.

'Milli takım hocaları maçlarımızı izlemeli'

Gençlik geliştirme liglerinin bu anlamda bir faydası olabilir mi? Mesela bizim grubumuzda çok sayıda İstanbul takımı var ve onlarla İstanbul'da maçlar oynuyorsunuz.

Milli takımın antrenörleri Fenerbahçe'nin ya da Kartal'ın maçlarını sürekli takip ediyorlar. Ama bizim maçlarımızı sadece biz oraya gittiğimizde izleyebiliyorlar. Biz de aslında bu durumdan çok şikayetçiyiz.

Peki o maçların izlenecek olması sizde bir baskı yara-tıyor mu?

Ben yaşımın daha küçük olmasına rağmen o şekilde çok maç oynadım, bu yüzden o rahatlığı ve özgüveni kazanmış durumdayım. Ama takımda biraz stresli olabiliyor çocuklar. Ben de onları maçlardan önce olabildiğince rahatlatmaya çalışıyorum. O maçın da diğerlerinden farkı olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Maç başladıktan sonra da o stres geçiyor zaten.

Ailen futbol oynaman konusunda seni destekledi mi?

Annem ve babam bugüne kadar hiçbir konuda beni sıkmamışlardır. Onların tek çocuğuyum. Şimdiye kadar onlardan ne istediysem yapmışlardır. Futbol oynamak istediğimi söyledim, beni desteklediler. Neye ihtiyacım varsa aldılar. Hep yanımda oldular, babam da her maçıma gelir zaten.

Bu arada eğitimine de zaman ayırabiliyor musun?

Ben Beşiktaş'a gittiğim dönemde liseye de orada başladım ve iki yılını okudum. Daha sonra buraya döndüğümde futbol adına hedef büyüttüm. Zaten bir yol ayrımında kalmıştım ve tercihimi futboldan yana kullandım. Ancak açık liseye devam ediyorum ve liseyi bitireceğim. Daha sonra üniversiteye, örneğin Besyo'ya devam etmeyi de düşünebilirim. Zaten milli kontenjanım da var. O yüzden neden olmasın diyorum.

Kendi oyun tarzın hakkında neler söyleyebilirsin?

Ben orta sahada oynuyorum, ortanın hemen her bölgesinde oynayabiliyorum. Takımımızda genelde Halit Hocam beni sağ açıkta değerlendiriyor. Ama oyun içinde duruma göre forvete ya da sol açığa da kayabiliyorum.

'Oyunun kaderini değiştirebilecek bir oyuncu'

Sana göre sahadaki avantaj ve dezavan-tajların neler? Hangi yönlerini daha fazla geliştirmen gerekiyor?

Hocalarım benim hızlı ve teknik olduğumu, ayrıca lider tipte bir futbolcu olduğumu söylüyorlar. Onlara göre maçın her anında oyunun kaderini değiştirebilecek tipte bir oyuncuyum. Onlar bana güveniyorlar ve bu benim özgüvenimi de artırıyor. Ben de onların bana karşı olan bu güvenini boşa çıkarmamak için çalışıyorum.

Hocalarının sana yaklaşımı nasıl? İleride A takımda oynayabileceğin yönünde seni motive ediyorlar mı?

Zaten Halit Hocamızın yanı sıra, Haldun Hocamız olsun, Serdal Hocamız olsun, geldiğim günden beri bana aynı şeyleri söylüyorlar. 'A takıma oyuncular kazandırmak istiyoruz, bunlardan biri de sen olacaksın' diyorlar. O yüzden benimle de çok uğraşıyorlar. Mesela antrenmanda bir şeyi yapamadığımda çok üzerime gelirler, koştururlar, ceza verirler. Aslında bir yerde bu da benim hoşuma gidiyor, çünkü benden çok şey bekliyorlar ki benimle böyle ilgileniyorlar. Ben de hocalarımın hepsini çok seviyorum.

Takımınızın teknik sorumlusu Halit Kök hakkında neler söyleyebilirsin?

Halit Hoca yerine göre davranmayı çok iyi bilen bir hoca. Yeri geldiği zaman futbolcusuyla arkadaş olur, makara yapar, yeri geldiğinde ciddi olur hocalığını yapar, yeri geldiğinde baba olur cebine harçlığını dahi koyar. Zaten bizim karşı komşumuz, onu dışarıda da çok sık görüyorum. Bazen sahada istemediği bir şey yaptığımda bana çok kızar, şınav vs. çektirir. Ama hiç şikayetçi değilim bundan, çünkü hocamızın bana karşı olsun, takıma karşı olsun yaklaşımı oldukça iyi.

'Kendimi sürekli geliştirmeye çalışıyorum'

Peki sana göre geliştirmek zorunda olduğun yönlerin var mı?

Mutlaka var, eksiği olmayan futbolcu Real Madrid'de, Barcelona'da oynuyor işte. Şu an Süper Lig'de oynayan pek çok futbolcunun dahi bazı handikapları var, bunu hep birlikte izleyip görüyoruz. Benim handikabım belliydi aslında, kondisyonum kötüydü ve sezon başında bu konuda kendimi geliştirmeyi kafama koymuştum. Hocamla konuştum ve Halit Hoca bu konuda antrenmanlar yaptırdı bana. Ayrıca fizik güç olarak eksik olduğumu biliyordum. Bu konuda da salonda çalışmaya devam ediyorum. Bu şekilde kendimi sürekli geliştirmeye çalışıyorum.

Takımımızın U18 Ligi Marmara A Grubu'nda gösterdiği performans hakkında ne düşünüyorsun?

Bireysel olarak bakıldığında çok iyi bir takımız. Her bölgede çok yetenekli oyuncularımız var. Ama şu ana kadar ligde istikrarlı sonuçlar alamadık. Sezonun ilk maçlarında henüz takım olarak hazır olmadığız için kötü sonuçlar aldık. Daha sonra formumuz yükselmeye başladı, ancak fikstür gereği Fenerbahçe ve Pendik'le üst üste oynadık. Bu iki takım geçen yıl finalde oynamıştı. Dolayısıyla son dönemde bizim bu takımlara yenilmemiz çok da fazla moralimizi bozmamalı. Ben iyi bir takımımız olduğuna ve sezonu iyi bir yerde tamamlayacağımıza inanıyorum. İlk üç takım gruptan çıkacak ve ben hala bu şansımız olduğunu düşünüyorum. Çünkü şu an ilk yarının tamamlanmasına 3-4 hafta var ve biz zorlu rakiplerimi-zin hepsiyle oynadık. Tabii aslında gönül bu gruptan lider olarak çıkmayı isterdi ama kaybettiğimiz puanlar ortadayken artık bu çok zor.

'Her şeyin zamanı var'

Gelecekte hangi noktaya ulaşmayı hedefliyorsun?

Benim aşama aşama hedeflerim var. Öncelikle kendi takımımda başarı elde etmek ve A2 takımımızda oynamak istiyorum. Yeniden genç milli takımlarda forma giymek de beni çok mutlu eder. Zamanı gelince inşallah kulübümüzün A takımında oynayabilirim. Bu da olduğu takdirde ilerleyen dönemde A milli formayı giymeyi de çok isterim. Ama söylediğim gibi her şeyin zamanı var.

Türkiye'den ya da dünyadan kendine örnek aldığın bir oyuncu var mı?

Örnek aldığım bir futbolcu yok, onun nedeni de şu. Hani küçükken hepimiz sokakta başka futbolcuların adıyla oynardık. Ama ben bu yola girmeye başlamamla birlikte şöyle düşünmeye başladım: 'Ben ileride iyi bir futbolcu olmalıyım ve çocuklar sokakta Kerem diye top oynamalılar'. O yüzden tabii ki beğendiğim oyuncular var ama idolüm demiyorum hiçbirine. Mesela Türkiye'den Volkan Şen'i çok beğeniyorum, kendi stilimi ona benzetiyorum. Avrupa'da da tabii ki Messi.

Eskişehirspor A takımından en beğendiğin oyuncu kim ve neden?

Eskişehirspor'da bireysel olarak bakıldığında çok kaliteli oyuncular var. Hangi birini saysam; Pele, Tello, Sezer, hepsi yetenekli ve birçok mevkide oynayabilecek kapasitede futbolcular. Ama en beğendiğim oyuncu Pele. Hatta geçen gün gazetede onunla ilgili bir haber okumuştum. Jose Mourinho'ya Türk futboluyla ilgili kimleri tanıdığı sorulmuş, o da Mesut Özil ve Pele demiş. Pele'yi hala takip ediyormuş, bu yüzden de Eskişehirspor'un maçlarını izliyormuş.

'Futbol üzerine kurulmuş bir hayatım var'

Futbol dışında nelerle ilgileniyorsun?

Takımımızın antrenmanları okulda olan arkadaşlardan dolayı genelde 6'dan sonra oluyor. Ben de ailemle birlikte yaşadığım için genelde antrenman saatine kadar evde oluyorum. Hafta sonları arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Ama genel olarak bakarsanız futbol üzerine kurulmuş bir hayatım var açıkçası.

Son olarak neler söylemek istersin?

Ben Eskişehirspor'a geldiğimde kulübümüzün Süper Lig'deki ikinci yılıydı. Benim buraya gelmemdeki en büyük etken de A takımın Süper Lig'de olmasıydı. Bugün inanıyorum ki altyapımızı tercih eden pek çok genç futbolcu adayı da yazın seçmelere, takım Süper Lig'de olduğu için geliyor. Ayrıca oyuncular arasında da takımlara girmek için kıyasıya bir mücadele yaşanıyor ve bunlar da aynı şekilde takımlara yansıyor. Altyapımız sağlam gidiyor, ama ilerleyen zamanlarda çok daha iyi olacağını düşünüyorum.

http://www.esesdergi.com/index.php?pg=haberdetay&id=350