Faşizan Taraftar Zihniyeti !!!

Yıllarca hep konuştuk, hep tartıştık. Tribün anarşisi, taraftar terörü, bu tartışmalarımızın hep odağında olan konulardı. Ve gelinen noktaya baktığımızda, bu konuşmaların, bu tartışmaların yersizliğini ve gereksizliğini anlamış olmamız gerekiyor artık. Ama bu yersizliğin, bu gereksizliğin sebebinin de tahammülsüzlük ve anlamamakta direnmek olduğunu da bilmemizde fayda var.

            Dün, taraftar olmak anlayışında ve tribün adamı olma yapılanmasında geldiğimiz noktayı gösteren ve çok vahim ve gaflet içerisinde olduğumuzu gösteren bir olayla karşı karşıya geldik. Olay, Bursa’da bir kısım taraftar grubunun,  –gerçi ben onlara taraftar demek yerine diyecek başka kelimeler biliyorum ama yeri burası değil- kendilerini grup 16 olarak tanıtan bir kitlenin mensubu olduklarını söyleyen 200 kişinin Bursa Atatürk Stadında yapmış oldukları eylem ve basın açıklaması, tribünde gelinen noktanın ne kadar tehlikeli olduğunu, ileride ne gibi olaylar yaşanacağının ip uçlarıyla birlikte gözlerimizin önüne serdi.

            Yapılan açıklamada ''Açık ve net olarak söylüyoruz. Bu son uyarımızdır. Bunun yanı sıra, bu takımlara ait tanıtıcı ilanların asılmasına izin veren Bursa Büyükşehir Belediyesi ile mağazaların bulunduğu alışveriş merkezlerini de kınıyoruz'' gibi oldukça iddialı ve tehditkar cümleler kullanılmasının yanında “Bursa’da yaşıyorsan Bursaspor’lu olmalısın, olacaksın o kadar”  yazılı büyük bir pankartın da açılması ve açıklamalar esnasında atılan sloganlarda vahametin boyutunu iyice arttıran unsurlar oldu bana kalırsa.

            Futbolumuzda büyüklük karmaşasının ve tartışmasının sıkça yaşandığı şu boş gündem günlerinde, aslında konuşulması gerekenin takımlarımızın geleceği olması gerekirken, daha sezon başlamadan taraftarlar arasında ileride doğabilecek olaylara sebep olacak gerginlikler çıkartmak kelimenin tek ve tam anlamı ile provokasyon değil de nedir? Gerçi bilinen tek grubun “texas” olduğu Bursa’da bu adı duyulmamış küçük grubun ne derece etkisi olur onu bilemeyiz ama bunu okuyan, bu açıklamayı duyan ve muhakeme gücü zayıf olan insanların provokasyona alet olma ihtimallerinin ne kadar yüksek olduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz.

            Gelelim asıl meselemize. Öncelikle Trabzon’dan başlayan ve son zamanlarda Anadolu şehirlerinin çoğunda görülen bu tip baskıcı olaylar, en nihayetinde Bursa’da da yaşanacak gibi. Slogan, aslında “bu ilde başka takım tutulmaz hatta başka takımın formasının renklerini taşıyan kıyafetlerle bile sokağa çıkılmaz” felsefesinden hareketle oluşturulmuş. İşte bunun adı baskı değil de nedir ? Hiç kimse yaşadığı yerin futbol takımının taraftarı olmak zorunda değil ki? Ne demek Trabzon’da Trabzonlu olunur, Bursa’da Bursaspor’lu olunur, Konya da Konyaspor’lu olunur, Eskişehir’de Eskişehirspor’lu olunur. Bunun adı Futbol Faşizmi değil midir? Diyarbakırspor sahaya geldiğinde "PKK dışarı" diye bağıran zihniyet ile bunların arasında fark varm mıdır? Futbol en güzel spor dalı olmalıyken, taraftarı en kötü taraftar olmak zorunda mıdır? Taraftar olmak başka şeydir, saldırgan olmak başka şey. Hele sporu, intikam duygularına alet etmek apayrı bir anlamda ve kategoride değerlendirilmelidir.

            Ülkemiz futbolu ileriye doğru atılım yapmaya çalışırken, çağdışı taraftarlık anlayışının yeniden hortlamasına hiç mi hiç anlam veremiyorum. Şimdiden kin ve nefret tohumlarının ekildiği tribünler, ileride herhangi bir takımın taraftarı o şehre geldiğinde olacak olan olayların birer canlı göstergesi bizlere. Şimdi bu açıklamaları okuyan her İstanbul takımı taraftarı, deplasmana Bursa’ya, Trabzon’a, Eskişehir’e  gitmek için var gücüyle uğraşacak, formasını giyecek ve tribünden gereken desteği takımına vermeye çalışacak. Çıkan olayların müsebbibi ise bu tür açıklamalar yapan taraftar grupları olacak.

            Kimse kimseyi kandırmaya ya da baskı altına almaya çalışmasın beyler. Bu gün Trabzon’da ya da Bursa’da Ya da Eskişehir’de ya da Anadolu’nun her hangi bir şehrinde bir araştırma yapın, göreceksiniz ki İstanbul takımlarının taraftar sayıları o şehrin kendi taraftarından çok daha fazla. Dolayısıyla da bu tür baskıcı ve tehdit edici açıklamalar, bırakın taraftar sayınız arttırmayı bence eksi yönde hareketlenmeyi tetiklemekten başka hiçbir işe yaramaz. Bu açıklamaların yapacağı en büyük etki, mahallede bir İstanbul takımının forması ile gezen çocukları dövmekten ya da maç sonunda karşı takım taraftarına taş atmaktan, küfür etmekten öteye gitmeyecektir.