|
Türkçemize Sahip Çıkalım |
Cevapla | Sayfa <1234 23> |
Yazar | |
serkan_esk
Deneyimli Yazar UZAKLAŞTIRILDI Serkan Yaş: 35 Katılım: 31/Tem/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 512 |
Alıntı Cevapla Tarih: 02/Ağu/2007 saat 16:07 |
Dağarcığınıza Her Gün İki Söz
Türk Dil Kurumu, elektronik posta adresini bildiren herkese günde iki kelimeyi, anlamı ile birlikte ücretsiz olarak gönderiyor. Aralarında gazeteciden yazara, öğrenciden polise her meslekten 35.000'i aşkın kişiye iki sözcük e-posta yoluyla gönderiliyor. Talep her geçen gün artıyor. Son yıllarda özellikle gençlerin kullandığı kelime sayısının azalmasını göz önünde bulundurarak alternatif çalışmalar üreten TDK, gençlerin İnternet'e olan ilgilerini değerlendirdi. Kurum, ‘www.tdk.org.tr’ adresinden 'Dağarcığınıza Her Gün İki Söz' yazısına tıklayıp, elektronik posta adresini bırakan herkese anlamları ile birlikte her gün iki sözcük göndermeye başladı. TDK Sözlük Kolu uzmanları tarafından seçilen kelimelerin günün tarih ve önemiyle ilgili olmasına dikkat ediliyor. Örneğin cemrenin düşmesi ile birlikte e-postalara ‘cemre’, 29 Ekim’de ‘cumhuriyet’, Kurban Bayramı’nda ‘kurban’ sözü ile ilgili açıklayıcı bilgiler sunuluyor. Kelimelerin anlamlarının yanında gönderilen sözcüğün içinde geçtiği atasözleri ve deyimlere de yer veriliyor. Ayrıca, türü, söylenişi, vurgusu, yabancı kökenli ise Türkçeye hangi dilden geçtiği konularında bilgi veriliyor. Yabancı kelimelere bulunan Türkçe karşılıklar da e-posta sahiplerine bildiriliyor. TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın, halkın Türkçenin zengin söz varlığından yeteri kadar faydalanmadığını söylüyor. “Çok kısıtlı sayıda sözcük bilgimiz var.” eleştirisini yapan Akalın, Türk Dil Kurumu olarak amaçları doğrultusunda, teknolojiyi de kullanarak bu durumun önüne geçmek istediklerini belirtiyor. “Amacımız kişilerin söz varlığını geliştirmek ve Türkçenin zengin söz varlığından faydalanmalarını sağlamak.” ifadelerini kullanan TDK Başkanı Şükrü Halûk Akalın, e-posta adreslerini bırakanların sayısının her geçen gün arttığını kaydediyor. Uyarılar 1. Bilgisayarlarında e-posta yazılımı (outlook vd.) yüklü olanlar Dağarcığınıza Her Gün İki Söz bağlantısını tıklayarak e-posta adreslerini gönderebilirler. Bilgisayarlarında e-posta yazılımı olmayanların ise e-posta hesaplarının bulunduğu sunucudan (yahoo, hotmail vd.) bilgi@tdk.org.tr adresine e-posta hesaplarını göndermeleri gerekmektedir. 2. E-posta hesaplarını Kurumumuza gönderdikleri hâlde "Dağarcığınıza Her Gün İki Söz" iletilerini alamayanların e-posta hesaplarının limitlerini, e-posta kutularının dolu olup olmadığını kontrol etmelerini, 3. E-posta hesaplarını değiştirenlerin eski e-posta hesaplarını da belirterek yeni e-posta hesaplarını göndermelerini, 4. E-posta grubundan çıkmak isteyenlerin, çıkmak istediklerini belirten e-posta iletisi göndermelerini rica ederiz. Türk Dil Kurumu Kaynak: http://www.tdk.org.tr/uyari001.htm |
|
serkan_esk
Deneyimli Yazar UZAKLAŞTIRILDI Serkan Yaş: 35 Katılım: 31/Tem/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 512 |
Alıntı Cevapla Tarih: 02/Ağu/2007 saat 17:06 |
Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir. - Hz. Muhammed Millî eğitim esas olduktan sonra onun lisanını, usûlünü, vâsıtalarını da millî yapmak zarûreti münâkaşa edilemez. - Mustafa Kemal Atatürk (1924) Türkçe giderse, Türkiye gider! Yabancı dille eğitim ile Türkiye gider! - Oktay Sinanoğlu |
|
freestyle
Yazar Muharrem Yaş: 34 Katılım: 31/Tem/2007 Yer: Ankara Online Durum: Offline Mesajlar: 229 |
Alıntı Cevapla Tarih: 02/Ağu/2007 saat 20:45 |
ben Türkçeyi böyle korurum
|
|
ccigarr
Usta Yazar hakan Yaş: 42 Katılım: 31/Tem/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 2611 |
Alıntı Cevapla Tarih: 02/Ağu/2007 saat 21:16 |
Güzel türkçemizi layığıyla kullanmak hepimizin görevi ancak şu şartlarda bu konuda başarılı sayılmayız. |
|
haramilerin saltanatını yıkacağız...
|
|
serkan_esk
Deneyimli Yazar UZAKLAŞTIRILDI Serkan Yaş: 35 Katılım: 31/Tem/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 512 |
Alıntı Cevapla Tarih: 03/Ağu/2007 saat 00:52 |
Vah Türkçem Vah!..
Nerede kutladınız yeni yılın ilk saatlerini? Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak Cumhuriyet Meydanı’na mı gittiniz yoksa? Eğer gittiyseniz, yeni yıl afişinin yabancı dilini sökebilenlerdensiniz demek ki? Büyükşehir Belediyesi’nin yılbaşı eğlenceleri için kentin her yanına astığı afişi görmeyen var mı? Belki vardır diyerek afiş içeriğini özetleyelim: “2006 Yeni Yılı Cumhuriyet Meydanı’nda birlikte kutluyoruz. DJ Show/ Tango İzmir Dance’n Sport / Mc and Dance Show (Ersin and Superstarz Dance) Pamela / Mazhar Fuat Özkan / Lazer Show / Dance / DJ Show.” Anladınız mı? Vah Türkçem vah! Kendi diline saygı göstermeyen yetkililerin, başka dillere nasıl balıklama atladıklarını ve dildeki yozlaşmanın nerelere kadar yayıldığını göstermiyor mu bu afiş? Her yıl dil bayramında, Türkçe gülüp, Türkçe ağlamanın bile zorlaştığının altını çizdiğimiz ortamda, görsel çirkinliklerin önüne geçeceğini umduğunuz yetkililerin hazırlattığı afişteki her yabancı harf, Türkçe’yi sevenleri bir yanından vuran oklara döndü; yaralıyız. Oysa, ulus olmanın en büyük şartlarından biridir dil birliği. Ve dil birliğine açık saldırı ve yok etme projesi, fark ettirmeden yaşamımızın her alanına sızıyor yavaş yavaş, Türkçenin güzelliklerini yok ediyor bir bir. Yabancı dillerin istilası örümcek ağı gibi yaşamımızın her alanını sarıyor; kımıldayamıyoruz. Afişlerle, broşürlerle, reklamlarla yaşamımıza giren bu kirlenmeyi altı yavaş yavaş ısıtılan ve kaynadığının farkında olmayan kurbağa gibi kanıksıyoruz. Yale Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan ve bir toplantı için 1994 yılında Türkiye’ye gelen Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’nun, o günün gazetelerinde satır aralarına sıkışmış sözlerine bir kulak verelim isterseniz. Hani, ibretiâlem derler ya, öyle bir konuşma. “Devletin üst düzeyindeki insanlar Türkçeyi İngilizce ile karıştırarak konuşmaktan, yazmaktan böbürleniyor. Bu haysiyetsizliktir. Afişler, sokak adları, lokanta isimleri İngilizce. Oysa Türkçe güzel ve her alana uygun matematiksel yapısı olan bir dil.” Yaşam alanlarımızın yabancı sözcüklerle kuşatıldığı günümüzde Türkçe yaşamak ve Türkçe soluk almak istiyoruz. Türkçeyi yabancı kültürlerin kuşatmasından uzak tutmak konusunda duyarlı olması gereken, “İzmir bizim evimizdir diyen” Büyükşehir Belediyesi, ne yazık ki, bu afiş tasarımıyla sınıfta kaldı. Türkçe’deki bu yozlaşma, kültürel yaşantımızda da kısırlığa yol açıyor. Türkçenin kutup yıldızı tiyatroda da gerilemenin boyutları giderek artıyor. Tiyatrolar üzerinde koparılan yaygaranın sadece iş verimi açısından olduğunu düşünüyorsanız, büyük bir yanılgı içindesiniz demektir. Türkçenin son kalesi olan tiyatrolar bir bir kapatılıp, ödenekli tiyatrolarda kamu reformu yasa tasarısıyla yok edilince, ohh gel keyfim gel! Vah Türkçem vah!... |
|
serkan_esk
Deneyimli Yazar UZAKLAŞTIRILDI Serkan Yaş: 35 Katılım: 31/Tem/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 512 |
Alıntı Cevapla Tarih: 04/Ağu/2007 saat 09:21 |
Türkçe konuşan bahçe süpürsün
Bu da Berlin kriteri! Almanya Başbakanı Merkel'in partisi, okulda anadil konuşmayana "süpürge cezası" verilmesini tartışıyor.... Türkiye'ye her fırsatta özgürlükten bahseden AB'den çifte standart... Önce Hollandalı bir bakan sokaklarda anadil zorunluluğu istedi. Ardından Almanya'da bir okul bu uygulamayı resmen başlattı. Şaka değil! Teklifi yapan Merkel'in eğitim uzmanı Almanlar bununla da yetinmedi. Başbakan Merkel'in partisinin eğitim uzmanı Bild gazetesine şöyle konuştu: "Okullarda herkes Almanca konuşmalı. Derste, teneffüste, okul gezilerinde... Türkçe konuşana okul bahçesini süpürme cezası verilmeli..." "Süpürge cezası gelirse Türkler sokağa dökülür" Skandal teklif ülkedeki Türkler'i ayaklandırdı. AP milletvekili Özdemir "Ceza saçma"; Türk Toplumu Başkanı Kolat "Protesto eylemleri yaparız. Tepkimiz sert olur"; Merkel'in partisinden Yiğit ise "Sessiz kalmayız" dedi. Türkçe konuşana ceza Okullarda anadil yasağının küçük çaplı uygulamaya geçtiği Almanya'da, iktidardaki CDU'nun bir üyesinden Türkler'i ayağa kaldıran teklif: Türkçe konuşan öğrenciler ceza olarak okulu süpürsün. Almanya'da büyük tepki gören "okullarda ders dışında bile Almanca" zorunluluğu skandala dönüşüyor. İlk olarak başkent Berlin'de bir okulda başlayan uygulamanın yankıları geçmeden şimdi de Başbakan Angela Merkel'in partisinden "Türkçe konuşan öğrencilere okul bahçesini süpürme cezası" önerisi geldi. Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) eğitim uzmanı politikacı Robert Heinemann, "Okulda teneffüslerde bile Almanca zorunluluğu doğru bir karar. Uymayan öğrenciler cezalandırılmalı. Türkçe konuşana okul bahçesi süpürme cezası verilmeli" dedi. 'ENTEGRASYON ŞART' Bu öneriye CDU'nun koalisyon ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) milletvekili Andreas Scheuer'in deSÜPÜRGE CEZASINI ÖNEREN R. Heinemann destek vermesi, "ayrımcılık, ırkçılık" tartışmasını alevlendirdi. "Entegrasyon dille başlar. Bu yüzden okullarda anadil yasağına katılıyorum. Yabancı öğrenciler buna uymazsa okul tarafından cezalandırılmalı" diye konuştu. Anadil yasağını ilk uygulayan Herbert-Hoover Ortaokulu Müdürü Jutta Steinkamp, kararıyla ilgili tepkilere "Alınan karar bir görev. Almanca konuşma zorunluluğunu aldık çünkü öğrencilerimizin Almanca anlamadığını fark ettik" cevabını verdi. Baden-Württemberg eyaletinde Alman vatandaşlığına geçmek isteyen yabancılara vicdan testi yapılması kararı sonrası "süpürge cezası" önerisinin ülkede Fransa'daki varoş isyanı benzeri olaylara yol açılmasından korkuluyor. Kaynak: http://arsiv.sabah.com.tr/2006/01/29/dun101.html Sertaç AKDOĞAN /DIŞ HABERLER - Sabah Gazetesi |
|
es_emre26
Usta Yazar E.A. Yaş: 34 Katılım: 02/Ağu/2007 Yer: in dibi Online Durum: Offline Mesajlar: 8432 |
Alıntı Cevapla Tarih: 04/Ağu/2007 saat 10:59 |
|
|
Felsefe;'S'evinmek'İ'çin'S'evmedik!
http://www.felsefesis.com |
|
serkan_esk
Deneyimli Yazar UZAKLAŞTIRILDI Serkan Yaş: 35 Katılım: 31/Tem/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 512 |
Alıntı Cevapla Tarih: 04/Ağu/2007 saat 16:25 |
ı dillerin, özellikle İngilizcenin dilimiz üzerindeki etkisi son yıllarda gittikçe yıkıcı bir hâl alıyor. Yabancı kelimelerin sık kullanılması dışında yabancı dildeki eklerin Türkçe kelimelere eklenerek yeni kelimeler türetilmesi gibi acayiplikler de dikkati çekiyor. Öyle ki, artık yiyecek isimleri, işyerleri unvanları ve meslek dalları bile bu tuhaf karışımlı kelimelerle ifade edilir oldu. Bir tür karmaşa demek olan bu durumun bazı örnekleri şöyle:
Otel adları: Otium Otel, Sun Zeynep, Ozy Clup Koraltan Hotel, Sultan Pataros Hotel, Kiriş Alinda Beach, Royal Resort, Bodrum Deluxe, Grand Cevahir Hotel, Çardak’s Holiday Villa. Sinema adları: Cinecity Alkent, İstinye Cinemall, Cinepol, Megaplex, Capitol, Spectrum. Hasta hane adları: Muğla Yücelen Hospital, TEM Hospital, Dentistanbul, Acıbadem Hospital, Medical Park. Alış veriş merkezleri: Metrocity, Tepe Nautilus, Atrium, Capitol, Galeria, Carrefour. Konut alanında: Mashattan, Yesh Hill, Pelican Hill, Elisium Residence, Inn City, Arkeon Evleri, Greenium Konakları, Rose Park Evleri, Elit Park, Hill Side, Ağaoğlu My World, Selvice Evler, Olympiakent, Şelâle Premium Residence, Alice Village. Giyim eşyası alanında: Club Monako, Oysho, Damat and Tween, Mavi Jeans, Uptown, Fenerium, GS Store, Dryman Kuru Temizleme, Dry Cleaning, Expres Terzi, Network, Vepa Sport, Aslı Natural Collection. Cep telefonu: Cep to cep, Bizbize cell, Mobil Portföy, Ringa, Web Mesaj Cell. Eğlence alanı ve lokanta adları: Vişne yerine Whisne, Taksim yerine Taxim, Balkon yerine Balcon, Rumeli yerine Roumelie, Matrak yerine MatRock, Durak yerine DoRock, Paşa yerine Pasha, Efendi yerine Efendy, Eksen yerine Exen, Berduş yerine Berdush, Eylül’s, Hammam, Cahide’s, Paper Moon, The Hacının Yeri, Casaba, Chamdan, Dog-Shop, Dönerchi, Kebabi, The Marmara, Dönerland’s, Emmim Cihcken and Kitchen, Cafe Salad Pideskender, My Fish, Cafe Oley. Eskişehir Milletvekili Fahri Keskin, Türkçenin yozlaştırılmasını, yabancı isimlerin yaygınlaşmasını önlemek amacıyla hazırladığı yasa teklifini, TBMM’ne sunuyor. “Ticarette de Türkçe” sloganıyla bir kampanya başlatan Türkçemizi Canlandırma Derneği’nin başkanı Deniz Yiğit, bu konuda şunları söyledi: “Türkçe, kök ve eklerin pırıl pırıl saydamlığı, her yerde özdeş kalan kökün sözcüğün başında bir bakışta kendini göstermesi, bu köke art arda bitişebilen eklerle en sınırsız sayıda sözcük türetilebilmesi gibi özellikleriyle olağanüstü gelişme gücü bulunan bir dil. İçine düştüğü bu durumu gerçekten hak etmiyor. Türkçenin bu durumdan kurtulması gerekli. Fransa’da da böyle bir yozlaşma vardı. Ama onlar buna yasayla önlem aldı.” Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın da, Türkçenin yanlış ve bozuk kullanılması karşısında birtakım yasal düzenlemelere gidilmesini şart görüyor. Ancak, bunların yasaklayıcı ve cezalandırıcı nitelik taşımamasını tercih ediyor. Akalın “Dil olmazsa ne insan, ne millet, ne de uygarlık olabilir” diyor. Kaynak: Orkun Dergisi - Murat Gençoğlu |
|
delibasozi
Usta Yazar Ozan Açık Yaş: 36 Katılım: 03/Ağu/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 1794 |
Alıntı Cevapla Tarih: 04/Ağu/2007 saat 17:58 |
Helal olsun serkan sana. Türkçemizi korumak adına Osmangazi Üniversitesi (Bilimkenti)'nde Dil ve Tarih Topluluğu'nun yanı sıra Dil ve Tarih Derneği de çalışmalar yapmakta. Ben de onların arasındayım.
Türkçemizi sonuna kadar korumalı ve güzelleştirmeliyiz. Bakın bir Fransa "e-mail" sözcüğünün yerine posta anlamına gelen "courriere" kelimesinin kullanılmasını uygun gördü ve e-mail sözüğünü yasakladı. Çünkü onlar dilleri Fransızca'ya çok önem veriyoarlar. Diğer ülkelerde de bu böyle. Türkçemizin her yabancı sözcüğe karşılık üretme potansiyeli çok ama çok yüksek. Sadace bu yönde yapılan çalışmalarda eksiklikler var. Şu anki durum ise daha kötüye gitmekte. Halkımız yabancı sözcükleri benimsemiş ve Türkçe kelimelere nazaran daha bi şevkle, istekle kullanıyor. Bunun güzel örneklerini serkan zaten vermiş: Galatasaray Store, Fenerium, Ticketturk, Biletix vs. vs. Ki onlara da ancak bu yakışır; kendi kimliklerini benimseyememiş, kendi dillerini hor gören camialardır bunlar. Bunların dışında bir tek EsEsimiz ve Beşiktaş vardır ki Beşiktaş storesini "Kartal Yuvası", EsEsimiz de bilindiği üzere Store'sini "Eskişehirspor ürünleri satış mağazası" yapmıştır. Ayrıca sadece bu örneklerle değil, topluluklar olarak da bu bilinci sergilememiz gerek bence. E sahadaki futbolcu Türk, taraftar Türk, Türkçe'nin 1. dil olarak konuşulduğu bir ortamda "I LOVE YOU ESES" diye bağırmanın anlamı ne? EsEsimiz ile aramızda gönül bağı ve Türkçe'den başka şeye ihtiyaç mı var da İngilizce'ye minnet ediyoruz? Eskişehirspor taraftarı olarak bu yönde de herkesi bilince davet ediyor, örnek taraftar olmaya çağırıyorum. BYEE değil, Esen Kalın; ESES kalın |
|
Başka dile benzemez annenin sesi
Anne kadar özeldir Eseslinin ESESi.. |
|
delibasozi
Usta Yazar Ozan Açık Yaş: 36 Katılım: 03/Ağu/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 1794 |
Alıntı Cevapla Tarih: 04/Ağu/2007 saat 18:04 |
<<<<< Vatandas Osman Uyanalım arkadaşlar.. |
|
Başka dile benzemez annenin sesi
Anne kadar özeldir Eseslinin ESESi.. |
|
Cevapla | Sayfa <1234 23> |
|
Forum Kısayol | Forum İzinleri You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot create polls in this forum You cannot vote in polls in this forum |