MarmarisESES Final(Bolu)maçı org.

                                                  FİNAL MAÇI HİKAYEMİZ

 

 

17 Mayıs 2008 akşamı saat 23.00 civarı 6 kişi yola çıktık,şen şakrak..Muğla'ya geldiğimizde keyfimiz daha da arttı...4 arkadaşımızı daha aldık ve bizleri yolcu etmeye gelen diğer arkadaşlarımızla beraber önce Muğla Atatürk Anıtı'nda hatıra fotoğrafı çektirdik...

 

 

 

 

 

Fotoğraf çekimini müteakip ESES nidalarıyla yola koyulduk...Ama bu mutluluğumuz fazla sürmedi...Şaka gibi bir olayla karşılaştık...Çine çıkışında Çine Trafik Bölgeye ait ekipler kontrol amacıyla bizi durdurdular..Bütün evrakları tamam olan minibüsümüzü herhangi bir durumu varmı diye sistemden kontrol eden Polis memuru arkadaş aracın vergi borcunun olduğunu ve aracı alıkoymak zorunda olduklarını söyleyince bizde bölgede kamera aramaya başladık..Az sonra bir zat elinde kamera ile çalıların arasından çıkarak bize "Kamera Şakasııııı !!!" diye bağıracaktı..ama olmadı..Adamlar ciddi...Ne yapacağımızı şaşırdık...Minibüsün sahibi Seren kardeşimiz gece yarısı operasyonuyla hem Marmaris'i hemde İstanbul'daki Avukatı ayağa kaldırarak operasyon başlattı..Aşağıdaki 2 resim o anların hatırasıdır....

 

 

 

 

Aslında buradaki maceramızla ilgili Muhittin abimizin çok manidar bir pozu var lakin bunu maalesef buradan yayınlayamıyoruz:)

 

 

Derken...Seren kardeşimizin gece yatağından kaldırdığı muhterem Avukat kardeşimizin Kadıköy'den bürosunun bulunduğu Bayrampaşa'ya ulaşmasının 1.5 saat süreceği belliydi...O kardeşimiz aslında hacizi gerektirecek olan meblağın yatırıldığına dair olan belgeyi Marmaris Emniyeti'ne fakslaması ve orada bulunan memur arkadaşın sisteme girerek haciz kararını iptal etmesini müteakip sürekli bilgisayara bakmakda olan bizimde bulunduğumuz Çine Bölge Trafik'deki memur kardeşimiz bunu görerek bize yol vermesi için sabırla bekledik..Bir haber geliyor ;Avukat büroya girmek üzere...15 dakika sonra yenisi geliyor;Avukat belgeyi arıyor....30-35 dk sonra yeni haber;Avukatın faksı bozlmuş...Haydaaaaaa!!! 1saat sonra avukatın Benzin istasyonlarını dolaştığını ve faks aradığı haberi geliyor...Daha sonra gelen haber Marmaris'de Emniyette kamuoyu baskısı yaratmakla görevli Seren'in annesi ve ablasın'ın Avukat'a;yahu kardeşim git bir karakol'dan faksla talimatı...Aradan 15-20 dk daha geçiyor...Taze haber geliyor fırından sıcak sıcak...Karakol'daki telefon 0'a kapalı...2.kez hep beraber HAYDDDDAAAAAA......Umutlar hızla tükenmeye,saatlere daha sık bakılmaya,hiç olmazsa bizi Aydın'a kadar atacak otobüslerin birbiri ardına geçişleri sırasında hep Seren kardeşimizin buradan bu araçla çıkacağız garantisi ile 5 dk daha bekleyelim v.s. derken sabah ezanı okunmaya başlıyor...Biz otoyol'un kenarında artık otobüsle bile yola çıksak maça yetişemeyecğimiz anlayarak ciddi ciddi Marmaris'e geri dönmeyi düşünüyoruz..Kimisi yolun karşısına geçip geri dönüş için otobüs beklerken kimisi tam ortada durup"araç hangi yönden gel,irse oradan devam edeceğim"tarzı yaklaşımına rağmen bazılarımız ölmek var dönmek yol modunda stress yaşarken haber geliyor,faks gelmiş sistemden kaldılıyor haciz kararı...koşturuyoruz bilgisayara bakmakla görevli arkadaşa...veeee haciz kalkıyor saat sabah 05.10...Derin bir ohhhhhh çekiyoruz hep beraber...Ve sevinçle yola koyulurken ben tezahuratımı yazıyorum ve hep beraber söylüyoruz:

 

Nasıl kaldırdın gece avukatı

Nasıl kurtardın arabayı

Seren baba bize kıyak yapsana

Çorbaları da ısmarlasana.....

 

 

                                           --BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONU--

 

 

Çorbalarımızı içiyoruz,yüzümüze kan gelmiş,keyifler gıcır....Metin kardeşim bizi yanlız bırakmayan Bursaspor taraftarı kardeşimiz Sercan ile sarmaş dolaş...

 

 

 

Bursa yakınlarında bayraklarımızı donatıyoruz...Bu arada yol boyunca özellikle Bursalıların yakın ilgisine mahzar olduk..Teşekkür ediyoruz..

 

 

 

Ve Arabalı Vapur ile Topçular'dan Eskihisar'a geçiyoruz..

 

 

Grubumuzdaki Röntgenciler....Hayır gerçekden röntgenciler..Fethiye Devlet Hastanesi'nde görevli röntgen teknisyeni arkadaşlar...Adamın ciğeri kaç paralıkmış bu arkadaşların çektikleri film sayesinde öğreniliyor:)

 

 

 

 Bizden sonraki vapura binen bir aileyle karşılıklı Siyah-Kırmızı çekiyoruz..

 

 

Ve reklam zamanı:)

 

 

Ve İstanbulll..Boğaz geçişi...

 

 

 

Minibüsü stada yakın bir yere parkedip Taksim'e çıkıyoruz...Taksim Anıtı'nın önünde birde bakıyoruz Bolusporlu taraftarlar fotoğraf çektiriyor..Tam çekim bitmiş giderlerken uzakdan sesleniyorum"Bolulular gelin bakalım buraya"adamlar başta olmak üzere,silahlı nöbet tutan polisler ve çevredekiler ahanda kavga çıkacak modundayken"gelinde beraber resim çektirelim,hatıra olur"diyorum,herkesde bir tebessüm...

 

 

Aynı resmi onlarsızda çektiriyoruz..

 

 

İstiklal Caddesi..

 

 

 

Ve Çiçek Pasajı'nda bir sürü dostumuza rastlıyoruz..

 

 

 

Şarkı,tezahuratlarımızı Çiçek Pasajında oturan 1 masa Bolu taraftarının şaşkın bakışları altında sürdürürken bizim stada doğru hareket zamanımız geliyor..Gümüşsuyu hastanesinin önünden stada iniyoruz..Her tarafta ESES taraftarı var...

 

 

 

 

Ve Metin Yalın İstanbul'da yaşayan abisiyle buluşuyor..

 

 

Ve kuyruk çilesi:(

 

 

Nihayet stattayız:)

 

 

 

 

 

 

Şarkılar...Tezahuratlar...Şölen başlıyorrrr...