eskisehirspor.com Forum: Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı

Çokta Tın ..

Eskisehirspor

YÖNETİM İSTİFA !

Bizim Meclisimizde gerçekten bağımsız bir meclis ise, hala kuvai-milliye ruhu taşıyorsa bir kontratakla a.b.d.'nin KIZILDERİLİ SOYKIRIMI yaptığı kararını alması gerekmezmi? Üstelik yedi düvele meydan okuyan kasımpaşalı bir başbakanımız varken....

HİÇBİR ŞEY İNSAN KADAR YÜKSELEMEZ VE ONUN KADAR DA ALÇALAMAZ...

Alıntı yapılan Baba

1915 ASLA SOYKIRIM DEĞİL, İÇ SAVAŞTIR...

1915'in Mart'ında Çanakkale'de bir ulus savaşırken, Şark'ında isyan edip, bayrak açanların Ermenistan hayaline karşı topyekün Türküyle Kürdüyle boyun eğmemektir 1915'İN 24 Nisan'ı-Mayıs'ı...

Hangi devlet hangi ülke isyancılarına, hainlerine boyun eğer? 1915 asla soykırım değil, iç savaştır... Taş kırılır, tunç erir, Türklük ebedidir... Dış politikada yine çok büyük işler yaptık. Yeni Zelenda ve Suudi Krallığı'na bir ziyaret daha yapsınlar. One minute, AL SANA VAN MİNUT!

Öncelikle bu olaylara iç savaş tabirini kullanmak biraz garip olmuş... Bu olaylar bir iç savaş sonunda değil, Osmanlı devletininin kendi güvenliği için doğuda bulunan ermenileri yine kendi toprağı olan güneye Suriye ve Irak havalisine tehcir ettirmesiyle meydana gelmiştir...( Ancak bütün ermeniler buralara gelmemiş bir kısmı anadoluyada iskan ettirilmiştir.) Yani osmanlı tehcir ettiği ermenilere düşman gözüyle bakmamış onların göç sırasında başlarına gelebilecek her türlü tehlikeye karşı önlemlerin alınması için talimatnameler yayınlamıştır. Bununla beraber ermenilerin hepsi tehcir ettirilmemiş ülkenin batısında bulunan ermeniler yerlerinde kalmışlardır. Savaştığı bir topluma böylesi haklar tanıması yada onların göç ettirilirken onların haklarının elinde geldiğince gözetmesi beklenemezdi...

Örneğin; 30 mayıs 1915 yılında yayınlanan talimatname 15 maddedir ben bir kaç maddesini yazayım;

1.Yerleşecek yerlere sevk edilen ermenilerin, yolculuk esnasında mal ve canlarının korunmasıyla, iaşe temini ve istirahatleri geçtikleri yerlerdeki memurin-i idareye aittir. Bu hususta gerçekleşecek rehavet ilgisizlikten sırasıyla bütün memurlar sorumlu olacaktır...

2. Tayin edilen yerlere gelen ahalinin kesin iskanlarına kadar iaşe ve muhtaç olanların evlerinin yapımı dahi Muhacirin Tahsisatı'ndan sarf edilmek üzere Hükümete aittir.

3. İskanı gerçekleştirilen her aileye geçmişteki ekonomik durumları ve şu andaki ihtiyaçları dikkate alınarak münasip miktarda arazi verilecektir.

Bununla beraber yolda ermeni kafilelere karşı bir çok eşkıya saldırıları meydana gelmiş yine Osmanlı devleti bu eşkıya saldırılarına karışanlara ve teşebbüste bulunanlara en ağır cezaların verilmesi hususunda yine genelgeler çıkarmışlardır... ( Bunların belgeleri Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunmaktadır.)

Bununla beraber bu saldırıların durdurulması konusunda memurlara kesin emirler gelmiş ve gevşeklik gösterdiklerinde Divan-ı harpte yargılanacakları belirtilmiştir...

İlginçtir ki bu uyarıların biriside 5 Eylül 1915'te Eskişehir mutasarrıflığına gelmiş ermenilerin tehciri sırasında gerekli ehemmiyet gösterilmediğinin anlaşıldığı bu halin devam etmesi durumunda bütün sorumluluğun kendilerinde olacağı belirtilmiştir...

Yine ermenilere yolda kötü davranan Osmanlı memurlarının şiddetle cezalandırılması istenmekteydi.

Örneğin: Karaman'da bir jandarmanın ermeni muhacirleri herkesin önünde kamçılaması sonucunda bu jandarma ve bu jandarmaya müsamaha gösteren görevlillerin tahkikatının yapılarak cezalandırılması ve sonucunun bildirilmesi istenmiştir...

Sonuç olarak; Osmanlı ermenileri tehcir ettirmiş ve bu tehcir sırasında zarar görmemeleri için bütün önlemleri almaya çalışmıştır. Sanki bu günleri görmüş ve ileride bir sorun olmaması için büyük gayret sarf ettmiştir.Böylesine bir gayreti iç savaş halinde bulunduğu bir millete herhalde yapması beklenemezdi... Ancak yolda meydana gelen saldırılar ve salgın hastalıklar ermenilerin büyük kayıplar vermesine yol açmıştır...

Birde şu meseleye açıklık getirmek istiyorum; Yukarıda bazı arkadaşlar yeterince kendimizi anlatamadığımızı söylemişler. Yukarıda yazdığım her şey osmanlı arşivinde belgesi olan şeylerdir.. Ve hepsi transkiripsiyon edilip yayınlanmış belgelerdir... En az bizim kadar SÖZDE soykırım oldu diyenlerde böyle bir SÖZDE soykırımın olmadığını biliyorlar ancak bu olay artık tarihi bir olaydan ziyade siyasi bir olay boyutu kazanmış olduğundan bu işi tarihçilerin çözmesi imkansızlaşmıştır...

Zaten tarihçiler tarafından bu işi çözülmüştür... Sistematik bir şekilde ermenilerin öldürüldüğü yahutta soykırıma tabi tutulduğuna dair hiç bir belgeye rastlanılmamıştır.. En basitinden soykırıma tabi tutulan bir milletin göç ettirildikten sonra kalan mallarının geri döndüğünde alması için kayıt altına tutulması beklenilemez veya gittiği yerde kendisine geride bıraktığı malı kadar kendisine toprak v.s verilmez, yine göç ettirilirken yanına taşınabilir mallarının alınmasına izin verilmez... Ama bakın ki Nazi almanyasında Yahudilerin üstünde sadece giyecekleri vardı öldürülürken bunlarda alınmıştı...

Kaldı ki Ekim 1918 de mondros anlaşmasından önce ermenilerin geri dönüşü için kararnameler çıkarılmıştır... Ve dönüş masrafları için kaynak aktarılmıştır.

Ermenilerin en güvendiği kitap olan 1916 yılında İngilterde çıkan,İngiliz tarihçi Toynbee'nin yazdığı ''Mavi kitap'' olarak bilinen sözde bir ermeni soykırımını anlatan bu kitapın editörü bile kitap hakkında şu itirafta bulunmuştur: ''Propaganda amaçlı yazıldı o zaman ülkemizin çıkarları bunu gerektiriyordu.''

Ama tüm bunlara rağmen hala bu tasarılar kabul ediliyor... Çünkü iş tarihi bir sorun değil siyasi bir sorun haline gelmiştir.

Diğer bir hususta Ermeniler bu işi kendi milli duygularını ayakta tutan en önemli unsur olarak görmektedirler ve bunun içinde bu olayı sürekli canlı tutmak istemektedirler çünkü ermeni milliyetçiliğinin kaynağı bu olaylardır yeni nesil ermenilere bu olayların anlatılmasıyla onların milliyetçiliği canlı tutulmak istenmektedir.

Bu tasarının kabul edilmesi demek Amerika'nın sözde soykırımı tanıdığı anlamına gelmemektedir... Bir kaç sene önce yine bu meclis böyle bir tasarıyı kabul etmiş ancak temsilciler meclisinin gündemine görüşülmek için alınmamıştı...

Bu iş Türkiye'nin dış poltikada güçlü olmasılya doğru orantılıdır. Türkiye'nin eli dış politikada ne kadar güçlü olursa bu sorunda gündeme o kadar az gelicek yada hiç gelmeyecektir...

Son olarak ermenilerin bu ilk göç ettirilişi değildir... 1022'de Bizans İmpratoru II. Basileios Ermenileri doğudan alarak anadoluya göç ettirmiştir. Ayrıca Bizans ermenilerden hiç haz etmeyip köpeklerine dahi Armen ismi takacak kadar onlardan nefret etmekteydiler... Yine Romanos Diogenes Malazgirt savaşı öncesinde Anadolu'da bulunan ermenilerle hesaplaşıcağını söylemiş Malazgirt savaşından ise ermeniler daha savaşmadan savaş meydanından kaçarak Diogenes'i güç durumda bırakmışlardır... Bizans ve ermeniler arasındaki düşmanlık kaynaklarada yansımıştır. Ermeniler bizanslılardan kin ve düşmanlıkla bahsederken Türk'lerin bizanslıların işlediği günahlardan ötürü Tanrının bir gazabı olarak Anadoluya geldiklerini söylerler.... Ancak gelin görün ki ermeniler Türk'lerin hakimiyetinde altın yıllarını yaşamış ve son dönemde büyük bir ihanet içine girerek Osmanlı'nın Millet-i Sadıka dediği millet Osmanlıyı tam anlamıyla arkasından vurmuştur...

http://www.marmariseses.org/

yo çok güzel bir yazı olmuş hüseyin bey işin iç yüzünüde gayet güzel açıklamışsınız.ama gelin görün ki kendi içimizden bile cumhuriyet tarihinde meydana gelen dersim isyanına katliam diye yaklaşanlar varken ben abd nin veya benzeri ülkelerin bu tür kararlar almasını pek de yadırgamıyorum açıkçası

eskişehirde yaşıyorum eskişehirsporluyum

Aslında çok güzel bir karar olmuş. Yıllardır tüm hükümetlerimize baskı ve şantaj yaparak çeşitli ödünler kopardıkları kangren olmuş bir konuydu. Abd büyükelçimizin sanki tek görevi sözde soykırım tasarısını engellemek gibi gözüküyordu. Hem geçmiş hükümetlerimizin hemde şimdiki hükümetimizin konuyu doğru bir şekilde anlatamaması ve Abd ve Avrupa'dan müteşekkil batı dünyasının biz hangi argümanı sunarsak sunalım bu konuya önyargılı bir şekilde görmesi bu sonucu kaçınılmaz kıldı. Konunun diplomatik yönlerini bu kararın sonuçlarını tam olarak bilemiyoruz. Ancak bildiğimiz şey kabak tadı vermiş bu şantajın artık sona erdiğidir.

Son Söz : İnceldiği yerden kopsun.

Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı

ABD'nde soykırım tasarısı kabul edildi. olarak değil de

ABD'nde SÖZDE soykırım tasarısı kabul edildi.