Açık...

Fabrikadan bi arkadas altesden 200 bilet var satilik diye anlatoyordu hey yarabbim ne durumlara dustuk.Arkadasin dedigine gore kim gelirse gelsin nefere ve altese bedava bilet vermek zorundalarmis yoksa istifadiye stadi inletir bu 2 grupdiyor.

Bando ve etrafındaki insanlar amigo etkisi yaratıyordu aslında. Bundaki en büyük etken de bando ve etrafında toplanan insanlardan kimsenin kendi egosunu tatmin etmeye yönelik , ismini ön plana çıkarmaya yönelik reis/başkan/sahip/lider gibi sıfatları üstlenmemesi ; daha ziyade herkesin kardeşlik ve renktaşlık biçiminde bir ilişki etrafında toplanmasıydı.

Şu zamanda peydahlanacak bir amigonun dini , siyasi görüşü , diğer takımlara bakışı vb. bir çok kavram tartışma konusu olur , muhtemelen insanlar tek bir insan etrafında toplanamaz. Fakat bando etrafındaki topluluk o kadar anonim ve güzel bir imaja sahip ki , geçtiğimiz sezonlardaki gibi etkili olabilseler zaman içerisinde fırtına olur eserler.

Ayrıyeten bando ve çevresindeki insanların en göze hoş gelen yönlerinden bir tanesi de yönetim ile herhangi bir dialoglarının olmaması. En azından dışarıdan bakıldığında gözüken bu , içeriden vaziyet nedir , neler dönüyor eksiksiz bilmek mümkün değil tabi.

Ne diyelim , akışına bırakalım , bakalım zamanla neler olacak. Tribün konusunda çok konuştuk , pek ciddiye alan olmadı. Biraz da izleyelim , belki güzel şeyler kendiliğinden olur. =)

Mersin maçında da hemen hemen her zamanki yerimizi aldık.

Taraftarı ayağa kaldırmayı kendine iş edinmiş kafası güzel takım önlerinde kopilleriyle yine demirlerdeki yerleri almışlardı.

Bu sefer stad da alışılmışın dışında fazladan bayan çocuk ve ihtiyar vardı.

Bu sefer işleri kolaydı bizim kafası güzel ekibin, çünkü tribünlerde çoşkuya hazır bir kitle vardı.

Ayağa kalkmayan fenerli olsun sesleri ile hepimiz kalktık ayağa.

Bizim tribünler bilir ayağa koltuk üzerinde kalkılır.

Çünkü bizde oturduğun yerde dikilmek esastır.

Sen görüyon ya sahayı arkadakinin canı çıksın..

Tabi bunu stadlara çekmek için uğraş verdiğimiz bizim boy ortalaması 1,65 i aşmayan bayanlarımız, tribüne alıştırmaya çalıştığımız çocuklarımız ve stadlara nostaljiye gelen ihtiyarlarımız bilmiyor.

Onlara göre pozisyon gereği ayağa kalkılır çoşku yaratılır ama bir süre sonra maçı izlemek için oturulur.

Çünkü Tv deki gibi stadlarda da esas olan maçı seyretmek olduğunu sanır.

Ama gerçek öyle değildir. Hep ayakta olunur gözün saha da değil önünde veya arkanda dikilen kafası güzellerde olunur onlar ayağa kalk deyince ayağa kaldır el kaldır deyince el kaldırılır alkış dediğin alkış ve kız kadın çocuk ihtiyarda olsan zıpla zıplamayan ibne dediğinde zıplanır.

Stadda maç izlemenin anlamı budur.

Sahaya değil amigo denilen kafası güzellere bakılır !

açık bugün havayı sıcak bulan ailelerin çocuklarını getirdikleri bir park yeri gibiydi :)

oyun moyun hepimiz bandoeses haricinde birer koyun...