eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > Diğer > Sohbet / Eğlence / Diğer Konular
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Bir Eskisehir Yazisi

 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 1011121314 16>
Yazar
Mesaj
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
Ekin Liste gör
Deneyimli Yazar


Ekin
Yaş: 41
Katılım: 30/Haz/2010
Yer: Ankara
Online Durum: Offline
Mesajlar: 938
  Alıntı Ekin Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 04/Kas/2010 saat 15:14
Alıntı yapılan şampiyones

Alıntı yapılan köfteci

Alıntı yapılan matt

içkisiz

Sorunda burada zaten.....

  o yazıdan bunu aldıysan sorun sende olmasın beybaba
Burada sana iki soru sorayım
1.Kime baba denir?
2.51-19 = ?

Bu arada güzel bir yazı olmuş teşekkürler Sayın Aşık...
Cennettir bu vatan seni sevene
Yukarı
esclr Liste gör
Deneyimli Yazar


Çağlar Yenilmez
Yaş: 33
Katılım: 10/Nis/2009
Yer: Ankara
Online Durum: Offline
Mesajlar: 484
  Alıntı esclr Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 06/Kas/2010 saat 12:01
Derdin içki içilmesiyle yani ?
Ölüm bizi ayırırsa zamansızca,Hakkım helaldir sana,Doymadan,doyamadan kupalara..

Yukarı
Tulpar26 Liste gör
Deneyimli Yazar


Ali
Yaş: 40
Katılım: 20/Ara/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 947
  Alıntı Tulpar26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 06/Kas/2010 saat 15:38
Alıntı yapılan esclr

Derdin içki içilmesiyle yani ?
Hayır dert içki içilmesiyle değil eğlence mekanlarıyla. Zaten benimde derdim değil. Melih Aşık ile konuştuğumuzda ben problemin saatle değil yaş kısıtlamasıyla olduğunu söyledim. Eğlenceye devam edecek adam evinde de devam edebilir sabaha kadar içede bilir. Amerikada bile barlara giriş yaşı 21. Bende kendisine bunu söyledim bence giriş yaşı yukarıya çekilebilir. Üniversiteyi kazanmış 18 yaşında bir genç ailesinden de uzak olmanın verdiği rahatlıkla kendini eğlence hayatına kaptırabiliyor. Her ne kadar 18 yaşındaki insan yetişkin sayılsada pratikte bunun böyle olmadığını rahatlıkla görebilirsiniz. Melih Beyinde takıldığı nokta aslında buydu bu durumun öğrencileri asıl görevleri olan eğitimden uzaklaştırabileceğini düşünüyor. Bütün mesele bu.
Tapmadık asla paraya pula...
Yukarı
oldcity35 Liste gör
Usta Yazar


İsimsiz
Yaş: 49
Katılım: 02/Eki/2007
Yer: KARŞIYAKA
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1003
  Alıntı oldcity35 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 07/Kas/2010 saat 13:01

Almanya'ya damga vuran Türk kızı

11:04 | 07 Kasım 2010

  • Almanyaya%20damga%20vuran%20Türk%20kızı
  • Almanyaya%20damga%20vuran%20Türk%20kızı
  • Almanyaya%20damga%20vuran%20Türk%20kızı
  • Almanyaya%20damga%20vuran%20Türk%20kızı

 

 

 

 

Alman Der Spiegel Dergisi’nin listesinde ilk sıralara tırmanan “Gutenmorgen Abendland. Deutschland und Türkei - Eine Familiengeschichte” (Günaydın Batı. Almanya ve Türkiye-Bir Aile Hikayesi) kitabıyla gündem oluşturan ünlü televizyon sunucusu Nazan Eckes, Eskişehirli Üngör ailesinin kızı. Ailesinin kendisini Almanya’daki sosyal yaşam içinde kısıtlamadığını söyleyen Eckes, 2000 yılında evlenip 2007’de boşandığı eşinin soyadını kullanıyor.

Son dönemler entegrasyon politikaları nedeniyle büyük eleştirilere uğrayan Alman liderlerin bu konuda örnek olarak gördüğü 34 yaşındaki Nazan Eckes, Türk-Alman ilişkilerini ele aldığı “Gutenmorgen Abendland. Deutschland und Türkei - Eine Familiengeschichte” (Günaydın Batı. Almanya ve Türkiye- Bir Aile Hikayesi) kitabıyla Almanya’da bestseller oldu. Alman Der Spiegel Dergisi’nin listesinde ilk sıralara yükselen Eckes’in kitabı tamda Thilo Sarrazin’in Türk ve Arapların Almanya’ya uyumsağlayamadığını yazarak ağır eleştirilerde bulunduğu “Almanya Kendini Yok Ediyor” kitabının hemen arkasından geldi. Tümsatış listelerinde 1 numara olan Sarrazin, kitabın ardından yaşadığı yoğun tartışmalar yüzünden Merkez Bankası Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etmek zorunda kalmıştı.

AİLESİ ESKİŞEHİR’DEN GÖÇ ETTİ

60’lı yıllarda Almanya’ya göçen Eskişehirli Üngör ailesinin kızları olarak 1976 yılında Köln’de dünyaya gelen Nazan Eckes, sempatik görünüşü, kusursuz Almancası ile ülkenin en ünlü televizyon sunucularından biri oldu. Babası bir kimya teknisyeni olan Eckes, 1995 yılında abitur diplomasını (lise sonrası yüksek öğrenimgörme hakkı verilen belge) aldıktan sonra basın ve yayın dünyasına geçiş yaptı. İlk olarak VIVA televizyon kanalında kamera arkasında stajyer olarak çalışarakmetin yazarlığı yaptı. Daha sonra kanalda kadrolu olarak çalışmaya başladı. 1998-99 yılları arasında ise Türkçe’yi unutmamak için yerel Türk gazetesi Haftalık Posta’da yazılar yazdı. 1999 yılında uzun yıllar çalışmaya devamedeceği Alman özel TV kanalı RTL’ye geçti ve burada birçok programda kamera arkasında ve önünde görev yaptı.

YENİ BİR BİRLİKTELİK

Hâlâ, 2000 yılında evlenip 2007 yılında boşandığı, Almanya’nın sayılı reklam şirketlerinden birinin sahibi olan Claus Eckes’in soyadını kullanan ünlü sunucu birara RTL’de ana haber bültenlerini de sundu. Yine farklı televizyon kanallarındamoderatörlük yapan Eckes, 2007 yılından bu yana RTL’de “Mittagsmagazin” programını sunuyor. Ayrıca RTL’de ünlülerin yarıştığı ve çok reyting alan “Let’s Dance” (Haydi Dans Edelim) yarışma programın da da sunuculuk yapıyor. 2008 yılında Avusturyalı politacı Andreas Khol’un Düsseldorf’ta yaşayanmodel ve ressamoğlu 31 yaşındaki Julian Khol ile birliktelik yaşamaya başlayan Nazan Eckes, özel hayatıyla pek gündeme gelmek istemiyor.

‘Ailem beni kısıtlamadı’ Yazdığı ilk kitabı “Günaydın Batı. Almanya ve Türkiye - Bir Aile Hikayesi”ni Frankfurt Kitap Fuarı’nda da tanıtan Nazan Eckes, kitabında Almanya’da yaşayan Türklerin uyumsorunu ile hâlâ yaşadığı zorlukları ele alıyor. Kitapta Almanya’daki çocukluk döneminden örnekler veren Eckes, 6 yaşındayken annesinin kendisine “Noel Baba yoktur” demesinin onu ne kadar çok hayal kırıklığına uğrattığını, diğer Alman çocukların Noel ağaçlarının altında hediyelerini alırken, onun almamasının kendisini ne kadar üzdüğünü anlatıyor. Eckes, bugünlerde ise iki kültürlü olarak yaşamaktan gurur duyduğunu söylüyor. Fuardaki konuşmasında, çocukluğunda kendisinin de diğer Türk öğrenciler gibi Kuran kursuna gönderildiğini anlatan Eckes, ailesinin kendisine kısıtlama getirmeden bu ülkede yaşamaktanmemnun olduğunu da ifade etti. Eckes, Türklerin Almanca’yı öğrenmelerinin iyi iş bulmak, toplumtarafından kabul edilmek için şart olduğunu düşünüyor ve yeni nesil Türklerin Almanya’da kendilerine artık daha çok güvendiklerini de vurguluyor.

EN SEKSİ KADINLAR ARASINDA

Nazan Eckes, Alman Bild Gazetesi’nin geçtiğimizmayıs ayında yayınladığı ülkenin en seksi 100 ünlü kadını listesinde 14’üncü sıraya yerleşti. Bild, Eckes için, “saçları mükemmel, aynı zamanda egzotik ve erotik görünüyor” yorumunda bulunmuştu

HABERTURK

Yukarı
matt Liste gör
Usta Yazar


M. M. Altintas
Yaş: 51
Katılım: 30/Tem/2007
Yer: United States
Online Durum: Offline
Mesajlar: 7729
  Alıntı matt Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 28/Şub/2011 saat 19:24
Hurriyet gazetesinin "Turkiye'de uretildi, Avrupa'ya gidiyor" baslikli haberi:
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/17144995.asp?gid=373
Haberdeki su paragraf dikkat cekici:
Yüksek hızlı treninin faaliyete geçtiği 1.5 yılda 3 milyona yakın kişinin Eskişehir'e geldiğini anlatan Yıldırım, “Eskişehir hükümetimiz döneminde hizmetlere gark oldu. Şehir içerisinde yerel yönetimlerin yapması gereken işleri dahi biz yaptık bitirdik. Bize ne yaptığımızı, neyi yapmadığımızı söyleyerek laf yetiştirmeye çalışanların Eskişehir'e ne yaptığını anlatmasını bekliyoruz. Şehirlere nüfus başına yapılan hükümet yatırımlarında Eskişehir 235 lira ile birinci sırada. En yakın ilin kişi başı yatırım miktarı bunun yarısı bile değil, işte Eskişehir'e yatırımımız bu” ifadelerini kullandı.

Yukarı
eskişimşek65 Liste gör
Deneyimli Yazar


YILDIRAY
Yaş: 58
Katılım: 26/Haz/2010
Yer: ESKİŞEHİR
Online Durum: Offline
Mesajlar: 932
  Alıntı eskişimşek65 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 28/Şub/2011 saat 23:41
hakikaten  bu hükümet döneminde hizmete gark olduk,hatta gurk olduk hizmet hizmet olalı böyle hizmet etmedi.zaten hızlı treni sadece eskişehir için yaptılar e hadi eskişehire kadar gelmişken istanbulla ankarada faydalansın dediler.ne yazıkki aramızda bu sözlere inanan saflarda var.
Yukarı
serdargül Liste gör
Usta Yazar


serdar
Yaş: 46
Katılım: 11/Şub/2008
Online Durum: Offline
Mesajlar: 4198
  Alıntı serdargül Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 01/Mar/2011 saat 10:28
ben bu hükümetin yaptığı hiçbirşeyi tasvip etmiyorum tam özgürlükler ülkesi olduk LampThumbs%20Down
EDİZ BAHTİYAROĞLU
Yukarı
esesserkan26 Liste gör
Usta Yazar


serkan
Yaş: 42
Katılım: 21/Eyl/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1363
  Alıntı esesserkan26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 01/Mar/2011 saat 10:34
 Şehirlere nüfus başına yapılan hükümet yatırımlarında Eskişehir 235 lira ile birinci sırada. En yakın ilin kişi başı yatırım miktarı bunun yarısı bile değil, işte Eskişehir'e yatırımımız bu” ifadelerini kullandı.

Allah allah sen bu yaptıklarını ESKİŞEHİR için mi yaptın?yoksa ESKİŞEHİR,ankara ve istanbul'un kesişim noktasında olduğu için mi bu yatırımı gördü?ESKİŞEHİR şu iki ilin arasında olmıyacaktı ben o zaman görecektim sizin gark'ınızıda gurk'unuzuda.Çocuk mu kandıyorsunuz.ESKİŞEHİR'E elllerınden gelse birtek çivi bile çakmaz bu ampul kafalarLamp
ESKİŞEHİRSPOR
Yukarı
matt Liste gör
Usta Yazar


M. M. Altintas
Yaş: 51
Katılım: 30/Tem/2007
Yer: United States
Online Durum: Offline
Mesajlar: 7729
  Alıntı matt Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 17/Tem/2011 saat 05:18
'Ata'dan kalma Mahmudiye
Eskişehir'in Mahmudiye ilçesi, tam anlamıyla geniş bir hara gibi... Çünkü ilçede, 1815 yılında 2. Mahmut tarafından kurulan ve Osmanlı ordusunun at ihtiyacını karşılayan "Çiftlikat-ı Hümayun"da 200 yıldır safkan Arap atı yetiştiriciliği yapılıyor. Halen ilçede faaliyet gösteren Anadolu Tarım İşletmesi ile Özel Çiftlikler ve Türkiye Jokey Kulübü (TJK) Pansiyonu'nda bin 500 civarında safkan Arap atı bulunuyor.
GELENEKSEL YARIŞ
Üstelik Osmangazi Üniversitesi, Mahmudiye Meslek Yüksekokulu da burada eğitimli atçılar ve seyisler yetiştiriyor. Ayrıca ilçede her Eylül ayında geleneksel olarak mahalli at yarışları da yapılıyor.
Kaynak: http://www.takvim.com.tr/Guncel/2011/07/17/atadan-kalma-mahmudiye
Yukarı
matt Liste gör
Usta Yazar


M. M. Altintas
Yaş: 51
Katılım: 30/Tem/2007
Yer: United States
Online Durum: Offline
Mesajlar: 7729
  Alıntı matt Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 03/Ağu/2011 saat 01:13
Hurriyet gazetesi yazari Dogan Hizlan'in 2 Agustos 2011 tarihli kose yazisi:
Geleceğin sanatçıları bu kez Eskişehir’den
PERA MÜZESİ’nde yarının sanatçılarının yapıtlarını görebileceğiniz, üzerinde düşüneceğiniz, tartışacağınız bir sergi açıldı: Şimdiki Zamanlar.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 2010-2011 Öğrenci Projeleri Sergisi genel başlığıyla anılan Şimdiki Zamanlar sergisi aşağıdaki dallardan oluşuyor:
Baskı Sanatları, Cam, Çizgi Film, Grafik, Heykel, İç Mimarlık, Resim, Seramik.
Açılışta Rektör Prof. Dr. Davut Aydın da bulundu.
Dekan Prof. Dr. Zehra Çobanlı, kataloğun başında yer alan Sunuş yazısında fakültenin çalışmaları, kuram ve uygulama arasındaki bağlantıya değiniyor:
“Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, ilerici bir eğitim ve sanat misyonuyla ve dokuz bölümüyle sanatın tüm alanlarını kuşatma ve farklı alanları disiplinlerarası bir anlayışla buluşturarak yaratıcılığa, özgünlüğe, çağdaş evrensel gelişmelere ve çevredeki güzel sanatlar fakültelerinin desteklenmesine dayanan bir eğitim modelini referans almaktadır.
Sanat eğitiminin kuramsal düzeyini destekleyecek ve tamamlayacak en önemli ayağın atölye çalışmalarıyla birlikte, bu çalışmaların gün ışığına çıkacağı sergiler, çalıştaylar ve sanat projeleri olduğunun farkındayız.”
Şimdiki Zamanlar yazısında ise Prof. Dr. Hayri Esmer, bu adın anlamı üzerine bir açılım yapıyor:
“Şimdiki Zamanlar, hem şimdiyi hem şimdi var olan tüm gerçekliği içerir. Bu da, bugün yaşıyor olduğumuz, etkilendiğimiz, anlatmaya değer gördüğümüz ve içselleştirip kendimize ait kıldığımız her şeydir.
Şimdiki Zamanlar’da, kendi dünyalarını, kendi sorunlarını, malzeme, yöntem ve dil tercihlerini birbirinden bağımsız olarak seçen genç sanatçı ve tasarımcıların, geniş bir yelpazede yaşamla kurdukları estetik ilişkiye tanık olmaktayız.”
KATALOGDA yer alan, bütün yapıtların başındaki açıklamalar -daha doğrusu yaratıcının notları- sergiyi gezenlerin, eserlere daha bilgili, daha ayrıntılı yaklaşımını sağlıyor.
Üniversite sergilerinin önemi ve işlevi üzerinde de durmak gerekir.
Çünkü yarının yaratıcı kuşağının bugün dünyayı, yaşamı, sanatı nasıl algıladığını görebiliyoruz. Ustaların yanında, yarın aralarından başka ustaların çıkacağı genç sanatçılar, bize hem eğitimleri konusunda hem de bugün, sanat aracılığıyla dünyayı nasıl yorumladıklarını gösteriyorlar.
Sanat eleştirmenlerinin yapacakları işlere de değinmeliyim.
Bugün bu kataloğu saklasınlar, sergide eserleri bulunan gençlerin ilerideki sanat serüvenini izlesinler.
Değişik konularda gençlerin çalışmaları, hiç kuşkusuz görsellikle yazı arasındaki gelgitleri sundu bana.
Yaşadıklarımızı görsel sanatlar aracılığıyla iletmenin özgünlüğünü hissettiriyorlar.
Değişik dallarda yapılanlar, sanatla zanaatın da işbirliğinin tarihi beraberliğini anımsatıyorlar.
Gençlerin sergilerinde aklıma gelen bir öneri, bu yapıtlardan koleksiyoncuların eser almasıdır. Bunları ticari amaçla yapmalarını salık vermiyorum.
Genç sanatçıların gelişmesinde, topluma iletilmesinde bir tür estetik sponsorluk olarak değerlendirmelerini bekliyorum.
Bilinenlerin, görülenlerin dışında yeni bir yapıt her zaman ilgi uyandıracaktır.
ŞİMDİKİ ZAMANLAR’ı gezerseniz, genç sanatçı kuşağının yaratıcı serüvenlerini görmüş, öğrenmiş olursunuz. Epey önemli bir çaba.
Yazi http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/18393942.asp?yazarid=4 adresinde yeraliyor...
Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 1011121314 16>


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,454 saniyede hazırlanmıştır