eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > Diğer > Sohbet / Eğlence / Diğer Konular
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Atamızı rahmetle ve Özlemle anıyoruz.

 Cevapla Cevapla Sayfa  123 11>
Yazar
Mesaj
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
cresadur Liste gör
Usta Yazar


fatih
Yaş: 40
Katılım: 01/Ağu/2007
Yer: Çorum DSİ
Online Durum: Offline
Mesajlar: 2632
  Alıntı cresadur Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Konu: Atamızı rahmetle ve Özlemle anıyoruz.
    Tarih: 09/Kas/2009 saat 19:58
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 71. yıl dönümünde son
yolculuğunu anlatan 150 eşsiz fotoğraf karesi, Anadolu Ajansı tarafından,
"Dolmabahçe’den Anıtkabir’e" adlı fotoğraf galerisinde izlenime sunulmaya
başladı.

Galeride, Atatürk’ün naaşının Dolmabahçe Sarayı’nda kaldığı süreç, Etnoğrafya
Müzesi’ne nakledilişi ve oradan ebedi istirahatgahı Anıtkabir’e gelişinin öyküsü,
fotoğraf kareleriyle özetleniyor.

-EN ÖNEMLİ ŞEY VATANI VE MİLLETİYDİ-


Türk milletinin büyük kurtarıcısı Atatürk’ün ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya
çıktı. 1938 yılı başlarında Yalova’da bulunduğu sırada, ciddi olarak hastalandı.
Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi. Fakat tamamen iyileşmeden Ankara’ya
yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu.

Bu tarihlerde Hatay sorununun gündemde olması da onu yormaktaydı. Hasta
olmasına rağmen, Mersin ve Adana’ya geziye çıktı. Kızgın güneş altında askeri
birlikleri teftiş edip tatbikat yaptıran Atatürk, çok yorgun düştü. Ülkü edindiği milli
dava uğruna sağlığını hiçe saydı. Güney seyahati hastalığının artmasına sebep
oldu.

Ulu Önder, 26 Mayısta Ankara’ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için
İstanbul’a gitti. Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi konuldu. Deniz
havası iyi geldiği için Savarona yatında bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke
sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti. İstanbul’a gelen Romanya kralı ile görüştü.

Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti.

Hatay Antlaşması’nın 4 Temmuz 1938’de yürürlüğe girmesi Atatürk’ü çok
sevindirip moralini düzeltti. Temmuz sonlarına kadar Savarona’da kalan
Atatürk’ün hastalığı ağırlaşınca Dolmabahçe Sarayı’na nakledildi fakat hastalığı
durmadan ilerliyordu. O’nun hastalığını duyan Türk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri
heyecanla takip ediyor, bütün kalbiyle iyileşmesini diliyordu. Hastalığının
ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938’de vasiyetini yazıp servetinin büyük bir
kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı.

Ekim ayı ortalarında durumu düzelir gibi oldu fakat çok arzuladığı halde,
Ankara’ya gelip Cumhuriyet’in 15. yıl dönümü törenlerine katılamadı. 29 Ekim
1938’de kahraman Türk Ordusu’na yolladığı mesaj, Başbakan Celal Bayar
tarafından okundu. "Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman
zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu" sözü ile
Türk ordusunun önemini belirtti.

Atatürk, 1 Kasım 1938’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılış töreninde de
bulunamadı. Hazırladığı açılış nutkunu Başbakan Celal Bayar okudu. Atatürk, bu
nutkunda ülkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri
açıkladı. Ayrıca, eğitim ve kültür konularına da temas edip gençliğin milli şuurlu
ve modern kültürlü olarak yetişmesi için İstanbul Üniversitesinin geliştirilmesi,
Ankara Üniversitesinin tamamlanması ve Van Gölü civarında bir üniversitenin
kurulması için çalışmaların yapıldığını belirterek, Türk Tarih ve Türk Dil
kurumlarının çalışmalarından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Atatürk, ölümüne
kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı.

-KARA GÜN...-

Atatürk’ün hastalığı o sıralar tekrar şiddetlendi ve 8 Kasımda
sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başladı. Bütün memleketi tekrar derin bir
üzüntü kapladı. Her Türk’ün kalbi O’nun kurtulması dileğiyle çarpıyordu ancak
kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu.

10 Kasım 1938... Dolmabahçe Sarayı, saat dokuzu beş geçe, Türk ulusunun
büyük kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı. Bu kara haberle,
yalnız Türk milleti değil, bütün dünya yasa büründü. Büyük-küçük bütün devletler
O’nun cenaze töreninde bulunmak üzere temsilciler göndererek, Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusuna karşı duydukları derin saygıyı belirten mesajlar
gönderdiler.

-ANADOLU AJANSI DUYURDU-

Atatürk’ün sonsuzluğa uğurlandığı gün Cumhuriyet
Hükümeti, milli yasın acısını her satırında ortaya koyan ve ulusun duygularını dile
getiren resmi bir tebliğ yayımladı. Bu tebliğ, o günün diliyle şöyle:İSTANBUL, 10
(A.A) - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin resmi tebliğidir: Müdavi ve müşavir
tabiplerinin neşredilen son raporu Atatürk’ün dünyaya gözlerini kapadığını
bildirmektedir. Bu acı hadise ile Türk vatanı büyük yapıcısını, Türk milleti Ulu
Şefi’ni, insanlık büyük evladını kaybetti. Milletimize içimiz yanarak bu tarife
sığmayan ziyanından dolayı en derin taziyelerimizi sunarız.

Kederlerimizin tesellisini ancak ve ancak O’nun büyük eserine bağlılıkta ve aziz
vatanımızın hizmetinde ararız. Şurasını da her şeyden evvel beyan etmeliyiz ki
ölmez olan, O’nun büyük eseri Cumhuriyet Türkiye’sidir.

Hükümetimiz, içinde bulunduğumuz bu mühim anda bugüne kadar olduğu gibi
dikkatle vazife başındadır. Müesses olan nizamı ve vaziyeti idame hususunu,
büyük Türk Milleti’nin hükümeti ile tek vücud olarak teyid ve temin edeceğine
şüphe yoktur.

Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun 33’üncü maddesi mucibince, Büyük Millet Meclisi
Reisi Abdulhalik Renda, Reisicumhur Vekaleti vazifesini deruhte etmiş ve ifaya
başlamıştır.

Gene teşkilatı Esasiye Kanunu’nun 33’üncü maddesi mucibince, Büyük Millet
Meclisi derhal yeni Reisicumhur intihab edecektir.

Türkiye’nin büyük makamına Teşkilatı Esasiye Kanunu’na göre, geçecek zatın
etrafında hükümeti ile şanlı ordusu ile ve bütün kuvveti ile Türk Milleti, sarsılmaz
bir varlık olarak toplanacak ve yükselmesine devam edecektir.

Bugün ayrılığına ağladığımız Büyük Şefimiz Atatürk, her vakit Türk Milleti’ne
güvendi. Eserlerini bu güvenle yaptı. İdamesi esbabını da istikmal ederek,
güvenle büyük milletimize bıraktı. Ebedi Türk Milleti, onun eserlerini ebediyetle
yaşatacaktır. Türk gençliği, onun kıymetli vediası olan Türkiye Cumhuriyeti’ni
daima koruyacak ve onun izinde yürüyecektir.

Kemal Atatürk, Türk’ün tarihinde ve gönlünde daima yaşayacaktır."

-HERKESİN GÖZÜ YAŞLI-

16 Kasım günü Atatürk’ün tabutu, Dolmabahçe Sarayı’nın büyük
tören salonunda katafalka konuldu. Üç gün üç gece, gözü yaşlı bir insan seli ulu
önderine karşı duyduğu saygı, minnet ve bağlılığını ifade etti.

Ata’nın cenaze namazı 19 Kasım günü Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından
kıldırıldı. On iki generalin omzunda sarayın dış kapısına çıkarılan tabut, top
arabasına konularak, İstanbul halkının gözyaşları arasında Gülhane Parkı’na
götürüldü. Buradan bir torpido ile Yavuz zırhlısına nakledildi. Büyük Ada
açıklarına kadar, Türk donanması ve törene katılmak için gelmiş olan yabancı
gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı cenazeyi İzmit’e getirdi. Burada Yavuz
zırhlısından alınan cenaze, özel bir trene kondu. Atalarına son saygı görevlerini
yapmak üzere toplanan halkın kalbinde derin bir üzüntü bırakarak Ankara’ya
getirilmek üzere hareket edildi.

Atatürk’ün vefatı üzerine Cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Genelkurmay Başkanı, milletvekilleri ile ordu ve
devlet ileri gelenleri tarafından karşılanan cenaze, Türkiye Büyük Millet Meclisi
önünde hazırlanan katafalka konuldu.

Ankara halkı da O’nun cenazesi önünden saygıyla geçerek son görevini yaptı. 21
Kasım 1938 Pazartesi günü, sivil ve askeri yöneticiler ile yabancı devlet
temsilcilerinin hazır bulunduğu ve on binlerce insanın katıldığı büyük bir tören
yapıldı.

Daha sonra Atatürk’ün tabutu katafalka alınarak, Etnoğrafya Müzesi’nde
hazırlanan geçici kabre konuldu. Türk milleti daha sonra, bu büyük insana layık,
Ankara Rasattepe’de bir Anıtkabir yaptırdı. 10 Kasım 1953’te Etnografya
Müzesi’nden alınan Atatürk’ün naaşı Anıtkabir’e getirildi. Burada yurdun her
ilinden getirilmiş olan vatan toprakları ile hazırlanan ebedi istirahatgahına
yerleştirildi.




















iki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!

***

   Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.

***



DSİ Es Es
Yukarı
cresadur Liste gör
Usta Yazar


fatih
Yaş: 40
Katılım: 01/Ağu/2007
Yer: Çorum DSİ
Online Durum: Offline
Mesajlar: 2632
  Alıntı cresadur Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 09/Kas/2009 saat 20:00
DSİ Es Es
Yukarı
tüko_eses Liste gör
Deneyimli Yazar


türker birol
Yaş: 44
Katılım: 10/Nis/2009
Yer: eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 682
  Alıntı tüko_eses Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 09/Kas/2009 saat 20:00
her zaman izindeyiz
365 gün 6 saat eskişehirspor...
Yukarı
cresadur Liste gör
Usta Yazar


fatih
Yaş: 40
Katılım: 01/Ağu/2007
Yer: Çorum DSİ
Online Durum: Offline
Mesajlar: 2632
  Alıntı cresadur Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 09/Kas/2009 saat 20:01
DSİ Es Es
Yukarı
bozüyük26 Liste gör
Usta Yazar


Akın TUNÇ
Yaş: 31
Katılım: 05/Ağu/2007
Online Durum: Offline
Mesajlar: 4119
  Alıntı bozüyük26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 09/Kas/2009 saat 20:14
Ne senden vazgeçeriz, ne de senin eserinden...
Yukarı
26_26_26 Liste gör
Usta Yazar


A.Yurtsever
Yaş: 62
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Eskişehir mrk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 5583
  Alıntı 26_26_26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 09/Kas/2009 saat 20:31
Yedirmeyiz,yedirmeyeceğiz Cumhuriyetimizi örümcek kafalılara,daima izindeyiz,hep izinde olacağız.
Sen rahat uyu Atam.
Söz Eskişehir'le başlarsa,EsEs'le biter




Yukarı
Esparta _yigit Liste gör
Usta Yazar


Ygt
Yaş: 38
Katılım: 11/Nis/2009
Yer: Yıldıztepe Loj.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 2990
  Alıntı Esparta _yigit Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 09/Kas/2009 saat 20:35
Ahh ahh .. Şu an deseler ki sadece tek bir istek hakkın var gerçekleşecek deseler...

Senin o yattığın yerden kalkmanı isterim be Ata'm...

Keşke şu an kalksanda Türkiye'min başında olan soysuzlar korkup kaçsalar...

Rahat uyu Ata'm...ESKİŞEHİRSPOR TARAFTARI DAİMA İZİNDE....
ÇUFF ÇUFF HEEY..
Yukarı
oldcity35 Liste gör
Usta Yazar


İsimsiz
Yaş: 49
Katılım: 02/Eki/2007
Yer: KARŞIYAKA
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1003
  Alıntı oldcity35 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 09/Kas/2009 saat 20:37
sonsuza dek izindeyiz ATAM cumhuriyet düşmanları daha çok bekler
Yukarı
thefasfis Liste gör
Deneyimli Yazar


hasan h. harman
Yaş: 46
Katılım: 14/Ağu/2007
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 630
  Alıntı thefasfis Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 09/Kas/2009 saat 20:44
benim güzel ve yalnız ülkem atasını unutmayacak unutturmayacak
Siyah yıldızlı, Kırmızı şimşek
http://esesfasfis26.spaces.live.com/default.aspx

Yukarı
inadına_eses Liste gör
Usta Yazar


Melih
Yaş: 48
Katılım: 13/Oca/2008
Yer: Aşk-ı Şehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 3932
  Alıntı inadına_eses Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 09/Kas/2009 saat 20:47
ATAM ölmedi kalbimizde yaşıyor.
 
 
Tek Yürek Tek Ses...EN BÜYÜK ES-ES
Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  123 11>


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,781 saniyede hazırlanmıştır