Sigara,Alkol Ve Uyuşturucu

Ankara Genç İş Adamları Derneği'nin (ANGİAD) başkentte yaptığı anket sonuçları, eğitim ve gelir düzeyi yükseldikçe sigara tüketiminin azaldığını ortaya koydu. Anket sonuçlarına göre, ilkokul mezunlarının yüzde 65'i sigara kullanırken, bu oran lisansüstü eğitim gören ya da mezun olanlarda yüzde 21'e kadar düşüyor. Anket, 9-11 Temmuz 2007 tarihlerinde 1098 kişiyle yüz yüze yapıldı.

Dünyada her yıl 5 milyon insanın sigaraya bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybettiğini hatırlatan ANGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Birol Akman, 2030 yılında sigara tüketiminden kaynaklanan ölümlerin 10 milyonu bulmasının tahmin edildiğini kaydetti. Türkiye'de sigara tüketiminin ciddi boyutlarda olduğuna işaret eden Akman, araştırma sonucunda, sigara kullanımını önlemek amacıyla alınan yasal tedbirlerin hiçbir işe yaramadığının ortaya çıktığını belirterek, bu konuda her türlü girişime destek vereceklerini kaydetti.

Gelir seviyesi düştükçe sigara oranı artıyor

Araştırmada, eğitim ve gelir düzeyi yükseldikçe sigara tüketiminin azalması dikkati çekiyor. Buna göre, ilkokul mezunlarının yüzde 65'i sigara kullanırken bunu yüzde 50 oranıyla ortaokul ve lisede eğitim gören ya da mezun olmuş kişiler takip ediyor. Üniversitede eğitim gören ya da mezun olanların ise yüzde 39'u, lisansüstü eğitim gören ya da mezun olanların ise yüzde 21'i sigara kullanıyor. Gelir düzeylerine bakıldığında da gelir seviyesi düştükçe sigara alışkanlığının arttığı göze çarpıyor. Düşük gelirlilerin yüzde 61'i sigara kullanırken, bu oran, orta gelirlilerde yüzde 48'e, yüksek gelir grubunda ise yüzde 29'a kadar düşüyor.

Araştırmaya katılan erkeklerin yaş grubuna göre sigara kullanım oranına bakıldığında yüzde 59 ile en fazla 20-29 yaş aralığındakilerin sigara içtiği görülüyor. Bunu, yüzde 54 ile 30-39, yüzde 51 ile 50-59, yüzde 49 ile 40-49 yaş grubu erkekler takip ediyor. 15-19 yaş arasındaki gençler ile 60 yaşının üstündekilerde de sigara içme oranı diğer yaş gruplarına yaklaşıyor. Buna göre, gençlerin yüzde 45'i yaşlıların da yüzde 31'i sigara içiyor. Kadınlarda ise yüzde 37 ile 40-49 yaş arasında zirve yapan sigara kullanma alışkanlığı, yaş ilerledikçe azalıyor. 50-59 yaş grubunda oran, yüzde 14'e inerken, 60 yaş üstü kadınların sadece yüzde 4'ü sigara içiyor. Bunları, yüzde 36 oranı ile 30-39, yüzde 33 ile 20-29, yüzde 16 oranı ile 15-19 yaş arasındaki kadınlar izliyor.

Anket sonuçları, kullanıcıların çoğunun sigaranın zararlarını bildiğini gösterdi. Katılımcıların yüzde 66'sı sigaranın sağlığını tehdit ettiğini biliyor. Sigaranın zararları konusunda bilinçsiz olanların oranı ise yüzde 33. Kullanıcıların yüzde 39'u sigara nedeniyle sağlık problemi yaşamadığını savunurken, yüzde 33'ü bu konuda yorum yapmaktan kaçınıyor. Yüzde 26'sı ise sigaraya bağlı sağlık sorunları yaşadığını belirtiyor.

Başlamada arkadaş çevresi aileden etkili

Bu arada ilaç firması Pfizer'ın dünya çapında sigara içenlere yönelik yaptığı araştırmada, sigara içme sebepleri arasında en büyük payın arkadaş çevresi olduğu ortaya çıktı. SUPPORT (Sigara İçme: İnsanların Sigara Hakkında Fikirleri, Görüşleri ve Tepkilerini Anlama) adlı araştırma, ABD, Kanada, Meksika, Fransa, Almanya, İspanya, İsveç, İngiltere, Japonya ve Güney Kore'de 2510 kişiyle görüşülerek yapıldı. Araştırmaya göre sigarayı bir kez bırakmayı deneyenler yüzde 73, üç kez bırakmaya niyet edenler yüzde 51. Sigarayı bırakmayı başaramayanlar arasında bunu kendi iradeleriyle yapmaya çalışanların yüzde 80 olması 'İstersem bir günde bırakırım' sözünü yalanlar nitelikte. Sigara içme sebebi olarak arkadaş çevresini gösterenlerin oranı yüzde 31, ailesini sebep olarak gösterenler yüzde 24'.

İstanbul, Zaman; Ankara, aa

Ailesinin verdiği uyuşturucu yüzünden gelişimi duran Mert Can, 8 aydır komada. Hemşire ve doktorlar, 2,5 yaşındaki hastalarının bakımına özel önem veriyor.

Mert Can'ın doğumu aslında büyük sevinç vesilesiydi. Ailesi uyuşturucu bağımlısı olmasına rağmen tıp dünyasında ender rastlanan bir şekilde sağlıklı olarak dünyaya geldi. Tarih 2005'in Ocak ayını gösteriyordu. Ancak mutlu günler kısa sürdü. Uyuşturucu, bir aileyi daha felakete sürüklüyordu. Kazandıkları parayı beyaz zehire harcayan Sevinç çifti, bebeklerini ihmal etmeye başladı. 6. ayına giren Mert Can, ihtiyaçları giderilmediği için sürekli ağlıyordu. Tahammül edemeyen anne-baba, susması için çocuğun koluna uyuşturucu enjekte etti.

İstedikleri olmuş, bebek kendinden geçmişti. Ancak saatler geçtikçe küçük yavrunun tavırları değişmeye başladı, Mert Can fenalaşıyordu. Annesi, çocuğu Şişli Etfal Hastanesi'ne götürdü. Acil servise kaydını yaptırdıktan sonra da kayıplara karıştı. İlk muayene ve tahliller, doktorları hayrete düşürdü. Uyuşturucu verilen bebeğin ciğerleri ve beyni tahrip olmuştu. Mert Can'ın tedavisine hemen başlandı, polisler de ailenin peşine düştü. Hastaneye bırakılan adrese giden polisler, eski bir otelle karşılaştı, içeride kimse kalmıyordu. Çocuğun annesinin Bursa doğumlu olduğu ve poliste daha önceden uyuşturucudan iki kaydının bulunduğu belirlendi.

Aylarca aileden haber alınamadığı için Mert Can, Sosyal Hizmetler'e bağlı Bahçelievler Çocuk Yuvası'na verildi. Tedavisi ise Bakırköy Araştırma ve Eğitim Hastanesi'nde devam etti. Talihsiz çocuk, şimdi 2,5 yaşında. Hâlâ iyileşebilmiş değil. Akciğer enfeksiyonları sebebiyle sık sık tıbbî müdahale gördüğü için hayatını yoğun bakımda sürdürüyor. Boğazına açılan delik sayesinde nefes alıyor ve gıdaların midesine enjekte edilmesiyle besleniyor. Gelişimi tamamen durmuş. Hastane yetkilileri, Mert Can'ın enfeksiyon kapma riskinin yüksek olduğu yoğun bakım servisinde kalmasını istemiyor. Mert Can'ın yoğun bakım dışında yaşayabilmesi için aspiratör denilen cihaza ihtiyaç duyuluyor. Hidrosefali rahatsızlığından dolayı etrafı algılamakta zorluk çeken talihsiz çocuk, sadece gönüllü annesinin sesine tepki veriyor. Büyük bir ihtimamla bakılan Mert Can, 2005 yılından beri Bahçelievler Çocuk Yuvası'nda kalıyor.