Açık...

febe maçında Açık  ve Gerçek Kapalı karşılıklı ''ne nefer ne bein kartal..... '' bestesini söylese çok güzel olur.

Uzun süredir yazmıyorum , muhtemelen bir uzun süre daha yazmayacağım. Sebeplerini sıralayıp esas konuya gölge düşürmeyeceğim , kısaca şöyle söyliyim ; bu forum da tıpkı Eskişehirspor Kulübü ve Nefer gibi yönetiliyor.

Konuya odaklanmak gerekirse , Nefer bugün sağlam afişe oldu. Eskiden "skor taraftarı değiliz" gibi bir bahaneleri vardı. Hoş o da pek geçerli bir bahane değil , bilindiği üzere yendiğimiz maçlarda da yenildiğimiz maçlarda da Nefer dışındaki tribünlerden istifa sesleri yükseldi. Yenildiğimiz Karabük , Ordu ve kazandığımız Belediye maçları buna örnektir. Her neyse efendim , Nefer'in bahanesi "sonuna kadar takıma destek"ti. Sonuna kadar destek vermeyen taraftarlara da küfür ettiklerine , tehdit ettiklerine şahit olmuştuk.

Fakat bu maç işin şekli çok değişti. Stadın kalanı "yönetim sahtekâr" diye bağırırken , Nefer "futbolcular sahtekâr" diye bağırdı. Bugün iyice anlaşıldı ki Nefer'in derdi takıma sonuna kadar destek vermekten ziyade yönetime sonuna kadar destek vermekmiş. Takıma sonuna kadar destek verecek adam bağırmaz herhalde "futbolcular sahtekâr" diye , değil mi ?

Artık sorgulanacak şey Nefer'in yönetim yanlısı olup olmadığı değil , orası belirgin artık. Bundan böyle Nefer'in neden yönetim yanlısı olduğu , bu işten kazancı ne olduğu , kazancı yoksa da yönetimi çok beğenip beğenmediği sorgulanmalıdır. Yani bedava bilet , bedava deplasman otobüsü falan almadıklarına göre , herhalde çok takdir ediyorlar yönetimin uygulamalarını ki "sonuna kadar destek" veriyorlar.

Yani benim Nefer hakkında daha önce yazdıklarımı az çok bilen varsa , zaten bir başlasam sabaha kadar susmayacağımı biliyordur , o yüzden ne ben yorulayım ne de sizler okurken yorulun. Bugün olanlar çok açık , bundan önce olmuş olanlar da çok açık. Tek yapılması gereken geçen sene içeride Fenerbahçe ile oynadığımız maçtan itibaren Nefer'in ve tüm tribünlerimizin tutumunun tekrar gözden geçirilmesi... Olan biten aslında çok net.

Alıntı yapılan SoLdat Size birkaç sorum var. Maçın ilk 10 dakikası bağırdınız eyvallah sonra 70 dakika sustunuz son 10 dakika yönetim istifa ersun istifa futbolcular sahtekar dediniz. Bunları söylemeyi hak edecek ne yaptınız.

Bir de bir Neferli kardeşimiz şöyle söylemiş , ben iyi niyetli olduğuna inanıyorum , fakat genel olarak Neferli genç arkadaşların algısı ne yazık ki bu şekilde yanlış işliyor. İzah edeyim ;

-Maçın tam olarak 13. dakikası , tüm açık tribün bandonun da eşliğiyle Türkiye'deki tüm tribünlerin bize imrenmesinin sebebi olacak tezahüratlarımızdan birisini - "tribünlerden yükselen bu ses" - söylüyor ; Nefer bildiğimiz klişe tezahüratlarından biriyle kendi çalıp kendi oynuyor.

-Maçın tam olarak hatırlamasam da 20'li dakikalarında yine açık tribün medar-ı iftiharımız tezahüratlarımızdan birisini , "esesim geldi işte"yi bando eşliğinde söylüyor ; Nefer yine kendi çalıp kendi oynuyor. Hani katılmasını beklemiyorum da , bari bir sussanız da güzel bir melodi , güzel bir tribün dinlesek. Türkiye'nin gözünde kaybettiğimiz prestijimizi güzel , modern tribünlerimizle geri kazansak ? O da yok...

-Maçın tam olarak 40. dakikasında açık tribün yine bandonun eşliğinde Nefer'i şinanari'ye davet ediyor , ve bunu tam olarak 4 kere yapıyor. Nefer ise oralı olmayıp "neyleyim cebimdeki milyon doları..." diye yine canım bir klişe tezahürat ile kendi çalıp kendi oynuyor.

-45+1'e girildiğinde , Nefer halen neyleyim cebimdeki milyon doları diye bağırıyor...

Maçın ilk 45 dakikasının kaydı elimde mevcut , inanmayanlar , yalan söylediğimi düşünenler veya iddia edecekler için peşin peşin söyleyeyim de , kendinizi madara etmeden önce iki kere düşünün.

Yani şu şartlar altında gidip de açık tribüne "ne destek verdiniz de istifa talep ediyorsunuz demek" haksızlık olur. Hem de öyle böyle değil , ağır haksızlık olur.

Hepsinden öte şu bilinmeli , açık tribün örgütlü bi şekilde bağırmıyor. Öyle başlarında bi tane lider falan yok. Tamamen duygular hakim orada. İnsanlar sinirleniyor , hep birlikte geriliyorlar ve artık tepkiler çığ gibi olup parlıyor. Bir insanın ağzından dökülen bir sözcük bile tezahürat başlatabiliyor. VIP , 65'liler ve Aile tribününde de durum böyle. Yani demem o ki , eğer bu kadar insan "yönetim istifa" diye bağırıyorsa emin olun istifa gerektirecek bir sebep vardır ortada.

Bu gerçeklere göz yumamazsınız , artık bahaneler üretemezsiniz. Nefer , yönetimin yanında , ama neden ? En azından bunu izah edin bizlere , bizim göremediğimiz ne kerametlerini gördünüz , bilelim.

Size tekrar söylüyoruz kendi kendinize birşeyleri kurupta klavyenin verdiği üstün avantajla insanları yanlış bilgilendirmeyin. Açık Tribün tepkisini dile getirmeye başladığında Murat Diri kendi tribününe sırtını dönüp, Tribünün deki açıkla aynı görüşte olan insanların tepkilerini dile getirmesine olanak sağladı. Daha sonrasında da Açık sosyete diye tabir ettiğimiz bölümle karşılıklı olarak 'en büyük taraftar yönetim (halil ünal ya da ) sahtekar diye bağırmaya başladı. Neferdeki kardeşlerimizde bestenin orjinal şeklini söyledi ki o da şöyledir. Enbüyük taraftar futbolcular sahtekar. Bu Türkiyenin her yerinde böyledir. Yani yönetim lehinde olduğumuz için suçu futbolcularda aradığımız falan yok.

Alıntı yapılan Nusret Uzun süredir yazmıyorum , muhtemelen bir uzun süre daha yazmayacağım. Sebeplerini sıralayıp esas konuya gölge düşürmeyeceğim , kısaca şöyle söyliyim ; bu forum da tıpkı Eskişehirspor Kulübü ve Nefer gibi yönetiliyor. Konuya odaklanmak gerekirse , Nefer bugün sağlam afişe oldu. Eskiden "skor taraftarı değiliz" gibi bir bahaneleri vardı. Hoş o da pek geçerli bir bahane değil , bilindiği üzere yendiğimiz maçlarda da yenildiğimiz maçlarda da Nefer dışındaki tribünlerden istifa sesleri yükseldi. Yenildiğimiz Karabük , Ordu ve kazandığımız Belediye maçları buna örnektir. Her neyse efendim , Nefer'in bahanesi "sonuna kadar takıma destek"ti. Sonuna kadar destek vermeyen taraftarlara da küfür ettiklerine , tehdit ettiklerine şahit olmuştuk. Fakat bu maç işin şekli çok değişti. Stadın kalanı "yönetim sahtekâr" diye bağırırken , Nefer "futbolcular sahtekâr" diye bağırdı. Bugün iyice anlaşıldı ki Nefer'in derdi takıma sonuna kadar destek vermekten ziyade yönetime sonuna kadar destek vermekmiş. Takıma sonuna kadar destek verecek adam bağırmaz herhalde "futbolcular sahtekâr" diye , değil mi ? Artık sorgulanacak şey Nefer'in yönetim yanlısı olup olmadığı değil , orası belirgin artık. Bundan böyle Nefer'in neden yönetim yanlısı olduğu , bu işten kazancı ne olduğu , kazancı yoksa da yönetimi çok beğenip beğenmediği sorgulanmalıdır. Yani bedava bilet , bedava deplasman otobüsü falan almadıklarına göre , herhalde çok takdir ediyorlar yönetimin uygulamalarını ki "sonuna kadar destek" veriyorlar. Yani benim Nefer hakkında daha önce yazdıklarımı az çok bilen varsa , zaten bir başlasam sabaha kadar susmayacağımı biliyordur , o yüzden ne ben yorulayım ne de sizler okurken yorulun. Bugün olanlar çok açık , bundan önce olmuş olanlar da çok açık. Tek yapılması gereken geçen sene içeride Fenerbahçe ile oynadığımız maçtan itibaren Nefer'in ve tüm tribünlerimizin tutumunun tekrar gözden geçirilmesi... Olan biten aslında çok net. Alıntı yapılan SoLdat Size birkaç sorum var. Maçın ilk 10 dakikası bağırdınız eyvallah sonra 70 dakika sustunuz son 10 dakika yönetim istifa ersun istifa futbolcular sahtekar dediniz. Bunları söylemeyi hak edecek ne yaptınız. Bir de bir Neferli kardeşimiz şöyle söylemiş , ben iyi niyetli olduğuna inanıyorum , fakat genel olarak Neferli genç arkadaşların algısı ne yazık ki bu şekilde yanlış işliyor. İzah edeyim ; -Maçın tam olarak 13. dakikası , tüm açık tribün bandonun da eşliğiyle Türkiye'deki tüm tribünlerin bize imrenmesinin sebebi olacak tezahüratlarımızdan birisini - "tribünlerden yükselen bu ses" - söylüyor ; Nefer bildiğimiz klişe tezahüratlarından biriyle kendi çalıp kendi oynuyor. -Maçın tam olarak hatırlamasam da 20'li dakikalarında yine açık tribün medar-ı iftiharımız tezahüratlarımızdan birisini , "esesim geldi işte"yi bando eşliğinde söylüyor ; Nefer yine kendi çalıp kendi oynuyor. Hani katılmasını beklemiyorum da , bari bir sussanız da güzel bir melodi , güzel bir tribün dinlesek. Türkiye'nin gözünde kaybettiğimiz prestijimizi güzel , modern tribünlerimizle geri kazansak ? O da yok... -Maçın tam olarak 40. dakikasında açık tribün yine bandonun eşliğinde Nefer'i şinanari'ye davet ediyor , ve bunu tam olarak 4 kere yapıyor. Nefer ise oralı olmayıp "neyleyim cebimdeki milyon doları..." diye yine canım bir klişe tezahürat ile kendi çalıp kendi oynuyor. -45+1'e girildiğinde , Nefer halen neyleyim cebimdeki milyon doları diye bağırıyor... Maçın ilk 45 dakikasının kaydı elimde mevcut , inanmayanlar , yalan söylediğimi düşünenler veya iddia edecekler için peşin peşin söyleyeyim de , kendinizi madara etmeden önce iki kere düşünün. Yani şu şartlar altında gidip de açık tribüne "ne destek verdiniz de istifa talep ediyorsunuz demek" haksızlık olur. Hem de öyle böyle değil , ağır haksızlık olur. Hepsinden öte şu bilinmeli , açık tribün örgütlü bi şekilde bağırmıyor. Öyle başlarında bi tane lider falan yok. Tamamen duygular hakim orada. İnsanlar sinirleniyor , hep birlikte geriliyorlar ve artık tepkiler çığ gibi olup parlıyor. Bir insanın ağzından dökülen bir sözcük bile tezahürat başlatabiliyor. VIP , 65'liler ve Aile tribününde de durum böyle. Yani demem o ki , eğer bu kadar insan "yönetim istifa" diye bağırıyorsa emin olun istifa gerektirecek bir sebep vardır ortada. Bu gerçeklere göz yumamazsınız , artık bahaneler üretemezsiniz. Nefer , yönetimin yanında , ama neden ? En azından bunu izah edin bizlere , bizim göremediğimiz ne kerametlerini gördünüz , bilelim.

Alıntı yapılan turkeses Daha sonrasında da Açık sosyete diye tabir ettiğimiz bölümle karşılıklı olarak 'en büyük taraftar yönetim (halil ünal ya da ) sahtekar diye bağırmaya başladı. Neferdeki kardeşlerimizde bestenin orjinal şeklini söyledi ki o da şöyledir. Enbüyük taraftar futbolcular sahtekar. Bu Türkiyenin her yerinde böyledir. Yani yönetim lehinde olduğumuz için suçu futbolcularda aradığımız falan yok.