eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > Diğer > Sohbet / Eğlence / Diğer Konular
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Türkçe Şiir

 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 23456 10>
Yazar
Mesaj
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
hüsnü Liste gör
Usta Yazar


Hüsnü
Yaş: 67
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: YHT hattı
Online Durum: Offline
Mesajlar: 23747
  Alıntı hüsnü Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 09/Ara/2011 saat 20:12
Bu kez alıntı değil....
 
ESESLİ MORUK
 
Akpak olmuş başta saçlar,
yürekte hüzün, gözde yaşlar,
bütün vücutta ağrılarım başlar,
ESES li yaşlanıpta moruk olunca.
 
Titrer durur sakınırsın,
melüüül melül bakınırsın,
dost bulduğunda yakınırsın,
ESES li yaşlanıp moruk olunca.
 
Zor yürürsün baston ile,
iğne ilaçmış devalar nafile,
yaşamım olmuş sanki bir çile,
ESES li yaşlanıpta moruk olunca.
 
Pek göremez sanki gözler,
çekmez olurlar sağlam dizler,
yok olmuştur daim gülen yüzler,
ESES liler yaşlanıpta moruk olunca.
 
Merdiven başında durursun,
her basamakta, derin solursun,
sıcak yatağında güç bela uyursun,
ESES liler yaşlanıpta, moruk olunca.
 
Kalp çalışır yapay pille,
mide, böbrek, ayrı bir çile,
maçlara gidemezsin ilden ile,
ESES li yaşlanıp, moruk olunca.
 
Kış gelmiş kurumuş otlar,
göçmüş gitmiş, eski dostlar,
ağrı ve sancılar her gün yoklar,
ESES liler yaşlanıp moruk olunca.
 
Yüreğini yakar keder,
nerde anan nerede peder,
seni gören döner çeker gider,
ESES liler yaşlanıp moruk olunca.
 
Sık sık sarar hüzün,
gülmez olur gülen yüzün,
geçmez olur çocuklara sözün,
ESES li yaşlanıpta moruk olunca,
 
Yoksa ağızda dişin,
ölmüş ise bir de eşin,
horlanmaktır, artık işin,
taraftarlar moruk olunca.
 
Söze karış, kızarlar,
hep asık suratla bakarlar,
sonunda da bir odaya tıkarlar,
ESES liler yaşlanıp moruk olunca.
 
Hüsnü alenen derki,
ESES inin peşinde koşar,
deplasman tribününde çoşar,
ESES liler yaşlanıp moruk olunca.
 
 
 
 
 
# Direnmüdavim....

Yukarı
yeteneksiz_rESsam Liste gör
Yazar


İsimsiz
Yaş: 52
Katılım: 20/Haz/2011
Online Durum: Offline
Mesajlar: 89
  Alıntı yeteneksiz_rESsam Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 09/Ara/2011 saat 21:19
şu kısacık dörtlükte naçizane benden
 
şimdi güneşli mavi sularda akıyor değilsemde
yalnızlığın kışlarında üşüyorum sanma sakın
bir sensiz günlere alışamadım
birde sana hoşçakal demeye...
 
Yukarı
Starsky Liste gör
Usta Yazar


İsimsiz
Yaş: 34
Katılım: 19/Haz/2011
Yer: Belçika
Online Durum: Offline
Mesajlar: 3662
  Alıntı Starsky Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 15/Ara/2011 saat 16:09
Necati Sasmaz - Kalk Artik

KALK ARTIK,UYAN ARTIK!
UYKULARIN BÜYÜTEMEDİĞİ ÇOCUK...
İŞTE GEÇİYOR TAM VAKTİ,
HANİ CANA VERDİĞİN CAN AKTİ,
HANİ UNUTMAYACAKTIN?
UNUTULMAMAK İÇİN UYAN,
ŞU TADINA DOYAMADIĞIN RÜYADAN.
RÜZGAR BİNEKLİ SÖZLER,
ŞEREF YÜKLÜ HABERLER
KAPINI ÇALIYOR SENİN.
ARALA CAN KULAĞININ KAPISINI
HİÇ DUYMADIĞIN MUŞTULAR İÇİN.
SİL MAHMUR GÖZLERİNİN PASINI,
KALK ARTIK,UYAN ARTIK,
UYKULARIN BÜYÜTEMEDİĞİ ÇOCUK...

Seslendiren: SÖNMEZ ATASOY

Sevmenin hakkını vermek, zor olanı sevmekle başlar...
O yüzden Eskişehirspor'luyuz!
Yukarı
taras bulba Liste gör
Yazar


tuğrul aydın
Yaş: 47
Katılım: 08/Tem/2010
Online Durum: Offline
Mesajlar: 218
  Alıntı taras bulba Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 15/Ara/2011 saat 21:38
Alıntı yapılan hüsnü

Bu kez alıntı değil....
 
ESESLİ MORUK
 
Akpak olmuş başta saçlar,
yürekte hüzün, gözde yaşlar,
bütün vücutta ağrılarım başlar,
ESES li yaşlanıpta moruk olunca.
 
Titrer durur sakınırsın,
melüüül melül bakınırsın,
dost bulduğunda yakınırsın,
ESES li yaşlanıp moruk olunca.
 
Zor yürürsün baston ile,
iğne ilaçmış devalar nafile,
yaşamım olmuş sanki bir çile,
ESES li yaşlanıpta moruk olunca.
 
Pek göremez sanki gözler,
çekmez olurlar sağlam dizler,
yok olmuştur daim gülen yüzler,
ESES liler yaşlanıpta moruk olunca.
 
Merdiven başında durursun,
her basamakta, derin solursun,
sıcak yatağında güç bela uyursun,
ESES liler yaşlanıpta, moruk olunca.
 
Kalp çalışır yapay pille,
mide, böbrek, ayrı bir çile,
maçlara gidemezsin ilden ile,
ESES li yaşlanıp, moruk olunca.
 
Kış gelmiş kurumuş otlar,
göçmüş gitmiş, eski dostlar,
ağrı ve sancılar her gün yoklar,
ESES liler yaşlanıp moruk olunca.
 
Yüreğini yakar keder,
nerde anan nerede peder,
seni gören döner çeker gider,
ESES liler yaşlanıp moruk olunca.
 
Sık sık sarar hüzün,
gülmez olur gülen yüzün,
geçmez olur çocuklara sözün,
ESES li yaşlanıpta moruk olunca,
 
Yoksa ağızda dişin,
ölmüş ise bir de eşin,
horlanmaktır, artık işin,
taraftarlar moruk olunca.
 
Söze karış, kızarlar,
hep asık suratla bakarlar,
sonunda da bir odaya tıkarlar,
ESES liler yaşlanıp moruk olunca.
 
Hüsnü alenen derki,
ESES inin peşinde koşar,
deplasman tribününde çoşar,
ESES liler yaşlanıp moruk olunca.
 
 
 
 
 
 
 
  Ölürüm ben böyle güzel şiireClapClapClapClapClapClapClapClapClapClapClapClapClapClapClapClapClapClapClapClapClap
 
 
BİR GÜN MUTLAKA...
Yukarı
hüsnü Liste gör
Usta Yazar


Hüsnü
Yaş: 67
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: YHT hattı
Online Durum: Offline
Mesajlar: 23747
  Alıntı hüsnü Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 21/Ara/2011 saat 06:20
BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM

Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin...
Fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orda beraber yaşarız
külümün içinde külün,
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar o kadar
karışacağız ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.

~ Nazım Hikmet ~
 
# Direnmüdavim....

Yukarı
hüsnü Liste gör
Usta Yazar


Hüsnü
Yaş: 67
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: YHT hattı
Online Durum: Offline
Mesajlar: 23747
  Alıntı hüsnü Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 21/Ara/2011 saat 06:38
ANADOLU

Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun ?

Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?

Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?

Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?

Ahmed ARİF

# Direnmüdavim....

Yukarı
hüsnü Liste gör
Usta Yazar


Hüsnü
Yaş: 67
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: YHT hattı
Online Durum: Offline
Mesajlar: 23747
  Alıntı hüsnü Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 28/Ara/2011 saat 19:24

Genel af (Wink)

Bir gün seninle bu şehirde,
Unutacağım geçen günlerimi.
Gözüme,dilime,kulaklarıma
Rica ederim hazır olsunlar.
Kalbim için şenlik var..
Cümlesi buyursunlar..
Denizi ayaklarımızın altında,
Yıldızlı seması,hafiften rüzgarlı..
Taa uzaklarda vapur ışıkları,
Bu İstanbul gecesinde düz olsun
yüzümün kırışıkları! ..
Bütün düşmanlarımı affediyorum..
Aç yattığım Babıali gecelerini,
Üç lira kira yüzünden kovulduğum evi,
Beni vakitsiz asker eden Binbaşıyı,
İçime dert olan bütün yüzleri! ..
Beş parasız günlerimi
Affediyorum..Senin için..
Bu İstanbul şehrinde! ..

Osman Turgut Pamirli

# Direnmüdavim....

Yukarı
emcales Liste gör
Yazar


yakup beşli
Yaş: 30
Katılım: 10/Nis/2009
Yer: ESparta
Online Durum: Offline
Mesajlar: 272
  Alıntı emcales Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 30/Ara/2011 saat 05:23
Saatin verdiği yorgunluk ve uykusuzlukla sözü üstada bırakalım:
Yat ve Uyu! ..

Bu karanlık, bu uzun kış gecelerinde...
Soğuk, buzdan bir perdeyle süslerken camı,
Dolaşırken birçok siyah gölge odamı,
Damarımda kurşunlaşıp donarken kanım;
Yine seni düşünmekle geçer zamanım...
Bu kimsesiz... Bu mahzun kış gecelerinde...

Serpilirken pencereme avuç avuç kar...
İçerimde hicranlardan bir nehir akar...
Karların da lambam gibi rengi sarıdır...
Onlar yırtık bir mektubun parçalarıdır:
Rüzgar, sana yazdığımı geri getirdi...
Pencereden dondurucu bir nefes girdi...

Rüzgar yaptı her çatıda ayrı bir makam...
Yine senin hayalini gördüm bu akşam...
Hançeremden alev gibi çıktı bu çığlık:
-Git istemem! .. Git istemem! .. Çık odamdan çık! ..
Ah! .. Ne dedim? . Hayır gitme.. Hayır gitme... Gel! ..
Ben git dedim, dedim ama sen işitme... Gel! ..

Sensin beni en onulmaz yerimden vuran,
Fakat sensin yine boş ömrü dolduran...
Bu çılgının senden başka muini var mı? ..
Gitme... Beni senden başka kimse anlar mı? ..
Gözlerimi sen ki başka bir ufka açtın...
Nerdesin ya? .. Nerdesin ya? .. Ah neden kaçtın? ..

Yapyalnızım... Etrafımda yok senden bir iz...
Odam sessiz... Dışarda yağan kar sessiz...
Bu geceler dayanılır gibi değil ki...
Ey şimdi bu satırları okuyan bil ki:
Istıraplar yüz katlı kış gecelerinde...

Fakat kızgın yanardağlar çıksa bağrımda,
Senin için ben her derde katlanırım da
Derim ki: 'Bu gecelerin ızdırabiyle,
Ben ağlasam, harap olsam, çıldırsam bile;
Sen ateşli vücudunla ısınan rahat,
Yatağında bir rahibe saffetiyle yat...
Yat ve uyu! .. Bu tatlı kış gecelerinde...'

Sabahattin Ali
Yönetimler gelir geçer.
Yukarı
hüsnü Liste gör
Usta Yazar


Hüsnü
Yaş: 67
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: YHT hattı
Online Durum: Offline
Mesajlar: 23747
  Alıntı hüsnü Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 07/Oca/2012 saat 06:07
Yağmur çiseliyor yağmur çiseliyor
Serezin esnaf çarşında
Yağmur çiseliyor

Yağmur çiseliyor
Korkarak yavaş sesle
Bir ihanet konuşması gibi
Yağmur çiseliyor
Beyaz ve çıplak
Mürtet ayaklarının
Islak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi
Yağmur çiseliyor
Serezin esnaf çarşısında
Bir bakırcı dükkanın karşında
Bedrettin'in bir ağaca asılı
Yağmur çiseliyor
Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir
Ve yağmurdan ıslanan
Yapraksız bir dalda sallanan
Şeyhimin çırılçıplak etidir
Yağmur çiseliyor
Serez çarşısı dilsiz
Serez çarşısı kör
Havada konuşmamanın görmemenin
Kahrolası hüznü
Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü
Yağmur çiseliyor

Nazım Hikmet

# Direnmüdavim....

Yukarı
kare_es Liste gör
Yazar


Ali
Yaş: 35
Katılım: 17/Eyl/2007
Online Durum: Offline
Mesajlar: 88
  Alıntı kare_es Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 10/Oca/2012 saat 03:34
9 ocak 1990 da kaybetmiştik ustayı...

AŞK

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların
dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.


Cemal Süreyya


Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 23456 10>


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,469 saniyede hazırlanmıştır