|
Eskisehirspor.com Taraftar Köşe Yazıları |
Cevapla | Sayfa <123> |
Yazar | |
taner_es
Usta Yazar Mr. BLaCk Yaş: 37 Katılım: 12/Haz/2008 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 1626 |
Alıntı Cevapla Tarih: 23/Eki/2011 saat 15:13 |
Güzel yazı olmuş Erkan tebrikler.
|
|
Erkan26
Usta Yazar Erkan C. Yaş: 37 Katılım: 12/Haz/2008 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 2516 |
Alıntı Cevapla Tarih: 23/Eki/2011 saat 15:33 |
Teşekkürler Taner.. Senin yazına da bir çok noktasına katılıyorum, bazı noktalardan bende bahsedecektim, sen yazdığın için gerek görmedim.. |
|
Kuvvet elindeyse adaleti sağlamalısın. Adaleti sağlayamıyorsan ya korkaksındır ya aciz!
|
|
taner_es
Usta Yazar Mr. BLaCk Yaş: 37 Katılım: 12/Haz/2008 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 1626 |
Alıntı Cevapla Tarih: 30/Eki/2011 saat 12:51 |
Skor Taraftarı Olmadığımızı Söyledik.
Yensekte, yenilsekte yönetim istifa! Evet bütün taraftarımızın dediği gibi. Ama hala yönetimde yanlışların düzeltilmesi gibi bir çaba yok. Hala duyulmamazlıktan geliyoruz. Başkana baktım da açığa doğru 1 kere bile baktığını görmedim. Umursamadığı gayet açık siz ne derseniz deyin havasında. Ama sezon sonuna kadar ne yaparsak yapalım bu yönetim hiçbir yere gitmez. Skibbe'ye gelince; 3 Puan aldık günü kurtardık havasında ama saltanatının fazla süreceğini sanmıyorum. Resmen bank asya maçı oynandı dün. İyi olan tarafta değildik kimse kendini kandırmasın maç sadece ortada oynandı. Oyuncu değişiklikleri çok geç kaldı. İlk değişiklik 84. dakikada geldi. Erkan neden oynamadı? Pele neden oynamadı? Mehmet Yıldız - Boyd veya Batuhan ikilisi neden denenmedi. Özellikle Samsunspor'un defansı çok kötüydü eğer oyuna sokulsaydı kesinlikle Erkan'ın maçı olabilirdi. Kalecinin kötü olması da Pele nerede dedirtti. Uzaktan gelecek şutlar gol olmasa bile arkadan gelecek birinin tamamlaması içten bile değildi. Taktik olarak çok zayıfsın Skibbe. Gelmeni çok istemiştim ama şimdi gitmeni daha çok istiyorum. Eskişehirspor deneme tahtası değildir. Peki oyuncular ne yaptılar? İvesa son zamanların en güzel maçını çıkarttı. 1 haftalık ara sanırım kendine getirdi onu. Umarım bu performansla devam eder. Ara transfer sezonunda kaleci alırsak muhtemelen kazık yemiş oluruz. O yüzden sezon sonuna kadar ivesaya sabretmeliyiz ama sezon sonunda kaleci mutlak alınmalıdır. Ve transfer çalışmaları şimdiden başlatılmalıdır. Defans hattımız geçen seneye göre performans olarak düşük. Özellikle Diego geçen seneki diegoyu arattırıyor. Dede ise yine çabalarıyla alkışı hakediyor fakat 3 hafta öncesine göre onunda performansında düşüş var. Saffet ve Sezgin i ise söylemeye gerek yok. Yürekten oynayan futbolcular ve dünün iyilerindendi ikisi de. Orta sahada baskı yapamadık ve orta sahamız ofansa yönelik oynamıyor. Baskıya yönelik oynasak daha iyi sonuçlar elde edebiliriz. Forvette ise Mehmet Yıldız elinden geleni yapıyor ancak yeteli değil. Bu takım çift forvetle oynamalıdır. Özellikle Batuhan Boyd ikilisi aynı anda sahada olmalıdır daha fazla gol pozisyonu üretmek için. Batuhan hava toplarına hakim bir oyuncu Boyd da (şu ana kadar göremedik ama) bitirici özelliğe sahip birisi. Bunları teknik direktörün düşünmesi lazım. Taraftar olarak ise bu sezon gelen kişilerin sayısı belli. Ama dünkü maçta açık daha heyecanlıydı tezahuratlara katılım oranı daha yüksekti. Umarım artık taraftarlar maça gelmeye başlar. Geçen seneyi arar olduk. |
|
Erkan26
Usta Yazar Erkan C. Yaş: 37 Katılım: 12/Haz/2008 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 2516 |
Alıntı Cevapla Tarih: 31/Eki/2011 saat 11:44 |
Yazım hataların var Olsun en azından Skibe yazmıyorsun Skibbe ile ilgili analizlerine katılıyorum. Belediye maçında da değişiklikler için çok beklemişti. |
|
Kuvvet elindeyse adaleti sağlamalısın. Adaleti sağlayamıyorsan ya korkaksındır ya aciz!
|
|
Cumhuriyet
Usta Yazar Serkan Yaş: 36 Katılım: 06/Haz/2008 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 8369 |
Alıntı Cevapla Tarih: 01/Kas/2011 saat 21:53 |
Böyle bir başlığın açılması isabet olmuş. Bende yazılanları beğenerek okuyorum. Yazan kullanıcılarımızın ellerine sağlık...
Tarih: 30 Ekim 2011 Saat: 01:30 Hangisi gerçek?
Almanlar ile ilgili şöyle bir söz vardır “Almanlar soğuk insanlardır” Ya da bunu bir tanımlama cümlesi olarak kullanırlar. Şimdi bu sözden yola çıkarak Skibbe'yi değerlendirelim; Bu sözün bir tecellisi var mı? diye Skibbe'ye bakıyoruz. Maçtan önce rakip takımın teknik direktörü ile kucaklaşıyor, gülerek sohbet ediyor ve başarı diliyor.Genellikle kazanılan bir maçtan sonra açık tribünün önüne ceketinin düğmelerini ilikleyerek geliyor ve taraftarı alkışlıyor.Skibbe tribünlerin önüne geldiği sırada eğer ona yakın iseniz “Bravo! Bravo!” diye bağırdığını da duyuyorsunuz.Maçtan sonra futbolcular ile tek tek kucaklaşıyor. Soyunma odasına girmeden önce tünele girererken elini kalbine götürüyor ve kapalı tribünde ki grupları selamlıyor.Yazımın en başında yazdığım gibi “Almanlar soğuk insanlardır” sözünü ya Michael Skibbe çürütüyor. Ya da Michael Skibbe bir Alman değil... Eskişehirspor'un maçlarını yılllardır takip eden bir taraftar olarak 2008 İnönü maçları haricinde hiçbir teknik direktörün tribünlerin önüne gelerek taraftarı selamladığını ve alkışladığını görmedim. Buna ilk defa ligin ilk maçı olan ve 2-1 kazandığımız Beşiktaş maçında rastladım. 2-1'lik galibiyet sonrası Michael Skibbe açık tribünün önüne gelerek “Bravo! Bravo!” diye bağırarak taraftarı selamladı ve alkışladı. Ligin ikinci haftasında ki Sivasspor maçının ardından da deplasman tribünün önüne gelerek ceketinin düğmelerini ilikledi ve taraftarı alkışladı.(bu maça gitmedim ama giden arkadaşlırımın bana söylediği budur) Samsunspor maçının ardındanda Skibbe'nin selamını açık tribünün önüne gelerek gördük ve tribüne gelmeden önce futbolcular ile tek tek kucaklaştığına şahit olduk.
|
|
ah_eses_ah
Yazar ALPEREN Yaş: 50 Katılım: 28/Haz/2011 Yer: from black sea Online Durum: Offline Mesajlar: 43 |
Alıntı Cevapla Tarih: 01/Kas/2011 saat 22:59 |
Hayırlı akşamlar renktaşlar;
aşağıdakileri bu başlığın altına yazmayı uygun gördüm,eğer kusurum varsa şimdiden affola.… Şu an yazdıklarımı neden yazdığımı bende bilemiyorum. Her hafta maç saatinden önce ben ve küçük oğlum formalarımızı giyer,evin her tarafını siyah kırmızı bayrak,flama ve kaşkollarla donatır,taraftarımızın görüntüleri veya marşları dinleyerek maç saatini bekleriz.Her ne kadar tribünde olamasakta tüm sinerjimizle taraftarımızın yanında olmaya çalışırız. Bugünde samsun maçına yaklaşık 8 saat kala bunları kaleme alıyorum.ancak evde internet bağlantısı olmadığından ne zaman yayınlarım onu bilemiyorum. Dediğim gibi maça saatler kala formamı giymiş, maç saatini beklerken; daha önce defalarca izlemiş olmama rağmen resmi sitede yer alan “omuz omuza” videosunu tekrar izliyorum. Öyle ki introdaki muhteşem taraftarın harika desteğini tekrar tekrar izliyorum. Geri al oynat,geri al oynat… her seferinde de tüylerim diken diken oluyor. Yavaş yavaş ve pür dikkatle videoyu seyretmeyi tamamlayıp koltuğumda arkama yaslanıyorum. Gözlerim sanki kapanacak gibi… Aman Ya Rabbi neredeyim ben; yanıma bakıyorum Babam, bir eli benim omuzumda başımızda da kağıttan yapılmış sözde bir şapka daha doğrusu siperlik. Gözlerimi aşağı doğru çeviriyorum. Kısacık pantolondan dışarı çıkmış çırpı gibi iki bacak, nerdeyse zayıflıktan kırılacak. Bir de havayı kaplamış tükrük köftelerinin mis gibi kokusu… derin bir nefes çekiyorum içime hala kokusu burnumda… Etraf çok kalabalık ne olduğunu anlamıyorum . birden herkes diz çöküyor. Karşımda yemyeşil bir saha ortasında da siyah pantalon kırmızı tişört giymiş biri. O da eğiliyor yerden birşey alıyor ve haavaya atıyor. Günlük güneşlik bir günde, birden bire gökgürültüsü. anlayabiliyorum “HEY ALLAH” Aynı olay birkaç kez daha tekrarlanıyor. Sonra başlıyor herkes ES ES ES Kİ Kİ Kİ ESKİ ESKİ ES Korkudan dizlerim titriyor. Ne olduğunun anlamaya çalışıyorum. Babama bakıyorum hemen.. o da kendini kaptırmış alabildiğince bağırıyor. Biraz sonra sahaya bir sürü adam çıkıyor. Birileri beyaz giyinmiş,birileri kırmızı siyah. O zamanlar renkleri ayırabiliyormuşum demek ki… Arkasından “DÜT” diye düdük sesi,başlıyorlar koşmaya. Top bir o tarafa bi bu tarafa gidip geliyor. Biraz sonra yine aynı gök gürültüsü “GOLLLLLL” Sonrasında yine aynı bağrışmalar ES ES ES Kİ Kİ Kİ ESKİ ESKİ ES Biraz daha zaman geçiyor herkes normal hayata dönmüş birbirinle sohbet ediyor,şakalaşıyor.. Bu arada Babam da ne zamandır sormasını beklediğim o güzel soruyu soruyor “ OĞLUM ACIKTIN MI-KÖFTE YERMİSİN” hemen atlıyorum “- yanında ayranda alıcanmı” Eee baba bu çocuğunu kırmak olmaz. Köftelerimizi yiyip ayranımıza bitiriyoruz.. sonra tekrar aynı şeyler oluyor bana göre –Meğersem maçın ikinci yarısı oynanıyormuş- Maç bitiminde eve dönüyoruz. Annem her maçtan sonra sorduğu gibi “-yendiniz mi, yenildimiz mi” diyor. O da ne ya.. Yenmek , Yenilmekte ne... Bana sorsaya “-köfte yedin mi “ diye hemen cevabı vereyim “-Hemde yarım ekmek” bakışlarını babama çeviriyor,babam konuşacak ama oda ne, çıt çıkmıyor. Ses bağırmaktan gitmiş. Zorlaya zorlaya dudaklarıyla GALİBİZ diyor. Cep telefonumun çalan sesiyle birden irkiliyorum. Arayan babam “- Oğlum nasılsın,çoktandır görüşemiyoruz,torunum nasıl-“ Bu kadar olur biraz önce yayımda olan babam şimdi telefonun diğer ucunda... artık buna ne denirse..... Böyle olmuştu benim ilk maçlara gidişim,Eskişehir Atatürk Stadyumuyla buluşmam. İtiraf ediyorum ki her hafta sonunu iple çekiyordum “maça gidecez,-Köfte ekmek yiycez” ya. Aslında annem de buna deli oluyordu. Kendi yaptığı köftelere dönüp bakmıyordum bile. Stadtaki köfteler bir başkaydı. Yıllar geçtikçe bazı şeyler değişiyordu.siyah ve kırmızı sadece birer renk değildiler, tutkuya dönüşmeye başlamışlardı. Daha sonra aarkadaşlarımızla gitmeye başladık maçlara. Bazen yeniyor bazen yeniliyorduk. Ama olsun biz genede seviyorduk. Yıllar su gibi geçti. Bize de öyle derlerdi de büyüklerimiz inanmazdık. Hayat devam ediyordu. Evlendik çocuklarımız oldu şimdi. Onlara aşılamaya çalışıyoruz bu sevgiyi İlk formasını amcası almıştı oğluma. O kadar sevinmişti ki .. Baba bu ne diye sorduğuna sadece ESES dedim. Şimdi ESES aşağı ESES yukarı en azından diline yer etti. TV de ne zaman bir maç görse ESES diye bağırması da cabası. Ben yaklaşık onun kadarken canlı izleme şansına sahiptim o ise sadece Tvden seyredebiliyor. O günler her ne kadar güzel olsada bugün izlediğim videodan bizden öncekilerin yaşadıklarının çok daha güzel,heyecanlı ve zevkli olduğunu gözler önüne seriyor. Ancak günümüzde nedense bunların hiçbiri sözkonsu değil. Kimse tat almıyor artık.gerçi insanlar yaşadıklarından da bir tat alamıyorlar ama neyse... Kendi kendime bir kaç soru sorup cevaplamaya çalıştım.belki katılırsınız belki katılmazsınız Futbolcular; Günümüzde;çıkan sözlentilere göre para alamadık diyemaça çıkmayan insanlar. Geçmişte; paraya pula bakmadan arma için oynayan,top oynamaktan zevk alan insanlar topluluğu Teknik Direktörler; Günümüzde ; şu Yabancıyı alalım, şöhret olsun yeter. Geçmişte;Sayın Abdullah Matayın sözü “-tamamen eskişehire odaklandım ben ekibi kurarken,öylesine hırslandık, bu memleketten çıkaracağım kadroyu” herşeyi açıklıyor. Yönetim Geçmişte ;Eskişehirsporu,onun başarısını düşünen bu yönde takımın ve teknik direktörün arkasında daima duran şerefli insanlar topluluğu Günümüzde; rant peşinde koşan,çıkarcı 5 kuruş menfaatin peşinde koşan takım ve taraftar umurunda olmayan teknik direktörünün her fırsatta kuyusunu kazmaya çalışan ş....sizler topluluğu Taraftarlar; Geçmişte, fiziksel şartları çok kötü bir statta tıklım tıklım dolduran,başarıdan başarıya koşan takımı destekleyen hiçbir menfaat gözetmeyen insanlar topluluğu Günümüzde,50 senedir hiçbir şeyi değişmeyen aynı statta, oynanan tüm ayak oyunlarının karşısında durmaya çalışan eski günlerine dönmek için çabalayan, potansiyeli her zaman içinde saklı olan sadece bir kıvılcım bekleyen insanlar topluluğu. Fethi Heper :”- bursa maçı sonrası eskişehire geliyoruz.100.000 kişi bizi istasyon köprüsünden aşağı girerken karşılıyor ve bu muhteşem bir hava ,bize onu görünce daha da büyük bir şevk geldi” Bazı şeyler vardır etle kemik gibi birbirinden ayırılamaz. Yada eskiden öyle olan. Şimdi ise bazıları olmaz ama kemikten etleri sıyırmaya çalışıyorlar. Peki bundan sonra ne olacak. Ya hep birlikte el ele vereceğiz çocuklarımıza “BİZ BÖYLE TARAFTARDIK” diyeceğiz yada”GEÇMİŞTE BÖYLE TARAFTARIMIZ VARDI” diyeceğiz. Şahsım adına ilkini yapabilmek için elimden gelen herşeyi yapacağım. Ama en kazık soruyu kendimize sormamız gerekiyor yinede:”BİZ BÜYÜDÜK VE KİRLENDİ Mİ DÜNYA” |
|
Cumhuriyet
Usta Yazar Serkan Yaş: 36 Katılım: 06/Haz/2008 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 8369 |
Alıntı Cevapla Tarih: 01/Kas/2011 saat 23:23 |
Harika bir öykü, Alperen abi...
Böylesine geçmişe ışık tutan yazıları okumak büyük bir zevk ve şans... Yazınız içinde beni en çok etkileyen cümlen şu;
|
|
Ekin
Deneyimli Yazar Ekin Yaş: 42 Katılım: 30/Haz/2010 Yer: Ankara Online Durum: Offline Mesajlar: 938 |
Alıntı Cevapla Tarih: 02/Kas/2011 saat 18:00 |
@Cumhuriyet(Serkan) Skibbe hocanın eşi Türk diye hatırlıyorum. Yengeden kaynaklı olabilir son sözün
|
|
Cennettir bu vatan seni sevene
|
|
Cumhuriyet
Usta Yazar Serkan Yaş: 36 Katılım: 06/Haz/2008 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 8369 |
Alıntı Cevapla Tarih: 03/Kas/2011 saat 00:10 |
Karabükspor'a istatistikler ile bir bakış... Ligin ilk haftasında ki Sivasspor maçında topla oynama oranında Sivasspor %54'e %46 ile üstünlük kurmuş ve maçı Karabükspor 2-1 kazanmış. Üçüncü haftada ki Galatasaray maçında Karabükspor %61'e %39 ile topla oynamada üstün taraf ama maçın 13.dakikasında Galatasaray kırmızı kart görerek maç 10 kişi tamamlıyor. Maç berabere bitiyor. Beşinci haftada ki Orduspor maçında topla oynama oranında Orduspor %55'e %45 ile üstünlük kurmuş ve maçı Orduspor 2-1 kazanmış. Yedinci haftada ki Belediye maçında İBB topla oynama oranında %57'ye %43 ile üstünlük sağlamış ama maçı Karabükspor 2-0 kazanmış. Bu istatistiklere göre eğer maçta kırmızı kart görmez isek ve paslı oyunu en iyi oynayan takımlardan birisinin Eskişehirspor olduğunu düşünürsek, top bizim ayağımızda kalacaktır. Karabükspor'un oynadığı dokuz maçtada oynayan isimler; Erdem Özgenç(sağbek), Birol Hikmet(ortasaha), Florin Cernat(ortasaha) ve Hocine Ragued(ortasaha)... Erdem Özgenç'în 3 sarı kartı bulunuyor ve agresif bir oyun tarzı var. Dede, Tello ve Erkan'ın bindirmeleri ile bu kanattan ciddi ataklar yapabilir, Erdem'in sarı kart ceza sınırında olmasını kullanabiliriz. Defans hattı yaşlı oyunculardan kurulu ve Alper, Kamara, Tello ve Dede gibi isimlere karşı oldukça zorlanacak yapıdalar. Hani "pat-küt oynuyor" derler ya hemen hepsi bu tarz oyuncular. Deumi, Seriç, Nikoliç ve Muhammet... Bu yüzden bu maçta lehimize bir veya birden fazla penaltı bekliyorum. Oldukça fazla sayıda frikik atma ihtimalimizde var. Rakipten kırmızı kartla oyuncu atma ihtimali de var. Oyuncu analizi Karabükspor takımına bireysel olarak baktığımızda göze çarpan ilk oyuncu Florin Cernat oluyor. Geçen sezona göre Cernat'ın daha pasif kaldığını söyleyebiliriz. Bu sezon oynadığı 9 maçta sadece iki gol atabilirken hiç asist yapmamış. Geçen sezon Emenikle ile olan uyumu sayesinde iyi bir oyun ortaya koyuyordu. Fakat Emenike'nin gitmesi ve Shelton ile uyum kuramaması nedeniyle fazla etkili olamıyor. Karabükspor maçında sadece Cernat'a önlem alarak birşeyler elde edemeyiz. Çünkü; Birol Hikmet ve Bilal Kısa gibi iki kaliteli yerli oyuncuları var. Birol Hikmet, Eskişehirspor'a Koray ile birlikte transfer edilen en iyi iki oyuncuydu, 2007 yılında... Bana göre o zaman 1.Lig'in en iyi önliberolarından birisiydi. İsabetli pasları ve duran topları kullanması ile oynadığı maçlarda azami faydalı oldu. Süper Lig kadromuzda olmasını istediğim oyunculardan birisiydi ama nasip değilmiş. Karabükspor'da geçen sezon 33 maçta forma giymiş ve 4 gol 5 asistlik bir performans sergilemiş. Bu sezon oynadığı 9 maçta ise 1 gol iki asist yapmış. Bana göre Karabükspor'un görünmez kahramanlarından birisi, Birol Hikmet... Rakip takımdan önlem alınacak üç futbolcu içerisinde kesinlikle Birol Hikmet'i de sayarım. Bilal Kısa ise Ankaraspor'da yıldızı parlayan bir oyuncuydu. Ankaraspor'un ligden ihracı ile performansında düşüş oldu. Karabük'e bu sezon Karşıyaka'dan transfer edildi. 9 maçta forma giymiş ama hepsinde de sonradan oyuna dahil olmuş. Belediye'ye bir golü var. Form tutmaya başladığı için tehlikeli olabilir, bizim maçta... Karabük'ün gol yükünü çekmesi için transfer edilen Shelton ise Karabükspor'un lige hazır en iyi oyuncusuydu. Çünkü; transfer edildiği Norveç ligi hala devam ediyordu. Shelton, güçlü ve hızlı bir oyuncu ama Emenike kadar iyi bir oyuncu değil... Her siyahi oyuncunun sahip olduğu özelliklere sahip ancak fırsatçı bir oyuncu olduğu için dikkatli olmakta fayda var. Cernat ve Birol'un pasları ile etkili olmaya çalışacaktır. Ama Veysel ve Bülent ikilisi ile Shelton'un etkisiz hale getirebiliriz. (Ekin abi olabilir, yenge benzetmiştir kesin Türk'e) |
|
taner_es
Usta Yazar Mr. BLaCk Yaş: 37 Katılım: 12/Haz/2008 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 1626 |
Alıntı Cevapla Tarih: 03/Kas/2011 saat 00:12 |
Kim kazanır?
Bu maçta kazanan olmaz. Bu kafayla kazansak da olmaz zaten. Tribünlere bakıyorum bomboş, futbolculara bakıyorum içi boş. Paramızı alalım gerisi boş.. İçimden haykırmak geliyor "YETER" diye. Ben her sene ligin başlamasını iple çekerdim. Şike olayları da olsa yine bekledim bu sene lig başlasın artık diye. Biz büyük Eskişehirspor taraftarıyız dedim. Arkadaşlarımla iddialaştım. 3 Eziklerin tribünü boşalır biz stat da yerimizi alırız diye. Ama hiç umduğum gibi olmadı. Acaba diyorum... Acaba sandığımız kadar büyük değil miyiz? Kendimizi dev aynasında mı görüyoruz? Basın olsun, forumlar olsun, tv ler olsun bütünleşmek bu kadar mı zor? Uyanın biz Eskişehirspor taraftarıyız. EVET SN. BASIN YAZARLARI,SÖZCÜLERİ SİZE SESLENİYORUM! Bu takım için birlik beraberlik günü olduğunu, herkesin takıma sahip çıkması gerektiğini anlatmak, insanları tribüne çekmek, yönetimin gelip geçeceğini, paraya tapan futbolcunun bu takımda yeri olmayacağını anlatmak bu kadar mı zor? Şimdi buradan herkese sesleniyorum ve bir kampanya başlatmak istiyorum. Sayın yayın kuruluşları, sayın ETB üyeleri başkanları ve sayın forum yazarları bu kampanyayı bütün Eskişehir'e bütün arkadaşlarınıza ulaştırınız. 27 Kasımda Ankaragücü maçına herkesi tribüne çağıralım. Özlediğimiz atmosferi yaşayalım bizden sonra gelecek nesillere gösterelim. Biz Eskişehirsporluyuz biz Anadoluyuz stadı inletelim. Ve yönetimi protesto amaçlı siyah giyinelim. Bu takımın sahipsiz olmadığını gösterelim. Önümüzdeki 24 günde lütfen bu kampanyayı herkese duyuralım. Saygılarımla... |
|
Cevapla | Sayfa <123> |
|
Forum Kısayol | Forum İzinleri You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot create polls in this forum You cannot vote in polls in this forum |