Daum mu ?

Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz Kamuran Yavuz

Alt yapılar, bir takımın harcını, temelini kısaca geleceğini oluşturacak kadar hayati kuruluşlardır.  Ülkemizde ne yazık ki alt yapı kavramına gereken değer ve önem tam olarak verilmemektedir…

Vizyon sahibi olmayan, öngörüsüz, popülist kulüp başkanları hala, para isteyen, emek isteyen,  zaman ve sabır isteyen bu kurumlara itibar etmeyerek günü kurtaracak palyatif önlemlere yönelmektedir…

Oysa bu gün futbollarını büyük beğeniyle, keyifle izlediğimiz İspanya, İtalya, İngiltere,

Almanya gibi Avrupa ülkelerinin önde gelen kulüpleri alt yapılara ve futbol okullarına verdikleri önemin ve yatırımın karşılığını fazlasıyla almaktadır…

 

Günümüzde futbol tüm dünyayı tutkuyla saran bir endüstri haline gelmiştir.  Bu sektörde zirvelerde tutunabilmenin ya da ayakta kalabilmenin kriteri milyonlarca dolarlık faturalar olduğuna göre geleceğini planlayan, vizyon sahibi, büyük ya da küçük bütçeli her kulüp alt yapı gerçeğini görmezden gelemez...

 

İşte Başkan “Halil Ünal” bu gerçeği gördüğünün ilk işaretini, bir büyük ismi, yaşayan bir efsaneyi Eskişehirspor alt yapısının başına getirerek verdi…

 

Peki kim bu büyük isim?.. Kim bu yaşayan efsane?..

Evet;  “Kamuran Yavuz” adını duyduğumdan itibaren ister istemez Anadolu’ da futbol devrimini ateşleyen 65’li, 70’li yılların o büyülü, o mistik zaferlerine imza atan, anılarımızın

ve yüreğimizin en seçkin köşesinde yaşattığımız muhteşem takımın “kutup yıldızı” gibi parlayan yıldızlarından bir isim gözlerimin önüne geldi…

 

“Kamuran Yavuz” u genç taraftarlarımızın çoğu tanımıyor olabilir…

Eskişehir’den çok uzun süre ayrı kalması onu unutturmuş da olabilir…

Ama o yılların, o görkemli zaferlerin heyecanını hala yaşayan bir Eskişehirsporlu olarak “Kamuran Yavuz” u unutabilmek ya da öyle birkaç sözcükle anlatmak mümkün müdür?

 

— O,  Eskişehirspor’un ve Türk Futbol Tarihinin altın çerçevesine pırlanta ile işlenmiş

bir futbol klasiğidir…

— O,  futbolu güzel sanatların zirvesine taşıyan, futbol estetizminin en büyük

ustalarından biridir…

— O, her geçen gün büyüyerek bütün yüreklere yayılan kırmızı siyahlı sevdanın

büyük mimarlarındandır…

— O, büyük bir futbol zekâsının, cesur bir yüreğin, iki süper ayak üzerindeki muhteşem silüetidir…

— O, günümüz futbolunda kazanma uğruna yapılan her türlü çirkinliğin karşısındaki

 bir ahlak güneşidir…

— O, şöhretin zirvelerinde sörf yaparken dahi giydiği formanın asaletine en küçük gölge düşürmeyen tevazu ve karakter abidesidir…

 

Özetle;

O futbolumuzun Yunus Emre’sidir, Mevlana’sıdır, Nazım’ıdır…

O futbolumuzun Mozart’ıdır, Beethoven’ıdır…

O futbolumuzun Rembrandt’ıdır, Picasso’ sudur…

 

 

Evet, “Kamuran Yavuz” için çok şeyler yazılabilir, söylenebilir…

Gerçekten pırıltılar saçan, imrenilecek bir futbol geçmişi ve kariyeri vardır…

 

Özellikle Vahap Özbayer (koca usta) ve Burhan İpek (koko Burhan) la,

değil Eskişehirspor’un belki de Türk Futbol Tarihinin en güçlü ve en unutulmaz orta

sahasını oluşturmuşlardır…

O yıllarda A Milli forma yalnızca İstanbul takımlarının tekelinde olmasına rağmen

Ender Gonca ve İsmail Arca ile birlikte bu tekeli kıran ilk Anadolu futbolcuları ve

Eskişehirsporlu’ lar olarak ay yıldızlı formayı yıllarca onurla taşımışlardır…

 

“Bild”, “Die Welt” ve “Allemagne Zeitung” gazetelerine ”Türkler bana penaltıdan

bile gol atamaz” diyecek kadar küstahlaşan dönemin büyük kalecisi Seep Maier’e

attığı muhteşem golden sonra ünlü teknik direktör Helmut Schön tarafından maç

sonunda tebrik edilerek “Almanya’da dünyaya gelseydin bir Franz Beckenbauer

olurdun” şeklinde iltifat edilmesi bile onun futbol yeteneklerini yansıtması bakımından

fevkalade önemli bir anekdottur…

 

Netice olarak bence sezonun en büyük transferini gerçekleştirerek alt yapıyı bilimsel

bir yapıya kavuşturacak ilk adımı atan Başkan Halil Ünal’ı kutluyor ve geleceğin genç

Kamuran’larını, Fethi’lerini, Nihat’larını, Ender’lerini, Vahap’larını en kısa sürede bu

büyük formaya kazandıracak “Kamuran Yavuz” a başarılar diliyorum…

Osman Cemoğlu (Şehir Gazetesi) 17 Haziran 2011

Boyd leblebi gibi gol atar. İnşallah olur.

Boyd Webo ikilisinden birini alsınlar defansada Paulo yu alsınlar bitsin bu iş.Batuyla Ademin gideceğini sanmıyorum.Bir yabancı forvet yeter gibi geliyor bana.