Sayın Sebahattin DEVECİOĞLU- 30 Ağustos 2010 tarihli makalesinde, neden UEFA Kriterleri ve Kulüp Lisansına uyulması gerektiğini çok net bir şekilde aşağıda açıklamış:
Gün geçtikçe pazar payını genişleten spor, kurum ve organizasyonları; küresel ekonomi ile birlikte yaygınlaşan liberal ekonomi politikaları ile serbest piyasa mekanizmalarının önemli bir enstürmanı haline gelmektedir.
Futbolun Futbolda sadece Avrupa pazarının büyüklüğü 16,7 milyar euro ya ulaşmaktadır. Avrupa’nın en büyük ligleri arasında İngiltere’de futbol gelirleri yılda 2 milyar 273 milyon avro, Almanya’da 1 milyar 379 milyon avro, İspanya’da 1 milyar 326 milyon avro, İtalya’da 1 milyar 163 milyon avro, Fransa’da da 972 milyon avro olarak belirlenmiştir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatının (OECD) karapara aklamayla mücadeleyi yürüten Mali Eylem Görev Gücü (FATF), “Futbol Sektörü Aracılığıyla Karapara Aklama” konulu raporuyla, futbolun öteki yüzünü ortaya koymuştu; Rapora göre, son 20 yılda sadece eğlence veren bir sektör olmaktan çıkan futbol, küresel bir endüstri haline dönüşmüştür. Futbolun artan iktisadi önemi de, sektöre yapılan yatırımları artırmaktadır. Ancak bu durum, suç ekonomisi aktörlerinin de futbolla ilgilenmesine yol açtığı; FATF’ın Futbol Sektörü Aracılığıyla Karapara Aklama Raporu, futbol endüstrisinin büyüklüğünün önemli bir para akışına neden olduğunu, bunun da hile, yolsuzluk, vergi kaçakçılığı ve karapara aklamayı beraberinde getirdiğini ifade edilmektedir. Kayıtdışı ekonomi, kendi bünyesinde yasalara tamamı ile aykırı olan illegal yasalarla yapılmasına izin verilmiş, resmi ekonomi ve bütünlükle sosyo-ekonomik hayat üzerinde önemli bir biçimde etki yapmaktadır. Bu durumun spor sektörü içinde geçerli olduğu ifade edilmektedir. Sosyal ve ekonomik yaşamın bir parçası olan sporun yapılan araştırmalarda spor sektöründe kayıt altına alınamayan ve vergilendirilemeyen bir çok işlem bulunduğunu ortaya koymaktadır. Spor ile iştigal eden kulüplerden özellikle de sporcu transferlerinden yararlanıldığı ifade edilmektedir. Spor kulüpleri kurulması ve işletilmesi suretiyle de karaparanın aklanması uygulamasına hemen-hemen tüm ülkelerde sıkça rastlanılmaktadır. Organize suç örgütleri golf, basketbol, futbol ve uzak doğu sporları gibi alanlarda faaliyet göstermek üzere kulüp kurmakta, bunlara üyelik için yüksek aidatlar aldıklarından bahisle üye sayısıyla orantılı olarak yasallık kazandırmaktadır. Bu uygulama özellikle Japonya’da yaygındır. Özellikle futbolun yapısal özelliği şirketleşme mantığına yönelmesi ile birlikte, futbol yönetim ve organizasyonları ekonomi yönetimi mantığıyla hareket etme durumunda kalmışlardır. Futbolun yönetim mekanizmalarını oluşturan FİFA, UEFA, TFF gibi kurum ve kuruşlar futbolun mali yönetimi ile ilgili bir dizi karalar alarak uygulamalar başlatmışlardır. Finansal Fair Play uygulaması başlatan FIFA 2012-2013 sezonunda devreye girecek bu kurallar futbolun finansal yönü ile ilgili ve tüm kulüplerin bu kurallara uyması gerekmektedir. Yeni düzenlemelerin sonucu olarak, kulüpler bütçelerinin üzerinde harcama yaparak bütçe açığı veremeyecekleri gibi kulüp başkanları ve kulüp yöneticileri de ellerini ceplerine atamayacaklar Çünkü bu kriterlerin sağlamaya çalıştığı asıl şey, futbol dışı kaynakların futboldan tamamen uzaklaşması Bu sebepten dolayı, başkanlarına ve yöneticilerine borçlu olan kulüpler 2012-2013 sezonuna kadar bu borçları kulübün mali tablosundan çıkartması gerekmektedir. Dolayısıyla futbol ile ilgili kurum ve kuruluşlar artık Finansal Fair Play, UEFA kriterleri, Kulüp Lisans Sistemi gibi çeşitli uygulamalarda adı geçen mali denetim şartlarına uymak durumundadırlar. TFF Kulüp Lisans Kurulu, UEFA ve TFF Kulüp Lisans Talimatlarındaki süre ve hükümlere uygun olarak, UEFA tarafından başlatılan ve 6 sezondan beri düzenli olarak, Türkiye'de uygulanan Kulüp Lisans Sistemi, kulüplerin sportif, altyapı, personel-idari, hukuki ve mali açılardan sistemlerini belli bir standarda ulaştırarak, bu seviyenin gelişimini ve sürekliliğini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu standartları Türkiye’de sadece 2010-2011 profesyonel futbol liglerinde faaliyet gösteren 7 kulüp sağlamış durumdadır. Öyleyse spor kulüpleri yönetim yapılarını idari ve mali olarak kurumsallaştırmak zorundadır. Bu da kulüplerin idari ve mali yapılarının günümüz ekonomik kurallarına uygun olarak kurumsallaşma adına bağımsız denetleme mekanizmalarını devreye koymaları ile ilgilidir. Denetim ekonomik faaliyet ve olaylarla ilişkilidir. Denetim işlevi, işletme faaliyetlerinin önceden saptanmış standartlara uygunluğunu tarafsız bir biçimde kanıtları dolaylı olarak araştırır ve değerlendirir. Denetimde önceden saptanmış standartların bulunması gerekir. Sonuçları ilgili taraflara raporlanmak üzere yapılan çok aşamalı bir işlemler bütünü olan denetim, yönetim tarafından hazırlanan finansal tabloların objektif olarak incelenmesi anlamına gelen bir tür onay fonksiyonudur. Toplum ve iş dünyasındaki kuruluşların sayısı artıp ekonomik faaliyetler karmaşıklaştıkça, karar vericilerin güvenilir bilgi edinmesi zorlaşmaktadır. Bu durumun çeşitli sebepleri vardır: bilginin uzak olması, bilgi sağlayanların taraf tutucu ve güdü sahibi olmaları, verilerin çokluğu ve karmaşık işlemlerin varlığı. Bilgi riskini azaltmak için bilgiyi talep edenin yapabileceği üç şey vardır: istediği bilgiyi kendi başına elde edip kontrol etmek, karşı tarafa güvenmek ya da en yaygın yol olarak bağımsız denetim görüşüne başvurmaktır. Bağımsız denetim, işletmelerin yıllık finansal tablo ve diğer finansal bilgilerinin, bu tablo ve bilgiler için belirlenen kriterlere (örneğin, halka açık şirket finansal tabloları için Kurulca belirlenmiş veya kabul edilmiş finansal raporlama standartlarına) uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla, genel kabul görmüş bağımsız denetim standartlarında öngörülen gerekli tüm bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak, defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanmasını ifade eder. Ayrıca şirketleşme ile birlikte halka arz edilen spor kulüplerinin mali yapıları bağımsız denetleme kurumları tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu denetlemeler kulüp yönetimleri ve üyeleri tarafından bir çok tartışmayı da beraberinde getirse de spor kulüplerinin kurumsal yapılarını iyileştirme de ve şeffaf yönetim anlayışlarını da beraberinde getirmektedir. Spor kulüplerine ait şirketlerin veya şirketleşmiş kulüplerin hisse senetlerini halka arz etmesi ve menkul kıymetler borsalarında işlem görmeye başlamaları SPK ve İMKB’nin incelemelerini içeren bir süreç dahilinde gerçekleşmektedir. Ayrıca şirketler işlem görmeye başlamalarından sonra mali tablolarını belirli dönemlerde bağımsız denetim kuruluşlarına denetlettirmekte, ortaklarını ve kamuyu düzenli olarak bilgilendirmekte, SPK ve İMKB’nin sürekli denetimine tabi olmaktadırlar. Bu çerçevede halka açılmak ve hisse senetlerinin menkul kıymetler borsasında işlem görmesini sağlamakla spor kulüplerine ait şirketler, sermaye piyasasının denetim mekanizmaları sayesinde kurumsallaşma süreçlerini hızlandırmakta ve modern yönetim tekniklerine daha kısa sürede kavuşabilmektedirler. Sermaye piyasasında bağımsız denetim çalışması ve raporlamasının, Uluslararası Bağımsız Denetim Standartlarıyla büyük ölçüde uyumlu olarak hazırlanan ve 12.06.2006 tarih ve 26196 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ çerçevesinde sürdürülmesi gerekmektedir. Sermaye piyasalarında bağımsız denetim faaliyetinde bulunacak kuruluşların ve bu kuruluşlarda ortak olacak veya yönetici ve denetçi olarak görev alacakların sağlaması gereken şartlar ve yetkilendirilmek üzere Kurula yapılacak başvurularda istenen bilgi ve belgeler Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ'in İkinci Kısmı'nın 3, 4 ve 5'inci maddelerinde yer almaktadır. Spor kulüplerinin daha sağlıklı bir yönetim yapılanması FİFA’nın ortaya koymuş olduğu “Mali Fair Play” uygulamaları ve TFF nin “Kulüp Lisans Sistemindeki” uygulamalara uyum sağlayabilmesi, mali yapılarının iyileştirilerek, uluslararası platformda rekabet kabiliyeti sağlayabilecekleri bir yapıya kavuşa bilmeleri için, Profesyonel çalışan “Bağımsız Denetim Mekanizmaları”na ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye’deki futbolla ilgili kurumlar, futbolda bağımsız denetim mekanizmalarını teşvik ederek, Türk futbolunu mali açıdan güçlendirebilecek tedbir ve önlemleri, uygulamalarla birlikte süratle harekete geçirmelidirler. Kaynaklar 1-http://www.mecazen.com/finansal-fair-play-uefa-2012-kriterleri 2-http://www.stratejikboyut.com/haber/ulkemizde-bagimsiz-denetim-sirketleri--28558.html 3- http://www.spk.gov.tr/ 4.http://www.tff.org.tr 5-http://www.fatf-gafi.org/dataoecd/7/41/43216572.pdf 6- Dül Danzanjamts, karapara aklama ile mücadelede uluslararası boyut, yüksek lisans tezi, Ankara–2008 |
(Son Güncelleme: Pazartesi, 27 Eylül 2010 20:57)
R. Bülent Tarhan: TFF Kulüp Lisans Kurulu Başkan Vekili -18/02/2010 – RADİKAL / konu ile ilgili görüşlerini şu şekilde ifade ediyor:
Kulüp lisans sistemi: Futbolun geleceği
Hiç kuşku yok ki; 321 milyon dolara gerçekleşen Türkiye Süper Ligi yayın ihalesi, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yönetimi adına büyük bir başarıdır. Ancak; TFF yönetiminin alkışlanması gereken asıl başarısı, ‘kulüp lisans sistemi’nin tüm kurum ve kurallarıyla yerleştirilmesi için gösterdiği çabadır. Çünkü; kulüplerin, yayın haklarından elde ettiği gelirler dahil tüm finansal kaynakların doğru, yerinde ve verimli kullanılması, kulüp lisans sisteminin en önemli bileşeni olan mali kriterlere uyumla mümkündür. TFF Yönetimi, -kimi çevrelerce aşırı temkinli ve hoşgörülü davranmakla eleştirilmekte ise de- Kulüp Lisans Birimi ve Kulüp Lisans Komitesi’nin oluşturulmasıyla başlayan ve 5894 sayılı yasa ile TFF Statüsü zemininde devam eden süreç, kanımızca doğru yönetilmiştir. TFF yönetimindeki, kulüp lisans sistemi ve Etik Kurulu Talimatı ekseninde şekillenen paradigma değişimini futbol kamuoyu dikkatle izlemelidir.
Devasa endüstri Büyük usta Turhan Selçuk’un bir karikatüründe betimlediği gibi, -deyim yerindeyse- günümüz dünyası, futbol topunun etrafında dönen bir uydudur. M.Ö. 5000-2500 arasında Çin’de ve benzer tarihlerde Mısırda görülen, Türk tarihinde ‘Tepük’ ismiyle bilinen; 1848 tarihli Cambridge yasaları ile kurallara bağlanan futbol oyunu, özellikle son 20 yılda ‘endüstri’ haline dönüşmüştür. Bu dönüşüm, kaçınılmaz bir biçimde taraftarın da ‘müşteri’ye dönüşme sürecini başlatmıştır. Artık futbol kulüplerinin yalnızca sportif anlamda iyi yönetilen kurumlar halinde örgütlenmesi ve yönetilmesi kesinlikle yeterli değildir. Deloitte’in Futbol Para Ligi’ne ilişkin 2009 verileri ve Türk futbolunun tahmini büyüklüğünün 600 milyon avro sınırını zorluyor olması, bu görüşümüzün kanıtları niteliğindedir. Kulüplerin; dernek-anonim sirket ekseninde kilitlenen statü sorunları, bazı kulüplerimizin yaşadığı holdingleşme süreci, ürünlerin çağdaş yöntemlerle pazarlanmasına ilişkin sorunlar, hukuk, finans-muhasebe, genel yönetim bilimlerinin çağdaş verileriyle donatılmış çağdaş bir yönetim yapısını gerekli kılmaktadır. Öte yandan kulüplerin şirketleşmesi ve halka açılmaları sonucunda, hesap vermekle yükümlü oldukları yerlerin sayısı ve kapsamı nitel ve nicel anlamda değişmiş; finansal açıdan başarının yanı sıra tüm paydaşlara hesap verilmesi de bir zorunluluk halini almıştır. Ne var ki; tüm bu gerçeklere karşın, kulüplerimizin giderek karmaşıklaşan bu yapıları yönetecek biçimde örgütlendiklerini, bu süreci basarıyla yönetecek yetkinliğe ve donanıma sahip olduklarını, noksanlarını saptayarak çözüm üretme yaklaşımı içinde bulunduklarını söylemek mümkün değildir.
UEFA kriterleri Kulüp lisans sisteminin de aslında yukarıda belirtilen sorunları çözme ihtiyacından kaynaklandığını ve UEFA’nın zorunlu kriterlerinin yanı sıra Avrupa Birliği Komisyonu’nun 391 sayılı direktifinin konuları arasında bu nedenlerle yer aldığını söylemek yanlış olmaz. Kulüp Lisans Sistemi; -özetle- profesyonel futbol kulüplerinin, UEFA’nın saptadığı beş ana kritere (sportif, altyapı, personel ve idari, hukuki, mali) ve TFF Kulüp Lisans Talimatı’na göre denetlenmesi ve TFF Kulüp Lisans Kurulu kararı ile lisanslanması sürecidir. Kulüp lisansları sezonluk verilir ve sezonun sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar; yani her sezon kulüp lisanslarının yenilenmesi gerekmektedir. Avrupa Birliği Komisyonu’nun ‘White Paper On Sport’ başlıklı dökümanında da ifadesini bulan ve AB’nin Brüksel’de düzenlediği bir konferansa konu olan ‘kulüp lisans sistemi’; mali disiplin, ‘mali fair play’, daha sağlıklı, eğitimli, alacakları garantiye alınmış sporcular, güvenlik, daha iyi altyapı, konforlu stadyumlar ve eğitilmiş personel anlamına gelmektedir. Avrupa tribünlerinde kullanılan terimle ‘modern futbol’, Türkiye’deki yaygın anlatımla ‘endüstriyel futbol’ sürecinde en fazla önem kazanan kavramlardan birisi olarak karsımıza ‘Kurumsallasma’ kavramı çıkmaktadır. Günümüzde bir çok kulüp başkanı ve yöneticisinin bu kavramı daha fazla dile getirdigi ve çesitli uygulamaların geliştirilmeye çalışıldıgı görülmektedir. Fakat bu konuda halen çok ciddi anlayış ve uygulama sorunlarının bulunduğunu ifade etmek gerekmektedir.
Oto kontrol Kurumsallaşma için; saydamlık, hesap verebilirlik, tüm paydaşların karar süreçlerine katılımı gibi temel ilkelerin yanı sıra, risk yönetimi ve finansal sağlamlık ölçme sistemleri, bağımsız denetim, iç denetim, denetim komiteleri, oto kontrol gibi alt bileşenlerin ya da işlevlerin de varlığı gerekir. Hemen şunu belirtmeliyiz ki; TFF’nin yardım, katkı ve rehberliği olmadan bu sorunların çözülmesi mümkün değildir. Bu cümleden olmak üzere; kulüplerimizde iyi yönetişim (good governance) ilkelerinin yerleşmesini sağlamak, sürdürülebilir, dengeli ve kalıcı bir finansal yapılanmayı tesis etmek, ‘mali fair play’ kurallarını hayata geçirmek için TFF, rehberlik ve yol göstericilik işlevini yerine getirmelidir. TBMM gündeminde bulunan Türk Ticaret Kanunu taslağında yer alan kurumsal yönetim ve denetime ilişkin normların hem şirket hem de dernek statüsündeki kulüplere uygulanmasını sağlayacak hükümlerin yer alacağı benzeri bir yasa taslağı çalışması da TFF’den beklenmektedir. TFF’nin ‘kulüp lisans sistemi’nin yerleştirilmesi yönündeki katkı ve çabaları, rehberlik ve kurumsallaşma alanındaki öncü işlevini yerine getireceğinin de kanıtları olarak görülmelidir.
TFF Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Egemenoğlu, ise Yeşilköy'deki WOW Otel'de yapılan toplantıda, ''Ulusal Kulüp Lisans Sistemi'' konularında bilgiler verdi. ULUSAL KULÜP LİSANS SİSTEMİ Yunus Egemenoğlu, UEFA'nın üye 53 ülkeden 45'inde ulusal kulüp lisans sistemi olduğunu, 8 ülkede olmadığını belirttiğini ifade ederek, ''Ancak olmayan olarak gösterilen İngiltere ve İspanya'da da var. UEFA 'kulüp lisans sistemi adında denetle' diyor. İngiltere çeşitli lig statülerine koyarak yıllardır uyguluyor. 53 üyeden 47'sinde var. Makedonya, Moldova, Slovakya, Karadağ, Arnavutluk ve Türkiye'de yok. Türkiye'de bunun olmamasının ayıbını yaşıyoruz'' şeklinde konuştu. ''Ulusal Kulüp Lisans Sistemi'' konusunda Almanya, İngiltere, Hollanda ve Yunanistan gibi ülkelere gidip, incelemeler yaptıklarını kaydeden Egemenoğlu, bu ülkelerdeki lisans sistemi ve Türkiye'de uygulanacak lisans sistemi hakkında bilgiler verdi. UEFA Kulüp lisansı 2004-2005 yılından beri başvuru yapan kulüp sayısı ve lisans alan kulüp sayıları hakkında bilgiler veren Egemenoğlu, ''Verdiğimiz lisansla ilgili TFF olarak ceza aldık. 'Siz takımları kayırıyorsunuz, siz gerekli adil incelemeyi yapmıyorsunuz, istediğimiz incelemeyi yapmıyoruz, buna devam ederseniz bu denetimi biz yaparız' denildi. Tahkime itiraz ettik, kısmen kabul edildi, cezamız düşürüldü. Yani kabaca 'adam gibi denetleyin' dediler'' şeklinde konuştu. Egemenoğlu, 2011-2012 ile 2014-2015 sezonları arasının 72 kulüp için, ulusal kulüp lisans sistemine geçiş süreci olacağını vurgulayarak, kulüplerin UEFA sistemindeki gibi ''Hukuki, Sportif, Altyapı, Personel ve Mali Kriterler'' üzerinden denetlenerek, kriterlerin Spor Toto Süper Lig, Bank Asya 1.Lig ve Spor Toto 2.Lig için ayrı ayrı oluşturulacağını ancak her ligin kriterlerinin ayrı olacağını söyledi. Kulüplerin 2011-2012 sezonu için ulusal kulüp lisans başvurularını 2011 Mart'ın son iş gününde yapacaklarını ifade eden Egemenoğlu, ilk senede geçiş süresi olduğu için ceza olmayacağını, sadece lisans için başvurmama ve geç başvurmayla ilgili para cezası olacağını kaydetti. Ulusal Kulüp Lisans Sistemi'nde yine kulüplerin kendi denetimini seçecekleri denetçilerle yapabileceğini, TFF'nin denetçinin yapacağı raporlarla ilgili uluslararası bir danışmanlık şirketinden danışmanlık alacağını söyledi.
Türk futbolunun bunları yapmazsa, ileride sorun yaşayacağını dile getiren Egemenoğlu, ''Lütfen Türkiye futbolunun geleceğini kurtaralım. Dünyanın keşfettiği standartları Türkiye'de uygular hale gelelim. Siz profesyonel yöneticilere ihtiyacımız var. Biz dersimize çalıştık, sizden görüş istiyoruz. Bunu beraber yapmak istiyoruz. Bunları birlikte yaratamazsak, bu çocuk ölü doğar. Yaptığımız çalışmaları bugün size veriyoruz, bu konuda her türlü görüşünüzü iletmenizi rica ediyoruz. Kulüplerin geleceğiyle ilgili bu çalışmayı hep beraber yapmalıyız'' diye konuştu. Toplantının öğleden sonra basına kapalı yapılan oturumunda, TFF Kulüp Lisans Müdürlüğü, TFF Hukuk Müşavirliği ve Profesyonel Futbolcu Tescil İşleri Müdürlüğü yetkililerinin de sunum yaptığı bildirildi.
Basında yer alan bir başka görüş ise şöyle:
Kulüplerimiz UEFA’ya uyumlu mu?
Türkcell Süper Ligi’nde mücadele eden 18 kulüpten sadece sekiz kulübün UEFA kriterleri kapsamında, federasyondan lisans alabilmiş olmaları bu yazının kaleme alınmasına neden oldu. Gerçekten de son derece yetersiz olan bu sayının bir an önce artırılması bugün federasyonun en öncelikli görevleri arasında yer almalıdır diye düşünüyorum. Aksi taktirde Avrupa’nın en değerli 6. ligi iddiasında bulunan bir ligde sadece sekiz kulübün lisans alabilmesi, futbolumuzda altyapıda ve üstyapıda önemli sorunların bulunduğunun bir göstergesi olarak da yorumlanabilir. İşte biz bu yazımızda kulüplerimizin bu kapsamda bir genel değerlendirmesini yapmaya çalışacağız.
Kulüpler önce finansal fair play’e uyacaklar
Bu sütunlarda geçen ay UEFA’nın kulüplerin finansal yapılarının sağlıklı ve sürdürülebilir yapılara ulaştırılabilmesi için "Finansal Fair Play" adıyla yeni bir yapılanmaya yöneldiğini dile getirmiş ve UEFA Başkanı Michel Platini’nin konuya ilişkin görüşleri ve planlamasından söz etmiştik. Michel Platini’nin UEFA yönetim kurulundan geçirerek uygulamaya aldırdığı "Finansal Fair Play" yapılanması, futbolun finansal yönüne ilişkin yeni düzenlemeler getiriyor. Michel Platini aynı zamanda tüm kulüpleri bu düzenlemelere uymaları konusunda da sıkı sıkıya uyarıyor. UEFA’nın kulüplerin finansal yapılarına ilişkin gündeme getirdiği bu yeni yapılanma planı 2012-2013 sezonundan itibaren uygulamaya girecek. Bu düzenleme temelde kulüplerin finansal yapılarının disipline edilmesini hedefliyor. Yeni düzenlemeler ile kulüpler bundan sonra gelirlerinin üzerinde harcamaya yaparak, bütçe açığı veremeyecekleri gibi; kulüp sahipleri ve yöneticileri de artık ellerini ceplerine atamayacaklar. Çünkü "Finansal Fair Play"in esas amaçlarından birisi: Futbol dışı fonların futbola aktarılmasına engel olmak. Bu şekilde kulüpler arasında dengesiz ve haksız bir rekabete izin verilmemiş olacak. Bu kapsamda, kulüplerin daha önceden kulüp sahibi ortaklar ile yöneticilerinden aldıkları borç paraların da 2012-13 sezonuna kadar kaynağına iadesi sağlanacak.
Kulüpler transfere bütçesinden fazla para harcayamayacak
Kısacası Finansal Fair Play gereğince, kulüpler 2012-2013 sezonundan itibaren, transfer için gelirlerinden fazla harcama yapamayacaklar. Bütçelerini aşan ve borçlanmada aşırıya kaçan kulüpler, UEFA’nın organizasyonlarına katılamayacaklar. Bütçeyi aşan borçlanmaların önünü kesebilmek için bu uygulamadan kesinlikle taviz verilmeyecek. Bu düzenlemelere uymayan kulüplere başta transfer yasağı olmak üzere önemli cezalar verilecek ve en kısa süre içinde daha baştan belirlenmiş kriterlere uymaları sağlanacak… Sonuçta; finansal adaletin sağlanması ile milyarder işadamlarının, kulüpleri satın alıp; transfer için astronomik ödemeler yaptığı bir dönem de bu şekilde tarihe karışmış olacak
Finansal Fair Play UEFA kriterlerinin ayrılmaz bir parçası
Yukarıda belirttiğimiz "Finansal Fair Play" aslında UEFA kriterlerinin ayrılmaz parçalarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. UEFA kriterleri kapsamında "mali kriterler" içinde kendisine yer bulan bu uygulama, özellikle son zamanlarda futbol dışındaki çok önemli fonların büyük kulüplere gitmesi ve buna bağlı olarak kulüpler arasında dengesizliğin giderek artması bu uygulamanın daha ciddi bir şekilde uygulanmasına yol açtı. Bu kapsamda bizim UEFA kriterlerine burada kısaca değinmemiz gerekiyor. Bu kriterlere uyan kulüpler bilindiği gibi UEFA’nın organizasyonlarına katılabiliyorlar. Bu bağlamda olaya yaklaştığımızda, Türkcell Süper Lig’de ve diğer liglerimizde yer alan kulüplerimizin ne durumda olduklarına bir bakmamız lazım.
Türkcell Süper Lig kulübü başvuru sayısı 17 -15 -16 -16- 15 -15 Lisans alan Türkcell Süper Lig kulüp sayısı 7 -8 -11 -11 -7 - 8
Yukarıdaki tablo bize şu acı gerçeği ortaya koyuyor. TSL’de mücadele eden kulüplerin yarıdan fazlası UEFA kriterleri hükümlerini yerine getirebilecek özelliklere sahip değiller. Sahip olan kulüplerimizi ise aslında ayrıca irdelemek gerekir…
Kulüp lisansını Türkiye Futbol Federasyonu veriyor. Lisans alabilmenin yolu ise UEFA kriterlerine uyumdan geçiyor. Öncelikle UEFA kriterleri nedir? Bu kriterlere uymamanın yaptırımları nelerdir? Bu kriterleri uygulayabilmenin bir süresi var mıdır? Kısacası bunlar üzerinde duralım…
Kulüp lisansı ne anlama geliyor?
UEFA, kulüplerde liderlik ve kontrol fonksiyonunu geliştirmek, finansal istikrarı sağlamak, kredibilite ve güvenilirliği artırmak, daha iyi finans yönetimi için araçlar geliştirmek, kulüp yönetiminde etkinlik ve kaliteyi arttırmak, tesisleri iyileştirmek, genç oyuncuların yetiştirilmesini teşvik etmek ve uygulamaların diğer alt küme takımlarında da olumlu etki yapmasını sağlamak amacıyla, 2000 yılında bir dizi talimatlar yayınlamış ve bunların uygulanabilmesini teminen lokal federasyonlara göndermişti. UEFA 2004 yılında bu kriterlerin uygulamaya alınmasını istemiş ve bu süreye kadar lokal federasyonların gerektiğinde iç hukuk düzenlemelerini de gözden geçirerek, lisanslama sistemini hayata geçirmelerini istemişti. Bu kriterler daha sonra UEFA kriterleri olarak adlandırıldı. Bu kriterlerin lokal federasyonlar aracılığıyla uygulamaya alınıp buna göre kulüplerin yapılarının denetlenmesi ve bu kriterlere uygun olan kulüplere ilgili federasyonlarca lisans verilmesi hüküm altına alınmıştı. Bu lisansı alamayan kulüplerin, UEFA’nın organizasyonlarına katılamayacağı da tüm federasyonlara tebliğ edilmişti. Kısacası kulüp lisans sitemi: Futbol oyununu oluşturan temel faktörler ile kalite standartlarının yükseltilmesi ve bunun belgelendirilmesi anlamına geliyor. Kulüp lisans sistemi, Avrupa futbolunun kalitesini daha sağlam şeffaf ve güvenilir temellere dayandırarak geliştirmek ve bu gelişimi belirli bir standarda ulaştırmak amacı ile UEFA tarafından başlatılmış bir projedir. Her ulusal federasyon, UEFA’nın hazırladığı kulüp lisans talimatını kendi kanunları doğrultusunda ve UEFA’nın belirlediği asgari koşulları aynen muhafaza ederek hazırlamak zorundadır. Türkiye Futbol Federasyonu kulüp lisans talimatı 23 Aralık 2003 tarihinde UEFA tarafından onaylanmıştır. Kulüpler UEFA ve uluslararası müsabakalara katılabilmek için lisans almak zorundadır. Alınan lisansın süresi 1 yıldır, devredilemez.
Kulüp lisans siteminin amaçları
Futbol standardını bütün yönleriyle geliştirmek ve sürekli iyileştirmek ve her kulüp içinde gençlerin yetiştirilmesine ve korunmasına sürekli olarak öncelik vermek; - Kulüplerin uygun yönetim ve organizasyon seviyesine sahip olmasını sağlamak; - Seyircilere ve medyaya iyi düzenlenmiş, konforlu ve güvenli stadyumlar temin etmek üzere kulüplerin sportif altyapısının adapte edilmesi; - Kulüplerin ekonomik ve mali yapılarının güçlendirilmesi, şeffaflıklarının ve güvenirliklerinin artırılması ve alacaklarının korunmasına gerekli önemin verilmesi; - Bir sezon içindeki uluslararası müsabakaların sürekliliğinin sağlanması; - Müsabakalarda mali fair play’in izlenmesi; - Kulüplerin sportif, altyapı, personel ve idari,hukuki ve mali kriterler açısından değerlendirilmesi standartlarının Avrupa çapında geliştirilmesi.
Neydi bu kriterler? UEFA kriterleri
Kriterler A-C aralığında derecelendirilmiş durumda. ’’A’’ derecesi mutlaka uyulması gereken kriterler olup; ’’C’’ derecesi kriterler, mümkün olduğunca uyulması gereken kriterleri ifade ediyor. Finansal kriterler, belirlenmiş bir zaman dilimi içinde kademeli olarak uygulamaya alınmıştı. Federasyonlar, ulusal lisans sisteminin ülke hukukuna uyumlu olarak hazırlanması, esneklik tanınacak kriterlerin saptanması, disiplin kuralları ve yaptırımların belirlenmesini 2004’e kadar tamamlamış olmaları gerekiyordu. Yine buna bağlı olarak bağımsız muhasebe ve denetim elemanlarının etkinleştirilmesi vb. konularda görevlerini yerine getirmiş olmaları kararı verilmişti.
A) Zorunlu: Herhangi bir A kriterini yerine getirmeyen lisans adayı lisans alamaz ve UEFA kulüp müsabakalarına katılamaz. (B) Zorunlu: Herhangi bir B kriterini yerine getiremeyen lisans adayı, lisans verence belirlenen yaptırımlara tabi olacak, ancak yine de lisans alarak UEFA kulüp müsabakalarına katılabilecektir. (C) En iyi uygulama tavsiyesi: En iyi uygulama diye adlandırılan C kriteri ise, yerine getirilmediği takdirde herhangi bir yaptırımı gerekli kılmayan ve lisans verilmesine engel teşkil etmeyen kriterdir. Ancak bazı C kriterleri ileride zorunlu kriterler haline getirilebilir. UEFA kriterlerini genel olarak beş başlık altında toplayabiliriz. Bunlar:
Sportif kriterler
Kulüplerin, gençlerin sportif ve akademik eğitimine gerekli çabayı sarf etmesi ve bu amaçla yetkin teknik eğiticiler istihdam etmeleri, oyun alanı ve dışında fair play’in yerleştirilmesi ile ilgililer (futbolcular, hakemler, teknik eğiticiler ve görevliler) arasında ortak anlayışın geliştirilmesi hedefine dönük kriterlerdir.
Altyapı kriterleri
Ülkemiz ve Avrupa çapında donanım ve temizlik açısından, nitelik bakımından eşit standartta tesislere ulaşılması ve izleyicilerin güvenli, rahat yararlanmalarına elverişli, basın mensuplarının görevlerini düzenli ve uygun ortamlarda yerine getirebilecekleri statların ve futbolcuların yeteneklerini geliştirebilmelerine imkan tanıyacak eğitim tesislerini oluşturmak amacına dönük kriterlerdir.
Personele ilişkin ve idari kriterler
Kulüplerin artan ticari önem karşısında, belli bilgi birikimine sahip, iyi eğitimli, nitelikli profesyonelleri istihdam etmeleri, güvenlik açısından yetkin hizmetlerden yararlanmaları ve sportif başarı açısından da tüm takımların nitelikli teknik öğreticiler tarafından eğitilmeleri ve tıbbi destek görmeleri amacına dönük kriterlerdir.
Mali kriterler
Kulüplerin ekonomik ve mali kapasiteleri ile şeffaflık ve kredibilitelerinin artırılması, yatırımcılara gerekli önemin verilmesinin yerleştirilmesi, ulusal ve uluslararası turnuvaların devamlılığının temini ve mali yönden fair play’in yerleştirilmesi amaçlarına dönük kriterlerdir. Önemli olması bakımından bu kriterleri burada sizlerle paylaşmak istiyorum.
Lisans alabilmek için kulüp aşağıdaki şartları sırasıyla yerine getirmek zorundadır.
1-Dönem içerisinde meydana gelebileceği planlanan bütün yükümlülüklerini yerine getirebilecek yeterli mali kaynaklara ve kullanılabilir kredi olanaklarına (gerektiğinde) sahip olduğunu gösteren kanıtlar; a-Fon akım tablolarının hazırlanması Tablo, kulübün belli bir dönem boyunca sağladığı fonları, yatırım ve finansman faaliyetlerini özetler. Dönem boyunca finansal durumda meydana gelen değişikliklerini açıklar. Fon akım tabloları temel mali tablolar ile birlikte sunulur. Bu tabloda fon kavramı tüm finansal araçları kapsar. Fon akım tabloları düzenlenirken fon kavramının hangi anlamda kullanıldığı açıkça belirtilir. Kulüplerin federasyonumuza verecekleri fon akım tabloları homojenlik sağlayarak karşılaştırmalarda kolaylık sağlamak ve anlam birliği oluşturmak amacıyla düzenlenecektir. b- Nakit akım tablolarının hazırlanmasıBu tablo bir kulüpte, belli bir dönemde ortaya çıkan nakit akış kaynakları ve kullanım yerleri itibariyle gösteren tablodur. Bu tabloda fon kavramı kasa mevcudu ve bankadaki mevduatları kapsar. c- Bankalar ve özel finans kurumları ile yapılan kredi sözleşmelerinin ve varsa banka garantilerinin orijinal veya noter tasdikli kopyalarının ibrazı.
2- Profesyonel futbol kulüplerimizin muhasebeleri, futbol faaliyetlerinin ve sonuçlarının sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi, mali tablolar aracılığı ile ilgililere (federasyonumuza, diğer kamu kurumlarına vs.) sunulan bilgilerin tutarlılık ve mukayese edilebilirlik niteliklerini koruyarak gerçek durumunu yansıtmanın sağlanması ve kulüplerimizde denetimin kolaylaştırılması amacıyla Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan, "Tek Düzen Muhasebe Uygulama Genel Tebligi" hükümlerine uygun olarak tutulacaktır. Profesyonel futbol kulüplerinin faaliyetleri ile ilgili tüm gelir ve giderlerini VUK’da belirtilen usul ve esaslara uygun olarak belgelendirmeleri zorunludur. 3- Profesyonel futbol kulüplerimiz tüzüklerine ve genel kurul tarihlerini göre hesap dönemlerine uygun olarak (takvim yılı veya futbol sezonu itibariyle) bağımsız denetleme kuruluşlarınca denetlenmiş ve genel kurulca ibra edilmiş hesaplarına göre gerekli mali bilgileri TFF’ye vereceklerdir. 4- Federasyon ayrıca futbolla ilgili (futbol transferleri, futbolcu maliyeti, vergi, SGK vs.) lisans verme yönteminin ayrılmaz parçasını oluşturacak bilgi de isteyebilir. 5- Kulüplerin federasyonumuza, oyuncularına, teknik direktörlerine ve diğer kulüplere olan kesinleşmiş borçları ile FIFA ve UEFA kararları doğrultusunda futbolculara, başka federasyonlara bağlı kulüplere, teknik direktörlere ve maç organizatörlerine olan kesinleşmiş borçlarının ve sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğunun kulüp tarafından teyidi. 6. Tüm kulüpler, tescil yönteminin bir parçası olarak bağımsız denetçiler tarafından denetlenmek ve bu denetçiler tarafından hazırlanacak raporları süresinde futbol federasyonuna göndermek zorundadırlar.
UEFA kriterlerine uymayan kulüplere uygulanacak yaptırımlar
Öncelikle belirmemiz gerekir ki, UEFA kriterlerine uygun yapılanmasını gerçekleştirememiş kulüpler, federasyondan kulüp lisansı alamayacakları için, sportif performans sergileseler bile Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi mücadelelerine katılamazlar.
Bunun dışında yine lokal federasyonlar bu kriterlere uyum sağlamamış kulüplere aşağıdaki yaptırımları uygulama hakkına sahiptirler.
a)İhtar; Tüm kriterlerin birinci kez ihlali halinde uygulanır. b)Para cezası; İhlalin ihtardan sonra tekrarında uygulanır. c)Yeni futbolcu alımının yasaklanması; Kulüplerin futbolcu, teknik kadro, federasyona olan borçlarının kapatılmaması veya FIFA - UEFA tarafından verilen karalara uygun işlemlerini yerine getirmemesi halinde uygulanır. d-Puan indirimi; Para cezasına rağmen tekrarı halinde cari veya sezon puanlarından indirim şeklinde uygulanır. e- Futbolcuya lisans verilmemesi veya geri alınması; Puan indirimine tekrarı halinde uygulanır. f-Küme düşürme; Puan indirimine rağmen tekrarı halinde uygulanır. g- Tescil iptali;
Küme düşürmeye rağmen tekrarı veya hukuki kriterlerin 17. maddesinde yazılı hususların ortaya çıkması
Bu konuda yaptığım araştırmalarda tek eleştirel bakış açısı olarak Sayın Tuğrul Akşar’ın yazısına rastladığımı belirtmek isterim. Yazar konu ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmelerde kulüp lisansı için kriterlerin oluşturulmasını doğru bulmasına karşın talep edilenlerin amaçla uyum göstermediği durumlar olmasının, UEFA’nın gizli stratejisi ile ilgili olabileceği izlenimini belirtmiş. Bu konudaki görüşü şöyle: "Ayrıca Kulüplerimizin lisans denetçileri ve Federasyonla olan ilişkileri sayesinde bu lisansları kolaylıkla alabileceklerini düşünüyorlar. Gerçek ise böyle değil. Bu lisanslar kazanılmış bir hak değil yüklenilen bir hukuki sorumluluk. Arkasındaki hukuk desteği son derecede kuşkulu olmakla birlikte, taraflar konuya gerekli önemi vermedikleri için konunun ciddi bir hukuki tartışması gündemde değil. Bu lisansı alarak Avrupa Şampiyonlar Ligine katılan bir takım finale kadar çıktığı halde, o anda kriterleri sağlamadığı konusunda yapılan bir itiraz nedeniyle bir anda lig dışında kalabilir. Lisans kriteri kulübün her an lig dışına atılabilmesinin yasal zeminini oluşturuyor. Stat ve yönetimle ilgili bütün diğer kriterler sağlandığı halde, örneğin bir masörün ihmal edilmiş veya sonraya bırakılmış bir alacağı lisansın bozulması için yeterli olabilecektir. Kriterler ve uygulama yakından incelendiğinde UEFA’nın uzun dönemde bir gizli stratejisi olduğu izlenimi doğmaktadır. "
Son olarak Kulüp Lisansı ile ilgili olarak, herkesin bildiği tff sayfaları var. Bu konuda detay bilgi edinmek isteyenler http://www.tff.org/default.aspx?pageID=214 linkinden; her türlü güncel bilgi ve verilere ulaşabilirler. Ayrıca UEFA’nın sayfasından UEFA Club Licensing and
Financial Fair Play Regulations Edition 2010bilgilerine pdf formatında ulaşmak da mümkün. |