eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > Diğer > Sohbet / Eğlence / Diğer Konular
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Konu KapalıKonumuz Sadece Referandum..

 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 131132133134135 183>
Yazar
Mesaj
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
yedek_parçacı Liste gör
Yazar


Necati
Yaş: 54
Katılım: 29/Haz/2010
Yer: tepebaşı/Esk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 166
Direct Link To This Post Tarih: 06/Eyl/2010 saat 00:29
şu su götürmez bir gerçekki hayır cephesinin dayandığı nokta akp ile hesaplaşmak..akp ne yaparsa ben muhalefet ederim zihniyetini yaşatmak..
 
kardeşim hesaplaşacaksan hesaplaş kimse sana bişey demez..bu ülkede seçim mekanizması var..günü gelince seçimlerde hesaplaşırsın mühür sende..
 
fakat sen kışla kafasıyla hazırlanan bu darbe anayasasından kurtulmak istiyorsan al sana fırsat..gel bu fırsatı kullan..
 
aslında bu hayırcı cepheye zamanında gelin bu değişiklik paketi için bir uzlaşma komisyonu kuralım dendi TBMM  başkanlığı tarafından..hemde ikişer milletvekili gönderin denildi..ama hiç bir zaman yaralı parmağa işemeyen CHP isim dahi vermedi,MHP bir şekilde kıvırdı..
 
gelin uzlaşalım..hayır
 
peki destekleyin..hayır..
 
şimdide sandıkta ..hayır..
 
birde bu hayırcılar öyle bir kıvırıyorki inanın en usta terzi bunlar kadar iyi paça kıvaramaz..
 
kıvırmakla kalmıyor kendine geniş alan bulabilmek adaına saçmalıyor,komik oluyor..bunun en bariz örneğini gandi kemal abimiz verdi daha yeni.. Malatya mitinginde  diyorki:
 
ey sevgili malatyalılar bu anayasa değişikliği kayısıya ne gibi bir değişiklik getirecek?..(yorum yapmaya dahi değmez geçiyorum)
 
neyse gelelim şimdi bu hayırcı cephenin yalanlarına..
 
özelliklede yıllardır hegomanyalarındaki,babalarının malı zannettikleri yargı için gözümüzün içine bakarak söyledikleri yalanlara..
 
YALAN 1-HSYK nın şimdik yapısında bakan ve müsteşar katılmadan toplantı yapılmıyor..değişiklik paketinde bu durum ortadan kalkıyor..
 
YALAN 2-mevcut yasada hakim ve savcıları sorgulayan müfettişler adalaet bakanlığına bağlı..değişiklik paketinde ise HSYK ya bağlanıyor..
 
YALAN 3-mevcut düzende HSYK nın bir genel sekretirliği bile yok..değişiklik paketi sayesinde genel sekreterlik ve özerk bir bütçeye kavuşuyor..
 
YALAN 4-mevcut düzende HSYK nin beş üyesini yargıtay ve danıştay seçiyor..değişklik paketinde ise bunların yanısıra AYM bir,hakimler on,cumhurbaşakanı ise dört üye seçicek..
 
YALAN 5-şu anda  AYM nin tüm üyelerini cumhurbaşkanı istediği yerden atayabiliyor..değişiklik paketinde ise danıştaydan,askeri yargıtaydan,ayidden doğrudan olmak üzere ondört üye TBMM de üç üye seçecek..
 
fakat bu millet öyle bir gözünü açtıki artık bu numaraları yemiyor..
 
statükocu,yasakçı zihniyete öyle bir tokat vurmaya hazırlanıyorki 12 eylül günü..bunuda tüm anketler doğrularken gelin bu darbe anayasasına esas darbeyi biz vuralım..
 
hayırda hayır falan yoktur..
 
hayır evet tedir..
 
evett...
 
 
 
 
 
 
 
ESKİŞEHİRSPOR BİR DEVRİMDİR EVRİM DEĞİL..
Yukarı
26_26_26 Liste gör
Usta Yazar


A.Yurtsever
Yaş: 62
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Eskişehir mrk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 5583
Direct Link To This Post Tarih: 06/Eyl/2010 saat 00:49
Alıntı yapılan yedek_parçacı

şu su götürmez bir gerçekki hayır güruhunun dayandığı nokta akp ile hesaplaşmak.....
 
 
güruh (sözlük anlamı); değersiz, aşağı görülen, küçümsenen topluluk, derinti, sürü.
 
Genel olarak düşünceni bildiğim için,sadece yukarıdaki kullandığın kelimede takıldım...
-Sence hayırcılar güruhmu oluyor...!
Tepebaşılı,çok yanlışsın,çookDead
Söz Eskişehir'le başlarsa,EsEs'le biter




Yukarı
KIRMIZIŞİMŞEK26 Liste gör
Deneyimli Yazar


Ali
Yaş: 50
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Trinidad and Tobago
Online Durum: Offline
Mesajlar: 725
Direct Link To This Post Tarih: 06/Eyl/2010 saat 00:50
Alıntı yapılan yedek_parçacı

şu su götürmez bir gerçekki hayır güruhunun dayandığı nokta akp ile hesaplaşmak..akp ne yaparasa ben muhalefet ederim zihniyetini yaşatmak..
 
kardeşim hesaplaşacaksan hesaplaş kimse sana bişey demez..bu ülkede seçim mekanizması var..günü gelince seçimlerde hesaplaşırsın mühür sende..
 
fakat sen kışla kafasıyla hazırlanan bu darbe anayasasından kurtulmak istiyorsan al sana fırsat..gel bu fırsatı kullan..
 
aslında bu hayırcı cepheye zamanında gelin bu değişiklik paketi için bir uzlaşma komisyonu kuralım dendi TBMM  başkanlığı tarafından..hemde ikişer milletvekili gönderin denildi..ama hiç bir zaman yaralı parmağa işemeyen CHP isim dahi vermedi,MHP bir şekilde kıvırdı..
 
gelin uzlaşalım..hayır
 
peki destekleyin..hayır..
 
şimdide sandıkta ..hayır..
 
birde bu hayırcılar öyle bir kıvırıyorki inanın en usta terzi bunlar kadar iyi paça kıvaramaz..
 
kıvırmakla kalmıyor kendine geniş alan bulabilmek adaına saçmalıyor,komik oluyor..bunun en bariz örneğini gandi kemal abimiz verdi daha yeni.. Malatya mitinginde  diyorki:
 
ey sevgili malatyalılar bu anayasa değişikliği kayısıya ne gibi bir değişiklik getirecek?..(yorum yapmaya dahi değmez geçiyorum)
 
neyse gelelim şimdi bu hayırcı güruhun yalanlarına..
 
özelliklede yıllardır hegomanyalarındaki,babalarının malı zannettikleri yargı için gözümüzün içine baka söyledikleri yalanlara..
 
YALAN 1-HSYK nın şimdik yapısında bakan ve müsteşar katılmadan toplantı yapılmıyor..değişiklik paketinde bu durum ortadan kalkıyor..
 
YALAN 2-mevcut yasada hakim ve savcıları sorgulayan müfettişler adalaet bakanlığına bağlı..değişiklik paketinde ise HSYK ya bağlanıyor..
 
YALAN 3-mevcut düzende HSYK nın bir genel sekretirliği bile yok..değişiklik paketi sayesinde genel sekreterlik ve özerk bir bütçeye kavuşuyor..
 
YALAN 4-mevcut düzende HSYK nin beş üyesini yargıtay ve danıştay seçiyor..değişklik paketinde ise bunların yanısıra AYM bir,hakimler on,cumhurbaşakanı ise dört üye seçicek..
 
YALAN 5-şu anda  AYM nin tüm üyelerini cumhurbaşkanı istediği yerden atayabiliyor..değişiklik paketinde ise danıştaydan,askeri yargıtaydan,ayidden doğrudan olmak üzere ondört üye TBMM de üç üye seçecek..
 
fakat bu millet öyle bir gözünü açtıki artık bu numaraları yemiyor..
 
statükocu,yasakçı zihniyete öyle bir tokat vurmaya hazırlanıyorki 12 eylül günü..bunuda tüm anketler doğrularken gelin bu darbe anayasasına esas darbeyi biz vuralım..
 
hayırda hayır falan yokrur..
 
hayır evet tedir..
 
evett...
 
 
 
 
 
 
 
büyük demokrat arkadaşlar varmış aramızda adam gibi tartışamayıp hırslarına yenik düşenler varmış,, çok yazık demokrasinin en önemli unsuru çok partili düzendir ve terbiyesizliği yaptığın  o parti bu ülkeyi çok partili hayata geçiren parti ayrıca bugün bu ülkenin bu günkü başbakanının siyasi yasağını kaldırarak demokrasi dersi vermiştir, ANLAYANLARA..
ESKİŞEHİRSPORLUYUM..
TARAFTARIM...
DOĞRU BİLDİĞİMİ YAZARIM....
Yukarı
köfteci Liste gör
Usta Yazar


Hüsnü Önkol
Yaş: 65
Katılım: 01/Ağu/2007
Yer: Germany
Online Durum: Offline
Mesajlar: 10327
Direct Link To This Post Tarih: 06/Eyl/2010 saat 00:51
Necati  kardes ,mübarek gecede  HAYIR dualarini eksik etme.....
Kral hem ciplak,hem gerzek...
Yukarı
yedek_parçacı Liste gör
Yazar


Necati
Yaş: 54
Katılım: 29/Haz/2010
Yer: tepebaşı/Esk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 166
Direct Link To This Post Tarih: 06/Eyl/2010 saat 00:58
Alıntı yapılan 26_26_26

Alıntı yapılan yedek_parçacı

şu su götürmez bir gerçekki hayır güruhunun dayandığı nokta akp ile hesaplaşmak.....
 
 
güruh (sözlük anlamı); değersiz, aşağı görülen, küçümsenen topluluk, derinti, sürü.
 
Genel olarak düşünceni bildiğim için,sadece yukarıdaki kullandığın kelimede takıldım...
-Sence hayırcılar güruhmu oluyor...!
Tepebaşılı,çok yanlışsın,çookDead
 
tamam abi gerçekten kelime anlamını bilmiyordum..
 
tüm samimiyetimle özür dilerim..
 
gerekli düzeltmeyi hemen yapıyorum..
 
bazen kaçabiliyor gözden işte..
 
tekrar özür dilerim..
 
 
 
 
ESKİŞEHİRSPOR BİR DEVRİMDİR EVRİM DEĞİL..
Yukarı
yedek_parçacı Liste gör
Yazar


Necati
Yaş: 54
Katılım: 29/Haz/2010
Yer: tepebaşı/Esk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 166
Direct Link To This Post Tarih: 06/Eyl/2010 saat 01:04
Alıntı yapılan köfteci

Necati  kardes ,mübarek gecede  HAYIR dualarini eksik etme.....
 
sende dualarını eksik etme abi..sadece benim için değil tüm insanlık adına..
 
ESKİŞEHİRSPOR BİR DEVRİMDİR EVRİM DEĞİL..
Yukarı
paşalı_26 Liste gör
Deneyimli Yazar


:)
Yaş: -
Katılım: 28/Haz/2010
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 460
Direct Link To This Post Tarih: 06/Eyl/2010 saat 01:29
Alıntı yapılan yedek_parçacı

şu su götürmez bir gerçekki hayır güruhunun dayandığı nokta akp ile hesaplaşmak..akp ne yaparasa ben muhalefet ederim zihniyetini yaşatmak..
 
kardeşim hesaplaşacaksan hesaplaş kimse sana bişey demez..bu ülkede seçim mekanizması var..günü gelince seçimlerde hesaplaşırsın mühür sende..
 
fakat sen kışla kafasıyla hazırlanan bu darbe anayasasından kurtulmak istiyorsan al sana fırsat..gel bu fırsatı kullan..
 
aslında bu hayırcı cepheye zamanında gelin bu değişiklik paketi için bir uzlaşma komisyonu kuralım dendi TBMM  başkanlığı tarafından..hemde ikişer milletvekili gönderin denildi..ama hiç bir zaman yaralı parmağa işemeyen CHP isim dahi vermedi,MHP bir şekilde kıvırdı..
 
gelin uzlaşalım..hayır
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
peki destekleyin..hayır..
 
şimdide sandıkta ..hayır..
 
birde bu hayırcılar öyle bir kıvırıyorki inanın en usta terzi bunlar kadar iyi paça kıvaramaz..
 
kıvırmakla kalmıyor kendine geniş alan bulabilmek adaına saçmalıyor,komik oluyor..bunun en bariz örneğini gandi kemal abimiz verdi daha yeni.. Malatya mitinginde  diyorki:
 
ey sevgili malatyalılar bu anayasa değişikliği kayısıya ne gibi bir değişiklik getirecek?..(yorum yapmaya dahi değmez geçiyorum)
 
neyse gelelim şimdi bu hayırcı güruhun yalanlarına..
 
özelliklede yıllardır hegomanyalarındaki,babalarının malı zannettikleri yargı için gözümüzün içine baka söyledikleri yalanlara..
 
YALAN 1-HSYK nın şimdik yapısında bakan ve müsteşar katılmadan toplantı yapılmıyor..değişiklik paketinde bu durum ortadan kalkıyor..
 
YALAN 2-mevcut yasada hakim ve savcıları sorgulayan müfettişler adalaet bakanlığına bağlı..değişiklik paketinde ise HSYK ya bağlanıyor..
 
YALAN 3-mevcut düzende HSYK nın bir genel sekretirliği bile yok..değişiklik paketi sayesinde genel sekreterlik ve özerk bir bütçeye kavuşuyor..
 
 
YALAN 4-mevcut düzende HSYK nin beş üyesini yargıtay ve danıştay seçiyor..değişklik paketinde ise bunların yanısıra AYM bir,
 
 
 
 
 
 
ya şuraya artık yazmayayım uzaktan bakınıyım diyorum ama şu yorumu görünce dayanamadım .
 
     eyyyy  evet'çi zevat beni dinleyin
 
nasıl bakarsan öyle görürsün ,yada sizi nasıl programladılarsa öyle hareket edersiniz ama artık sizlere 12 eylülde bir format atmak gerekiyor. kısacası error veriyorsunuz.
 
neymiş ?  uzlaşalım demişler muhalefet yanaşmamış mış....
 
ya her akşam işten geliyordum tam 1 - 1,5 ay televizyonu açıyorum anayasa tasarısı ile ilgili haberler seyrediyorum,her gün her ana haber bülteninde şu konuyu görüyordum
anayasa taslağı hükümet tarafından açıklanacak(yani tek başına hazırlıyor )
derken anayasa taslağı hazırlandı muhalefetten gelecek cevabı beklediler
 
muhalefet inceledi araştırdı ve şu teklifi verdi
 
kardeşim bu anayasa taslağından 2 maddeyi çıkar evet diyelim
  
   iktidardan anında kontra geldi ,haşaa olurmu öyle şey tamamen kabul edin
muhalefet bu cevaba karşılık şu yanıtı verdi
 
    peki o zaman maddeler tek tek oylanılsın hem o zaman  halkında kafasıda karışmamış olur
 
  iktidardan bu sefer 2. kontra geldi
 
 bire zındıklar siz kimsinizki %47 oy almış recep tayyip erdoğan hazretlerinin anayasa taslağına böyle bir öneri getirirsiniz  ya hepsini kabul edersiniz yada gene hepsini kabul edersiniz
 
  muhalefette o gün dediki siz halkın önüne yağsız kıpkırmızı bir kilo dana kıyma koydunuz bunun içine 100 gramcık domuz eti kattınız biz muhalefet olarak bunu kabul etmiyoruz.
 
1-hsyk toplantıları neden bakan katılmıyordu müsteşarıyla beraber ?ilk önce bu soruyu bir soralım
 
nedenmi? o dönem ataması yapılacak olan hakimler ve savcıların atamalarını engellemek için .iyide neden engelliyorlarki diyebilirsiniz
nedenmi ? çünki hükümet kendi istediği hakim savcıları istediği yere atayamıyordu bu atamaları bu nun için engellediler hsyk nın yapısını anayasa paketiyle değiştirmek istiyorlar istedikleri hakimi savcıları istedikleri yere rahatça atayabilecekler.
 
2-hakim ve savcıları denetleyen müfettişler adalaet bakanlığına bağlı ,değişiklikle beraber hsyk ya bağlanacağını söylemişsin hsyk nın yapısını değiştirecek maddelerden biride hsyk nın başına adalet bakanı geçecek ,şimdi soruyorum sana burda kıvıran kim?neden işine geldiği gibi anlatıyorsunda işine gelmeyeni anlat mıyorsun.
 
3-hsyk nın genel sekreterliği bile yok demişsin genel sekreterlik ne demek ?hsyk nın sekreterliğe ihtiyacı varmı?bağımsız olan bir kurumun sekreterlikle ne işi olur .hsyk bir devlet kuruluşudur ve doğal olarak bütçeside devlet tarafından karşılanmaktadır hsyk özerk bir bütçeye kavuşuyor demişsin hsyk pazarda limon satarak mı elde edecek bu bütçeyi, lütfen anlatırken kıvırmayın ne yaparsanız yapın bütçesini devlet karşılayacak hsyk çocuk yuvasımı bütçesini özerk hale getiriyorsunuz
 
4-

Yapılan değişiklikle HSYK 22 asıl, 12 yedek üyeden oluşturulmaktadır. Üyelerin seçimi yapacak kurumlar itibariyle dağılımı şöyledir.

      Üye    Yedek Üye Kontenjan/Seçimi Yapacak Kurum           

       1        -      Adalet Bakanı

       1        -      Adalet Bakanlığı Müsteşarı

       4        -      Cumhurbaşkanı (Doğrudan)

       3        3      Yargıtay (Kendi üyeleri arasından, Genel Kurul’ca)

       2        2      Danıştay (Kendi üyeleri arasından, Genel Kurul’ca)

       1        1      Türkiye Adalet Akademisi (Kendi üyeleri arasından, Genel         

                                              Kurulca)

       7        3      1. sınıf adli yargıç ve savcılar arasından (adli yargıç ve savcılar           

                                                         tarafından)

       3        2      1. sınıf idari yargıç ve savcılar arasından(idari yargıç ve savcılar

                                                         tarafından) 

Şimdi bu tabloya bakarak HSYK ile alt ve yüksek mahkemelerin AKP tarafından nasıl ele geçirileceğini anlatmaya çalışalım. Ancak bundan önce, yapılan değişikliklerin Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği organlarının Türkiye’ye ilişkin raporlarında yer verdikleri önerilerine de aykırı olduğunu belirtelim. Gerçekten, Avrupa organları raporlarına göre;

     -  Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı HSYK’da yer almamalıdır.

-     Cumhurbaşkanı’nın HSYK’ya üye seçmesi uygulamasına son verilmeli, Kurul yürütmenin etkisinden kurtarılmalıdır.

-     HSYK üyeleri, mesleğin zirvesine ulaşmış, gelecek için bir beklentisi olmayan, ve bu nedenle ödün vermeyecek kişiler arasından seçilmelidir.

-     Mesleğin zirvesine ulaşmamış yargıçlar da Kurul’da temsil edilmeli; ancak bunların sayıları ölçülü ve dengeli olmalı, yani yüksek yargıçlardan fazla olmamalıdır.

-     Yargıç ve savcılar, idari yönden Adalet Bakanlığı’na bağlı olmamalıdır.

Evrensel hukuk sisteminin verilerini yansıtan bu raporlardaki önerilere uyulup uyulmadığını ortaya koymaya ve HSYK ile alt ve yüksek mahkemelerin nasıl ele geçirileceğini açıklamaya çalışalım.

1) Adalet Bakanı yine HSYK Başkanı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı da Kurul’un doğal üyesidir.

Eleştirilen ve düzeltileceği söylenen 12 Eylül Anayasası’ndaki durum, güçlendirilerek sürdürülmektedir. Adalet Bakanı, Kurul gündemini belirleme yanında Kurul’u yönetme ve temsil etme yetkisi verilerek iyice güçlendirilmiştir. Bununla da yetinilmemiş, Adalet Bakanı’na, Başkanvekili’ne, “isterse” yetkilerinden bir kısmını devretme, Kurul Genel Sekreteri’ni atama, yargıç ve savcılar hakkında inceleme ve soruşturma yapılmasına izin verme yetkisi tanınmıştır.

 

2) Yine Avrupa organları raporlarında, Cumhurbaşkanı’nın Kurul’a dolaylı yoldan üye seçmesi eleştirilirken, yapılan değişiklikte daha da ileri gidilmiş ve Cumhurbaşkanı’na 4 üyeyi doğrudan atama yetkisi verilmiştir.

Gerek Cumhurbaşkanı’nın Kurul’a doğrudan üye seçmesi, gerek Adalet Bakanı ve Müsteşarı’nın Kurul üyesi olması, gerekse Adalet Bakanlığı bürokratlarından oluşan Türkiye Adalet Akademisi’nce Kurul’a üye seçilmesi, yürütmenin yargıya doğrudan müdahalesi anlamına gelmektedir. Çünkü bu seçimlerin, YÖK üyeleri, rektörler ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimlerinde olduğu gibi, iktidara yakın kişiler arasından yapılacağı her türlü tartışmadan uzaktır.

 

3) Avrupa organlarının aynı raporlarında, HSYK gibi kurulların, “kariyerlerinin doruğunda olan” kişilerden, yani yüksek yargıçlardan oluşması; alt gruptaki yargıç ve savcıların da bu kurullarda temsil edilmesinin yararlı olacağı, ancak bu temsilin ölçülü ve dengeli olması gerektiği vurgulanmıştır. Çünkü bu organlara göre, “henüz kariyer aşamasında olan, gelecekteki atanma durumu ile ilgili beklentisi bulunan kişiler” bağımsız davranamazlar.

Oysa, yapılan düzenlemede bunun tam tersine yer verildiği görülmektedir. Yüksek yargıçlar Kurul’da 5 üyeyle temsil edilmektedir. Üstelik, bugünkü düzenlemede 7 üyeli Kurul’da 5 yüksek yargıç bulunurken, değişiklikte 22 üyeli Kurul’da yüksek yargıçların sayısı 5 olarak belirlenmiştir. Yani yüksek yargının Kurul’daki temsil oranı % 72’den, % 23’e düşürülmektedir.

1. sınıf yargıç ve savcıların Kurul’daki temsil sayısı ise 10’dur. Yani, 1. sınıf yargıç ve savcıların sayısı, yüksek yargıçların sayısının iki katıdır. 1. sınıf yargıç ve savcılar,

- “Henüz kariyer aşamasında” bulunduklarından,

- “Gelecekteki atanma durumları ile beklentileri” nedeniyle güçlü olan iktidara ödün verme olasılıkları yüksek olduğundan,

- Anayasa’nın 140. maddesine göre, tüm yargıç ve savcılar gibi, idari yönden Adalet Bakanlığı’na bağlılıkları sürdürüldüğünden,

- Soruşturulmaları Adalet Bakanı’nın iznine bağlı olduğundan,

- 4 yıllık Kurul üyeliğinden sonra yeniden mahkemelerdeki görevlerine döneceklerinden,

 

Bu gibilerden, “kariyerlerinin doruğuna” ulaşmış, Adalet Bakanlığı ile ilgisi bulunmayan yüksek yargıçlar gibi bağımsız davranış, düşünce ve karar beklemek boşunadır.

Üstelik belirtmek gerekir ki, 1. sınıf yargıç ve savcıları Kurul üyeliğine seçecek olan, tüm yargıç ve savcılardır. Yani yaklaşık 13.500 yargıç ve savcı, adayları tanımadan oy vereceklerdir. Kuşkusuz burada, siyasal iktidarın ve cemaatlerin destekledikleri adayların şansı daha da artacaktır. Özellikle 1980’nin ikinci yarısından sonra adliyeye atanan cemaat mensupları dikkate alındığında, seçimin neden tüm yargıç ve savcılara yaptırıldığı daha iyi anlaşılacaktır.

Çok farklı kontenjanlara yer verilmesinden amaç, çeşitli iradenin seçim yaptığı görüntüsü altında, HSYK’yı “tek irade”nin egemenliğine bırakmaktır.

Bu açıklamalar ışığında yeniden tabloya dönülürse, yürütmenin 5’e karşılık 17 üyeyle, hemen, 1 ay içinde (geçici md.19) HSYK’ya egemen olacağı söylenebilir. Adalet Bakanı’nın, referanduma çok az bir zaman kala kararnameyi Kurul’a sunmasının, unvanlı kadrolarda anlaşmazlık çıkararak listeyi gündemden çekmesinin, böylece 8 aydır boş olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na atamayı önlemesinin, yasaya aykırı olmasına karşın boş bulunan Danıştay üyelikleri için seçimi gündeme almamasının, Deniz Feneri soruşturmasının sonuçlandırılmamasının, dokunulmazlıkların kaldırılmamasının nedeni hep budur. Eğer bu değişiklikler bir “yargıyı ele geçirme projesi” değilse, neden tüm bu konular oluşturulacak yeni HSYK’ya bırakılmaktadır?

4) Orta erimde, yeni HSYK tarafından seçilecek üyelerden oluşacağı için Yargıtay ve Danıştay’ın da siyasal iktidar yandaşı bir yapıya kavuşması; böylece HSYK’nın ve yüksek yargının tümüyle yürütmenin etkisine girmesi kaçınılmazdır.

5) Bunun yaratacağı bir başka sonuç, yüksek yargıçlardan oluşan Yüksek Seçim Kurulu’nun ele geçirilecek olmasıdır. Başbakan’ın milletvekili seçiminden başlayarak, son seçimlerde yaşanan şaibelere, referandumdaki seçmen kütüğü ve seçmen sayısı skandalına hala göz yuman, bilgisayarlı seçim sisteminde, tüm sakıncaları açıkça anlatılmasına karşın ısrar eden, basit bir önlem olarak parmak boyamasını bile kabul etmeyen bugünkü yapısıyla bile dikkat çeken YSK’nın, ileride siyasal iktidarın kalıcı olması için neler yapabileceğinin düşünülmesi bile ürperti vericidir..

6) Yapılan değişiklikte, HSYK’nın 3 daire halinde çalışacağı, Adalet Bakanı’nın daire çalışmalarına katılmayacağı belirtilmiş; bunun dışında Anayasa’da herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiş; Kurul’un ve dairelerin görevleri ile çalışma usul ve esaslarının düzenlenmesi yasaya bırakılmıştır. Yani Kurul’un ne görev üstleneceğinin ve nasıl çalışacağının, Müsteşar’ın bu çalışmada etkisinin belirlenmesi hep TBMM’nde çoğunluğu elinde bulunduran AKP’nin keyfine bırakılmıştır. Bu gerçeğe karşın, AKP yaptığı propagandada, “Müsteşarın kilitlemediği HSYK’ya evet” benzeri bir şey yazabilmektedir.Bu yasa çıkarılana kadar da, geçici 19. maddede yapılan düzenlemelerle uygulama yapılacaktır. Çünkü bu maddede, hem HSYK’nın bir ay içinde üye yapısının nasıl değişeceğine, hem de Kurulun çalışma usul ve esaslarına ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır.

      

YARATACAĞI SONUÇLAR

 Değişikliklerin HSYK yönünden yaratacağı sonuçları görebilmek için, bu Kurul’un işlevini anımsamak gerekir. HSYK’nın en önemli işlevi, yargıç ve savcıları mesleğe kabul etmek, atamak, yükseltmek, nakletmek, birinci sınıfa ayırmak, disiplin cezası vermek, Yargıtay ve Danıştay üyelerini seçmektir. Değişiklikler sonucu yaratılan yandaş bir HSYK aracılığıyla,

- Yargıçlar ve savcılar, cezalandırma ve ödüllendirme yönteminin de yardımıyla daha da baskı altına alınarak, bağımsız ve tarafsız karar vermeleri önlenecek, siyasal iktidar gibi düşünüp karar vermeleri sağlanacak,

- Özel yetkili ve önemli yargı yerlerine yandaş yargıç ve savcılar atanacak, hatta giderek tüm yargı yerleri bu duruma gelecek,

- Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine, yine yandaş yargıç ve savcılar seçilecektir.

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ortadan kalkacak, taraflı yargı “adalete güven” duygusunu yok edecektir. Yani, devlete güven yok olacaktır. Artık yurttaşlar, davalı ya da davacı oldukları zaman “adalete” değil, “AKP’ye” sığınacaklardır.

Verdiği kararlarla Türkiye Cumhuriyeti’ni bir hukuk devleti olmaktan çıkarıp, bir korku imparatorluğuna dönüştürecek yargıç ve savcıların sayısı artacaktır. Yandaş yargıç ve savcılarla donatılan, bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitiren mahkemeler ve yüksek mahkemeler, Atatürkçü yurtseverlerin, laik Cumhuriyet’i savunanların, cemaat ve siyasal iktidar karşıtlarının, hukuk ve ceza davaları yoluyla tam anlamıyla kabusu olacak; bu gibiler tümüyle sindirilip yok edilecektir. Bu yolla bir suskunlar ülkesi yaratılacaktır. Bunun için Hanefi Avcı’nın şu sözünün belleklere kazınması gerekir: “Özel yetkili mahkemelerin yargıç ve savcıları emsalleri ile değiştirilmezse, cemaat karşıtlarının özgürlükleri ve yaşamları güvencede olamaz.”

HSYK’nın yapısının değiştirilmesinin yaratacağı sonuç için, kısa süre önce bir dinci gazetede yayımlanan bir dinci gazetecinin yazısına bakmak yeterlidir. Bu gazeteciye göre, anayasa değişikliğinden sonra, artık bireysel, kurumsal ya da örgütsel eleştiriler yapılamayacak, karşıt görüş sergileyen Atatürkçü yurtsever aydınlardan binlercesi tutuklanacaktır.

Sayın Başbakan da, yaratılacak sonucun görülmesine katkıda bulunmuş ve Anayasa değişikliğinin kabul edilmesinden sonra parti grubunda yaptığı konuşmada şöyle demiştir: “Darbe anayasasını değiştirmek bu kutlu kadroya nasip oldu. BİZ bahar sabahına uyanıyoruz. ONLAR uykusuz geceleri bekliyor.” (Işık Kansu, Cumhuriyet, 15.05.2010)

Onun deyişiyle darbe anayasasında ilk kez değişiklik yapılmadığını, bugüne kadar Anayasa’nın 87 madde ya da kuralının değiştirildiğini, darbe anayasasından neredeyse eser kalmadığını, yapılanın da bir sivil darbe anayasası olduğunu, sivil dikta rejimi getireceğini bir yana bırakalım; bu söylemle Sayın Başbakan, toplumu ikiye ayırmakla kalmamakta, kendilerinden olmayanları, yani karşıt görüşlüleri “uykusuz gecelere” mahkum ederek, dinci yazarın söylemini pekiştirmektedir.

Yargı bağımsızlığının yok edilmesi, aslında doğrudan halkın hukuksal güvenliği ve güvencesinin yok edilmesi anlamına gelmektedir. Çünkü, yargı bağımsızlığının olmadığı bir ortamda temel hak ve özgürlüklerden söz etmek olanaksızdır. Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmesinden en büyük zararı, kuşkusuz “milli irade”nin gerçek sahipleri görecektir. Siyasal iktidardan yana taraf olan bir yargı, yurttaşların hak ve özgürlüklerini değil, yandaşı olduğu siyasal iktidarın ve onun mensuplarının çıkarlarını koruyacaktır. Bireyler, siyasal iktidar (idare) ve AKP’lilerle davalı ya da davacı olduklarında yargıya nasıl güveneceklerdir?

Yaratılan yandaş yargı sayesinde Ergenekon, Deniz Feneri, yolsuzluk dosyaları AKP’lilerin istedikleri biçimde sonuçlanacaktır. Artık AKP’liler “yargıya güvenecekler”dir. Kısaca bu değişiklikler, AKP’yi ve AKP’lileri kurtarmaya yönelik bir “darbe eylem planıdır”. Yargı bağımsızlığına vurulacak darbe, yargının bölünmesine de neden olacaktır. Daha şimdiden bir Sayın Bakan, Ergenekon davasında tutukluları salıveren yargıcı kastederek, “Çetenin nöbetçi hakimi, savcısı var” diyebilmiştir. Böylece, yargıçlar ve savcıları ikiye bölmüş, yandaş olmayan yargıç ve savcıları, “çete”nin yargıç ve savcıları olarak ilan etmiştir.

TBMM’nce Anayasa Mahkemesi’ne, 13 bin yargıç ve savcının oylarıyla HSYK’ya yapılacak seçimlerde, siyasal, ideolojik, dinsel, mezhepsel ve bölgesel gruplaşmalar yaşanacak; bu da yargının tarafsızlığını tümüyle yitirmesine neden olacaktır.

Kısaca yapılan değişiklikler, bireysel ve toplumsal yaşamın İslami rejime dönüşmesinde ve dinci faşist yönetim biçiminin yerleştirilmesinde eksikleri tamamlayacaktır. Bernard Lewis’in söylemiyle, “Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik Cumhuriyet, 10 yıl içinde İran İslam Cumhuriyeti’ne dönüşecektir”. (Tufan Türenç, Hürriyet, 17.05.2010)

Yukarı
ES ES ES Liste gör
Usta Yazar


Mustafa Aydoğdu
Yaş: 52
Katılım: 27/Haz/2009
Yer: ESkişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 2001
Direct Link To This Post Tarih: 06/Eyl/2010 saat 01:38
yedek_parçaçı Necati Abi yukarda kendince YALAN lar sıralamışsın , peki aşagı aldıklarımda  YALAN mı ?Yapılmak istenen yargıyı ele geçirme operasyonu mu -degil mi?
Kıvırmak falan gibi sözler benim tarzım degildir ama bu anayasanın birilerinin Yargılanmasını saglamak için degil aksine yarın öbürgün kendilerinin YargılanmaMAsı adına yapıldıgını göremeyenlere gerçekten çok şaşırıyorum.Belki de bu görememek degil, akp ne yaparsa dogrudur zihniyetidir ne dersiniz?
*Anayasa paketinde "kurulun yönetimi ve temsili kurul başkanına aittir" yolunda yeni bir hüküm var mı-yok mu? Bu başkan BAKAN DEGİL Mİ?
*Yargıçlardan sorumlu olan HSYK'nin yönetimi yargıçların elinde mi yoksa , Adalet Bakanı olan kişinin yani Hükümet'in elinde mi?
*Sizce Adalet Bakanı,  Başbakanın talimatları dışında görevini yerine getirebilir Mİ?
*Ayrıca Anayasa paketinde, müfettişlerin yargıç ve savcılar hakkında soruşturma yapması Adalet Bakanı'nın iznine bağlı mı - DEGİL Mİ?.
*HSYK'ye bağlı bir GENEL SEKRETERLİK kurulacak. peki bu Genel Sekreter, Bakan tarafından ATANMAYACAK MI?.. Böylece Adalet Bakanı HSYK'nin tüm işlemlerini denetim altında TUTMUŞ olacak mı- OLMAYACAK MI?.
*Kararnamelerin hazırlanması, toplantı gündeminin saptanması  yine Bakan'ın denetiminde mi - Degil mi?
*Pakette, Adalet Bakanlığı SEKRETERLİGİN çalışmasını düzenleyecek ayrı bir yasa çıkaracağı öngörülmüştür. Bu yasanın İÇERİGİ NE OLACAK ? Bu yasa içinde Yine refedanduma mı gidilecek, yoksa mecliste salt çogunlugun oylarıyla karar verilecek?.
Gelelim HSYK nın yapısına:
-HSYK yirmi iki asıl ve on iki yedek üyeden oluşaçak.
-Kurulun, dört asıl üyesi, nitelikleri kanunda belirtilen; yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri, üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca,
-bir asıl ve bir yedek üyesi Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından
 Bu durumda Kurul'a hukukçu olmayan ve mesleğin sorunlarını yaşamayan 4 asil üye seçilecek ve ayrıca tamamen Adalet Bakanlığı güdümünde olan Adalet Akademisi tarafından bir asil üye seçilecek.
Anayasa Mahkemesi ne bakalım:
-Anayasa Mahkemesi 17 üyeden oluşacak.
-3 üye TBMM tarafından salt çoğunlukla seçilecek.
-14 üye Cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Bunlardan dördü Cumhurbaşkanı'nın takdirine bırakılmış. Cumhurbaşkanı'nın atayacağı 4 üye, YÖK'ün göstereceği adaylar arasından atayacağı 3 üyeyle Meclis'in seçeceği 3 üyenin iktidar partisinin görüşlerini paylaşan üyeler olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Çünkü, Meclis salt çoğunlukla seçim yapılacak.
- Böylece 17 üyeden en az 10'unun iktidar partisine yakın üyeler olması güvence altına alınmış OLMUYOR MU?
3ES - 3Kİ - 2ESKİ - 1ES      ▒▓ E ▓ S ▓ K ▓ İ ▓ Ş ▓ E ▓ H ▓ İ ▓ R ▓ S ▓ P ▓ O ▓ R ▓▒
Yukarı
Burak26_es-es Liste gör
Yazar


Burak
Yaş: 32
Katılım: 29/Haz/2010
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 133
Direct Link To This Post Tarih: 06/Eyl/2010 saat 01:40
ak parti referandumu %52 ye %48 kaybedecek..
Yukarı
paşalı_26 Liste gör
Deneyimli Yazar


:)
Yaş: -
Katılım: 28/Haz/2010
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 460
Direct Link To This Post Tarih: 06/Eyl/2010 saat 01:44
tekrar ediyorum masa başı olaylar olmazsa elektirikler sayımda kesilmezse hayır oyu su götürmez bir gerçek ki yüksek çıkacaktır.
 
 burak kardeşim: inşallah
Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 131132133134135 183>


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,563 saniyede hazırlanmıştır