Açık...

Açık tribün sahada mücadele görmek ister. Mücadeleyi görmezse, sinemadaymış gibi izler.   

Koşan, ısıran çaba gösteren takım alkışlanır.
Ruhsuz oynayan takım ıslıklanır.

Meslek lisesi tarafındaki seyirci sakin oturmak ister. Çekirdeğini çitleyip maçını izler. Gerektiğine inanırsa kalkar ayağa tezahürata katılır. Bu durum yıllardır bilinirken hala meslek lisesi tarafından şikayet etmek anlamsız.

Açık tribünde bağırıp destek olmak istiyorsan, hava hastanesi tarafına gireceksin, BandoESES'in olduğu yere kadar.

Sen gs. yi Ali Samiyende yendiğinde Serdar üçlü çektirdi mi?

Alıntı yapılan barkan Açık tribün sahada mücadele görmek ister. Mücadeleyi görmezse, sinemadaymış gibi izler.    Koşan, ısıran çaba gösteren takım alkışlanır. Ruhsuz oynayan takım ıslıklanır. Meslek lisesi tarafındaki seyirci sakin oturmak ister. Çekirdeğini çitleyip maçını izler. Gerektiğine inanırsa kalkar ayağa tezahürata katılır. Bu durum yıllardır bilinirken hala meslek lisesi tarafından şikayet etmek anlamsız. Açık tribünde bağırıp destek olmak istiyorsan, hava hastanesi tarafına gireceksin, BandoESES'in olduğu yere kadar.

Afedersinizde siz taraftar mısınız yoksa müşteri mi ?
Birşeyler vermek için illa karşılığında birşeyler mi olmalı ?
Yoksa skor ne olursa olsun 90 dakika durmadan bağırmak mı gerekir ..
Taraftar profilimiz yavaş yavaş değişiyor sanırım..

Alıntı yapılan MuratHoca Volkancım taraftar profili değişiyor haklısın, ama en önemlisi taraftarlık ANLAYIŞI değişmiştir. Yenilse de destek veren, kötü futbolu görse de destek veren, takımını ateşleyeme çalışan bir taraftarlık anlayışı hakimdir, sen, ben ve bu forumdaki yüzlerce kişi de bu şekilde düşünmektedir ve uygulamaktadır. Taraftar profilimiz değişiyor değişmesine de, Eskişehirsporumuzun ligde en güzel futbolu oynadığı zamanları gören büyüklerimiz hala bizim büyüklerimiz ve stadımızda kendilerine yer arıyorlar. Bence yerlerini de buldular, bırakınız orda kalsınlar. Onlar kendi mantıklarınca doğru yaptıklarını düşünüyorlar, bizler ise kendi açımızdan doğruyu yaptığımızı düşünüyoruz.  Zamanla tüm stad bizim gibi düşünenlerle dolacaktır.

İnşallah dediğiniz gibi olur Hocam ..
Ben şu forumda takım ne yaptı ki taraftar destek olsun cümlelerini görünce çok üzülüyorum..
Daha düne kadar bu takım nerelerde hangi takımlar ile maç yaparken şimdi hangi futbolcularımız o kutsal formayı terletiyor ..
Umarım dediğiniz gibi olur ..

Alıntı yapılan barkan Açık tribün sahada mücadele görmek ister. Mücadeleyi görmezse, sinemadaymış gibi izler.    Koşan, ısıran çaba gösteren takım alkışlanır. Ruhsuz oynayan takım ıslıklanır...

Yorumun burasına katılıyorum. İnsan kendisinin tribünde, tribün dışında verdiği emeği sahadaki futbolcudan da bekliyor. Tamam rakibe fark atmayalım hatta yenilelim bile ama mücadele olsun. Örneğin; İshak, Serdar(BankAsya ve süperligdeki ilk yıl), Koray, B.Ertuğrul, Nadareviç, Vucko hepsi hırslı, mücadeleden kaçmayan oyuncular. Bazılarının yetenekleri sınırlı olabilir, hatta sonucu kalemizde gol olabilecek hatalar yapabilirler ama 90 dakika canını dişine takan oyuncular. Hep koşarlar, mücadele ederler, tekmeye kafa sokacak adamdırlar. Tribünden aldıkları gazla gidip gol atabilecek yürekleri vardır.

Serdar ve İshak çok mu teknik? Hayır... Ama ikisi de taraftarın sevdiği oyuncular(dı). Çünkü ikisi de sürekli koşuyor, mücadele ediyordu. Bugün taraftar tribünde bi tarafını yırtsa da Batuhan koşmuyor, önündeki adama pres yapmıyor. Bu adama kimsenin bağırası gelmiyor.

Süper ligdeki ilk yıl son üç hafta hala düşme tehlikesi yaşıyorduk, kağıt üzerinde kadromuz şu andakinden çok daha kötü görünüyordu ama sahadaki mücadele hep içimizde bir umut ışığı oluyordu. Hatta düşecek bile olsak ben o zamanlardaki maçlardan daha çok zevk alıyordum. Çünkü benim tribünde yaptıklarım kadar sahada başarılı olamasa bile "emek veren" futbolcular vardı.