eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > Diğer > Sohbet / Eğlence / Diğer Konular
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Konu KapalıTürkiye'den Haberler

 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 45678 156>
Yazar
Mesaj
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
26_26_26 Liste gör
Usta Yazar


A.Yurtsever
Yaş: 62
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Eskişehir mrk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 5583
Direct Link To This Post Tarih: 17/Kas/2007 saat 11:24
"Süreyha Ayhan büyük ihtimal ömür boyu spor yarışlarından men cezası alacak."
İnşallah.
Söz Eskişehir'le başlarsa,EsEs'le biter




Yukarı
26_26_26 Liste gör
Usta Yazar


A.Yurtsever
Yaş: 62
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Eskişehir mrk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 5583
Direct Link To This Post Tarih: 17/Kas/2007 saat 11:31
Öldürülen Balak'ın ağzından müfettiş krizi  
Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü İhya Balak, öldürülmeden yaklaşık iki ay önce ANKA Ajansı ile yaptığı görüşmede, öldürülmesine neden olan teftiş krizinden yakınmıştı. İki yıldan uzun süredir bu konuyla uğraştıklarından şikayet eden Balak, iki aydan kısa süre sonra kendisini öldürecek olan müfettiş yüzünden sürekli sorun yaşadıklarını anlatmıştı. Balak, müfettişin yetkisini aşarak görevini kötüye kullandığından yakınmıştı.

24 Eylül 2007 Pazartesi. İhya Balak, talebimiz üzerine randevu verdi. Öğleden sonra, Balgat merkez binadaki makamındayız. Çalışmalarını anlattı. Sohbetin ilerleyen bölümlerinde konu teftiş mekanizmasından açıldı ve Balak, “Türkiye'de teftiş mekanizması çok yanlış çalışıyor. Bazı müfettişler görevlerini kötüye kullanıyorlar” diyerek konuya girdi. Balak'ın anlatımına göre olay şöyle gelişmişti:
İki yıldan fazla süre önce söz konusu müfettiş rutin bir inceleme sırasında çalıştığı alanı bırakarak, geçmiş dönemlere ilişkin farklı bir dosya açar.
Hem Balak hem de AKP'den çok önce, 80'li yılların ortasından başlayıp 90'ların ortasını bulan bir dönemde daha önce idare ile hesapları birlikte olan ve bilet satışı işini yapan Milli Piyango Çalışanları Vakfı'nın kamuya para aktarımında eksik bulunduğu sonucuna varan müfettiş, bu nedenle on trilyonlarca lira kamu zararının olduğu yönünde bir rapor oluşturmaya başlar. Müfettiş soruşturmanın selahiyeti açısından ilgili birimlerin amirlerini görevden aldığını bildirir.

Müfettişin böyle bir yetki kullanmasına şaşıran Balak, bunu Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu ile Savcılığa danışır. Müfettişin böyle bir yetkisi olmadığını öğrenir ve müfettişin görevden alma kararını uygulamasına engel olur.
Balak, inceleme alanının dışına çıkan müfettişe de tepki gösterir. Müfettiş tekrar aynı yönde çaba gösterir, İhya Balak tekrar girişimi engeller. Doğan gerginlik müfettişin görevden alınmasına neden olur. Müfettiş bunun üzerine konuyu kamuoyuna duyurmaya karar verir. Rapor basına yansır. Aradan çok uzun zaman geçer ancak gerginlik bitmez.

Konu Savcılığa intikal eder ama Savcılık işlem yapılmasına gerek görmez. İşin peşini bırakmayan müfettiş son olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığına şikayette bulunur. Bunun üzerine Başbakanlık Teftiş, Milli Piyango'dan işin aslını sorar. Milli Piyango yanıt yazar ancak;
Başbakanlık Teftiş Kurulu konunun incelenmesine karar verir ve geçen yaz sonunda Balak ile görüşme yaptığımız sırada Başbakanlık Teftiş Kurulu, Milli Piyango'da bir aydır inceleme yapar durumdaydı. Olayın bu kadar büyümesinden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Balak, en çok da konunun kendi dönemine ilişkin olmamasına rağmen soruşturmayı engellemekle suçlanmasına bozulduğunu anlatmıştı. Gerçekten usulsüzlük ve kamu zararı olup olmadığı yönündeki sorumuza karşılık, hesap uzmanı olan Balak, şunları söylemişti:

“Olabilir de olmayabilir de. Eski dönemde uygulama farklıydı. Bu tür iddialar yüzünden biz o  bağlantıyı kestik zaten. Her hesaplamaya göre farklı bir sonuç elde edebilirsiniz. Rakamlarla istediğiniz gibi oynayabilirsiniz. Amacınız üzüm yemek değil bağcıyı dövmekse usulsüzlük amacıyla yapılmayan işlemleri yolsuzluk olarak gösterebilir ve burada olduğu gibi çok abartılı kamu zararı rakamları çıkarabilirsiniz. Bir sonraki yıl için yapılan rutin aktarımları geç yapılmış gösterebilirsiniz.”
 
ANKA
 
Söz Eskişehir'le başlarsa,EsEs'le biter




Yukarı
semihk Liste gör
Deneyimli Yazar


semih
Yaş: 39
Katılım: 03/Ağu/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 760
Direct Link To This Post Tarih: 19/Kas/2007 saat 10:33
Bu festival Eskişehir'e yakışıyor
Türkiye'de kültür-sanat deyince akla ilk olarak İstanbul gelir. Fakat son yıllarda bazı Anadolu şehirleri de bu alanda adını duyurmayı başardı; 'uluslararası' sıfatını hak etmiş bir kültür-sanat festivalini başarıyla düzenleyen Eskişehir gibi. Uluslararası Eskişehir Festivali, bu yıl 13. kez kapılarını açtı.
Tüm şehri saran festival afişleri, insanları cumartesi akşamı Anadolu Üniversitesi Spor Salonu'ndaki açılış konserinde buluşturdu. Aynı saatlerde oynanan Türkiye-Norveç milli maçına rağmen Eskişehirliler spor salonunu tıklım tıklım doldurdu.

Festival, Balkanların en prestijli orkestralarından Plovdiv Filarmoni orkestrası ve Plovdiv Devlet Operası Korosu tarafından verilen açılış konseriyle başladı. Şef Georgi Dimitrov yönetimindeki konsere, soprano Tatyana Spiridonova ve tenor Stoyan Vasilev Daskalov eşlik etti. Konserin dikkat çeken misafir sanatçısı ise doğumunun 100. yılında hocası Ahmet Adnan Saygun'un keman eserlerini bir albümde toplayan genç kemancı Hande Özyürek'ti. Konser öncesi adetten olduğu üzere kısa bir açılış töreni de yapıldı. Bu yılki tören, her zamankinin aksine Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'siz gerçekleşti. Mesaj göndererek düşüncelerini Eskişehirlilerle paylaşan Büyükerşen'in isteği, Eskişehir'in Anadolu'nun kültür-sanat başkenti ilan edilmesiydi.

'Eskişehir Kentsel Gelişim Vakfı' işbirliğiyle festivali düzenleyen Zeytinoğlu Eğitim, Bilim ve Kültür Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Zeytinoğlu, konuşmasına bu festivalin uluslararası sıfatını hak ettiğini söyleyerek başladı. 12 yılda ağırlanan bin 208 yabancı sanatçı, Zeytinoğlu'nun sözlerini destekliyordu. Festivalin en büyük başarısının tüm şehir halkı tarafından kabul edilmesi olduğunu söyleyen Zeytinoğlu, "Festivali 12 yılda 139 bin 818 sanatsever izledi. Bu da yıllık on binden fazla kişinin bu etkinliği izlediği anlamına geliyor. Bizden büyük diğer Anadolu şehirleri bile bu rakamı yakalayamıyor. Önemli bir maç gününde dahi bin beş yüz kişilik salonun dolması festivalimizin başarıya ulaştığının en büyük kanıtıdır." Konuşmaların ardından festivali destekleyen sponsorlara plaket verildi.

Eskişehirlileri ya da şehre gelen sanatseverleri, 25 Kasım'a kadar şehrin tüm kültür-sanat mekanlarına yayılan birçok etkinlik bekliyor. Festival, müzikten fotoğrafa, tiyatrodan dansa kadar farklı alanları kapsayan renkli bir yelpaze sunuyor. Eskişehir, festival süresince Kemal Cem, Bülent Evcil, Şevval Sam gibi Türk; Robben Ford Band, Carla Pires ve Cindy Blackman gibi yabancı sanatçıları ağırlayacak. Prag Kara Tiyatro, Ankara Devlet Tiyatrosu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun katıldığı festivalde Lelio Dans Topluluğu da performans sergileyecek. Festivalin kapanış konserini ise gelenek olduğu üzere Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası verecek.

Festivalde Portekiz rüzgarı

Uluslararası Eskişehir Festivali'nde 2002'den beri her yıl farklı bir ülke kültür ve sanatıyla tanıtılıyor. Bu yılın konuk ülkesi Portekiz. Portekiz'in uluslararası üne sahip fotoğraf sanatçısı António Sá bir fotoğraf sergisi açacak ve Eskişehirli fotoğraf sanatçılarıyla atölyeler gerçekleştirecek. Portekiz'in geleneksel müziği Fado'nun genç temsilcisi Carla Pires de konuk ülke etkinliklerinde konser verecek. Festivallerin geleneklerinden biri olan rock ya da caz dünyasının yıldız davulcularının konserinde bu yıl bir sürpriz var. Cindy Blackman, hayranlarının arasına Eskişehirlileri de katmak için festivale geliyor.

Sanatın erken yaşlarda sevdirilmesi gerektiği düşüncesinden yola çıkan festival komitesi bu yıl da çocukları unutmamış. Çocuklar için Bursa Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu, Sevdalı Bulut; Ankara Devlet Tiyatrosu, Keloğlan Keleşoğlan; İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Heidi; Cengiz Özek Kukla Tiyatrosu ise Büyülü Ağaç oyunlarını sergiliyor. Ayrıca; resim, tiyatro, dans, müzik ve gölge oyunu atölyelerinde çocuklar sanat yoluyla kendilerini iade etmeyi öğrenecek. Festivalin bilet fiyatları da oldukça makul.

Festivalde bugün

Anadolu Üniversitesi (Ana Ü.)

Spor Salonu: Robben Ford Band

Ana Ü. AKM Büyük Salon: Ankara

Devlet Tiyatrosu, Keloğlan Keleşoğlan

EBB Sanat ve Kültür Sarayı: Ankara

Devlet Tiyatrosu, Yaşamak mı Ölmek mi?

Belediye Sanat Merkezi Çocuk

Atölyeleri, Çocuk etkinlikleri

Başkalarının kusurlarını görmeye başladığın an, kendi kusurların için aynanın karşısına geçmen gereken andır.
Yukarı
semihk Liste gör
Deneyimli Yazar


semih
Yaş: 39
Katılım: 03/Ağu/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 760
Direct Link To This Post Tarih: 19/Kas/2007 saat 10:34
Gündem
Kas hastası çocuğun tedavisini Roberto Carlos üstlenecek
Anne Seval Olkun, Carlos'un ilgisi karşısında duygulandıklarını söyleyerek, "İnşaallah bir aksilik olmaz ve oğlum, bu destek sayesinde sağlığına kavuşur." dedi.
Ailesinin maddi sıkıntı çekmesi nedeniyle tedavisi yıllardır yaptırılamayan kas hastası İslam Olkun'un (11), yardım çağrısına Fenerbahçe'nin Brezilyalı futbolcusu Roberto Carlos'tan cevap geldi.
Kendisine gönderilen e-postayı alan Carlos, küçük İslam'la pazartesi günü İstanbul'da bir araya gelerek tedavisi için gerekli imkanı sağlayacak.

Eskişehir Büyükdere Mahallesi'nde ikamet eden Seval ve Hüseyin Gazi Olkun çiftinin ilk çocukları olan 11 yaşındaki İslam, 7 aylıkken rahatsızlandı. Yapılan tetkikler sonucunda İslam'ın kas gelişmeme hastalığına yakalandığı tespit edildi. Bunun üzerine aile Eskişehir'de özel bir rehabilitasyon merkezinde 5 yıl tedavi yaptırdı. Baba işsiz kalınca İslam'ın tedavisine devam edilemedi. Aile araştırmaları sonucunda oğullarınn Japonya'da kök hücre yöntemiyle tedavi edilebileceğini öğrendi. Masraflar 70-80 bin YTL'yi buluyordu.

Küçük İslam, hayranı olduğu Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos'a e-posta yazarak yardım istedi. Fenerli İslam, yazdığı e-posta ve mektubunda, "Kas gelişmeme hastasıyım. Her çocuk gibi ben de gezip dolaşmak ve oynamak istiyorum. Ailemin maddi durumu yok. Lütfen beni bu hastalıktan kurtarmak için tedavi ettirin. Size ömrüm boyunca dua ederim." sözlerine yer verdi. Küçük İslam'ın bu girişimi karşılıksız kalmadı. Carlos, kendisine gönderilen e-postayı alır almaz Eskişehir Büyükşehir Belediyesi yetkililerini ulaştı. Carlos, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in de devreye girmesi ile küçük İslam'la görüşerek ona yardım etmeyi kabul etti. Küçük İslam, pazartesi günü büyükşehir belediyesi tarafından kendisine sağlanan bir ambulansla İstanbul'a getirilerek, Carlos ile görüşecek. Carlos'un yapılan görüşme sonunda küçük İslam'ın tedavisi için gerekli parayı sağlayacağı belirtildi.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=614676&bolgeno=329

Başkalarının kusurlarını görmeye başladığın an, kendi kusurların için aynanın karşısına geçmen gereken andır.
Yukarı
redES Liste gör
Deneyimli Yazar


Erdinç AKCIN
Yaş: 48
Katılım: 30/Tem/2007
Yer: Isle Of Man
Online Durum: Offline
Mesajlar: 990
Direct Link To This Post Tarih: 30/Kas/2007 saat 06:02
Atlasjet'e ait 49+7 kişinin içinde olduğu uçak Keöiborlu'ya bağlı Çukurören köyü'ne yakın bir yere düşmüş. Enkaz bulunmuş. Ölenlere Allah rahmet eylesin. Isparta'ya inişe geçerken bağlantı kesilmiş. ''Meydanı pilot gördük demiş''
   Ben bu sene süper lige demir atacağımıza inananlardanım...
Yukarı
esesmerteses Liste gör
Deneyimli Yazar


mehmet ali
Yaş: 34
Katılım: 04/Kas/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 363
Direct Link To This Post Tarih: 30/Kas/2007 saat 11:05
 
YOLCU UÇAĞI DÜŞTÜ
30 Kasım 2007 Cuma 07:05
Atlasjet uçağı Isparta'da düştü. Havaalanına sadece 20 kilometre vardı. Esrarengiz noktalar var;
 

İstanbul'dan kalkan Atlasjet Havayolları uçağı saat 03.12 sıralarında Süleyman Demirel Havalimanı'na 20 km. kala 1847 rakımlı Türbetepe mevkiinde düştü.

Uçak Keçiborlu'nun Çukurtepe ve Yenitepe köyleri arasında Türbetepe mevkisinde orman gözetleme kulesinin hemen altındaki tepeye çarparak düştü. Uçağın üst kısmının tepeye çarptığı ileri sürülüyor. 

Uçağın kanat ve motor bölümünün tepenin üst kısımlarında, gövde kısmının da tepenin hemen aşağısında yaklaşık 150 metre mesafede bulundu,

Kuleden iniş izni isteyen uçak kulenin olumlu yanıt almasından sonra
irtibat kesildi. Uçak, 01.45 ile 02.00 saatleri arasında radardan kayboldu.

Kaybolan uçak Burdur Gölü'nun kuzeyinde Çukurören Köyü yakınlarında bulundu. Enkaza ulaşan arana kurtarma ekipleri, uçakta sağ kurtulan olmadığını belirttiler.

World Focus Havayolları'ndan kiralanan MD-83 tipi uçakta 7 mürettebat ve 49 yolcu bulunuyordu. 

ÖN VE ARKASI PARÇALANDI

Anadolu Ajansı muhabiri Hatice Özdemir, jandarma ekipleriyle birlikte uçağın enkazına ilk ulaşanlar arasında yer aldı. Özdemir, uçağın büyük ölçüde hasarlı olduğunu belirterek, gözlemlerini şöyle aktardı:

''Uçağın enkazına ulaştık. Enkaz Türbetepe'deki orman gözetleme kulesine yakın bir yerde. Cesetler ortalıklarda görünüyor. Eşyalar ve uçağın parçaları dağılmış vaziyette. Uçağın ön ve arka tarafı parçalanmış. Kanat uçları kırık, cesetler ve uçak parçaları geniş bir alana yayılmış. Cesetlerin kimileri koltuklarla birlikte duruyor.

Biz ESES'liyiz istemez para pul...Her Zaman Her Yerde ANTİ İSTANBUL...
Yukarı
esesmerteses Liste gör
Deneyimli Yazar


mehmet ali
Yaş: 34
Katılım: 04/Kas/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 363
Direct Link To This Post Tarih: 30/Kas/2007 saat 11:13
KAZADAN ESRARENGİZ NOKTALAR
 
Pilotlar uykusuz değildi... Teknik sorun yoktu... Hava harikaydı... Peki bu uçak neden düştü?

Türkiye, Isparta'daki uçak kazasına kilitlendi. Kazanın nedeni büyük merak konusu. Zira, kazaya yol açacak hiç bir olumsuzluk görünmüyor... 56 kişinin yaşamını yitirdiği kazanın esrarengiz noktaları kara kutu ile aydınlanacak.

Şu ana kadar somut bir veri elde edilemedi. Kazaya neden olabilecek tüm ihtimaller sayıldı, ancak hiç bir olumsuzluk yoktu.

-Pilotların uykusuzluğu söz konusu değildi.
-Söz konusu ikinci pilot Fahir Aksoy deneyimli bir isimdi..
-Uçağın düştüğü yer iniş rotasından bulunmuyordu. Yani olmaması gereken bir noktada düştü...

-Uçak gözetleme kulesinin hemen altındaki tepeye çarparak düştü. Önce kanadının tepeye çarptığı belirtiliyor.
-Uçağın kanat ve motor bölümünün tepenin üst kısımlarında, gövde kısmının da tepenin hemen aşağısında yaklaşık 150 metre mesafede bulundu.

-Uçak bakımdan yeni çıkmış.. Teknik arızası da yok.
-Enkazda yapılan ilk tespitlerde yangın belirtisi yok.
-Hava çok açık, sis yok, görüş açısı 10 kilometreden fazla.
-Pilotların son konuşmalarında herhangi bir anormallik bulunmuyor..

Peki öyleyse bu uçak neden düştü?
Şimdi bu sorunun cevabı bekleniyor.

http://www2.internethaber.com/news_detail.php?id=116133
Biz ESES'liyiz istemez para pul...Her Zaman Her Yerde ANTİ İSTANBUL...
Yukarı
esesmerteses Liste gör
Deneyimli Yazar


mehmet ali
Yaş: 34
Katılım: 04/Kas/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 363
Direct Link To This Post Tarih: 30/Kas/2007 saat 11:21
UÇAĞIN ORADA İŞİ NE
30 Kasım 2007 Cuma 10:40
Enkaz alanını gören Isparta Valisi hayretini gizleyemedi. Bu uçağın orada ne işi vardı? Gariplikler...

Isparta'ta yolcu uçağının neden düştüğü tam bir bilmeceye dönüştü.  Hava görüşü müsait ve uçağın teknik bir arızası da görünmüyordu. Pilotları da deneyimliydi.. Kule yetkilileri pilotlara iniş izni vermişti.

Ancak ne olduysa ondan sonra oldu. En son telsiz konuşması saat 01.36 sıralarında yapıldı. Daha sonra radardan kayboldu. İrtisatın kesilmesi olarak saat 03.00 gösterildi.

Enkaz iniş rotası üzerinde değil

Uçağın düştüğü nokta iniş rotasında bulunmuyordu.O halde uçak orada ne arıyordu? Kimse bu sorunun cevabını şimdilik veremiyor. Haritaya bakıldığında bu daha açık bir şekilde görülüyor. Uçağın pistin gerisindeki 1847 metre rakımlı küçük bir tepeye çarptığı anlaşıldı.

Ben böyle şey görmedim


Nitekim Isparta Valisi Şemsettin Uzun helikopterle enkaz alanını inceledi. Vali gördükleri karşısında şaşkınlığını gözleyemedi. Uzun, ''O bölge uçağın geçiş noktası değil'' dedi.

Vali Uzun incelemelerinden sonra gazetecilere şu açıklamayı yaptı:

''Enkazın üzerinde helikopterle uçtuk. Bütün ambulanslar orada. Uçak oraya nasıl indi anlamak mümkün değil. Sırtın öbür tarafına düşmüş. Ağaçlık ve biraz kayalık bir bölge. Uçak perişan vaziyette. Üzüntülüyüz. O bölge uçağın geçiş alanında değil. Uçakla irtibatın kesildiğini 03.00'te haber verdiler. Uçağı kuleden görmüşler. Hatta hava raporlarını vermişler. İniş için müsait denilmiş. Burdur üzerinden dönüş yapacaktı. Orada bir irtibatsızlık oldu.''

Vali Uzun, bölgede uçağın gövdesinin göründüğünü belirterek, ''Gövde var,
kanatlar pek yok. Yarım gövde. Gövdenin ön tarafı var. Sağa sola serpilmiş
parçalar var. Olay yerine kara yoluyla gidip vatandaşlarla beraber olacağız. Çok üzüldük. Ben böyle bir şey görmedim'' diye konuştu.

Şimdi uçağın neden rotası dışında düştüğü sorusunun cevabı aranıyor.

Biz ESES'liyiz istemez para pul...Her Zaman Her Yerde ANTİ İSTANBUL...
Yukarı
ŞaHiN Liste gör
Usta Yazar


Şahin ÖZMEN
Yaş: 51
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 2275
Direct Link To This Post Tarih: 30/Kas/2007 saat 11:29

Biraz Komplo Teorisi gibi olacak ama, bana göre Uçağın düş(ürül)mesinin sebebi...

6 NÜKLEER FİZİKÇİ ÖLDÜ
Düşen uçakta nükleer toplantısına katılmak üzere Isparta'ya giden bilimadamları bulunuyordu

30.11.2007 10:29
Isparta yakınlarında düşen Atlasjet uçağında ölen yolcular arasında Süleyman Demirel Üniversitesinin davetlisi olarak, konferans vermek üzere gelen bilim adamlarının da bulunduğu öğrenildi.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi'nce bugün düzenlenecek ''fizik'' konulu bir konferansa katılmak üzere Atlasjet uçağına binen ve hayatlarını kaybettikleri bildirilen yolcular arasında, Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Engin Arık, Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan, Yüksek Lisans Öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesinden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan da bulunuyor.

Yukarı
ŞaHiN Liste gör
Usta Yazar


Şahin ÖZMEN
Yaş: 51
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 2275
Direct Link To This Post Tarih: 30/Kas/2007 saat 11:31
Buda Başka Bir Teori...
 
UÇAĞI YERALTI GAZLARI MI DÜŞÜRDÜ?
Isparta yöresinde yeraltı gaz kaynaklarının bulunduğu biliniyor. Yüzeye çıkan doğal gazlar, havadan da hafif oldukları için yükselmeye devam ederler. Bu kez yoğunluk azalması, bölgenin üzerindeki atmosferde oluşur. Oradan tesadüfen geçen bir uçak hemen irtifa kaybeder ve motorları durur. Mehmet Sarışın yazdı

19 Eylül 1976 tarihinde İstanbul - Antalya seferini yapan THY'ye ait Boeing 727 tipi yolcu uçağı Isparta üzerinde iken alçalma hatası nedeniyle Toros Dağlarına çarptı. 8'i personel toplam 155 kişi öldü. Bu kazadan sonra çok iyi hatırlıyorum, Isparta'daki bu uçuş rotası, Bermuda Şeytan Üçgeni'ne benzetilmişti.

Atlasjet CEO'su Tuncay Doğaner'in yaptığı açıklamaya göre, uçağın düşmesini gerektirecek hiçbir anormal koşul ortada yok. Pilotlar deneyimli, hatta yeni eğitimden gelmişler. Uçağın bakımı yapılmış. Hava şartları normal. Değil kar, fırtına, yağmur ve rüzgar bile yok. Peki kaza nasıl oldu? Doğaner, "Şimdi binlerce pilotu çağıralım, hepsi ayrı bir düşme sanaryosu yazar. Kara kutu bulunduktan sonra da uçağın düşme nedeninin kesin olarak ortaya çıkması aylar, hatta yıllar alabilir" dedi.

Görüldüğü gibi , Bermuda Şeytan Üçgeni'nde yaşanan esrarengiz olaylar gibi bir durum ile 31 yıl sonra tekrar karşı karşıyayız.

BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ

Bermuda Şeytan Üçgeni bulunduğu bölgede başlı başına bir muamma olgusu olmuştur. O bölgede şimdiye kadar sayısını kimsenin bilmediği kadar fazla kayıp vakası yaşanmıştır ve bunlardan geriye tek bir iz bile kalmamıştır. Kimsenin açıklama getiremediği bu esrarengiz fenomen, içinde bilim adamlarının da bulunduğu pek çok insan tarafından "doğaüstü bir takım güçlerin yaptırımı" olarak algılandı ve öyle lanse edildi.

Bu açıklamalar arasında kayıp kıta Atlantis'in orada bulunup (bu düşünceyle paralel olarak Atlas Okyanusu ismini almıştır.) Kayıp Kıta'nın hiçbir zaman anlaşılamayan teknolojik ve manyetik kayıp aygıtlarından birinin etkisinden veya o bölgenin defalarca Dünya dışı varlıkların ziyaretlerinde orada yarattıkları manyetik alanın bir etkisi olduğu, hatta Kristof Kolomb'un bile tuttuğu günlüklerde, o bölgede gökyüzünde uçan tanımlamaz cisimlerden bahsedildiği iddia edilmiştir. Bu esrarengiz üçgen ile ilgili olarak yapılan son iddia ise uzun yıllardır devam eden araştırmaların birkaç yıl önce bir sonuç verdiğinin iddia edilmesi ile ortaya çıktı . Bu son iddia ya göre tüm bu gizemli olaylar aslında basit bir doğal gaz cilvesi idi .

Yer altından fışkıran doğal gazlar, sadece yüksek kara parçalarından değil, deniz ve okyanus tabanlarından da çıkarlar. Çünkü deniz tabanları da üstü suyla kaplanmış alçak kara parçalarıdır. Ancak, okyanusların derinliklerindeki bölgelerden çıkmak isteyen doğal gazlar, oradaki çok düşük ısının da etkisiyle katı hâle dönüşürler ve "hidrat" denilen beyaz ve tebeşirimsi bir madde hâline gelirler.

Çok derinlere dalabilen robot kameralarının bu bölgedeki karbeyaz okyanus tabanını ve bazı gemi enkazlarinı resimlemesinden sonra konuya şu bilimsel açıklama getirilmiştir:

Bu bölge, Gulf Stream denilen sıcak su akıntısının da geçtiği yerdir. Tabanın bazen ısınması yüzünden, bu "tebeşir gazlar" erir ve sudan hafif oldukları için yüzeye doğru yükselirler. O anda, tabandan yüzeye kadar suyun yoğunluğu azalır . O sırada oradan geçen ne varsa, derin bir kuyuya düşer gibi hızla okyanusun dibini boylar. Çünkü, yoğunluğu düşen su, gemileri taşıyacak kaldırma kuvvetini oluşturamaz. Gazın yükselmesi sona erince yoğunluk tekrar eski haline döner ve geride hiçbir iz kalmadan kocaman gemiler kilometrelerce derine gömülmüş olurlar.

Uçakların düşerek kaybolması ise yine aynı sebeptendir. Yüzeye çıkan doğal gazlar, havadan da hafif oldukları için yükselmeye devam ederler. Bu kez yoğunluk azalması, bölgenin üzerindeki atmosferde oluşur. Oradan tesadüfen geçen bir uçak hemen irtifa kaybeder ve motorları durur. Çünkü, motorlardaki benzinin yanması için oksijene ihtiyaç vardır ve düşük yoğunluklu havanın içindeki oksijen miktarı motorların çalışması için yeterli değildir. Böylece uçak da , hızla okyanus tabanına doğru inişe geçer.

Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 45678 156>


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,594 saniyede hazırlanmıştır