Bu Seneki Bilet Fiyatları (Anket)

 

Taraftarların yoğun baskısı ve mücadelesine karşın, federasyon tarafından oluşturulan komisyonun verdiği izin ile İngiltere 1. liginden Wimbledon FC ( futbol kulübü ) , şehirin 80 km. uzağında bulunanan Milton Keynes adlı kasabaya taşınmış ve bundan sonra kulübün resmi merkezi burası olarak kabul edilmiştir.

Karar Wimbledon ruhunu taşıyan taraftarların doğal olarak büyük tepkisini çekmişti ve yerinden, yurdundan olan bir takımı kovalamak yerine mevcut ruhu koruyacak bir takım, bir kulüp kurma kararı alınmıştı, AFC Wimbledon...

Wimbledon Independent Supporters Association yani AFC Wimbledon’un taraftar örgütlenmesi olan oluşumun sözcüsü Kevin Rye konuyu olabildiğince basit ve anlaşılabilir bulmakta olup, şöyle yorumlamaktadır: “ Gayet basit birşey. Milton Keynes’de kurulmuş olan bir takım, 113 yıllık mazisi olan Wimbledon FC’yi asla temsil edemez. ”

AFC Wimbledon’un başkanı Kris Stewart’da Wimbledon ruhunu taşıyanlarla hemfikir olduğunu belirterek, kulubün asıl merkezinde olması gerekti fikrinin savunuyor ve ekliyor: “ Kulubün olması gerektiği yer, doğduğu, büyüdüğü ve onu sevenlerin olduğu yerdir, paranın göstereceği yer değil. Wimbledon taratarları, Milton Keynes’te gerçek kimliğini kaybetmiş bir futbol kulübünün peşinden koşmayacaklardır. “

Zaten taraftarların kulüplerine ve en önemlisi Wimbledon ruhuna olan bağları olabildiğince açık

Yeni kurulmuş olan AFC Wimbledon her yeni kurulan takım gibi en dipten başlayacaktı, mahalli lig aşamasından ve bu esnada 80 km. ilerideki Wimbledon FC 6 küme daha üstte iken! 10 senedir Wimbledon’ı kovalayan Emily Stanton adlı taraftar ise “ Bu kulüp biziz ve biz yani taraftarlar ile Wimbledon birbirlerine aittir, birbilerine bağlıdır, paralı adamlara değil! Bizler bu kulübe destek olmaya ve kulübü hakettiği yere yani 1.lige getirmeye başkoymuşuz. “

Endüstriyel futbola karşı olan bu duruşa sadece Wimbledon değil adanın dört bir yanından büyük bir ilgi ve destek var aslında. Yani taraftarlık bilincine sahip olan diğer takım taraftarlarıda bu sadakate ve dayanışmaya olan desteklerini dile getirmektedirler. Örneğin 1. ligdeki bazı maçlarda söz konusu taraftarlar, rakip Wimbledon FC ise yoğun protestolarda bulunuyorlar.

Çünkü ortak bir görüş hakim; “ eğer paralı adamlar Wimbledon’a bunu yapabilme gücüne sahiplerse bu her takımın başına gelebilir. “

Kevin Rye, çok tartışılan bir konuyada değiniyor ve İngiltere’deki mevcut sistemin bu tip olaylara izin vermesini yani bir kasabanın yahut paralı adamların bir kulübü satın almasının, daha sivri konuşmak gerekirse herhangi bir ligde yer satın alabilmesini geri dönülmesi ve telafi edilmesi çok zor bir hata olarak nitelendiriyor.

AFC Wimbledon’ı kurmak hiçte kolay olmamış. Yeni bir kulüp kurmak hem kolay değildir hemde ucuza kapatılacak bir iş değil. Ve bu kapsamda taraftarların, Wimbledon ruhunu koruyabilmek, Wimbledon’ın hala Wimbledon’a ait bir futbol takımının olabilmesini sağlamak amacıyla göstermiş oldukları kararlılık ve yapmış oldukları fedakarlıkları kelimelerle ifade etmek imkansız.

Nereden bakılsa 20,000£ gerekli idi futbolu oynamaya yetecek bir stad kiralamak ve tabii diğer masraflar… Ama neyseki gerek kulübe yapılan gönüllü bağışlar-hibeler gerekse dikkatlice satılan sezonluk biletler bu yükü biraz hafifletmişti.

Kevin Rye üstüne basa basa sahip oldukları potansiyelden bahsediyor yani bu saygı duyulması gereken-kulübüne sahip çıkan-endüstriyel canavara yenik düşmeye başlayan futbola karşı duruş şeklini koruyan “taraftarlar”dan bahsediyor. Ve örnek veriyor 20,000£ gerekirken, sadece 11 gün içerisinde 70,000£ toplanmış. “ Bir kulübü desteklemek, onun bir parçası olduğuna inanarak ve yine o kulüpte sana ait bişeyler olduğunu düşünerek, işte o zaman daha bir dikkatli, daha bir özverili ve daha bir içten oluyorsunuz. “

AFC Wimbledon, maç başına düşen ortalama seyirci sayısı 50 – 100 olan bir kümede, her maçını 3,000 taraftara oynuyor. O 3,000 taraftarın kurduğu ve sahip çıktığı, yaşattığı bir kulüp AFC Wimbledon.

Kulüp amatör bile olmayan bir ligde mücadele etmesine rağmen günden güne profesyonel bir yapıya kavuşuyor ve taraftarlar kulüplerinin bu olumlu gelişmelerini, büyümeyi gördükçe memnun kalıyorlar, geleceği dönük, 1.lige dönük umutları daha bir yeşeriyor. Bu arada kulübün bulunduğu ligdeki diğer takımlarda bu gelişmeleri takip ederek ve uygulamaya çalışarak pastadan paylarını alıyorlar.

Chelsea’nin eski forvet oyuncusu, şu anda AFC Wimbledon ileri ucunda oynayan Joe Sheerin, taraftarlara büyük saygı duyduğunu belirterek; “ Ben zaten taşra delikanlısıyım ve buraya, bu ortama getirildim – bu benim için büyük bir şans! Burada olmaktan, bu işi yapmaktan zevk alıyorum. Taraftarlarımıza değinecek olursak, onların yaptığı en iyisidir, en kaliteli olanıdır. “

Röportaj : Jon Wilkonson
Çeviri : Junior

 

Sayfalarca yazıLan yazılar var burada kimse birbirinin yazdığını okumuyor. Kimse maça bedavadan girmek istemiyor kimse kimsenin eline bakmıyor, herkes uygun bir fiyat istiyor. Kimse demogaji yapmıyor.Kendisini acındırmak istemiyor ama bunu başka yerlere çekenler var. Birisi çıkıyor Adsl ye bağlanıyor evinden, nereden biliyorsun ortak kullandılmadıqını yada evdeki üç kardeşin ortak ödemediğini ve buna benzer şeyleri.. O zaman gelin bizim hesaplarımızı siz yapın harcamalarımızı kontrol edin ne kadar çirkin kelimeler bunlar yaa..

 

Bakın sorularımız açık ve net .

 

Asgari ücretle çalışan kesim çok bir ailede baba bu ücretla çalışırken, kendisi ve oğlu nasıl maça gidebilecek yaa, Burada bilet fiyatlarını normal görenler 150 bin lira az para vermek için bu soğuklarda sabahın 6sında ekmek kuyruquna qirdiler mi ? Gerçekten bunlar dİle kolay geliyor. Çekmeyen bilemez.Birde fedakarlık bekliyorsunuz neyin fedakarlığı yapılacak yaa bu konuda yapılacak fedakarlık yüz kızartıcı suçlardan başka birşey değildir bunu mu söylemek istiyorsunuz Alah aşkınaa. gerçekleri görün biraz..Hala fedakarlık diyenler oluyor yaa sinirden elim ayağım titriyor vallahi.

 

Bazen İngiltere ile karşılaştırıyor buda çok ilginç değil İngiltere, İstanbul ile Eskişehir arasında o kadar çok maddi uçurum varki, benimle aynı işi yapan birisi oradan en az benim 2 katım para alıyor ve tribün gruplarına girenlerin çoğu para vermiyor ve bu yüzden insanlar ölüyor. 15 milyonluk İstanbuLda tabiki stadlar dolacaktır. Ama Eskişehir' in eti ne budu ne. Mantıklı düşünelim biraz. Türkiye' nn heryerinde biletler bedavadan dağıltııyor. Tabiki maçlara az sayıda taraftarıın gelmesinin tek sebebi bilet fiyatları değildir ama en büyük nedeni budur. Ben her zaman söylerim 10 ytl bile pahalı ama her gelen yçnetim kafasına göre birşeyler çiziyor. Milleti küstürüyor. Son oyunda zaten belli küçük çocuklara Eskişehirspor sevgisini yaşatacağız diyerek para kazanma madem çocuklara bu sevgiyi yaşatacaksın bedavadan sok stada neden değişik değişik çocuklara sponsor bularak paza kazanıyorsun onlardan.

 

En sonda Müjdat abi Karşıyaka beraberliğinden sonra başkan taşlanmış ki başarının takımymışız, yenildiğimiz zaman staddan rakip taraftarı alkışlayarak göndermeidk mi biz ? Bazı maçlar vardır, KEndine düşman olduqun takımı eze eze yenmek bir şampiyonluğa bedeldir.Karşıyaka maçıda bunlardan biridir. Hatırlarsanız karşıyakaya Eskişehirde 3 sene önce yenildiğimiz maçta KızılcıkLı tribünndeydim. Maç sonu takımı tribünlere çağıraark SEN AĞLAT BİZLERİ BİZ SEVERİZ SİZLERİ diye bağırmadık mı ?

 

 

Boluspor sezon başında kapalıyı 40, bizim açık tribün pozisyonundaki maratonu 15, kale arkasını 10 yapmıştı. Sonra 30,10,5'e indirdi. Onların avantajı da kale arkası tribünlerinin olması. Boluspor'un bir sürü de geliri var. Otoparkları var, fırınları var, belediyeden destek geliyor.

 

Ordusporda da bizim açık tribün konumundaki maraton tribünü 10 lira. Örnekler çoğaltılabilir.

 

Çeşitli şekillerde finanse edilen takımlar hariç bizim açık tribün konumundaki tribünlerin fiyatı 10 lira. Bizim dezavantajımız kale arkası tribünümüzün olmayışı. Onun için sabit fiyat uygulanıyor ucuz fiyatla bilet satılamıyor. Desteği olmayan takımlar da 10 lira fiyat belirlediğine göre, bizim takımın maliyeti onlara göre ortalama 2 kat fazla olduğunu göre bu işin oluru bu demek ki. Şuna emin olun bizdeki kadro onlarda olsa ve bu şekilde başarılı gitseler onların fiyatlar da en az bizimkiler kadar olur. Hedefin varsa para lazım. Yine tekrarlıyorum Türkiye'de ekonomik şartlar böyle olduğu müddetçe maçlar 5 lira dahi olsa maddi sebeplerden dolayı maça gelemeyecek insanlar olacaktır.

 

 Türkiye' de  doğru dürüst biletini alarak stada giren kimse yok. Hele hele Giresun'da 10 ytl vererek maça fazla kişi girmez. El altından bir sürü işler dönüyor. Ben Karşıyakalıların arasına da girdim. Kardeş takım Kocaelileride biliyorum. Gördüğümü söylerim her zaman.  Bilet fiyatları sadece Eskişehir'de pahalıdır. Bunun nedeni ise  tek klubün geliri olmaması değildir. Bunu yapmakta ki tek mantık Eskişehirspor taraftarı fanatiktir nasıl olsa maça gelir.!

Kendimizi bu şekilde ezdirmek benim şahsen gücüme gidiyor, ki Gs yi Fb yi Bjk yi ben ölene kadar yenmeyelim umrumda değiL ama bazı kişilerin kuklası olmayalım artık. Şeklimizi duruşumuzu heryerde belirtelim. Birbirimizi anlayalım, kendimizi birbirimizin yerine koyalım. Stadda o kadar boşluk var diyoruz, ki satılan kombinelerin bir çoğu da zaten İşyerleri işçilerine dağıtmış veya zorla satmış oldukları kombinelerde var yada herhangi bir partinin verdiği kombineler bunlarda olmasa yani durum o kadar vahim olacaktı ki şimdi. Bu sene süper lige bu takım kesinlikle çıkacak ama benim hiç bir hevesim yok maça gitmekte.