Euro Basket 2013 (4-21 Eylül Slovenya)

 

12 Eylül Cumartesi Saat:16.45   Türkiye-İspanya

cumartesi 16.45 ile son avrupa şampiyonu ispanya ile

 

Çağıl Abi,

Aslında çok önemli bir noktaya parmak basmışsın. Aslınde futbol ile basketbol arasında hem sporcular hem de izleyicileri arasında dağlar kadar fark var. Bunun temel sebebi iki spor ile ilgilenenler arasındaki eğitim ve kültür farkı. En basitinden; futbol izleyicilerin yarısı ofsaytı bilmezken basketbol izleyicilerinin büyük bir bölümü 24 saniye kuralını bilir. Sakın yanlış anlaşılma olmasın, kendim de zamanında basketbol sporuyla uğraştım ama aynı zamanda sıkı bir futbol izleyicisiyim  Ebat ve güç olarak baktığımızda basketboldaki kavgaların çok daha şiddetli olmasını beklersiniz. Ama yaklaşık 15 senelik bir basketbol izleyicisi olarak görmüş olduğum kavga bir elin parmaklarını geçmez. Bu kavgayı çıkaranların da büyük bir kısmı, eğitim düzeyi düşük ve ülkesinde kolej eğitimi almamış siyahi oyunculardı.

 

E Grubu için:

1) Yunanistan

2) Fransa

3) Hırvatistan

4) Rusya

 

F Grubu için:

1) Türkiye

2) İspanya

3) Slovenya

4) Sırbistan

 

şeklinde. Bizim en büyük avantajımız ilk turda aldığımız 3 galibiyet ve bu grupta alacağımız tek galibiyet ile bir üst tura kalabilecek olmamız. Bunun yanında dördüncü olarak bir üst tura kalmadığımız taktirde turnuvanın en büyük favorisi Yunanistan ile finalden önce karşılaşma ihtimalimiz kalmıyor. İlk ikide hatta ilk üçte bir üst tura çıkarsak oynayacağımız rakipler dişimize göre ama kesinlikle ilk gruptaki kadar düşük kalibrede değil. Turnuva başlamadan önce en büyük favori olarak gösterilen İspanya'nın nasıl olsa kazanırız havasına girmesi, bizim bir önceki turnuvada düştüğümüz hatanın bir benzeri. Ama baktılar ki pabuç pahalı son maça asıldılar ve son maçta bir üst turun vizesini aldılar.

 

İspanya maçına gelelim... Muhtemelen kaybedeceğimiz bu maçtan sonra moralimiz kesinlikle bozmamamız lazım. Bizim spor karakterimiz, maalesef uzun süreli istikrarı yakalamıyor. Başarıları ve başarısızlıkları anlık yaşıyoruz. Çabuk pes edip çabuk havaya giriyoruz. Rakip İspanya ise ilk maçtan gruptaki son maçlarına doğru yükselen bir form grafiğine sahip. Pau Gasol ve Rudy Fernandez en tehlikeli oyuncuları. En büyük sorunu oyun kurucu mevkinde yaşıyorlar. Jose Calderon'un yokluğunda Rubio tecrübesiz, Cabezas ise yetersiz kalıyor. Ama İspanyolların futbolda olduğu gibi bu sporda da bir ekol olduklarını, takım oyunu oynadıklarını, maçı kazanmak için her türlü oyunu yapacaklarını unutmamamız lazım. Umarım ben tahminimde yanılırım ve İspanya'yu yeneriz. Öyle ki bizim de resmi maçlarda 9 maçlık bir galibiyet serimizin olduğunu hatırlatmak isterim

 

Bence turnavanın en büyük özelliği belki de hayal kırıklığı bir çok ülkenin en büyük yıldızlarının değişik gerekçelerle turnuvaya katılamaması. Nowitzki yok, Kirilenko ve Kriyapa yok, Jaskevicius ve Siskauskas yok, Jose Calderon yok, Papaloukas ve Diamantidis yok. Bizde de Mehmet Okur yok ama onun olmaması iki taraf için de hayırlı oldu sanki  Bu konuda tüm yıldızlarını biraraya toplayan Fransa'nın alkışı hak ettiğini düşünüyorum

 

Saygılarımla.