Birleşmenin sözlük anlamı nedir ?. Birarada durmak falan değilmi.
Şimdi bakalım Eskişehir Atatürk Stadı Kapalı tribününe..Protokolun sağ tarafına..
1965liler derneği..Onun yanında Kızılcıklı-Nefer ve onun yanında Ayder..
Gruplar sağ kapalıya konuşlanmış değilmi ? Peki neden hala birleşme muhabbeti dönüyor burda ?
Çünkü kimse performansdan memnun değil..Burada Grupları tek isim altında birleştirmeyi düşünmekten ziyade , kapalı tribün neden potansiyelinin altında tribün yapıyor , sorun nedir ? bu sorunları ortaya çıkaralım vs gibi şeyleri düşünmek lazım gelir.. Nefer çocukları , Kızılcıklı çocukları toplantılarında bunları konuşur genellikle. Hep lafta kalır.
Lafta kalmayıp , gerçekleşmesi ise şu şartlar altında sadece ütopyadan ibarettir.
Bu tribünlerin tek sorunu otorite ve tribün kültüründen yoksun olmasıdır.
Ne yazıkki yeni nesil arkadaşlarımız tribün kültürünü tam olarak kavrayamamış ve tribünsel bir otorite altına girmemiştir.
Onların tribüne başladığı dönemlerde bizler aramızda bi çok sorun yaşamışız , tribünlerimiz bölünmüş takımımız çok zor durumdaydı. Tribün sahipsiz kalmıştı diyebilirim. O yüzden bu yeni arkadaşlara müsamaha gösterildi , tribün liderleri tayfaya arkadaşça yaklaştı. Bağırmayana tokmak atılan tribünden , hadi arkadaşlar bağıralım dönemine geçtik.
Böyle olunca gayriciddi laubali bir tribün oluştu.Nefer grubuyla tekrar birleşmemiz bizi eski günlere döndürmedi aksine daha kötü bir hal aldık..Düşman kardeşler mevzuatı gibi birşeydi yani. Bizim gençler kendi kafasına göre bağırdı , onlar kendi kafasına göre. Bi taraf kendi bestesini söyletmeye çalıştı onlar aynı marka. Kavgayı gürültüyü saymıyorum. Daimi abinin büyük çabaları sayesinde zorda olsa birarada bulunmayı öğrendi bu arkadaşlar..Ama dediğim gibi tribünlerin sorunu birleşmekten ziyade otorite ve kültürdür. Bazı arkadaşlar sağ kapalının sesini deplasman tribününe duyurmakta zorlandığını bu birleşmenin şart olduğunu falan yazmışlar..Evet şuan sağ kapalıdan deplasman tribününe ses çok az gidiyor. Fakat 2000lerin başındaki tribüne bakıyoruz , deplasman tribünü ağzı açık sağ kapalıyı izliyor. Demek istediğim anlaşılmıştır umarım. Bu , iki dönem arasındaki farkların en önde gelenlerinden biridir. Umarım tribünlerimiz bu gayri ciddi havadan kurtulur sağ kapalıdaki yeni yeni kendini tribün çocuğu olarak nitelemeye başlayan kardeşlerimiz tribün çocuğu teriminin sadece caddede şekil atmak , kavga gürültüye karışmak , parkta bahçede piize takılmak olmadığını anlarlar..Çünkü tribün çocuğu demek bunlar değil. En azından bizim içinde yetiştiğimiz tribün kültürü böyle değildi.
Açığın üstü kapatılınca grupların oraya geçmesi düşünceside yanlış bir düşünce bana göre..
Açık tribünün sosyal yapısı bu çeşit bir olayı kaldıramaz.Açık tribün 80 dakka yatsada 10 dakkada görevini yapan bir potansiyeldedir.. Bu potansiyelleride geçen sezon iyice ortaya çıkmıştır. O ortamı bulandırmaya hakkımız yok. Hele yukarda saydığım gibi bir yapıyla hiç yok.
Bu konular hakkında çok konuşuldu çok yazıldı.. Artık bitsin yani..