eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > Diğer > Sohbet / Eğlence / Diğer Konular
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Filistin için Ortak Duruş

 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 1314151617 29>
Yazar
Mesaj
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
emrahes Liste gör
Usta Yazar


emrah
Yaş: 36
Katılım: 12/Eyl/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1569
  Alıntı emrahes Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 05/Oca/2009 saat 11:50
Alıntı yapılan Baba

22 yaşındaki Cihad'ın anlatımı ve bunun üzerine 20 yaşındaki Emrah'ın "Bey" diye hitap ederek teşekkür etmesi, beni acayip mutlu etti. Gencecik yaşlarına rağmen ES ES'lerin, dünya gündemine kayıtsız kalmaması üzerine bir şeyi daha özellikle bu iki kardeşimle paylaşmak istedim...
 

İsrailoğulları'na peygamber olarak gelen Hz. Musa'nın soyu Hz. İbrahim peygambere dayanır... Hz. İbrahim peygamberin ilk eşi Sarâ'dır ve Hz. İbrahim karısı Sarâ’dan çocuk sahibi olamayınca Sarâ’nın kölesi Hacer'i Sarâ'nın rızasıyla nikâhına alır...

Hz. İbrahim'in, Hacer’den doğan oğlu Hz. İsmail'dir. Sarâ'nın feryadını duyan Allah, Hz. İsmail'in doğumundan sonra ilk eş olan Sarâ’ya Hz. İshâk ve Hz. Yâkup peygamberleri bahşeder... Hz İbrahim'in ilk eşi Sarâ'dan İshak ve Yakup, ikinci ve köle olan eşi Hacer'den İsmail doğmuştur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed(S.A.V), Hz. İsmail’in soyudan gelmektedir. Bugün İsrailoğulları’nın Arapları ve Müslümanları aşağılamasının temelinde peygamberimizin bu soydan gelmesi yatmaktadır... Ancaaak...

* Sarâ’nın çocukları Hz. İshâk ve Hz. Yâkup’un soyundan gelen ve ilk tek tanrılı dinin peygamberi olan Hz. Mûsâ, Mısır’dan ilk çıkışının ardından Hz. İsmail’in (Köle Hacer'in oğlu) dinine inanan bir Medyen şeyhinin kızı olan Sefrâ ile evlenmiştir. Museviler bugün Müslümanlar’ı aşağılamaya kalksa da kendi dinlerinin temsilcisi ve bizim de peygamberimiz olan Hz. Musa’nın teolojide(dinler tarihinde) böyle bir tavrı, düşüncesi olmamıştır...

verdiginiz bilgiler teşekkürler alper abi.
benım asıl dusundugum ve sasırdıgım konu su. yahudıler dunya uzerınde bu kadar azınlık olmalarına ragmen dunyanın bır cok ulkesınde( basta ABD olmak uzere) ust duzey yonetıcılık sınıflarında yer alıyorlar.bu nedenle arkalarında cok buyuk sıyası,dıplamatık ve ekonomık guc var. benı asıl sasırtan ınananlar arasında en cok dınıne baglı toplumunda yahudıler olması.yanı bu duzeyde yerlerde olmalarına ragmen dınlerın den hıc bır sekılde kopmuyorlar. bu gercekten dıkkatımı cekıyor.
DK
Yukarı
semihk Liste gör
Deneyimli Yazar


semih
Yaş: 39
Katılım: 03/Ağu/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 760
  Alıntı semihk Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 05/Oca/2009 saat 19:01
Alıntı yapılan d0rli0n

Alıntı yapılan escem

Arkadaşlar Kimse yokmu derneği yardım kampanyası düzenlemiş
 FILISTIN  yazıp 5777 ye yollarsak 5 TL yardım etmiş oluyoruz,elimizden sadece bu gelir,İmkanı olan arkadaşlar yardım ederse çok iyi olur.
 
elimizden bundan başka şeyler de gelir mesela İsrail ile yapılan ikili antlaşmaların feshedilmesi için kamuoyu oluşturmak. işbirlikçilerine bu toprakları dar etmek falan filan.
şu an için yapılabilecek yardımlar açısından en kolay yol budur.
bari birkaç kişinin battaniyesi, yiyeceği, içeceği temin edilebilir.
Başkalarının kusurlarını görmeye başladığın an, kendi kusurların için aynanın karşısına geçmen gereken andır.
Yukarı
d0rli0n Liste gör
Usta Yazar


İsimsiz
Yaş: 24
Katılım: 20/Haz/2008
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1127
  Alıntı d0rli0n Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 05/Oca/2009 saat 19:18

Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği (FHDD) olarak İsrail saldırılarında yaşanan insanlık dramına Türkiye'den mütevazi bir adımla destek olmak istiyoruz.

Özellikle abluka altında tutulan ve ağır ambargo uygulanan Gazze'de yaralı ve hastaların tedavi ihtiyaçlarının karşılanmasında ciddi sıkıntılar var. Hastanelerde en temel tibbı ihtiyaçlara ulaşmakta dahi zorluklar yaşanıyor.

FHDD olarak bugünden itibaren ilaç ve tıbbı malzeme kampanyası başlatıyoruz.. Kampanyaya katkıda bulunmak isteyen Filistin dostları dernek merkezimize başvurarak kardeş Filistin halkının yaralarını sarmada yardımcı olabilir, insanlık görevini yerine getirebilir.

Tüm duyarlı kişi ve kuruluşlara çağrımızdır. Gazze yardımlarınızı bekliyor.

Gazze Sağlık Bakanlığ sözcüsü ve Genel İlişkiler Müdürü Hammam Nasman'dan aldığımız bilgilere göre;

Toplanacak tıbbi malzemede öncelikler:

1- Cerrahi malzeme:
Alçı bezi
Neşter
Sargı bezi
İğne, eldiven
Pamuk
Dikiş ipi.. v.s

2- i.v./i.m. antibyotik ve i.v./i.m. analjezik (ampul şeklinde)

3- Serumlar (her türlü): dekstroz, izotonik, hipotonik...

4- Elektrolit ampulleri: potasyum...

Filistin Halkıyla Dayanışma derneği de tıbbi yarım topluormuş maddi bir detek kabul ederler mi bilmem.

 
sar tribünleri haykır öfkeni bizans yenilecek zafer yakında.
Yukarı
TümayÇeliker Liste gör
Yazar


Tümay Çeliker
Yaş: 36
Katılım: 07/Ağu/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 284
  Alıntı TümayÇeliker Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 05/Oca/2009 saat 19:40

1525-Mohaç Meydan Muharebesi
Fransa Kralı François Kanuni Sultan Süleyman'a mektup yazar.Alman Kralı Şarlken'in
zulmünden kurtarmasını ister.Hiçbir din,ırk,kültür bağı olmamasına rağmen yardım istenen
el geri çevrilmemiştir.
1950-K.Kore ve G.Kore savaşı...
Türk Birliği, Kore de Chonchon nehri kenarında Kunuri civarında cephe önlerine ulaşmasıyla,
 sayıca çok üstün olan Komünist Çin Güçleri tarafından sarıldı. Ön cephedeki Türk
Tugayı’nın bir tarafında 8 inci Ordu’nun doğu kanadı diğer tarafında ROC II birliği vardı.
Ama ROC II ler Çin sürülerinin saldırısıyla şaşkın vaziyette bozguna uğrayıp çekiliyorlardı.
 Türk Birliği’nden hiç kimse kendilerinin izole olduğunu ve yalnız kaldığını bilmiyordu.

T.R.Fehrebach bu durumu “Bu tip savaş-Kore: Bir hazırlıksızlığın Çatışması” adlı kitabında
şöyle anlatır: Bu belirsizlik ortamında ve olup biten herşeyi hesaba katmadan hareket eden
 5000 kişiden oluşan Türk Tugayı, doğuya yöneldi. Wowan Köyü yakınında çarpışmaya girdiler. Ve çok geçmeden müthiş rapor
geldi. Türkler düşmanı bozguna uğratmışlardı. Ve çok sayıda da esir almışlardı.

“Fakat daha sonra Çin’in ana kuvvetleri onların üzerine saldırdı. Olanların detayı
muhtemelen rapor edilmeyecekti. Ama işin özü şuydu: “Türk Tugayı ağır hasar almıştı.”

“Uzun boylu, esmer yüzlü, kalın parke giymiş bu adamlar geri çekilmeyi reddetmişti.
 Bazı şahitlerin söylediğine göre subaylardan birkaçı geri çekileceklerini duyduğunda,
 şapkalarını çıkarıp yere vurarak tepkilerini göstermişlerdi.” Sonunda 28 Kasım’da geri
çekildiğinde ve 38 inci Piyade Birliği ile bağlantıya geçtiğinde Türk Birliği çok kayıp
vermiş durumdaydı. Bunlar o zaman Üsteğmen Erdönmez’in elde ettiği ilk elden bilgilerdi.
 Astsubay Hasting Vic’i ilk hangarda gördüğünde O, Wowan’daki katliamdan kurtulmuş bir
 piyade askeriydi. Telsiz ve ekipmanlarının bazılarını kaybettiği için, elinde kalan
 silahlarının ve mermilerinin kıymetini çok iyi biliyordu. Kore’nin soğuk, yüksek, karlı
tepelerinde Çin’lilerle savaşırken Çin Komünistlerinden nefret etmeyi öğrenmişti.

Yaralanan ve şehit olanlardan başka esir düşen Türkler de vardı. Çin esir kamplarında
 Birleşmiş Milletler esirlerinin %50'sinin hayatlarını kaybetmelerine karşın,
 esir Türk’lerden bu kamplarda bir tek ölen olmamıştır.
1974-Kıbrıs Barış Harekatı...
k 8 Ağustos'ta II. Cenevre Konferansı'nın yapılmakta olduğu zamanda Türklerin 'iyi niyet jesti' olarak Limasol ve Larnaka
civarında bir miktar köyü boşaltmış olmalarına rağmen, Millî Muhâfız Alayı ve EOKA-B işgal ettikleri yerleri tahliye
etmedikleri gibi ellerindeki esirleri de serbest bırakmamışlardır.

Cenevre konferansına katılan Dışileri Bakanı Turan Güneş anlaşmanın mümkün olmadığı anlamına gelen Ayşe Tatile Çıksın"
parolasını Başbakan Bülent Ecevit'e bildirmiştir. 'Ayşe' Turan Güneş'in kızı (sonraki Ayşe Güneş-Ayata)'nın adıdır.

Bunun üzerine 13 Ağustos'ta Türk birlikleri tekrar ilerlemeye başlamış ve 16 Ağustos'ta Lefke ve Magosa'nın kurtarılmasıyla
sona eren üç günlük II. Barış Harekatı'nı gerçekleştirdi.

Harekât neticesinde bir taraftan Magosa'ya diğer taraftan Lefke'ye varılarak Türk tarafının sınırları çizildi.
 İki harekatta toplam 498 Türk askeri, 70 Kıbrıslı Mücahit[kaynak belirtilmeli] ve 270 Kıbrıs Türk'ü hayatını kaybetti.

  Ve daha sayamayacağımız niceleri...Mazlumun,ezilenin yanında olmak;zülme başkaldırmak bu milletin kanında var.
Peki;ya şimdi???

2009-İsrail-Filistin Savaşı:
İsrail'in Filistin'e saldırmasından sonra Türk Hükümeti İsrail'i kınamıştır...DAYAN FİLİSTİN!!!

Aslında bir başkaldırı, bir Anadolu şahlanışı,her defasında kendini yeniden üreten bir heyecanın, tarihsel bir heyecanın adı Eskişehirspor... Eskişehirli Olmayanların da Takımı Olan Eskişehirspor!!!
Yukarı
umutes Liste gör
Usta Yazar


umut
Yaş: 45
Katılım: 23/Eyl/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 2382
  Alıntı umutes Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 05/Oca/2009 saat 21:01
poseidon nickli, 22 yaşındaki hüseyin kardeşimiz; emeğine sağlık; "Arz-ı Mevuud" konusuna değinilmesini görmek beni çok mutlu etti. bir kez daha anladım ki gerçekten çok çok kaliteli bir foruma sahibiz, her zaman her yerde farklıyız biz... ben bir şey söylemeyeceğim, güzel yazılarını bekliyorum, siyonistlerin en güçlü dayanağı olan gerçekten çok önemli bir konuya değindin...
ESkişehir'im hasretim, doğduğum şehir, memleketim...
Yukarı
köfteci Liste gör
Usta Yazar


Hüsnü Önkol
Yaş: 65
Katılım: 01/Ağu/2007
Yer: Germany
Online Durum: Offline
Mesajlar: 10327
  Alıntı köfteci Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 05/Oca/2009 saat 22:28
Yukarı
trap26 Liste gör
Deneyimli Yazar


şener
Yaş: -
Katılım: 04/Ağu/2007
Online Durum: Offline
Mesajlar: 510
  Alıntı trap26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 05/Oca/2009 saat 23:37

Gazzeliler olayları tarifte zorlanıyor

Gazze Şeridi'nde yaşayanlar, artık içinde bulundukları durumu tarif etmekte zorlanıyor. Her şeyin kırılma noktasında bulunduğu Gazze'de zar zor ulaşılabilen insanların sesi zorlukla çıkıyor ve "Nasılsınız" sorusuna tek cevap veriliyor: "Hâlâ hayattayız..."

MNetBanner("cumhuriyet_anasayfa_468x60");

AA

Tel Aviv- Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneyine 10 gündür yoğun bombardıman altında, biraz sonra kendisine veya ailesine ne olacağını bilmeden bekleyen insanlar, aynı ortak "korkunun pençesinde..." Yaklaşık 10 gündür elektriksiz, susuz olan ve gıda maddelerinden yoksun bulunan insanlar, telefonların devre dışı kalması yüzünden, birkaç kilometre ötedeki kardeşlerinden, yakınlarından haber alamıyor; gündüz ve gece devam eden ağır bombardıman altında onların "hayatta olup olmadığını" bilmiyor; yanıbaşında komşularına ait binanın vurulduğunu "duymasına" rağmen yardıma gidemiyor; evde oturup beklemekten öte bir şey yapamıyor...

Cebaliye'den bir Gazzeli, evlerinde 10 gündür su ve elektrik olmadığını söyledi. Ev telefonlarının da kesik olduğunu belirtirken, "kimse tamiratla filan uğraşamıyor" diyen Gazzeli, "Siz nasılsınız" sorusuna genelde söylenen ortak yanıtla karşılık veriyor: "Durum korkunç... Şimdiye kadar hiç olmadığı kadar... Artık tarif edemiyorum...Ama biz hayattayız. Buna yaşamak denirse!"

Gazze'nin en büyük hastanesi Şifa'nın doktorlarından biri de, son iki gündür ambulans gelemediği için işine de gidemediğini anlatıyor. Ambulanslar olmaksızın, doktorlar da işe gidemiyor. Ambulansla gitmek bile çoğu zaman tehlikeli... Dün akşam, vurulan bir ambulansta 3 sağlık görevlisi daha hayatını kaybetti. Sağlık görevlilerinin, EzZehra bölgesinde İsrail hücumbotlarından açılan bir ateşte vurulan bir evde yaralı bir kadın ile 4 çocuğunu hastaneye getirmek üzere almaya giderken vurulduğu öğrenildi.
Yine dün akşam Cebaliye'de 8 ev, 2 cami vuruldu. Bir kadın ile iki kızı, bir diğer aileden de bir erkek öldü, 4 kişi yaralandı. Ancak ambulanslar, ailelerin telefonla yardım istemelerine rağmen buralara gidemedi. İsrail tanklarının Cebaliye yakınlarında konuşlanmış olması ve tank ateşi, evde ölüleri de bulunan yaralı aile üyelerine ulaşılmasını imkansız kılıyor.
 

"Ölü ve yaralı sayısını takip edemiyoruz"

Şifa hastanesi doktoru, "Artık ölü ve yaralı sayısını takip edemiyoruz" diyor ve ekliyor: "Sayı her an değişiyor..."

Ambulansın niye gelmediği sorusuna da aynı doktor, "Evimizin biraz ilerisinde bir tepede çatışmalar var, duyuyoruz. Bunun için gelemediler, ben de hastaneye gidemedim" diye cevap veriyor. Kanserli hastalarla uğraşan doktor, hastaların durumuyla ilgili soru üzerine, "Allah yardımcıları olsun" demekle yetiniyor.

Doktorun verdiği bilgiye göre, kanserli hastalar için acil olarak gereken 105 değişik ilaç "yoklara karışmış" durumda... Doktor, "Önceden alabiliyorlardı bunları, ama yok artık. Radyoterapi görmesi gerekenlerse ya İsrail'e, ya Batı Şeria'ya gitmek zorunda, ama çıkamıyorlar. Bu da tedavilerini geciktiriyor. Ama elimizden gelen bir şey yok" diye konuşuyor.
 

"İsrail Hamas'ı değil, bizi yok ediyor"

Doktor, İsrail'e ve açıklamalarına da öfke duyarak, "Hamas'a karşı diye başladılar bu savaşa. Ama Hamas değil hedef. Bizi yok ediyorlar; geleceğimizi yok ediyorlar" diyor ve şöyle devam ediyor: "İsrail, bizi de, bütün dünyayı da aptal yerine koyuyor. İki yıl önce Hamas darbeyi yaptı ve yönetimi aldı. O olaylar neredeyse birkaç saat içinde oldu. Madem Hamas'a karşıydılar, şimdi üzerimizde vızır vızır dolaşan uçaklar, pilotsuz uçaklar, bir Apaçi harekete geçebilir ve ufak bir müdahaleyle Hamas'ın yönetimi devralmasını engelleyebilirdi. Ama yapmadılar. İkincisi tüneller... Bu tüneller iki yıldır çalışıyordu, hiç engel olmadılar. İki senedir Hamas'ı bu tünellerle besledi İsrail. Şimdi bizim üzerimize tonlarca bomba atılıyor. Madem öyle, bu tünellere niye iki yıldır izin veriliyordu. Aslında Hamas'ı değil, bizi vuruyorlar. Şimdi sokaklarda iki Hamas mensubunu göremezsin. Ama sivil insanlar, kadınlar çocuklar göz göre göre öldürüyor. Biz aptal değiliz ve bunu görüyoruz..."

Doktor, "Birkaç saat önce bir patlama oldu. Komşumuzun evi vuruldu. Yaşlı bir adam... Biraz ötemizde oturuyorlar... Ölmediler, ama yaralandılar... Militan değiller; hepsi sivil... Dün Şati kampında bir aile yok oldu. Neymiş, Hamas'ı vuruyorlarmış" sözleriyle isyanını dile getiriyor.

Doktor, hastanelerin cerrahi bölümlerinde durumun çok kötü olduğunu belirterek, "O kadar çok yer vuruluyor, o kadar kişi ölüyor, o kadar çok yaralı taşınıyor ki, artık doktorlar yetişemiyor. Hastaneler de bu yükün altından kalkabilecek durumda değil. Hastaneler çökmek üzere" diyor ve ekliyor: "Telefonumun şarjı bitmek üzere... Hastaneden arayabilirler. Belki ambulans gönderirler. Onun için artık kapatayım... Ancak hastaneye gidebilirsem telefonumu şarj edebiliyorum. 10 gündür elektriklerimiz yok, sularımız da... Evde içilebilecek suyumuz da tükenmek üzere,umudumuz da... Artık daha ne söyleyeyim? Herkes seyrediyor, Amerikan savaş filmi gibi!.."

Doktor, sözlerini şöyle tamamlıyor:
"Netzarim'de (İsrail'in 2005'te terk ettiği Yahudi yerleşimi) kardeşim var... Hayatta olup olmadığını da bilmiyorum... Umarım hayattadırlar..."

    Durum ortada olumun cok sicak hissedildigi bir sehir Gazze.Dunya seyrediyor,insanlik olmus.Allah yardimcilari olsun ordaki musluman kardeslerimizin DAYAN FILISTIN
Yukarı
d0rli0n Liste gör
Usta Yazar


İsimsiz
Yaş: 24
Katılım: 20/Haz/2008
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1127
  Alıntı d0rli0n Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 06/Oca/2009 saat 02:08
Alıntı yapılan TümayÇeliker


1950-K.Kore ve G.Kore savaşı...
Türk Birliği, Kore de Chonchon nehri kenarında Kunuri civarında cephe önlerine ulaşmasıyla,
 sayıca çok üstün olan Komünist Çin Güçleri tarafından sarıldı. Ön cephedeki Türk
Tugayı’nın bir tarafında 8 inci Ordu’nun doğu kanadı diğer tarafında ROC II birliği vardı.
Ama ROC II ler Çin sürülerinin saldırısıyla şaşkın vaziyette bozguna uğrayıp çekiliyorlardı.
 Türk Birliği’nden hiç kimse kendilerinin izole olduğunu ve yalnız kaldığını bilmiyordu.

T.R.Fehrebach bu durumu “Bu tip savaş-Kore: Bir hazırlıksızlığın Çatışması” adlı kitabında
şöyle anlatır: Bu belirsizlik ortamında ve olup biten herşeyi hesaba katmadan hareket eden
 5000 kişiden oluşan Türk Tugayı, doğuya yöneldi. Wowan Köyü yakınında çarpışmaya girdiler. Ve çok geçmeden müthiş rapor
geldi. Türkler düşmanı bozguna uğratmışlardı. Ve çok sayıda da esir almışlardı.

“Fakat daha sonra Çin’in ana kuvvetleri onların üzerine saldırdı. Olanların detayı
muhtemelen rapor edilmeyecekti. Ama işin özü şuydu: “Türk Tugayı ağır hasar almıştı.”

“Uzun boylu, esmer yüzlü, kalın parke giymiş bu adamlar geri çekilmeyi reddetmişti.
 Bazı şahitlerin söylediğine göre subaylardan birkaçı geri çekileceklerini duyduğunda,
 şapkalarını çıkarıp yere vurarak tepkilerini göstermişlerdi.” Sonunda 28 Kasım’da geri
çekildiğinde ve 38 inci Piyade Birliği ile bağlantıya geçtiğinde Türk Birliği çok kayıp
vermiş durumdaydı. Bunlar o zaman Üsteğmen Erdönmez’in elde ettiği ilk elden bilgilerdi.
 Astsubay Hasting Vic’i ilk hangarda gördüğünde O, Wowan’daki katliamdan kurtulmuş bir
 piyade askeriydi. Telsiz ve ekipmanlarının bazılarını kaybettiği için, elinde kalan
 silahlarının ve mermilerinin kıymetini çok iyi biliyordu. Kore’nin soğuk, yüksek, karlı
tepelerinde Çin’lilerle savaşırken Çin Komünistlerinden nefret etmeyi öğrenmişti.

Yaralanan ve şehit olanlardan başka esir düşen Türkler de vardı. Çin esir kamplarında
 Birleşmiş Milletler esirlerinin %50'sinin hayatlarını kaybetmelerine karşın,
 esir Türk’lerden bu kamplarda bir tek ölen olmamıştır.
........

  Ve daha sayamayacağımız niceleri...Mazlumun,ezilenin yanında olmak;zülme başkaldırmak bu milletin kanında var.
Peki;ya şimdi???

2009-İsrail-Filistin Savaşı:
İsrail'in Filistin'e saldırmasından sonra Türk Hükümeti İsrail'i kınamıştır...DAYAN FİLİSTİN!!!

1. si Türkiye'nin NATO'ya girmek için Kore Savaşında ABD ye destek vermesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni gelecekte yaşanan bazı katliamlara ortak etmiştir. Bugün Afganistan'da işgalci güce destek olmamızı sağlayan,  Lübnan'ı vuran İsrail askerlerine eğitim verilmesini sağlayan...vs (araştırırsak daha fazla örnek verebileceğimi düşünüyorum) sürecin başlangıcını  mazlumun yanında olmak olarak algılamak süreci algılayamamaktır.
2.si Türk Hükümeti kınasa ne olacak Tayyip Erdoğan Ortadoğu turundan  daha gelmeden başlamadı mı kara harekatı? Yapılacak olan harekatı masa başında öğrenmeme gibi bir ihtimali var mı? Böyle bir ikiyüzlülük olabilir mi?
sar tribünleri haykır öfkeni bizans yenilecek zafer yakında.
Yukarı
d0rli0n Liste gör
Usta Yazar


İsimsiz
Yaş: 24
Katılım: 20/Haz/2008
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1127
  Alıntı d0rli0n Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 06/Oca/2009 saat 02:09
FHKC%20ÖNDERİNE%20SUİKAS...

İsrail, işgal operasyonu kapsamında Filistin Halk Kurtuluş cephesi önderlerinden, Merkez Komite Üyesi Jamil Mizher'i hedef alan başarısız bir saldırı düzenledi. FHKC tarafından, İsrail saldırganlığına ve suikast girişimine dair yapılan açıklama aşağıdaki şekildedir:

"Düşman, Yoldaş Jamil Mizhere karşı suikast denemesinde başarısız oldu.

4 Ocak 2009 günü düşman suikast kampanyasının bir parçası olarak, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Merkez Komitesi Üyesi Yoldaş Jamil Mizheri hedef alarak iki evi bombaladı. Bu ev bombaları Filistin direnişinin önderliğini hedeflemektedir.

Evler boştu ve Yoldaş Mizherin ailesi güvende. FHKC, önderlerine yönelik bu saldırıyı yeni bir İsrail savaş suçu sayarak bu türden iğrençliklerin cepheyi ve onun önderliğinin direnişe destek olma ve direnme sorumluluğunu arttırdığını belirtiyor. Düşman aynı zamanda hava saldırıları ve bombalarla FHKC ofislerini de hedef aldı.

FHKCnin silahlı kanadı Abu Ali Mustafa Tugayları komutanları, bu operasyonun amacının önderlik, savaşçılar ve halk arasındaki iletişimi kesmeyi amaçladığını söyledi ve İsrailin suikast kampanyası ile evleri hedeflemesinin ne hiçbir şekilde başarılı olabileceğini ne de direnişin iletişimini parçalayabileceğini belirtti.

Şunu da belirtmek gerekiyor ki, düşman içinde ailelerin yer aldığı direniş liderlerinin evlerinden 10unu hedef alarak onları katliamda öldürdü.

FHKC, bir kez daha İsrailin halkımıza karşı suçların direnişimiz, davamız ve zafer kazanma kararlılığımız sonucunda başarılı olamayacağını tekrarlıyor."
sar tribünleri haykır öfkeni bizans yenilecek zafer yakında.
Yukarı
ESESLİ EMRE 26 Liste gör
Usta Yazar


Emre
Yaş: 36
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: altı
Online Durum: Offline
Mesajlar: 5204
  Alıntı ESESLİ EMRE 26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 06/Oca/2009 saat 03:39

Filistin zamanında bizi satmasaydı herkesden önce ilk ben giderdim tepki vermeye ama yok işte daha savunma mekanizması olmayan ülkeye yanındayız diyerek yanında olamayız..Keşke FİLİSTİN çok güçlü olsaydı KÖPEK İSRAİL vurmaya cesaret bile edemeseydiWink

Hemen bazı arkadaşlar tepki verecek ama olaya duygusal bakmayın filistin eğer zamanında kafasını kullansaydı bu durumda olmazdı..Doğanın kanunu bu güçlü olan zayıfı her zaman ezer..
 
Ölen masum insanlara yazık oluyor onlara üzülüyorum ALLAH rahmet eylesin..
amatöre düşsende peşindeyiz seninleyiz her zaman her yerde.. biz kötü günde kavgayı seçtik.

Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 1314151617 29>


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,516 saniyede hazırlanmıştır