eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > Diğer > Sohbet / Eğlence / Diğer Konular
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Güzel Türkçemizi güzel kullanalım.

 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 678910 20>
Yazar
Mesaj
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
Panzerfaust26 Liste gör
Usta Yazar


Umut Tukuş
Yaş: 33
Katılım: 08/Eki/2007
Yer: Kocaeli
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1763
  Alıntı Panzerfaust26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 30/Ağu/2008 saat 23:41
Türkçe Hakkında İlginç Notlar


-Türkiye'den yayınlanan Radyo Televizyon yayınları etkisiyle Azerbaycanlı gençler artık Farsça "evet" anlamına gelen "beli" yerine "evet" demeye başlamışlar. Vaktiyle biz "vazife" diyorduk, onlar da "vazife" diyorlardı. "Görev" kelimesi kullanım alanına girmemiş olsa bile en azından duydukları zaman yadırgamıyorlar. Türkiye'deki alelade insan da Azerbaycanlı bir konuşucuyu on yıl öncesine göre daha rahat anlayabiliyor. Hatta Türkmenistanlı, Özbekistanlı konukları da daha rahat anlayabiliyor.
-Birleşmiş Milletler ve dünya İstatistik kuruluşlarının verdiği verilere göre dünyada yaygın kullanılan dilleri kullanış alanı ve amacına göre üç kategoride sınıflayabiliriz: 1) Dünyada en çok nüfus tarafından ana dil olarak kullanılan diller, 2) dünyada en geniş coğrafi alanda kullanılan diller, 3) Dünyada bilimsel ve teknoloji alanda ticaret, haberleşme ve bilgi alışverişinde yaygın kullanılan diller. Birinci gruptaki diller açısından sıralama Çince, Hinduca, İngilizce, İspanyolca, Rusça, Arapça ve diğerleri; ikinci kategoriye göre sıralama İngilizce, Çince, İspanyolca, Arapça, Türkçe, Hinduca; üçüncü kategoriye göre ise sıralamada başlıca Batı Avrupa Dilleri İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca ve Rusça yer almaktadır. Pasifik devletlerinden Japonya'nın hızla gelişen Çin'in dili de yakın bir geecekte bu kategoride yer alacaktır.

-Yabancı dil öğretimi için eğitim-öğretim dilinin mutlaka yabancı dilde olmasının gerekmediğini çarpıcı bir örnekle sunmak istiyorum. Skale dergisi 1993 yılı 1. sayısında yayınlanan "Sayılarla Avrupa Topluluğu" yazısında verilen bilgiye göre Avrupa topluluğunda 20-24 yaş arası gençlerin % 83'ü en az bir yabancı dile hakim, bu daha yaşlılarda % 50 civarında. Belçika, Hollanda, İsviçre gibi ülkelerde oran çok daha yüksek. Buna karşın Avrupa'da bütün orta öğrenim ve üniversite öğretimi kendi ana dillerinde yapılıyor. Diğer bir örnek, nüfusu sadece 10 milyon olan Macaristan'da bütün okullar Macarca, tek bir üniversite 1991 sonrası İngilizce açıldı, ama öğrencileri yabancı. Macarca ülke dışında hiçbir ülkede kullanılmadığı halde her konuda bizden çok daha fazla Macarca kitap basıyorlar ve her Macar da bir yabancı dil biliyor. SCI ce taranan dergilerde yayınlanan makalelerin ülkelere göre sıralamasında ilk 20 sırada yer alan ülkelerden yalnız Hindistan yabancı dilde öğretim yapıyor. Yani her ülke kendi dilinde öğretim yaparak bilim üretebiliyor, diller bilim üretimine engel değil.

-Sırf İstanbul'da İngilizce, Fransızca, Almanca İtalyanca eğitim yapan orta dereceli okulların sayısı 150'nin üzerende. Bütün ülkede ise özel okulların sayısı 1995 yılı itibariyle 871'dir. Eğer önlem alınmaz ve sınırlamaya gidilmezse üniversitelerimiz de bu yola girer. Eğitim çağında 15 milyon nüfusun tamamını böyle özel okullara göndermemiz mümkün olmadığından (14.300.000. toplam öğrencinin sadece 200.000'i özel okullara gidebilmektedir.) talep de devamlı kamçılandığından maalesef en seçme başarılı öğrenciler "Robert Kolej, Galatasaray Lisesi" başta olmak üzere yabancı dilde eğitim yapan okullara gönderiliyor ya da bu okulları tercihe zorlanıyor. Yabancı dilde öğretim yapan üniversiteler için de aynı durum sözkonusu. Böyle olunca bütün bu üstün yetenekli çalışkan, seçme öğrencileri alan okullar hem yabancı dilde hem de diğer sosyal ve fen derslerinde daha başarılı oluyorlar. Bu sonuç da biraz önce değindiğimiz genel kanaati oluşturuyor. Yani malzeme kaliteli olduğu için ürün de kaliteli oluyor. Önemli olan bir öğretim kurumunun öğrenci alırken hangi yüzde diliminden öğrenci aldığına bakılarak bu öğrencileri hangi yüzde diliminden mezun ettikleridir. Mezunlar ilk yüzde diliminden daha başarılı yüzdeye yerleştirilebiliyorsa o kurum başarılıdır.
-Tarihçi Jean-Paul Roux, ''Türklerin Tarihi'' adlı yapıtında [ 1] ''Türklerle ilgili olarak kabul edilebilecek biricik tanım dilbilgisel olandır. … Türklerin dili çok büyük bir çekim gücüne sahip olduğundan ilişkide bulundukları birçok insan topluluğu tarafından benimsenmiştir.'' diyor. Ünlü dilbilimciler, Türkçenin yetkinliğini ve kurallı oluş bakımından öteki dillerden üstünlüğünü övmüşlerdir:
-Max Müller, Türkçe hakkındaki görüşlerini şöyle açıklıyor: ''Türkçenin bir dilbilgisi kitabını okumak, bu dili öğrenmek niyetinde olanlar için bir zevktir.Türlü dilbilgisi kurallarının belirlenmesindeki ustalık, eylem çekimlerindeki düzenlilik, bütün dil yapısındaki saydamlık, kolayca anlaşılabilme niteliği, insan zekasının dil aracılığı ile beliren üstün gücünü kavrayabilenlerde hayranlık uyandırır…. Türk dilinde her şey saydamdır, apaçıktır.
-Jean Deny, ''Türk dili, seçkin bir bilginler kurulunun danışma ve tartışmaları sonucunda oluştuğu kanısını uyandırıyor. Fakat böyle bir kurul, Türkistan bozkırında kendi başına kalmış olarak ve kendi yasaları ya da kendi içgüdüleri itişiyle, insan beyninin yarattığı bu sonucu sağlayamazdı !'' demektedir
-XIII. yüzyılda Cengiz Hanın Moğol İmparatorluğu, yaklaşık olarak, tüm Türk Dünyasını egemenliği altında toplamıştır. Moğol İmparatorluğunun, devlet dili olarak Uygur Türkçesini ve Uygur yazısını kullanmıştır.
-Osmanlı'da, Zaloğlu Rüstem bizim ulusal kahramanımız gibi tanıtılmış, buna karşılık Türk kahramanı Alp Er Tunga(Tonga) unutulmuştur. Zaloğlu Rüstem'in Alp Er Tunga'yı hile ile yakalatmasının anısı olarak dilimizde ''Tongaya düşmek'' deyimi kalmıştır.
-Bütün bu olumsuz oluşumlara karşın, Türk dilinin büyüleyici etkisi kendini göstererek, Türkçe, Anadoluda hızla yaygınlaşan halk dili olur. Moğol işbirlikçisi Anadolu Selçuklusu sultanlarının egemenliğine başkaldıran Türkmen beyi Karamanoğlu Mehmet Bey'in Konyayı ele geçirip Siyavuş'u Selçuklu sultanı yapması, Türk dili için mutlu bir olay olur: Karamanoğlu Mehmet Bey, 19 Mayıs 1277'de ünlü fermanını yayınlar: ''Bugünden sonra divanda, dergahta, mecliste ve meydanda Türkçeden gayrı dil konuşulmayacaktır! ''. Türkçenin bu bağımsızlık bildirgesiyle, Moğolların ilerlemesini durdurmuş olan '' külahlı, ayağı çarıklı ve kara kilimli Türkmenler'', Farsçayı benimsetmeye çalışan ''Rumi'' adı takınmış Selçuklulara karşı bir dil yengisi kazanmışlardır
-Yunus Mevlana'nın Mesnevisini okuduğunda çok uzun ve belki biraz da Farsça yazılmış olmasını beğenmeyerek, bu Mesnevinin yerine ''Ete kemiğe büründüm / Yunus deyi göründüm.'' beytini önermesi, Türkçeyi sevenler için etkileyicidir. Yunus'un şiirleri yüzyılardan beri Türklerin belleğinde yaşamaktadır. Günümüzde Birleşmiş Milletler yapısının girişinde duvara yazılan ''Gelin kardeş olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim sevilelim / Dünya kimseye kalmaz'' dörtlüsü ile Yunus Emre güzel Türkçe ve insancıllık dersi vermektedir.
-Karacaoğlan, Dadaloğlu, Köroğlu, Kaygusuz Abdal ve daha nice Türk halk ozanları koşmalar, koçaklamalar söyleyerek Türk dilinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır. Osmanlı şairlerinden daha özgün, daha kalıcı olmuşlardır. Örneğin en ünlü Osmanlı şairleri, Karacaoğlan'ın ''Çukurova bayramlığın giyerken / Çıplaklığın üzerinden soyarken / Şubat ayı kış yelini kovarken / Cennet demek sana yakışır dağlar'' dörtlüsü ile başlayıp ''Karacaoğlan size bakar sevinir / Sevinirken kalbi yanar göğünür / Kımıldanır hep dertleri devinir / Yas ile sevinci yıkışır dağlar'' dörtlüsü ile biten koşmasındaki özgün doğa betimlemesinin düzeyine ulaşamamışlardır[ 19] . Bu koşmadaki anlatım akıcılığı ve sözcük zenginliği, Türkçenin gücünü ortaya koymaktadır.
-II: Abdülhamit'in tahta geçmesi sonrasında Anayasanın (Kanun-u Esasi) hazırlanmasında dil sorunu ortaya çıktı: Geniş Osmanlı topraklarından Meclise gelecek temsilciler hangi dil ile konuşacaktı? Batı, yüzyıllar önce tek bir ulusal dili egemen kılıp geliştirerek böyle bir sorunla karşılaşmamıştı. Uzun tartışmalardan sonra -azınlıkların tepkileri de yatıştırılarak- Anayasanın 18. Maddesine Osmanlı Devletinin resmi dilinin Türkçe olduğuna ve devlet hizmetlerine gireceklerin bu dili bilmesinin gerektiğine ilişkin hüküm konuldu. II.Abdülhamit'in Meclisi kapattıktan sonra uyguladığı ağır sansür, dili kapsamadığından, aydınların Türkçeyi geliştirme çabaları kesintiye uğramamıştır. II: Abdülhamit, sadrazamlığa atadığı Türkçe bilmeyen Çerkez Hayrettin Paşanın telkini ile devletin resmi dilinin Arapça olmasını istemiş ise de, Sait Paşa'nın ''Devlet dili Arapça olursa Türklük ortadan kalkar'' diyerek karşı çıkması üzerine, bu isteğinden vazgeçmiştir.
-Osmanlı döneminde, tıp, mühendislik ve askerlik terimlerinin Batı dillerinden Osmanlıcaya çevrilmesi görüşü egemendi. Ancak terim türetmede Türkçe sözcüklerden değil de Arapça ve Farsça sözcüklerden yararlanılmakta idi. Bu "takıntıyla" kimi zaman gülünçlüklere düşülürdü.Örneğin Osmanlının İtalyadan satın aldığı topların üzerinde ''Balliemez'' damgası bulunduğu için, bu toplar Türkler arasında ''Balyemez Topu'' diye adlandırılmıştı. Ancak Osmanlının bilgiç okumuşları, bu toplara Türkçe bir ad konulduğunu sanarak, Türkçe sözcükleri aşağılık sayıp Türkçeyi bilimsel ürünleri adlandırmaya yakıştıramadıklarından, Türkçe ''Balyemez'' sözcüğünü, yarısı Arapça yarısı Farsçaya çevirerek ''Asalnemihored'' yapmıştı. ''Asal'', Arapça "bal", ''Nemi-hored'' ise Farsça "yemez" anlamına geliyordu
-Abece sorununu, Atatürk ''Bizim ahenkli zengin dilimiz Yeni Türk Harfleriyle kendini gösterecektir.'' diyerek, 3 Kasım 1928 tarihinde Mecliste kabulünü sağladığı yasayla, Latin harflerine dayanan Türk abecesini dilimize kazandırmıştır
-Hint-Avrupa ve Sami dillerine göre Türkçenin sözcük ve bu arada bilim terimleri türetmede önemli bir üstünlüğü vardır. Prof. Doğan Aksan'ın ''Türkçenin Gücü'' yapıtında[ 29] açıklandığı üzere, Türkçemiz bu özelliği ile benzersiz üstünlüğe sahiptir. Bu yapıtta ''sür-'' kökünden, yalnızca Türkiye Türkçesinde 100 kadar türetilmiş sözcük örneği verilmiştir.
-1936 yılında Kahire'de toplanan Arap dil kurultayı, Türkçe kökenli 3600 kadar sözcüğü Arapça sözlükten çıkarmıştır. Çıkarılan bu sözcükler arasında ''sarık'' örneği Türkçe din sözcükleri de vardır.
-12 Eylül Darbesi sonrası, dilde geriye dönüş zorlamalarına girilmiş, kimi öz Türkçe sözcüklerin kullanılması Yönetim Buyruğuyla yasaklanmıştır. Bu sözcükler arasında ''devrim'' ve dönemin devlet başkanı Kenan Evren'in soyadı olan ''evren'' sözcüğü bile bulunmakta idi

-Mustâbey adı da tek başına bir armudun adıdır. Ancak burada ne armud ne de Mustâbey, bir hakaret mânâsında değildir. Çünkü bu Mustâ Bey, rivayete göre herhangi bir şahıs değil, büyük hürmet gören bir insandır: "Bizim öz mûsıkîmizin pîri" bilinen Büyük Itrî, o engin mûsıkîsinden başka, İstanbul surları dışında bir çiçek ve meyva bahçesi sâhibiydi. Itrî'nin asıl adı Mustafa olduğu için, merakla işleyerek elde ettiği bir çeşit armuda halk Mustâbey armudu demiş fakat bunu söylerken Itrî'ye olan derin sevgi ve hürmetinden bie zerre eksilmemişti.
Kaynak:www.edebiyatogretmeni.com
ESES'i ticari rant olarak görenlere karşı yüksek taraftarlık bilinci!
Yukarı
Sephodyrm Liste gör
Usta Yazar


Mehmet
Yaş: 32
Katılım: 04/Ağu/2007
Yer: EStanbul
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1661
  Alıntı Sephodyrm Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 31/Ağu/2008 saat 00:48
Konfüçyüs'e

-“Bir ülkeyi idare etmeye çağrılsaydınız, ilk iş olarak ne yapardınız?”diye sormuşlar, Konfüçyüs şöyle cevap vermiş:

-“Önce dili düzeltirdim. Dil düzgün olmazsa kelimeler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünceler iyi anlatılamazsa yapılması gereken şeyler iyi yapılamaz. Gereken yapılamazsa ahlak ve kültür bozulur. Ahlâk ve kültür bozulursa adalet yolunu şaşırır. Adalet yanlış yola saparsa, halk güçsüzlük ve şaşkınlık içine düşer. Ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez. Bu sebeple söylenilen sözü doğru söylemelidir. Hiçbir şey dil kadar mühim değildir.”

BKaldırıŞ - "Sensiz İstanbul'a Düşmanım !"
Yukarı
Sephodyrm Liste gör
Usta Yazar


Mehmet
Yaş: 32
Katılım: 04/Ağu/2007
Yer: EStanbul
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1661
  Alıntı Sephodyrm Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 31/Ağu/2008 saat 00:58
Ayrıca şunu da yazmak istedim.Selçuklu Devleti'ni yıkan en önemli sebeplerden biride devletin içinde üç dil konuşulmasıydı.Çoğumuzun bildiği gibi Selçuklu Devleti'nde Arapça,Farsça ve Türkçe konuşuluyordu.Şu an böyle bir şey söz konusu olmasada internette rastladığım aşağıdaki diyaloğun Türkçe ile uzaktan yakından bir alakası olmadığını düşünüyorum.Gerçektende kendilerini komik duruma düşürüyorlar.

-choq shekerler yhax !! diimiiaa!!??
-tesheqqürr ederiem canıaam! innshallach sende bi sefgili bulursuaan!
-ayh!! in$ulluuh!!

BKaldırıŞ - "Sensiz İstanbul'a Düşmanım !"
Yukarı
Panzerfaust26 Liste gör
Usta Yazar


Umut Tukuş
Yaş: 33
Katılım: 08/Eki/2007
Yer: Kocaeli
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1763
  Alıntı Panzerfaust26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 31/Ağu/2008 saat 01:02
Yoksa bu kişiler Emolar mı?:)) Q,w,ch,sh yaz yaz bitmez.Bunlar forumlarında kendilerini çok överler.Diğer insanlar bizi anlamıyor,onlar cahil.Ama biz Avrupalı'yız.
 
Eğer onlar Avrupalılar gibi davranıyorlarsa vay Avrupa'nın haline...
ESES'i ticari rant olarak görenlere karşı yüksek taraftarlık bilinci!
Yukarı
Sephodyrm Liste gör
Usta Yazar


Mehmet
Yaş: 32
Katılım: 04/Ağu/2007
Yer: EStanbul
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1661
  Alıntı Sephodyrm Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 31/Ağu/2008 saat 01:04
Ya komikler ya gerçekten.Neyin peşindeler anlamıyorum. LOL
BKaldırıŞ - "Sensiz İstanbul'a Düşmanım !"
Yukarı
berko26 Liste gör
Deneyimli Yazar


Berkcan
Yaş: 30
Katılım: 27/Ara/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 528
  Alıntı berko26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 31/Ağu/2008 saat 01:39
Gerçekten çok güzel bir başlık AMA EsEsimizin taraftarının sitesinde hiç gerek yok böyle şeylere.Tartışılması gerekiyorsa bir sürü site var.Burda sert ve iğneliyici konuşmalara sebep olacak bir başlığa gerek yok.
Yukarı
StS Liste gör
Usta Yazar


Ümit
Yaş: 40
Katılım: 04/Eyl/2007
Yer: Eskişehir
Online Durum: Offline
Mesajlar: 3365
  Alıntı StS Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 31/Ağu/2008 saat 01:54
Alıntı yapılan berko26

Gerçekten çok güzel bir başlık AMA EsEsimizin taraftarının sitesinde hiç gerek yok böyle şeylere.Tartışılması gerekiyorsa bir sürü site var.Burda sert ve iğneliyici konuşmalara sebep olacak bir başlığa gerek yok.

   Başkalarının siteleri bizi ilgilendirmez. Bizim sitemizde de W,X,Q harfini kullanan, chat diliyle yazan kişiler olduğu sürece de gerek var. Varsayalım bunlar olmasa bile arkadaşlarımızın eklediği makaleleri okumak için yine gerek var. Sert, iğneleyici yazan da olmuyor sadece uyarılar oluyor merak etme.
Belki Bir Gün!
Yukarı
dalga_ras Liste gör
Deneyimli Yazar


İsimsiz
Yaş: -
Katılım: 23/Tem/2008
Yer: Açık
Online Durum: Offline
Mesajlar: 365
  Alıntı dalga_ras Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 31/Ağu/2008 saat 02:09

Böyle konuşmayı hava zannedenler varya en çok onlara bitiyorum kızıaaaammm veya choq shkrrrrrr faln gibi komik gerçekten komik...Aslında acınası...ve sanırım birazda düşünülmesi gereken bi konu acaba noluyor bize die...

Es Es Es Ki Ki Ki Eski Eski Es!

Yukarı
hamdiozen Liste gör
Usta Yazar


hamdi özen
Yaş: 51
Katılım: 30/Tem/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1847
  Alıntı hamdiozen Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 31/Ağu/2008 saat 02:11
buyrun.
YEREL BASIN OKUMUYORUM.KAFAMI BULANDIRMIYORUM
Yukarı
kraleses Liste gör
Usta Yazar


Özer
Yaş: 32
Katılım: 02/Ağu/2007
Yer: Çorlu
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1543
  Alıntı kraleses Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 31/Ağu/2008 saat 02:22
Alıntı yapılan dalga_ras

Böyle konuşmayı hava zannedenler varya en çok onlara bitiyorum kızıaaaammm veya choq shkrrrrrr faln gibi komik gerçekten komik...Aslında acınası...ve sanırım birazda düşünülmesi gereken bi konu acaba noluyor bize die...



Kendinde söylemişsin işte havalı zannedenler...Başka açıklaması yok...Wink
Ben öyle kişiler tanıyorumki senin bu verdiğin örnekler bile devede kulak gibi kalır... Big%20smile

Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 678910 20>


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,482 saniyede hazırlanmıştır