2013-2014 sezonu Eskişehirspor Taraftarı

Alıntı yapılan birisi26 tv'ye ses pek gelmedi ama arkadaş bu video nedir. kıskandım gelemediğim için yeminlen, gerçi Tv'ye de genellikle bizimkilerin sesi geldi... ancak şu gol yedikten sonra susmalarımız olmasa... oraya gidenlerin hepsinin ayağına ve sesine sağlık.... https://www.facebook.com/photo.php?v=10152410850468620&set=vb.169910443619&type=2&theater

Evet maçtan önce çok iyiydik.

şu sayfayı okuyunca inanın çok üzüldüm.

Arkadaşlar çok heyecanlı ve bildiğin göç yapan ama o gücümüzü tam anlamıyla tribüne yansıtamayan bir taraftar topluluğuyuz çünkü yöneten organize eden sağlam bir tribün yok maalesef.
Dün Nefer yani maraton kısmından çok umutluydum ama zaman zaman kale arkası ve 1.kategori kısmının bile daha çok sesi çıktı..
Eğer sağlam bir tribün bu büyük taraftarı yönlendirse maçtan önce bağırtmasa, maç sırasında atmosfere göre beste girse daha güzel olur.
Ancak şunu söyleyeyim konya stadının yıkılma vakti gelmişte geçmiş..
Bence bizim stada göre bile daha kötü bir stad..
sadece siyasi amaçlarla finalin konya'ya verildiğini düşünüyorum.
Bunların dışında taraftarın hemen hemen tamamının kırmızı giymesi, o kadar kişiye rağmen büyük olayların yaşanmaması, ve daha bir çok güzellik çok büyük gelişmeler..
Arkadaşlar göreceksiniz artık iyi bir yönetim, istikrarlı bir teknik direktör, iyi bir takım ve iyi bir stad ile birlikte Türkiye'de daha çok finaller göreceğiz.
Ancak şunu söyleyeyim her ne kadar 2 pozisyonda gs'ye penaltı çalmamış olsada hakem ince ince bizi kıydı.. takdir hakları hep gs'deydi..
Bu kervan böyle gelmiş ama başta Eses ve Bursa aradaki düşmanlıkları bırakıp tüm anadolu kulüp taraftarları ortak tavır almalılar..
Örneğin dün dik duran başkan İbrahim Yazıcıoğlu'nu saygıyla andık..
Birlik olunmalı bu tür mevzularda..

Son olarak çatıda meşale yakan taraftarlar muhtemelen cezalı taraftarlarımız öyle bir ruh kattınız ki tribüne anlatılamaz..

Alıntı yapılan kartES şu sayfayı okuyunca inanın çok üzüldüm. benmi yanlış maçtaydım diye düşündüm.ben hiç tribün görmedimmi diye düşündüm.taraftarın gayretlerini görmezden gelinmenin ne kazandırdığını merak ettim. ben şunu söyleyeyim;gol sesi dışında GS tribünlerinden gelen tek bir tezahürat duymadım. maç öncesi dahil,maç sonu dahil,ben de dahil etrafımda bir saniya susan/oturan kimse görmedim.bu kadar beste/slogan çeşitliliğinin hep beraber söylendiği bir karşılaşma da görmedim. yanımda İskoçya'dan gelen dört misafir vardı.maçtan çok taraftarı izlemek durumunda kaldılar.hele ikisi sürekli video kayıt kayıt yaptı.dönerken nasıl buldunuz diye sorduğumda "taraftar mükemmel"dediler. on bin kişi kimbilir ne meşakkatler,ne fedakarlıklar yaparak gelmiş stadı maçtan iki saat önce tamamen doldurmuş.dört saat ayakta durmadan bağırmış,maç bitmiş takımını yine de "bağrına basmış"tezahüratına devam etmiş,Ertuğrul Hoca ve bazı Yöneticiler maç sonu bu taraftar önünde tribünlere kadar gelerek ellerini kalplerinin üzerine koyarak şükranlarını sunmuş ama bu taraftar bazılarınca yok sayılmış.   yapmayın bunu yapmayın.kendinizi inkar ediyor pozisyonuna düşüyorsunuz.ya da bir rahatsızlığınız var derim.gidin maçta olan bir GS'lı bulun ondan dinleyin o ne diyecek bakalım.

Alıntı yapılan gokhanbey26 Öncelikle trübündeydim onu belirteyim. Kendimce yorumlarım şöyle olacak. 1-Her zaman olduğu gibi kendimizi frenleyemiyor ve maç tan önce gereksiz bağırıyoruz. 2-Seramoni sırasında meşalelerle beraber girilen ESpana şimdiye dek yapılan en yüksek sesli ve senkronize ESpanaydı fakat bangır bangır müzik sesinin olduğu kameralarıın (tahminimce) sahadaki bayrakları veletleri çektiği anda bunu yapmamız gereksizdi. 3-Aynı aktiviteyi maç başladığına yapmaya başlasaydık takım farklı bir ruhla oynardı. 4-34 ncü dakikada GS nin sis attığı ve maçın durduğu anda yine bando eşliğinde yapılan güzel trübün şov u sadece bizi yordu ve motive etti. Sahada futbolcu dahi yokken yapılan tezahürat bence anlamsızdı. 5-İlk yarı bitiminde yine coştuk oda bizi yordu. 6-Tüm bunlardan sonra golden sonra ne enerjimiz kaldı nede bağıracak moralimiz. 7-TV başında izleyip golden sonra sustunuz ses çıkmadı diyenlere ise tek lafım, ömrünüz yeter final oynandığında trübünde benzer durumu yaşarsanız o zaman anlarsınız gırtlağınız düğümlenmişken kalbiniz acırken bağırmanın ne kadar zor olduğunu. 8-Yine TV de gösterilmeyen maçtan sonra takıma olan tezahürati,Erkan ın çektirdiği 3lüyü, GS trübünlerine bayrak sallayan çocukların sokularak doldurulduğunu eklemek istiyorum

Ben de dün tribündeydim, Gökhan'ın sözleri son harfine kadar doğrudur.

İzmir'deki Bursa kupa maçında da bulundum; itiraf etmek gerek, orada Bursa bizden hem sayı olarak, hem de tribün olarak üstündü.

Ama dün...İnanın bana tribünde dün onları bir hamamböceği gibi ezdik. Teknoloji öyle bir gelişti ki, televizyonlar sahanın bir çok yerine yerleştirmiş oldukları mikrofonlarla, istedikleri tribünün sesini daha fazla veriyorlar.

ATV maçtan hemen önce sahanın içinde, ağızları açık bir şekilde bizim tribünleri izleyen çocukları da gösterdi mi acaba ?

Şundan herkes emin olsun ki, dün tribünün şampiyonu bizdik.
Arkadaşımın da söylediği gibi; belki yorgunluktan, belki de kupayı kazanacağımıza emin olmamızın verdiği inanç ile yediğimiz golden sonra biraz da olsa motivasyonumuz düştü.

Gekas'ı, Eneramo'yu alma gereği duymayan, taraftarın Hüseyin Göcek'i istemiyoruz diye kampanya başlatmasına ve bu hakemin ne haltlar yiyeceğinin belli olmasına rağmen kılını bile kıpırdatmayan sevgili yöneticilerimize de teşekkür ediyorum.

Takım son derece güzel oynarken; (eğer sakatlığı yoksa) Özgür'ü çıkarıp, Necati'yi alan teknik direktörü de anlayamıyorum. Necati çok zaman yaptığı gibi yine takımı sabote etti desek yanlış olmaz. Buna takımın düzenini bozan Erkan'ı da eklememiz gerekir. Erkan hem kendini yoruyor, hem de arkadaşlarının moralini bozuyor. Bu olaylara bir önlem alınmazsa seneye işimiz gerçekten çok zor. Bunu felaket tellallığı olarak algılamasın kimse. Görünen köy kılavuz istemiyor. Yılanın başını küçükken ezmeli, testi kırılmadan gerekliyse çocuğu dövmeliyiz.

Yazmamam gereken şeyleri de buraya yazdım kusuruma bakmayın.
Sesim halen kısık. Eşim de yanımdaydı, onun da sesi kısık ve halen yatıyor yorgunluktan ve üzüntüden.
Bazılarının ne kadar umrunda bilmiyorum ama ben ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.