Açık...

Açık açık diye dilinizden düşüremediniz gitti.
Önce açıkta sağa sola salça olan, bayan/erkek ayırmadan herkese küfür eden, tehdit eden, kendini tribünün sahibi sanan 3-5 çapulcunun temizlenmesi lazım. İsimlerini falan bilmiyorum kimdirler nedirler onu da bilmem ama tiplerin ne mal oldukları gayet açık seçiliyor.

Gelelim açık bağırmıyor mevzuuna, şahsen ben de beğenmediğim tezahüratlara katılmıyorum. Şimdi buradan hareketle şunu söyleyebiliriz; demek ki açığın büyük bölümü de bazen katılıp bazen katılmıyorsa tezahüratlara, yapılan tezahüratlar o ana uygun değil diye düşünüyorlar demektir. Rakip takımın en tehlikeli geldiği dakikalarda "saldır Es Es" diye 40 maç bağırsanız 40 maçta da eşlik etmem, kanaatimce açığın çoğunluğu da bu şekilde düşünüyor.
Takımı hissetmeden, takıma uymadan yapılan tezahüratlar bomboştur benim gözümde. Ben oyuncu olsam, rakip dalga dalga üzerimize gelirken, bana Es Es gol gol gol siye bağırılsa onu duymam, ancak top rakipteyken tüm stad ıslıklayıp, top bize geçince aynı şekilde bir alkış duyarsam taraftarın benim yanımda olduğunu hissederim.
Hala anlamadığım bir şekilde uzun süre aynı tezahüratı yapmak daha iyiymiş, daha iyi bir destek şekliymiş gibi gösterilmesi.
Asıl önemli olan ani, güçlü ve oyuna uygun bir şekilde tepki göstermektir. Saha içinde güzel bir hareket yapan oyuncu bu hareketine karşılık olarak tribünlerden olumlu bir tepki aldığında daha çok şevklenecektir. Aynı şekilde rakip tehlike yaratmaya başladığında çıkarılacak uğultu ya da yuhlamalarla rakip de taraftarın oyunun içinde olduğunu hissedecektir.

Mezitlilere 7-0 yenildiğimiz yıllardaki taraftar geri gelsin (nasıl olacaksa !)ama o zamanlar stadın yolunu bilmeyenler şimdi Eskişehirspor, teknik direktör, takım, yönetim ve en önemlisi taraftar ve tribün hakkında ahkam kesiyor ya bir de Avrupadan bahsediyoruz. Hatta ve hatta hadlerini aşıp o zamanlar karşılıksız bu takımı destekleyenleri ruhsuzlukla suçluyorlar geçiniz bunları...

Açık kötüydü kabul ama diğer gruplar mükemmeldi de  ben mi göremedim duyamadım yoksa.Sorunu sürekli karşı tarafa yıkmakla geldiğimiz nokta bu işte..İğne çuvaldız meselesi takke düştü kel göründü.Zaten böyleydik iyice ayyuka çıktı kimse birbirine bahane bulmayı bıraksın artık yeter...

sorun açıkta değil sorun stadda , çekirdekçi maratona oturur , bağırcakda kale arkasına gider

Alıntı yapılan nörones Alıntı yapılan kafakar EGER NEFER acıgın altına tamamen gecerse zaten doldurur orayı mac boyuncada sureklı tv de gozonunde olurlar hemde turkıyeye daha ıyı bır taraftar profılı cızmıs oluruz .. kesınlıkle NEFER trıbunun acıgın altına gelıp yerlesmesı lazım tıpkı 80 lı yıllardakı gıbı hem yukarıdakı ınsanlarda gaza gelır neferle bırlıkte ve cok daha ıyı bır trıbun olur ...... kesinlikle katılıyorum. Nefer alta geçerse onlarla birlikte açık muhteşem bir hal alır. üst tarafta karşılıklı ve daha etkili besteler girilir. toplu yapılan bestelerde daha anlaşılır ve uyumlu  olur. örneğin ''es-es gol gol gol'' kapalı açık arası yapıldığında arada azda olsa zaman farkı oluyor ve bu atmosferi çok etkiliyor bu gibi tezahüratları daha etkili yaparız. alta platform kurulur Murat Diri çıkar, altes, aşk-ı şehir, dorlion ona uyum sağlar. HER TELDEN AYRI ÇALMAKTANSA ,TEK SES TEK NEFES.....

o açık trübün kapatılması sonucunda olur başka türlü olmaz yada kale arkası olunca