2010-2011 Spor Toto Süper Ligi

 

Fikstür ile ilgili o kadar çok değişken var ki hepsini bir araya getirmek imkansız olsa gerek. 

 

Mesela fikstürde yakın bir şehri takip edersek...

Ankaragücü, Gençlerbirliği veya Bursa gibi.

En kötü İstanbul,Karabük ya da Konya.

Teknik ekibe gelecek haftaki rakibimizi izlemek için büyük avantaj sağlayacaktır.

 

Bir avantajda 3 İstanbul takımını takip etmek olabilir.

Bilirsiniz bu takımlarla oynayanlar ve özellikle bu maçlardan puan alan takımlar en az 2 hafta etkisininden kurtulamazlar. Ayrıca bu maçlar kartların rakip takıma hep kolay çıktığı maçlardır, kendini final maçında zanneden futbolcuların sakatlıklarını da eklersek bize avantaj sağlayabilir.

 

Avrupa Kupası oynayacak takımlar ile bu maçların ertesinde veya en azından öncesinde oynamak avantaj sayılır hep.

 

Buna milli takımlara çok oyuncu veren takımlar ile milli maç haftasında karşılaşmayı da ekleyebiliriz.

 

Yeni kurulan takımlar ile ilk haftalarda, sezonu erken açan takımlarla 10-15. haftadan sonra

oynamak avantaj gibi gözükebilir.

 

Soğuk deplasmanlara yazın,

Sıcak deplasmanlara kışın gitmek... 

 

İlk ve son hafta içerde oynamak..

 

Bunlar saymakla bitmez sanırım.

Bence fikstürün iyisi ancak lig bitince belli olur.

 

İyi fikstür doğru takımla doğru zamanda oynamaktır.

Hangi takımın hangi periyodlarda formda olacağını kestirmek ise bence mümkün değildir.

 

Anlıycağınız hayırlısı neyse o olsun ama ilk maç yine de Buca Deplasman olsun..