STSL 10.Hafta Gençlerbirliği 2 - 0 Eskişehirspor

Topu ileri taşıyoruz bitiricilik yapamıyoruz bu kadar net ve basit devre arası sağlam bir golcü lazım bize bu takımın gol yükünü orta saha oyuncuları çekiyor onlarda her maçta gol atamaz ki forvetlerin yardım etmesi lazım ama bizde öyle bir forvet yok resmen her maç forvetsiz oynuyoruz ertuğrul hocayada kızamıyorum adamın elinde iyi forvet varda omu oynatmıyor artık devre arasını bekliyecegiz...

Eskişehirspor takım olarak çok kötü bir maç çıkardı. İstatiklerde topa en çok sahip olan takım olsak da bu, pasları ya yan top yada geriye kaleye kadar oynuyoruz. Topu alıp ileri dikine doğru oynayan bir Allah'ın kulu olmadı. Sen ileriye oyna rakip hata yapsın. Nitekimde adamların golleri öyle geldi. Top rakipteyken herkes birbirine havale eder gibi rakibe adam gibi basmadı.
Maça zaten taktiksel olarak yanlış başladık. Biz adamları bekleyecekken onların üstüne gittik. Onların daha çok puana ihtiyaçları olduğunu unuttuk. Maça çıkarken kafalarında 1 puan vardı biz 3 puan verdik. İlk 15 dk oyunu rolantide oynayıp üstümüze gelmelerini bekleyip bulduğumuz açıklarla atağa kalkmalıydık. Rakip de kapanınca elimiz boş dömek zorunda kaldık. Futbolcular da artık sorumluluk almalı, birbirlerini motive etmeli, yardımcı olmalılar. Rakip iki üç kişi ile basıyor bizimkiler rakibe bassam mı basmasam mı diye düşünüyor. Çok yan ve geri pas yapıyoruz. Rakibi hataya zorlamıyoruz. Baktın rakip kapanıyor oyun planını değiştir, uzaktan iyi şut atabilen oyunculara pozisyon hazırla.
Yenemiyorsan yenilmeyeceksin.
İnşallah bu son olur bir daha tekrarlanmaz...

İstatistiklerde yalan söyler hale geldi.

Kötü bir günün geçirdik. Bütün mesajları okudum, gerçekten tv.deki futbol adamlarına ders vericek tespitler yapan arkadaşlar var be ne kadar biliçli bir taraftar olduğumuzun da göstergesi. Ama bir kötü maç ardından hayallerden vazgeçmek bir kaç maç önce kahraman ilan ettiğimiz adamları yerden yere vurmak bize yakışmıyor. En nihayetinde bir deplasmandan geldik, maçın büyük kısmında 10 kişi defans yapan bir takıma karşı oynadık çok çok az pozisyon verdik ama kapalı bir defansı açamadık olay bu. Takımı yerden yere vurmaya gerek yok. Bireysel performanslara bakacak olursak;

Boffin: Önceki maçlardaki gibi harika bir kurtarışı yoktu bu maçta. Kurtardığı pozisyonları süper lig kalitesindeki her kaleci kurtarabilir ama yediğimiz gollerde de hatası yoktu.

Veysel: Herkes o kadar yüklenmişki adama. Kötü olabilir ama bu kadar eleştiriyi de haketmiyor. Kanat oyuncusularından çok orta yapmak zorunda kalıyosa bu onun suçu değil. Taktik icabı mı böyle oldu yoksa kanat oyuncularının formsuzluğundanmıdır bilinmez ama bir bek oyuncuyu ofansif yönünün eksikliğinden dolayı eleştirmek bence doğru olmaz, Jorquera Kamara veya Erman'ı defansif olarak eleştirmek gibi bir şey bu.

Akaminko ve Diego: Ayrı ayrı yorum yapmaya gerek yok ikisi de bugün gününde değildi. Gollerde kademe hatalası ve çok basit çalım yeme gibi hataları vardı maalesef ama yine de mücadele hırsları üst düzeydeydi. Diego'dan alıştığımız şutlar bugün Akaminko'dan geldi ve kornere giden top oldukça tehlikeliydi.

Tarık: Bir kafa topu çıkarışı vardı ki jeneriklik bir hareketti bence. Serol son dk sakatlandığı için ilk 11'de başladı umarım Serol'da ciddi birşey yoktur ama Tarıkla başlamamıza sevindim. Erkan-Tarık arasında kesinlikle birşey var ve Ertuğrul Hoca bu yüzden Serol'u tercih ediyor gibi bir hisse kapıldım. Umarım yanılıyorumdur yoksa Tarık bir yıldız adayı gözümde. Çok güzel koşular yaptı ama Erkan onu tercih etmedi, Tarık'a gelen toplara koşarak gitti ve önünden aldı çocuğun. Çok garipti.

N'diaye: Ofansif ortasaha gibi oynadı sanki dün. İleri tarafta çok gördüm onu. Bence Aytaç daha başarılı ve yerli. Eskisi kadar şans tanınmıyor Aytaç'a. Arada değiştirilmeli mutlaka. Göze batan hatası ya da olumlu katkısını hatırlamıyorum.

Hürriyet: Bugün daha azimli daha hırslı göründü gözüme. Bence takımda kötünün iyisi Hürriyetti. Çok çalıştı çok bastı epey de top kaptı sahanın her bölgesinde.

Erkan, Erman ve Jorquera: Takımın pozisyonlarını yönlendirecek isimler ama hiç varlık gösteremediler. Sanırım hepsi birbirine güvendi. Erman ve Jorquera yokken Erkan daha çok yük alıyordu üzerine ama şimdi diğerleri yapar düşüncesine mi girdi anlamadım. Uzkatan şut çekme potansiyeli olan oyuncular ama çok az denediler. Bence takımın en kötüleriydiler. Aslında ikisine önlem alınsa mutlaka bir üçüncüsü görevi yüklenip yaratıcılık yapabilirdi, neyse.

Kamara: Top kayıplarıyla, kaçırdığı pozisyonla en çok göze batan isim olabilir ama hücumdaki en çalışkan en üretken kişi oydu bence. Tabi ki çalışmak yetmiyor başarmak da lazım ama olmayınca olmuyor işte. Olsaydı bir kaç pozisyonda özellikle rakibi geçebilseydi çok farklı şeyler konuşuyorduk şuan.

Necati: Kötü de olsa bir santrafor oynatmak zorundayız sanırım. En azından defanstan bir kişi bu futbolcuya dikkat edecektir. Ve ilerde birisinin olması hep tehlike hissettirecektir onlara. Ve elimizdeki en iyisi Necati. Belki bir maçın sonlarında Bertül denenebilir. Necati girince daha iyi oldu ataklarımız.

Erkut: Maç çevirecek tecrübesi daha yok maalesef. Takıma alıştırılmalı ama böyle kilit açmak için sokulmamalı oyuna. Önde olduğumuz maçlarda oyuna girmeli.

Çok güzel, değişik varyasyonlar denemeye müsait bir kadromuz var, Ertuğrul Hoca'mın biraz kafa yorarak takımla oynaması gerekiyor. Sağ bek yok diye oynattığımız Veysel için artık alternatifler var. Bir bekde Serol bir bekte Tarık olabilir. Sezgin de var. Göbek içinde Sezgin, Veysel Servet denebilir. Ön libero için Veysel ve Aytaç var. Causic, Tello ve Hasan Hüseyin ortasaha için bekliyor hala. Özgür'ümüz var maç çevirdiği günler de olmuştu kanatlarda değerlendirmiyoruz hiç bu sene. Erkut yerine tercih edilebilirdi. Ama kupa maçlarındaki gibi hepsi birden değil iskelet takıma bir bir monte edilmeli bu alternatifler.
Sonuç olarak favori olduğumuz bir maçı kaybettik ama acısını diğer maçlarda çıkartabilecek bir kadromuz var yeterki moralleri bozmayalım, hayallerden vageçmeyelim ve takıma desteğimizi kesmeyelim.

Yapmayın arkadaşlar Dieogo'nun ölüsü yeter bence Süper ligin en teknik stoperi..