Konumuz Sadece Referandum..

Alıntı yapılan KaRa Alıntı yapılan esesosman26 Bundan 2 yıl önceydi bi tarih dersinde halan darbe anayasasıyla yönetildiğimizi duydum ve bunun böyle olduğuna çok üzüldüm kesin değişmesi gerekir dedim o zamanlar refarandumum R si bile yok...   Birde bu darbe döneminde bunların neler yaptığını duydum okudum. O da refarandumdan önce o zamanda dedimki bu adamlar nasıl bu kadar güçlülerde kimse bunlara ceza veremiyor diye çok sinirlenmiştim.Şimdi bu 2 olayın çözülmesi için önümde bir fırsat var AMA sevdiğim,saydığım çoğu kişinin şiddetle hayır demesi ve bu refarandumu çok güvenmediğim bir partinin yapması, ve çıkıpta maddeleri tek tek açıklamamaları beni bu kullancağım ilk oyda çok kararsız bıraktı bu ilk oyum olacak ve ilerde kötü bir şey olursa kendimi son derece suçlu hissedeceğim.Maddleri 2 defa okudum böyle forumda yazılanlar kadar çok vahim sonuçlar doğuran maddeleri göremedim.Ne yapcağımı bilmiyorum O darbe anayasası bugüne kadar zaten 16 defa değişmiş, yanlış bilmiyorsam, yaklaşık 85 maddesi değişmiş. Bu değişiklik girişimi 17'ncisi. Yani darbe anayasasıyla yönetildiğimiz söylemi, pek de inandırıcı değil. Acizane tavsiyem, metni bir kez daha oku ya da metni daha önce okumuş, yorumlamış hukuk camiasının içinden kişilerin yazılarını oku. Özellikle, Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın yapısında yapılan değişiklikleri; yeni düzenlemeyle ne kadar üye, nereden, nasıl atanıyor; yapılan değişiklikle bu kurumlarda yasama ve yürütmenin egemenliği ne ölçüye ulaşıyor, iyi incele. Zaten yapılan propagaya bakman bile az çok fikir sahibi olmanı sağlar. Yapılan progaganda; "şehit aileleri için evet, yaşlılarımız için evet, çocuklarımız için evet vb." şeklinde. Peki nasıl olacak? Gerisi uygulamaya bakar. Yani bu maddelerin uygulanması devlete kalmıştır. Kaldı ki; mevcut anayasada bu maddeler zaten var ve devlete bu konularda görev zaten yüklenmiş. (Bakınız: Madde 61, http://www.tbmm.gov.tr/anayasa.htm) Zaten mevcut anayasada var olan maddeler "anayasada yokmuş, yeni düzenlemeyle ilk defa getiriliyormuş" gibi bir hava var sanki. Katıldığım bir panelde, bir anayasa profesörünün sözünü aktarıyorum: "Ortaya bir acı yemek konmuş, yemeği bize yedirebilmek için soslamışlar." Bahsettiğim üç maddeyi ve diğer maddeleri bu çerçevede yorumlarsan, belki yardımcı olabilir. Evet diyebileceğimiz maddeler elbette var ancak paketin tümünün oylamaya sunulması yanlış. Orası ayrı bir konu. O açıdan, değişikliği iyi incele, kararını iyi ver. Memleketimiz için hangi seçenek hayırlıysa, onu seçersin umarım.

neyse arkadaşlar mübarek ramazan bayramının arefesindeyiz..

Alıntı yapılan PUSULA    SELAHATTİN ERDOĞAN ABİME...

Sevgili kardeşim, öncelikle zahmet edip bu kadar yazı yazdığın için ve şahsımız hakkındaki güzel sözlerin için teşekkür ederim. Paragraf paragraf bende sana cevap vermek isterimb Ancak snin gibi birinin dahi beni ve benim gibi düşünenleri anlamıyor olmasından bende şunu anladımki, ağzımızla kuş tutsak meramımızı anlatamayacağız.

1- 12 Eylül 2010 tarihinde oylanacak olan anayasa paketinin 12 Eylül darbesinden intikam almak için hazırlanmış bir anayasa paketi olduğu yönündeki söylem anayaza paketinin sahibi hükümete aittir.. Bu söylemin akabinde 12 Eylül magdurlarını tüm konuşmalarına malzeme yapanlar da yine aynı zihniyettir. Ben ve benim gibi düşünenler de diyorlar ki, "Hayır siz 12 Eylül olayını hedeflemiyorsunuz, sizin asıl hedefiniz yüksek yargıyı kendi kontrolünüz altına alacak olan maddedir. 12 Eylül darbecilerinin yargılanması için 15. maddeyi değiştiriyor olsaydınız referandum tarihini hukuken zaman aşımı süresinin dolduğu 12 Eylül 2010 tarihinden önceki bir tarihe alır ve hukuken hiç bir engel bırakmazdınız. Bunu son olarak EVET taraftarı hukukçularda itiraf ettiler. "Biz bu maddeyi değiştiriyoruz yargılayıp yargılamamak hakim ve savcıların bileceği bir iş"  dediler.  Son ana kadar 12 Eylül mağdurlarını 12 Eylül'den intikam alacağız diye kandırıp son anda topu hakim ve savcılara attılar. Baştan beri buna karşı çıktık. Bırakın o acıları yaşayan insanları kullanmayı dedik. Hamka yalan söylemeyin. Reğiştirmek istediğiniz anayasa maddelerini anlatın dedik. Ama maaalesef 12 Eylül ile ilgili akla hayale gelmedik şeyler yapıldı.

Zaman gazetesi kıyıda köşede bulduğu tüm eski'leri sayfalarına ve samanyolu gibi kanallara taşıdılar. Bakınız son bir mektup örneği var. Erdinç isimli bir vatandaş cezaevinden mektup yazmış. Eski ülkücü imiş. 12 Eylül'den bu yana tam 30 yıldır hapiste imiş v edışardaki ülkücülere seslenmiş. İntikam için EVET deyin demiş. Eskimeyen ülkücüler bir araştırma yapıyorlar şahıs hakkında. Bu şahıs 1991 yılında hapisten çıkmış. İnfaz yasasından yararlanmış. Aynı mişi bir süre sonra tekrar hapse girmiş. Suçu: DOLANDIRICILIK... Ve infazı yanrdığı için halen hapiste... Ve siz bu adamı 12 Eylül mağduru ve 30 yıldır hapiste diyerek millete lanse ediyorsunuz... Bu hangi dine, hangi kitaba, hangi insanlığa sığar!?

Siz de kendi yazınızda belirtiyorsunuz netice itibariyle 12 Eylül ile bir alakası yok bundan sonra bir darbe olursa darbe yapanlar sorgusuz sualsiz yargılamaya alınacaklar diyıdsunuz. İşte doğru olan budur. Ama bu anayasa paketini halka yutturmaya çalışanlar siz de çok iyi biliyorsunuz ki bu doğruyu söylemeoiler, söylemiyorlar.... 12 Eylül'den intikam lacakları yalanını uyduruyorlar ki ülkücü ve solcu kesimin ne kadar oy koparabilirsek koparalım diyorlar....

2- Bu anayasa Başbakan Recep Bey'in anayasasıdır. Bunu Akp'nin anayasa prof.'u Burhan Kuzu da itiraf etti. "Bizim hazırladığımız metni sayın başbakan onayladı ve meclise sunduk" sözlerini Burhan Kuzu Siyaset Meydan programında söyledi. Anayasa toplumsal mutabakat sözleşmesidir. Siz bir metin hazırlıyorsunuz diğerlerine de gelin bu metni onaylayın bizimle mutabık olun diyorsunuz. Bunun izah edilebilir hiç bir yanı yoktur. Bu anayasa bu ülkede yaşayan herkesin anayasası olacak yarısının kabul etmediği bir anayasa nasıl olur da milletin anayasası olur. Kaldı ki muhalefet partilerinin teklifi son derece makul ve mantıklı. Dokunulmazlıkları da koyun paketi olduğu gibi referanduma gerek kalmadan meclisten geçirelim denildi. Hükümet kabul etmedi, çünkü haklarında er çok suç dosyası bulunan parti Akp'dir. Yüksek Yargıyı kendi lehlerine değiştirmeden dokunulmazlıkları kaldırmak işlerine gelmedi.

Dün ilgili maddenin ayrıntlarını öğreniyoruz. Bakan Kurul'a başkanlık edecek, temsil hakkı onda olacak müsteşar ile birlikte yönetiminde söz sahibi olacak. Kurul'un işleyiş şekli de yok anayasa da. İşleyiş şeklinin daha sonra kanun ile belirleneceği söyleniyor. Anayasa paketine EVET denilmesi için gece gündüz çalıştığı söyleyen bir prof dahi bu durumun normal olmadığını ancak ilerde değiştirilebileceğini söylüyor. Bir ihtimal belki değiştirilir :)
Yüksek yargı mensuplarının hiçbirisinin Aradolu'da görev yapmadıklarını sizden öğreniyorum. Şu an ki yüksek yargı mensupları nerelerde görev yaparak bu noktaya geliyorlar merak ettim...

3- Bu fındık meselesi benim hiç girmek istemediğim bir konu idi. Bu konuya girmemin tek sebebiKemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin çarpıtılarak aktarılmasıdır. Kemal Kılıçdaroğlu fındık, fıstık, kaysı, tudşu derdinde değildi benim sözlerinden anladığım kadarıyla. Adam üdeticinin sorunlarını çözecekmi bu anayasa paketi diyor. Sayın başbakan fındığın anayasada ne işi var diyor ve dalga geçiyor. Çünkü verecek cevabı yok makaraya sarıyor... :)

4- Ekonomide değişen hiçbir şey olmadı yine zengin daha zengin fakir daha fakir oldu.

5- İsrail konusunda İsrail ile mücadele söylemi size ait. Geçmiş hükümetler şunu yapmış bunu yapmış hatalıdır vs. Onlar ayrıca tartışılır. Bu hükümet İsrail ile mücadele adına ne yapmıştır ben onu merak ettim.

6- Eski cumhurbaşkanı Sezer zaten Cumhurbaşkanlığı makamının sembolik hale getirilmesi, yetkilerinin azaltılması gerektiğini savunan birisiydi. Doğru olan da budur. Ahmet Sezer nerdeyse harcama yapmadı, sürekli yurtdışı geziler yapmadı diye suçlanıyor ama başta kendi çocukları olmak üzede tüm yakınlarını makamını kullanarak ihya eden bir cumhurbaşkanı sırf harcama yaptığı ve bol bol yurtdışı gezisi yaptığ için takdir ediliyor. Bu da ancak bize has bir durum olmalı...

Değerli kardeşim, Biz hamdolsun ESKİŞEHİRSPORLUYUZ!!! Bu bizim için bir ayrıcalıktır ve benim için her türlü ideolojinin önünde gelir. Saygı kurallarını aşmadığımız sürece bu tür konuların forumumuzda tartışılması gerektiğine inanıyorum... Hiç bir gönüldaşımıza buradaki tartışmalardan dolayı gönül koymayız. Sevgimizde muhabbetimizde zerre eksilme olmaz.

Alıntı yapılan deniz_hakan Hiç düşünmeden "evet" deyin,   Düşünebilirseniz, zaten "HAYIR" diyeceksiniz!!!

Düşündüm "evet" 5 oyum olsa 5da evet...

bana görede siz biraz düşünebilirseniz. zaten "evet" diceksiniz.

İnsanlar değişir değişmesine ama, o laflarıda 20 yaşında söylememiş ki abi. Elbette bu mevkide o tür şeyleri açık açık söyleyemesede, konuşmalarının aralarında, altında ya da icraatlarında bunlar görülüyor görebilen insanlar tarafından. Serdar Ortaç örneği alakasız, çünkü kendisi sanatçı, sormuşlardır söylemiştir. Hiç pişman değilim iyi ki de yapmışım diyecek hali yok.