eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > Diğer > Sohbet / Eğlence / Diğer Konular
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Mustafa Kemal Atatürk

 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 1920212223 29>
Yazar
Mesaj Ters sıralama
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
semihk Liste gör
Deneyimli Yazar


semih
Yaş: 39
Katılım: 03/Ağu/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 760
  Alıntı semihk Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 12/Eyl/2007 saat 07:30
şahsen bu konuya hiç girmek istemezdim fakat; yavaş yavaş konunun amacından saptığını,  devletimizin Atatürk tarafından kurulmuş bazı kurumlarının eleştirildiğini görünce bazı alıntıları buraya eklemek istedim.
Laiklikten ve Atatürkçülükten bahseden fakat bu konularla alakalı en küçük bir fikri bulunmamasına rağmen 'biz laiğiz biz Atatürkçüyüz ' diyerek diğer fikirlere saldırmayı bir hüner sayan, Atatürkçü olduğunu dile getiren fakat bunun gerekleri ile uzaktan yakından alakası olmayan arkadaşların da aşağıdaki alıntıları okumasını isterim:
 
"Bizim dinimiz en makul ve en doğal bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin doğal olması için akla, tekniğe, ilme ve mantığa uygun olması gerekir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. ... İslam'ın sosyal hayatı içinde hiç kimsenin, bir özel sınıf halinde varlığını sürdürme hakkı yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini kurallara uygun harekette bulunmuş olmazlar. Bizde ruhbanlık yoktur, hepimiz eşitiz ve dinimizin kurallarını eşit olarak öğrenmeye mecburuz" (Atatürk"ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90)
 
 
 
"Düşmanlarımız, bizi dinin etkisi altında kalmış olmakla itham ediyor, duraklamamızı ve çöküşümüzü buna bağlıyorlar; bu bir hatadır. Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların, erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah'ın emrettiği şey, Müslüman erkekle, Müslüman kadının beraberce din öğrenerek eğitilmesidir. Kadın ve erkek bu ilim ve eğitimi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak zorundadır. İslam ve Türk tarihi incelenirse görülür ki, bugün kendimizi bin türlü kuralla bağlanmış zannettiğimiz şey yoktur. Türk sosyal yaşantısında kadınlar bilimsel yönden eğitim ve öğretim görmekte ve diğer konularda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır. Belki daha ileri gitmişlerdir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s.86)
 
 
"Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler." (Atatürk, Nedim Senbai, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979)
 
diyor Mustafa Kemal Atatürk.
Başkalarının kusurlarını görmeye başladığın an, kendi kusurların için aynanın karşısına geçmen gereken andır.
Yukarı
luxemburg Liste gör
Yazar

UZAKLAŞTIRILDI

İsimsiz
Yaş: -
Katılım: 31/Tem/2007
Online Durum: Offline
Mesajlar: 35
  Alıntı luxemburg Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 12/Eyl/2007 saat 01:41
Alıntı yapılan Newyork152

Alıntı yapılan luxemburg

Atatürk'ün Laikliği koruma Savaşı
 
Devletin içerisinde "diyanet işleri" olduğu sürece bu nasıl bir laikliktir?  
  
Diyanet işleri 1924 Yılında Mustafa Kemal Atatürk zamanında kurulmuştur. 
 
_____________________________________________________
 
Alıntı yapılan luxemburg

 
Türkiye, ılımlı islama doğru gidiyor-muş.
 
 
Ilımlı İslam diye birşey yoktur.  Yeri göğü yaradan Allah'ın kanunlarında, buyurduklarında eksiklikmi vardır ki biz beşerler onun kural ve kanunlarını değiştirelim. veya değiştirmeye çalışalım.  Haşa !! Onun buyurduklarında ve dininde zerre eksiklik yoktur.
 
Alıntı yapılan luxemburg

 
Yıllardır ortada olan İslam nasıldı?
 
 
Osmanlı Devleti Arşivlerinde ;
650 Yılda Hırsızlık vakası " 37 " adet görülmüştür.
650 Yılda Haksız yere adam öldürme vakası "100-170" sayısı arasındadır.
 
Türkiyede şuanda neredeyse her mahallede 30 hırsız var.
Türkiyede günde neredeyse yüz  kişi haksız yere öldürülüyor.
 
Allah'ın adaleti, Allah'ın kudreti ve Allah'ın kanunlarının karşısında hiçbir kanun duramaz. O Herşeye gücü yeten ve en iyi bilendir.
 
Töbe de Big%20smile
 
 
Yukarı
26_26_26 Liste gör
Usta Yazar


A.Yurtsever
Yaş: 62
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Eskişehir mrk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 5583
  Alıntı 26_26_26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 11/Eyl/2007 saat 02:56
Kardeşim sana çok uzak olan  sayfalara girme istersen Angry
Söz Eskişehir'le başlarsa,EsEs'le biter




Yukarı
zehir26 Liste gör
Yazar


oguz uysak
Yaş: 45
Katılım: 30/Tem/2007
Yer: Burkina Faso
Online Durum: Offline
Mesajlar: 108
  Alıntı zehir26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 11/Eyl/2007 saat 02:52
Bizlere inanmamız içn mucize lazım galiba??fotoları koyan arkadaşımında,yorum yapanlarında buna ihtiyacı varmış.Bu ülkede neler oluyor anlayamıyorum artık???Artık 2 kayadan silüet çıkarmaya,buluttan mana çıkarmaya kadar düşmüşüz belli..Yazık çok yazık..
Good day to be alive sir...
Yukarı
26_26_26 Liste gör
Usta Yazar


A.Yurtsever
Yaş: 62
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Eskişehir mrk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 5583
  Alıntı 26_26_26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 10/Eyl/2007 saat 23:59
Alıntı yapılan Berkayes

Atamaızı biz unutamayız.mekanı cennet toprağı bol olsun.(amin)
Sakın unutmayın,unutturmayın...
Ata'mızın,güzel gençleri Clap
Önümüz zamanlarda Ata'mızın kemiklerini sızlatmamak, siz güzel neslin elinde olacaktır.
Bunu asla unutmayın...
Söz Eskişehir'le başlarsa,EsEs'le biter




Yukarı
Berkayes Liste gör
Yazar


BERKAY
Yaş: 29
Katılım: 09/Ağu/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 218
  Alıntı Berkayes Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 10/Eyl/2007 saat 20:51
Atamaızı biz unutamayız.mekanı cennet toprağı bol olsun.(amin)
www.marmariseses.org//yeni sitemiz yakında sizlerle . .


Sensiz marmaris bile sürgün sayılır EsEs'im.
Yukarı
Berkayes Liste gör
Yazar


BERKAY
Yaş: 29
Katılım: 09/Ağu/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 218
  Alıntı Berkayes Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 10/Eyl/2007 saat 20:51
Türkiye laiktir laik kalacak.
www.marmariseses.org//yeni sitemiz yakında sizlerle . .


Sensiz marmaris bile sürgün sayılır EsEs'im.
Yukarı
delibasozi Liste gör
Usta Yazar


Ozan Açık
Yaş: 36
Katılım: 03/Ağu/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1794
  Alıntı delibasozi Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 06/Eyl/2007 saat 03:21
ATATÜRK’ten Çanakkale Valisine Açık Telgraf…

Lozan Barışından sonrasıydı, bir akşam Atatürk’ün sofrasına Özel Kalem Müdürü telaşla yaklaştıve bir şifreyi okudu. Çanakkale Valiliği’nden geliyordu. Çanakkale’nin bazı yerlerine (mezarlıklarına olabilir) kendi bayraklarını asacaklarını bildirmişlerdi. Vali de bunu haber veriyor ve ne yapması emredileceğini soruyordu.
Mesele mühimdi. Türk topraklarına yabancı milletlerin bayrakları asılacaktı.
Atatürk telgrafın mahiyetini öğrendikten sonra:
-Acelesi yok, cevabını verdi ve Özel Kalem Müdürü’nü savdı.
Bundan daha ecele ne olabilirdi? Vali, şifreyi çok acele kaydıyla çekmişti. Öbür gün öğle olmadan yabancı devlet mümessilleri bayraklarını çekeceklerdi. Valinin alacağı tedbir ancak alacağı emre bağlıydı.
Özel Kalem Müdürü yarım saat sonra tekrar Atatürk’ün huzurundaydı.
Atatürk kaşlarını çattı:
-Veririz dedik ya, ne acele ediyorsun?
Tekrar sofradan ayrılan müdür, öte yandan da sıkıştırılıyor, çok acele olan telgrafa cevap verilmeyişi Çanakkale Valisi’ni de güç duruma düşürüyordu.
Saat ondu. Atatürk’ün fikri alınmadan cevap verilemeyeceğine göre bu cevabı bir an evvel almak lazımdı.
Saat on birde Çanakkale Valisi ikinci bir telgrafla şifreye cevap istiyordu. Özel Kalem Müdürü yine Atatürk’ün sofrasına yaklaştı, Atatürk inanılmaz bir soğukkanlılıkla:
-Nedir bu aceleniz ve telaşınız, dedi. Elbette cevap veririz. Bırakın da biraz rahat edelim.
Özel Kalem Müdürü tekrar uzaklaştı. Arka odalarda ilgili memurların telaşı devam ediyor, Atatürk’ün bu haline bir türlü akıl ermiyor, o da sofradan kalkma zamanını geciktiriyordu. Çanakkale Valisi’nin telgrafına mutlaka cevap verme lüzumunu şiddetle duyanlar da neticeyi merak ve endişe ile beklemekteydiler. Atatürk’ün mutlaka bir cevap vereceğini biliyorlardı. Yalnız bu, nasıl bir cevap olacaktı ki, bu nazik durumu halledebilsin.
Gün ağarmak üzereydi; Atatürk, Özel Kalem Müdürü’nü çağırdı:
-Şifreye cevap verdiniz mi?
Özel Kalem Müdürü görevini savsaklamış insanlara mahsusu bir korku ile:
-Hayır, dedi. Zâtıâlileri…
Atatürk sözünü kesti:
-Yazınız öyleyse…
Çanakkale Valiliği’ne
Çanakkale topraklarına yabancı bayrağı çekmeye yeltenenleri, kim olurlarsa olsunlar, derhal ellerine kelepçe takarak Ankara’ya sevkediniz.
Ve sordu:
-Ne yapacaksınız şimdi?
-Şifreye şifre ile cevap vereceğiz efendim.
-Hayır, dedi; şifre ile değil, bu telgrafı açık çekeceksiniz.
Telgraf derhal çekildi. Bahsettikleri saatte Çanakkale’de yabancı devletlerin bayrakları şöyle dursun, temsilcileri de ortalarda gözükmüyorlardı.
 
Atatürk Ansiklopedisi cilt:3 sf:8-9
 
Şimdi ise elin ABD'sinin büyükelçiliğininin sokağından geçemiyoruz. Pasaportumuz olsa da, Türk olsak da hatta bu ülke bizim olsa da...

Başka dile benzemez annenin sesi
Anne kadar özeldir Eseslinin ESESi..
Yukarı
26_26_26 Liste gör
Usta Yazar


A.Yurtsever
Yaş: 62
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Eskişehir mrk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 5583
  Alıntı 26_26_26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 26/Ağu/2007 saat 13:13
Alıntı yapılan serkan_esk

Abicim Eline Sağlık Bazılarını Görmüştüm ama görmediklerimde vardı Yüreğine SAğlık
Smile
Söz Eskişehir'le başlarsa,EsEs'le biter




Yukarı
26_26_26 Liste gör
Usta Yazar


A.Yurtsever
Yaş: 62
Katılım: 31/Tem/2007
Yer: Eskişehir mrk.
Online Durum: Offline
Mesajlar: 5583
  Alıntı 26_26_26 Alıntı  CevaplaCevapla Direct Link To This Post Tarih: 26/Ağu/2007 saat 13:07
   Mustafa Kemal'in Kağnısı
 
Yediyordu Elif kağnısını
Kara geceden geceden
Sankim Elif Elif uzuyordu, inceliyordu
Uzak cephelerin acısıydı
İnliyordu dağın ardı, yasla
Her bir heceden heceden


Mustafa Kemal'in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik
Nam salmıştı asker içinde
Bu kez yine herkesten evvel amıştı yükünü
Doğrulmuştu yola, önceden önceden

Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar
Kocabaş çok ihtiyardı, çok zayıftı
Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanı sıra
Gecenin ulu ağırlığına karşı
Hafiftiler inceden inceden

İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında
Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri
Kınalı ellerinde rüzgar geçerdi daim
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına
Alını yeşilini kapmıştı, geçirmişi
Niceden niceden.

Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu
Nazar mı değdi göklerden ne?
Dah etti, yok, dahha dedi, gitmez
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacır gucur
Nasıl dururdu Mustafa Kemal'in kağnısı
Kahroldu Elifçik düşünceden düşünceden.

Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş
Sür beni, öldür beni, koma yollarda beni
Geçer götürür ana, çocuk mermisini askerciğin
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım
Bak hele üzerimdem ses seda uzaklaşır
Düşerim gerilere, iyceden iyceden.

Kocabaş yığıldı çamura
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar
Örtüldü gözleri örtüldü hep
Kalır mı Mustafa Kemal'in kağnısı bacım
Kocabaş'ın yerine koştu kendini Elifçik
Yürüdü düşman üstüne yüceden yüceden...
 
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Söz Eskişehir'le başlarsa,EsEs'le biter




Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 1920212223 29>


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,515 saniyede hazırlanmıştır