Açık...

Altes ortaya gelecek Bando onların alt kısmına..Belki bir çözüm olabilir.Onlar tezahurata başlıyor.Ses ortalara gelesiye katılım sağlanamıyor.

Alıntı yapılan es_emre26 Volkan açığa gelen Haydi Söyle tezahüratını 2 kez duydum,her duyduğumda da yanıtlandı ancak geri kalan 5 çağrıyı harbiden duyamadım.

Burda kapalının özeleştiri yapması gereken bir detay var.. Evet 7 defa girildi bu beste, ancak girişteki sözlerini ezbere söyleyebilen kişi sayısı kapalının en fazla yarısıydı.. Böyle olunca da sadece "haydi söyle" kısmı gür çıktı, o anlarda da zaten sesimizi duymayı pek dert etmeyen açık maçtaki olaylara kişisel reaksiyonlar göstererek toplu uğultulara neden oldu ve beste boğuldu kaldı arada...

Bu durum da, zaman içinde Kapalı'nın ne kadar kan kaybettiğinin ispatı niteliğindedir..

Alıntı yapılan bozüyük26 Açık tribündeki desteğin giderek azalmasının sebeplerini konuşmak gerekiyor bence. Açık bugün çok kötüydü deyip geçmek, yıkıcı bir eleştiri olmaktan öteye geçemez.- Öncelikle açık tribünde çıkan kavgalar, bütün taraftarın maça olan konsantrasyonunu bozuyor. İnsanda bağırma şevki kalmıyor. Bu kavgaları çıkaranlarda açık tribünün cefakar taraftarları değil elbette. Kapalıda kendisini ispatlayamayıp da, Dişi Şimşekler'in yanında durur kafamıza göre orada atar gider yaparız diyen ilginç insanlar bunlar. Bu sinir bozucu kavgaların sebebini de çok merak ediyorum açıkçası.- Açık tribünde, taraftarların tamamına hakim olabilen, tribünde sözü geçen ve tribün kültürü yüksek olan bir lider eksikliği var. Maviş Erkan her ne kadar çabalasa da uğraşsa da açık söylemek gerekirse olmuyor. Yanındakilerin zaten lider vasıfları taşıdıklarını düşünmüyorum. Sözün özü; Tatar Mustafa ya da Deli Kubilay gibi bütün taraftarlar tarafından tanınan, sevilen ve tribün kültürü yüksek birilerinin bu tribünün başına geçmesi gerekiyor.- Maçın durumuna göre tezahürat yapma konusunda büyük problemler var. Takım oyundan düşmüş, yorgunluk hat safhada, rakip golle burun buruna... Bu haldeyken Espana yapmak, herşeyi daha da bozuyor. Bir örneğini de dün yaşadık zaten. Espana yerine o dakikalarda güçlü bir şekilde takımı ateşleyecek, rakibi baskı altına alacak tezahüratlara girersen, o maçın şekil değiştirmemesi için hiçbir sebep yoktur. Ya da takım tam iyi futbol oynuyor, arka arkaya pozisyonlar buluyor bakıyorum tribünden çıkan sese ''Oooooo Saldırsana Eseeess'' bu besteyi söyletmeye çalışanlarda söyleyenlerde tezahüratın bir işe yaramadığının farkında aslında. Söylenecek başka beste yok, hep diyoruz ya beste sıkıntısı var tribünlerimizde. Bu yüzden bağırmak için ayağa kalkan insanlarda böyle cılız tezahüratları duyunca yerine oturuyor tekrar.Bu sorunlar daha sıralanabilir. Fakat sözün özü bunlardır, bu sıkıntıları en kısa sürede aşmalıyız. Yoksa sonumuz pek iyi değil. İnşallah herşey daha güzel olur...

akın kardeşim şöyle bir sorun var yaptığın ve söylemek istediğin besteyi bütün açığa nasıl ezberleteceksin. O yüzden hemen hemen herkesin bildiği klasik bestelere giriliyor ister istemez. Maviş iyi ama ekibi çok gevşek      işi bilen kişiler gidip taraftarın arasında durmalı çevresindekileri hareketlendirmeli 50 adam çevresindeki 20 adamı hareketlendirse tribün aktif olur ama demire çıkıp maçı izleyerek daha iyi tribüncü oluyorsun galiba bu zamanlarda.

Açık tribündeki desteğin giderek azalmasının sebeplerini konuşmak gerekiyor bence. Açık bugün çok kötüydü deyip geçmek, yıkıcı bir eleştiri olmaktan öteye geçemez.

- Öncelikle açık tribünde çıkan kavgalar, bütün taraftarın maça olan konsantrasyonunu bozuyor. İnsanda bağırma şevki kalmıyor. Bu kavgaları çıkaranlarda açık tribünün cefakar taraftarları değil elbette. Kapalıda kendisini ispatlayamayıp da, Dişi Şimşekler'in yanında durur kafamıza göre orada atar gider yaparız diyen ilginç insanlar bunlar. Bu sinir bozucu kavgaların sebebini de çok merak ediyorum açıkçası.

- Açık tribünde, taraftarların tamamına hakim olabilen, tribünde sözü geçen ve tribün kültürü yüksek olan bir lider eksikliği var. Maviş Erkan her ne kadar çabalasa da uğraşsa da açık söylemek gerekirse olmuyor. Yanındakilerin zaten lider vasıfları taşıdıklarını düşünmüyorum. Sözün özü; Tatar Mustafa ya da Deli Kubilay gibi bütün taraftarlar tarafından tanınan, sevilen ve tribün kültürü yüksek birilerinin bu tribünün başına geçmesi gerekiyor.

- Maçın durumuna göre tezahürat yapma konusunda büyük problemler var. Takım oyundan düşmüş, yorgunluk hat safhada, rakip golle burun buruna... Bu haldeyken Espana yapmak, herşeyi daha da bozuyor. Bir örneğini de dün yaşadık zaten. Espana yerine o dakikalarda güçlü bir şekilde takımı ateşleyecek, rakibi baskı altına alacak tezahüratlara girersen, o maçın şekil değiştirmemesi için hiçbir sebep yoktur. Ya da takım tam iyi futbol oynuyor, arka arkaya pozisyonlar buluyor bakıyorum tribünden çıkan sese ''Oooooo Saldırsana Eseeess'' bu besteyi söyletmeye çalışanlarda söyleyenlerde tezahüratın bir işe yaramadığının farkında aslında. Söylenecek başka beste yok, hep diyoruz ya beste sıkıntısı var tribünlerimizde. Bu yüzden bağırmak için ayağa kalkan insanlarda böyle cılız tezahüratları duyunca yerine oturuyor tekrar.

Bu sorunlar daha sıralanabilir. Fakat sözün özü bunlardır, bu sıkıntıları en kısa sürede aşmalıyız. Yoksa sonumuz pek iyi değil. İnşallah herşey daha güzel olur...

Volkan açığa gelen Haydi Söyle tezahüratını 2 kez duydum,her duyduğumda da yanıtlandı ancak geri kalan 5 çağrıyı harbiden duyamadım.