eskisehirspor.com Giriş Sayfası
Forum Forum > ESKİŞEHİRSPOR > Rakipler
  Aktif Konular Aktif Konular
  FAQ FAQ  Forum Arama   Takvim   Kayıt Kayıt  Giriş Giriş

Konu Kapalı2008-2009 Sezonu Bursaspor

 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 101102103104105 135>
Yazar
Mesaj Ters sıralama
  Konu Ara Konu Ara  Konu seçenekleri Konu seçenekleri
tatarinho Liste gör
Usta Yazar


Deniz B.
Yaş: 37
Katılım: 01/Ağu/2007
Yer: Brazil
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1366
Direct Link To This Post Tarih: 25/Kas/2008 saat 22:09
Alıntı yapılan es-es-turan

Alıntı yapılan tatarinho

[QUOTE=es-es-turan]beşiktaş taraftarının eskişehir tribününe dönüp ''içinizde ne kadar bursalı varsa...'' diye bağırışını ve bizim hep bir ağızdan biz eskişehirliyiz oley bağırışımızı unutamam...
Ben de Beşiktaş tribünleri Bursa'ya söverken suskun kalışımızı unutamam...
Nerde kaldı 06 16 26...Nerde kaldı Anadolu....
 
 
bu konulara tekrar girmek istemiyorum ama keşke sen de benim gibi bursa-eses maçını kapalı kale arkasında texas ve supporter gruplarının orda izleseydin ve eskişehirin bilmem neyine de koy diyen ANADOLU birlikteliğini görseydin..ben de bunu unutamıyorum sevgili hemşehrim....
 
beşiktaş maçında beşiktaşlıların sövmelerine karşılık en güzel cevabı verdik '' BİZ ESKİŞEHİRLİYİZ OLEY! ''
Sevgili Hemşehrim Sevgili Abicim Bursa maçını kendi deplasman tribünümüzden izledim haliyle tezahüratları pek duymadım ama benim de değindiğim nokta o zaten madem onlar bizi benimsemiyor biz onları savunmuyoruz niye 06 16 26 projesi vs.. ler çıkıyor???
Metin Abi ye tekrar katılıyorum bence bi numara vaRSA
SADECE 26.......
 
Etle Rakı Tatar'ın hakkı..
Yukarı
es-es-turan Liste gör
Deneyimli Yazar


Turan
Yaş: 43
Katılım: 31/Tem/2007
Online Durum: Offline
Mesajlar: 545
Direct Link To This Post Tarih: 25/Kas/2008 saat 21:52
Alıntı yapılan tatarinho

Alıntı yapılan es-es-turan

beşiktaş taraftarının eskişehir tribününe dönüp ''içinizde ne kadar bursalı varsa...'' diye bağırışını ve bizim hep bir ağızdan biz eskişehirliyiz oley bağırışımızı unutamam...
Ben de Beşiktaş tribünleri Bursa'ya söverken suskun kalışımızı unutamam...
Nerde kaldı 06 16 26...Nerde kaldı Anadolu....
 
 
bu konulara tekrar girmek istemiyorum ama keşke sen de benim gibi bursa-eses maçını kapalı kale arkasında texas ve supporter gruplarının orda izleseydin ve eskişehirin bilmem neyine de koy diyen ANADOLU birlikteliğini görseydin..ben de bunu unutamıyorum sevgili hemşehrim....
 
beşiktaş maçında beşiktaşlıların sövmelerine karşılık en güzel cevabı verdik '' BİZ ESKİŞEHİRLİYİZ OLEY! ''
 
sadece ESES
Kalsa da son nefes
Yine de ESES
Yukarı
tatarinho Liste gör
Usta Yazar


Deniz B.
Yaş: 37
Katılım: 01/Ağu/2007
Yer: Brazil
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1366
Direct Link To This Post Tarih: 25/Kas/2008 saat 21:03
Alıntı yapılan metinES

deniz bırak kardeşim 0616 yı biz kendimize bakalım.sadece 26 var.
Doğru diyorsun Metin Abi,sadece 26 var.....
Etle Rakı Tatar'ın hakkı..
Yukarı
metinES Liste gör
Yazar


metin
Yaş: 43
Katılım: 01/Ağu/2007
Yer: Turkey
Online Durum: Offline
Mesajlar: 185
Direct Link To This Post Tarih: 25/Kas/2008 saat 20:58
deniz bırak kardeşim 0616 yı biz kendimize bakalım.sadece 26 var.
ONLY_ESES
Yukarı
tatarinho Liste gör
Usta Yazar


Deniz B.
Yaş: 37
Katılım: 01/Ağu/2007
Yer: Brazil
Online Durum: Offline
Mesajlar: 1366
Direct Link To This Post Tarih: 25/Kas/2008 saat 20:21
Alıntı yapılan es-es-turan

beşiktaş taraftarının eskişehir tribününe dönüp ''içinizde ne kadar bursalı varsa...'' diye bağırışını ve bizim hep bir ağızdan biz eskişehirliyiz oley bağırışımızı unutamam...
Ben de Beşiktaş tribünleri Bursa'ya söverken suskun kalışımızı unutamam...
Nerde kaldı 06 16 26...Nerde kaldı Anadolu....
 
Etle Rakı Tatar'ın hakkı..
Yukarı
altes_nfr Liste gör
Yazar


memet
Yaş: 36
Katılım: 20/Haz/2008
Yer: eses-burgaz
Online Durum: Offline
Mesajlar: 208
Direct Link To This Post Tarih: 25/Kas/2008 saat 19:47

yasasın anadolu....bizansa karsı yasasın vatanına ihanet etmeen anadolu..

biz eskişehirliyiz.taa uzak yollardan koştuk geldik senin kollarına...
Yukarı
es-es-turan Liste gör
Deneyimli Yazar


Turan
Yaş: 43
Katılım: 31/Tem/2007
Online Durum: Offline
Mesajlar: 545
Direct Link To This Post Tarih: 25/Kas/2008 saat 18:27
beşiktaş taraftarının eskişehir tribününe dönüp ''içinizde ne kadar bursalı varsa...'' diye bağırışını ve bizim hep bir ağızdan biz eskişehirliyiz oley bağırışımızı unutamam...
Kalsa da son nefes
Yine de ESES
Yukarı
OKTAY061626 Liste gör
Usta Yazar


OKTAY TOSUN
Yaş: 44
Katılım: 07/Haz/2008
Yer: BURSA
Online Durum: Offline
Mesajlar: 3267
Direct Link To This Post Tarih: 25/Kas/2008 saat 18:16

Simit İsmet uğurlandı

Bursaspor'un ilk takımında forma giyen Simit İsmet lakaplı İsmet Öge, göz yaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı. Öge, kılınan cenaze namazının ardından eski takım arkadaşlarının ve sevenlerinin göz yaşları arasında toprağa verildi!

Acaridman Yurdu Takımı'nın kurucularından olan ve daha sonra Bursaspor'da top koşturan 79 yaşındaki İsmet Öge önceki gün vefat etti. Öge, bugün Ulucami'de öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından eski takım arkadaşlarının ve sevenlerinin göz yaşları arasında toprağa verildi. 20 sene yeşil sahalarda top koşturan Öge'nin cenazesinde Bursaspor yönetiminden kimsenin olmaması dikkat çekti. Öge 3 çocuk babasıydı

BIR GUN MUTLAKA
SEHIRLERINE IHANET ETMEYENLER

http://www.061626.com
Yukarı
OKTAY061626 Liste gör
Usta Yazar


OKTAY TOSUN
Yaş: 44
Katılım: 07/Haz/2008
Yer: BURSA
Online Durum: Offline
Mesajlar: 3267
Direct Link To This Post Tarih: 25/Kas/2008 saat 18:04
Maliyeti yüksek olmayan takviyeler yapılacak
Teknik direktörümüz Güvenç Kurtar, Denizlispor maçını değerlendirdi.

 

Maliyeti yüksek olmayan takviyeler yapılacak

Kurtar, Özlüce Tesisleri`nde düzenlediği basın toplantısında, Denizlispor deplasmanına mutlak 3 puan parolasıyla gittiklerini, ikinci yarının hemen başında bir anda 2-0 yenik duruma düştüklerini, ama daha sonra toparlanarak skor üstünlüğünü ele almayı bildiklerini kaydetti.

Skorda üstünlüğü yakaladıktan sonra maçı kaybetmeyi hiç düşünmediklerini belirten Kurtar, "3-2 öne geçtiğimiz Denizlispor maçını 4-3 kaybetmemiz, takım üzerine şok etkisi yarattı. Şimdi bunu üzerimizden atmaya çalışıyoruz. Bundan sonra ilk yarıda kalan 4 maçımızı da kazanmak için elimizden geleni yapacağız" dedi.

Kurtar, Leandro`nun tedavi için Brezilya`ya gittiğini, Kirita`nın da kontrol için Almanya`da bulunduğunu, ancak iki futbolcunun da dönmediğini kaydetti. Sağlık ekibinden, bu iki oyuncunun tedavisinin Türkiye`de de yapılabileceğini öğrendiğini belirten Kurtar. "Demek ki bu oyuncular takımı, arkadaşlarını ve cefakar taraftarı düşünmüyor. Bunların değiştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Devre arasında yapılacak transfer çalışmaları için henüz bir çalışmamız yok. Türkiye ligini bilen oyuncuları transfer etmek için çalışacağız" diye konuştu.

Maliyeti yüksek olmayan, kulübe sorun çıkarmayacak oyuncular almak için çalışacaklarını ifade eden Kurtar, pahalı oyuncunun "iyi oynar" anlamına gelmeyeceğini, milli takım düzeyinde ve süratli oyunculara ihtiyaçlarının bulunduğunu belirtti.

Kurtar, Denizlispor maçında sakatlığı tekrarlayan kaptan Yusuf Şimşek`in tedavisinin devam ettiğini, 3 hafta sahalardan uzak kalacağını sözlerine ekledi.

Eren U-18 Milli Takım kadrosunda

U18 Milli Takımının 2 ve 4 Aralık 2008 tarihlerinde Fransa`da, Fransa Milli Takımı ile oynayacağı özel maçların aday kadrosu açıklandı.

Kadroda genç oyuncumuz Eren Albayrak`ta yer aldı.

 
BIR GUN MUTLAKA
SEHIRLERINE IHANET ETMEYENLER

http://www.061626.com
Yukarı
OKTAY061626 Liste gör
Usta Yazar


OKTAY TOSUN
Yaş: 44
Katılım: 07/Haz/2008
Yer: BURSA
Online Durum: Offline
Mesajlar: 3267
Direct Link To This Post Tarih: 25/Kas/2008 saat 11:40

Barış çubuğunu kim içti?

Bursa’yı burada istemiyoruz. Bursa gelirse katliam çıkar...

 
 
 
 
 
Başarı ve hezimet öyküsü! Benzerine yeşil sahalarda az rastlanan bir vaziyet yaratıp, kuyruğu dik tutmak suretiyle saldırıyor ve peş peşe üç gol birden atıyorsun..

Ortada bir başarı öyküsü var, bir de beceriksizliğin daniskası hikayesi...
İkinci yarının başında iki gol birden görüyorsun kalende... Normalde saçı başı dağıtman ve bu goller ikinci yarıda olduğu için de zor toparlaman lazım...
Sen ne yapıyorsun?
Benzerine yeşil sahalarda az rastlanan bir vaziyet yaratıp, kuyruğu dik tutmak suretiyle saldırıyor ve peş peşe üç gol birden atıyorsun...
İşte bunun adı, bizim çocukların kalemsiz yazdıkları bir başarı öyküsüdür...
58'de 2-0 geridesin, 78'de 3-2 önde...
***
O güzel kitabın son sayfalarına geldiğinde ise tam bir fecaat durumla karşılaşıyorsun.
Başarısızlık hikayesi lafı az bile gelir...
Allah aşkına, 5-10 dakika daha dişini sıkamaz mısın, şöyle derin bir nefes alıp sakinleşemez misin?
Düğüm atamaz mısın maça?
Kırkpınar pehlivanları gibi bağlayamaz mısın elenseyi?
***
İşte bu noktada, geriye düşmüşken nasıl beceri dolu bir hamle yapıyorsa teknik adam, bu kez oyunu soğutmak adına çözüm üretmesi gerekiyordu, olmadı.
Tabi şimdi bu son paragraf, yenilgiyi, alıp hocanın omuzlarına yüklemiş gibi bir sonuç çıkarıyor ki, bu da doğru değil.
Hani içerideki arkadaşların tecrübeleri nerede? Ustaların meseleye tam da bu zamanda el atması gerekmiyor muydu?
Neresinden bakarsan bak, kapağından son sayfasına kadar defalarca yeniden okunacak hazin bir hikaye.

Büyükler küçülmedi, hakemler büyüdü…

Büyük takım, küçük takım lafı hiç çıkmadı ağzımdan.. Ayrıcalıklı takımlar, İstanbul takımları ya da semt takımları diye tanımladım hep.. Ancak şu anda mukayeseyi daha sağlıklı yapabilmek için genel kabul görmüş (her ne kadar ben kabul etmesem de) bu tanımı bir defalığına kullanıyorum.
Birçoklarına göre büyük takımların, özellikle iki sezondur beyaz bayrak ayna yapamıyor olmalarında, acaip yenilgiler almalarında, Anadolu takımlarının çatır çatır oynayıp, puan/maç kazanmalarında, ben sadece oyuncu kalitesinin ya da antrenör seviyesinin tek etken olmadığını düşünüyorum..
Aradaki sportif mesafenin kısalmasında en büyük katkıyı hakemler sağladı..
Sistem nedeniyle, büyükler lehine oluşan zaten bir dengesizlik vardı ve hakemler, bu dengeyi gözü kapalı büyük lehine çaldıkları düdüklerle iyiden iyiye bozmaktaydı.
***
En taze örnek, Beşiktaş-Eskişehir maçı.. İki kritik pozisyon var.. Biri top çizgiyi geçti mi geçmedi mi, diğeri Nobre’nin penaltı pozisyonu..
Hüseyin Göçek, iki kararını da Eskişehir lehine verdi.
Eskiden olsa, Bülent Yavuz, Hilmi Ok, kimi sayarsan say, bu iki pozisyonun birinde gol kararı çıkmıştı, diğerinde penaltı..
Hala hata yapılıyor ama toplumsal hafızamız zayıf olduğundan ve hakemlere dönük önyargılarımız nedeniyle, aradaki farkı hissedemiyoruz..
Sonuç;
Büyükler küçülmedi, hakemler büyüdü..
***
Bir küçük tespitim daha var.
Sahada ya da ekranda gördüğüm hakemlerin yüzlerine dikkatle bakıyorum, hepsi android gibi. Adamın gözünde/gönlünde duygudan iz yok..
Hakem dediğin hayat adamı olur, esprili olur, cesaret ve özgüvenin yanına bir tutam da bunlardan koyar.. Ama bakıyoruz, bu genç hakemler özel hayatlarında da pek farklı değiller. Sanki biri piyasaya çıkıp, birbirine benzer bu tip ne kadar adam varsa topluyor, bir kamyonun kasasına koyup, MHK üssüne götürüyor.
Hilmi Ok, Oğuz Sarvan, Muhittin Boşat gibileri de onları eğitiyor..
İyi de bu düzenin yetiştirdiği amcalara/ağbilere bu sistemi emanet etmeye böyle kararlılıkla devam edersek, Türk hakemliği de 25 yılda ancak bu kadar sınıf atlar..
25 yaşında profesör olanlara memleketi emanet ettiğimiz coğrafyada, hakemlere bir bakın, kimlerin kontrolünde…

Çay, tavşan kanı olsun!

 

Bursa’da kaç antrenör var?
10.. 30.. 100..
Bence daha fazla..
Peki kaç tanesi şu anda takım çalıştırıyor, kaçı işsiz?
Çalışan sayısı, eminim bir elin parmaklarını geçmez..
Diğerleri ne yapıyor peki?
Cidden merak ediyorum!
Geçen perşembe, Orhangazi-Nilüfer Belediyesi maçı için Orhangazi’deydim..
Burak Uçar, Egemen Çimen ve Yavuz Aman ‘la birlikte.. Hem Şenol hocamın (Ulusavaş) takımını, hem de Faruk’un Orhangazi’sini izlemek için..
Kim vardı tribünde antrenör sıfatında, söyleyeyim mi?
Adnan Örnek ve Reşat Çelik..
İşsiz antrenörlerin o gün nerede, ne yaptığını merak ettim.. Bursa’nın iki profesyonel takımının maçı varken, daha önemli ne var diye düşündüm..
Başka ilde, başka kategoride bir futbol maçı mı, yoksa Kültürpark’taki herhangi bir çay bahçesinde iddialı bir okey mücadelesi mi?
Bursa, kendinden olana, değerlerine sahip çıkmıyor öyle mi?
Bak efkarlandım yine.. Canım tavşan kanı bir çay çekti!

Barış çubuğundan kim içti?

Bursa’yı burada istemiyoruz.
Bursa gelirse katliam çıkar…
Ay Bursa, vay Bursa...
***
Bunlar, Beşiktaş-Eskişehir maçında siyah beyazlı tribünlerin tezahuratı..
Hani güya barış çubuğu yakıldı ve iki başkan tüttürdüler ya, bir hatırlatayım istedim..
İki camianın arasında yıllardır yanan ateşin iki tarafında sanki sadece başkan ve yöneticiler var..
Vali var, İçişleri Bakanı var ve hatta sanki Cumhurbaşkanı var..
Hiçbiri yoktu..
Hatta onlar olmasaydı, emin olun zaten kavga da çıkmazdı..
Bu düşmanlığın bitmesi isteniyorsa eğer, cephenin taa gerisindeki komutan çadırlarında ciğerlere çekilen tütünün dumanı değildir belirleyici, tribünlerin içidir, için için yanan tam da içidir..
(Bu yazı dün Bursa Hakimiyet’te Ersel Peker kardeşimin Beşiktaşlı tribün liderleriyle yaptığı röportajdan önce yazılmıştır.)

Sana hiç inanmıyorum artık…

Trabzon-Sivas maçı…
Hadise Sivas ceza alanı içinde Umut ve Hayrettin arasında gelişiyor..
Hayrettin kayarak gelip, Umut’u kar kürer gibi alıp kucağına atıyor saha dışına..
Erman Toroğlu, pozisyonun başka açıdan görüntülerini izlemeye bile gerek duymadan ‘geçin bunları kardeşim, penaltı menaltı yok’ diyor..
Şansal büyüğümüzün ‘dur hocam, başka görüntüsü de var’ demesi nafile..
O anda sakinleşmek için basıyorum kumandanın düğmesine, Digitürk 77’den ayrılıyorum birkaç dakika..
Doğum günün kutlu olsun ama..
Artık sana hiç inanmıyorum be hoca!

BIR GUN MUTLAKA
SEHIRLERINE IHANET ETMEYENLER

http://www.061626.com
Yukarı
 Cevapla Cevapla Sayfa  <1 101102103104105 135>


Forum Kısayol Forum İzinleri Liste gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50
Copyright ©2001-2008 Web Wiz

Bu sayfa 0,328 saniyede hazırlanmıştır