|
Türkiye'den Haberler |
Cevapla | Sayfa <1 4748495051 156> |
Yazar | ||||||||||||
çoko
Deneyimli Yazar Kerem Güler Yaş: 35 Katılım: 11/Nis/2009 Yer: ESKİŞEHİR Online Durum: Offline Mesajlar: 309 |
Tarih: 02/Eki/2009 saat 01:11 | |||||||||||
ayyyynen katılıyorum abicim sana |
||||||||||||
NEFER!
|
||||||||||||
semihk
Deneyimli Yazar semih Yaş: 39 Katılım: 03/Ağu/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 760 |
Tarih: 03/Eki/2009 saat 20:36 | |||||||||||
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Eskişehir'de o zamanki adı Eskişehir Demiryolu Fabrikaları'nda Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla 4 adet üretilen otomobillerden biri 1961 yılında Ankara'ya trenle götürüldü. Dönemin demir yolu kanunları gereği deposuna az akaryakıt konulan ''Devrim'', Cumhurbaşkanı Gürsel'in test amacıyla kullandığı sırada benzini bitip stop edince, Türkiye'de ilk yerli malı otomobilin üretimi hayali ve yolculuğu da suya düştü. Yaşanan talihsiz olayın ardından trenle Ankara'dan Eskişehir'e getirilen Devrim, bir süre fabrika içinde kullanıldı. -YILDA BİR KİLOMETRE YOL KATEDİYOR- Yaklaşık 10 yıldır imal edildiği fabrikanın bahçesinde sergilenen ve adına belgesel film yapılan Devrim'e, olası yangın veya hırsızlık olaylarına karşı periyodik bakımının yapıldığı gün benzin konuluyor. Üç ayda bir bakımı yapılan Devrim'e bakım günü sadece 1 litre benzin konuluyor. Bakım sonrası iç ve dış temizliği yapılan Devrim, sergilendiği özel camlı müzeye getiriliyor. Deposunda kalan benzin, bakım sonrası ustalar tarafından boşaltılıyor. Devrim'in periyodik bakımını Malzeme Dairesi'nde görevli motor ve kaporta ustaları yapıyor. Yıllardır otomobille ilgilenen ustalar Devrim'in yağ, su, hava lastiklerini kontrol ediyor. -BAKIMDAN BAKIMA DEPOYA 1 LİTRE BENZİN KONULUYOR- Halen çalışır durumdaki Devrim, bakımının yapılacağı atölyeye çalıştırılarak götürülüyor. Fabrikanın bahçesinde sergilenen Devrim, bakım için yaklaşık 200 metre uzaklıktaki atölyeye götürülüyor. Böylece Devrim, yılda yaklaşık bir kilometre yol katediyor. Üretiminin yapıldığı 1961 yılından bugüne sadece 7 bin 80 kilometre yol yapan Devrim'in orijinallığı korunuyor. Egzoz borusu yanda olan, uzun ve kısa farları ayak ile çalışan, kontak anahtarı ve manuel (elle) olarak da çalıştırılabilen Devrim, bu özellikleriyle ilgi çekiyor. Toplam 1250 kilogram olan ve saatte maksimum 140 kilometre hız göstergesine sahip, 0002 şasi ve 0002 motor numaralı Devrim'in, prototip olarak üretildiği için ruhsatı, trafik kaydı ve plakası bulunmuyor. -DİĞER ÜÇÜNE ULAŞILAMIYOR- Toplam 4 adet prototip olarak üretilen Devrim'in diğer üçüne ulaşılamıyor. Lastikleri ile ön ve arka camı dışında tamamen yerli olarak 4,5 ayda üretilen Devrim, son olarak 2005 yılında Bursa'da düzenlenen Sanayi ve Ticaret Fuarı'nda izlenime sunuldu. Devrim'in, tarihi değeri dolayısıyla artık kent dışında sergilenmesine izin verilmiyor. |
||||||||||||
Başkalarının kusurlarını görmeye başladığın an, kendi kusurların için aynanın karşısına geçmen gereken andır.
|
||||||||||||
es-be-eses
Deneyimli Yazar Emre Yaş: 42 Katılım: 30/Tem/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 723 |
Tarih: 04/Eki/2009 saat 21:50 | |||||||||||
Arkadaşlar biliyorum daha Kayseri yenilgisinin yarası soğumadı ama, hem eski okulumdan olması, hem de Eskişehirli ve Eskişehirspor'lu olması dolayısıyla Elbruz'un haberini paylaşmadan duramadım:
Üniversitelilerin minibüs isyanı
Hasan AY
04.10.2009
Galatasaray üniversitesi öğrencisi Elbruz Bilge'nin, kaldırıma çıkan
bir minibüsün altında kalarak can vermesi protesto edildi. Benzer
acıların yaşanmaması için minibüs sisteminin düzeltilmesi istendi
Beşiktaş'ta
aşırı hız nedeniyle kaldırıma çıkan minibüsün çarparak ölümüne neden
olduğu 22 yaşındaki Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Elbruz Bilge'nin
arkadaşları, kaza yerine siyah çelenk bıraktı. 26 Eylül'de meydana
gelen kazada ölen Elbruz Bilge, dün arkadaşlarının üniversitede
düzenlediği törenle anıldı. Törende, yetkililerin trafik ihlalleri
engelleyen daha etkin önlemler alması için imza toplandı. Törene,
Bilge'nin liseden, üniversiteden, Galatasaray Spor Kulübü'nden yaklaşık
500 arkadaşı katıldı. Törene katılanların bir kısmı, Bilge'nin anısına
hazırlanan ve "Elbruz Bilge" yazılı 26 numaralı Eskişehir Spor forması
giydi. Törende Bilge'nin arkadaşları adına konuşan Selim Kayhan şunları
söyledi: "Arkadaşımız umursamaz bir minibüs şoförü yüzünden can verdi.
Bu vahim olayın tesadüfi bir kaza değil bir nevi cinayet olduğu
açıktır." Duyarsız kalındığı sürece benzer kazaların olacağına dikkat
çeken Kayhan, yetkililerden minibüs sistemini ıslah etmelerini sivil
toplum kuruluşlarından da ısrarcı olmalarını istedi. Törene katılanlar
daha sonra üzerinde "Tüm sevenlerin" yazılı siyah çelengi taşıyarak
kazanın meydana geldiği Beşiktaş Meydanı'na yürüdü.
04.10.2009 Sabah gazetesi |
||||||||||||
Gerçekçi ol, imkansızı iste!
|
||||||||||||
OGK26
Deneyimli Yazar Özgür Gürbüz KURBAN Yaş: 34 Katılım: 23/Haz/2009 Yer: /KKTC/Lefkoşa Online Durum: Offline Mesajlar: 715 |
Tarih: 12/Eki/2009 saat 15:57 | |||||||||||
ART kapanıyor
Ulusalcı kanal ART de yayın hayatına veda ediyor... KanalBİZ'in ardından ulusalcı yayınlarıyla dikkat çeken ART kanalı da yayın hayatına veda ediyor. ART'nin sahibi Türk Metal Sendikası'ndan alınan bilgilere göre kanal bugün 18.00 sularında şalteri indirecek. Kanalda Emin Çölaşan ile Mustafa Balbay'ın sunduğu 'Ankara Rüzgârı' ile eski KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın sunduğu programlar en çok reyting alan yapımlardı. Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Kanaltürk'ün satılmasından sonra "izlediği tek kanal"olarak ART'yi adres göstermişti. Benimde Türkiye'deyken izlediğim tek haber kanalıydı.Gerçekten üzüldüm. |
||||||||||||
Kıbrıs'ın Kırmızı Şimşekler'i
|
||||||||||||
santi
Deneyimli Yazar Sadullah Yaş: 39 Katılım: 11/Nis/2009 Yer: las vegas Online Durum: Offline Mesajlar: 799 |
Tarih: 12/Eki/2009 saat 17:56 | |||||||||||
Her üniversite bitiren iş bulucak diye Kaide yok! Ne demek bu ya böyle saçmalık olur mu, yıllık 2.5 milyar boşuna para mı veriyor gençlerimiz sonları ne olucak.
|
||||||||||||
huso_26
Usta Yazar Hüseyin Yaş: - Katılım: 31/Tem/2007 Yer: Türkiye Online Durum: Offline Mesajlar: 3664 |
Tarih: 17/Eki/2009 saat 10:54 | |||||||||||
Tribünler devletin tetikçisi mi?Türkiye spor tarihinde Cumhurbaşkanı’nın bir futbol kulübünün amigolarıyla oturup konuştuğu ve onlara yol yordam öğrettiği başka bir örnek var mıdır acaba?..
Biliyorsunuz, Ermenistan maçı için Abdullah Gül, Bursalı Teksasların amigolarıyla bizzat görüştü; onlara statta ne yapılması, ne yapılmaması gerektiğini uzun uzun anlattı. Haksız sayılmazdı. Böylesine hassas bir dönemde, onca emek verdiği sürecin, tribündeki birkaç kendini bilmezin atacağı bir cisim ya da sloganla kesilmesine göz yumamazdı. Ama Bursa’daki milli maçın tam bir “devlet kontrolü altında” yapılması, akıllarda bir yığın soru işareti bıraktı. * * * İlk soru şu: Devlet isteyince stadyumlarda şiddeti, kötü tezahüratı, küfrü, hatta açılacak bayrakları, atılacak sloganları, söylenecek şarkıları denetleyecek, hatta belirleyecek durumdaysa niye bunu hep yapmıyor? Yoksa yapıyor mu? Bazı maçlarda kanın gövdeyi götürdüğü, tribünlerden en ağır küfürlerin, en sivri cisimlerin yağdırıldığı ve kolluk güçlerinin işe karışmadığı hatırlanınca akla bu soru geliyor: Acaba devlet bazen seyirciyi serbest bırakıp bazen taşkınlığına göz mü yumuyor? Öyleyse bunun kararını neye göre veriyor? Diplomatik ilişkilerin durumuna göre mi? Kendisinin dışarıda gördüğü muameleye göre mi? Yani tribünler, devletin tetikçisi mi? * * * Aynı soruları bir de tribünler açısından sormakta yarar var: Futbol seyircisi, devletin bir düdüğüyle topa basıp küfrünü yutan, sloganını unutan, bayrağını evde bırakan sadık yurttaşlar topluluğu mudur? Vilayet “O bayrak getirilmeyecek, bu tişört giyilmeyecek, şu şarkı söylenecek” dediği zaman, “Emredersin amirim” diyerek hazır ola geçen, 657’ye tabi bir heyet midir? “Küfre, şiddete, ırkçılığa müdahale tamam; ama hangi şarkıyı söyleyeceğime ben karar veririm” diyemeyecek kadar pasif bir kitle midir? Seyircinin istendiğinde tam kontrol altında tutulabilmesi, diğer örneklerde tribünleri çığırından çıkaranın, en azından çıkmasına göz yumanın da aynı irade olduğu ihtimalini akla getirmez mi? Yani futbolun, kamu otoritesi istediği ya da en azından görmezden geldiği için kana, şiddete, küfre bulandığını düşündürmez mi? * * * Doğrusu, ben baştan beri böyle düşünenlerdendim. İki hafta önce Diyarbakırsporluları “PKK dışarı” diye kovalayan hırçın Bursaspor seyircisinin dün gece Ermeni milli takımını çiçekler ve Sarı Gelin türküsüyle karşılar hale gelivermesi, iki tavrın da “telkinle” yaptırıldığı hissini veriyor. Ermenistan’la açılım süreci devrede olmasa ya da Erivan’da Gül’e kötü davranılsa herhalde Teksaslar böyle zapturapt altına alınmayacaktı. O halde sahalarda barış için bu “ayarın” her maçta verilmesini mi bekleyeceğiz? Bundan sonra bir maçta olay çıktığında “Niye yaptırdılar? Neden göz yumdular?” diye sorarsak haksız mıyız? Can Dündar
|
||||||||||||
mert.ES
Deneyimli Yazar Mert Yaş: 32 Katılım: 09/Nis/2009 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 738 |
Tarih: 18/Eki/2009 saat 17:12 | |||||||||||
|
||||||||||||
Kaan
Usta Yazar Kaan Yaş: 29 Katılım: 11/Nis/2009 Online Durum: Offline Mesajlar: 2051 |
Tarih: 26/Eki/2009 saat 17:31 | |||||||||||
|
||||||||||||
köfteci
Usta Yazar Hüsnü Önkol Yaş: 65 Katılım: 01/Ağu/2007 Yer: Germany Online Durum: Offline Mesajlar: 10327 |
Tarih: 26/Eki/2009 saat 21:43 | |||||||||||
Acilima destek veren sanatcilarin tam listesi ve maalesef Eskisehirdende sanatcilari görmek mümkün........
|
||||||||||||
Kral hem ciplak,hem gerzek...
|
||||||||||||
Cumhuriyet
Usta Yazar Serkan Yaş: 36 Katılım: 06/Haz/2008 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 8369 |
Tarih: 29/Eki/2009 saat 15:27 | |||||||||||
AKP, Fransız'ın yapamadığını yaptı ve Maraş'ta Türk Bayrağını yasakladı!
Telefonda Mahmut Günkut var. |
||||||||||||
Cevapla | Sayfa <1 4748495051 156> |
|
Forum Kısayol | Forum İzinleri You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot create polls in this forum You cannot vote in polls in this forum |