bilet fiatını 5 lira yapmak kadar kolay bişey yok.. sadece iki dudak arasında bir cümle..

tüm mesele yapılacak doğrunun yada yanlşın önümüzdeki senelere yansıması nasıl olacak.. işte bütün mesele bu.. ve tek çözüm yolu şudurki..

 

YA KOMBİNEYİ KALDIRACAKSIN - YA BİLET SATIŞINI KALDIRACAKSIN..

 

Artık bu belirsizlik ortadan kalkmalı.. görünen iki gerçek var.. iki mağduriyet...

1- Kombine alanların ilerleyen haftalarda bilet alandan daha pahalıya maça girmesi..

2- Kombine alacak gücü olmaması bir yana, maç biletini dahi zor denkleştiren yada denkleştiremeyen taraftarın maça gelememesi..

 

Yönetim sezon başında tüm taraftarı memnun edebilecek bir rakamda karar kılıp, bu sene uygulanan taksit imkanıyla birlikte tüm sezon biletlerini (kombine) olarak tek seferde satabilmeli..

Yada kombineyi kaldırıp her hafta ayrı ayrı,  puan durumuna, atmosfere, maç günü ve saatlerine göre fiat belirlemeli..

elbetteki en mantıklı seçenek ilk seçenek.. ama uygulayabilene..

 

Sevgili Hasan;

 

Kusur ne demek aşkolsun. Burda zaman zaman tartışmalar alevlense de hepimizin ortak amacı Eskişehirspor. Konuşa konuşa birbirimizi anlayacağız, bahsettiğin o kuşaktan kuşağa kültür aktarımını gerçekleştireceğiz. Konuşamazsak zaten bu forumun bir anlamı da yok. Bu forum fikirler tartışılsın diye var.  

 

Ben maçlara gelemem dedim ama kombinemi de alırım dedim. Katkımı yaparım yine yani. Farzet onu alacak maddi imkanım da yok. Katkı yapamadığım için üzülürüm ama şartlarım da bu olduğu için mecbur sineye çekerim. Benim en çok ağırıma giden şeylerden biridir bir insanın istediği bir şeyi parasızlık yüzünden yapamaması. Hele ki bu benim ne kadar kötü bir virüs olduğunu bildiğim futbol hastalığı ise daha çok ağırıma gider. Kuşkusuz parası olmayan takım tutmasın denilemez. Maça gelmesin denilemez. Ama işte orda bir kaos ortaya çıkıyor. Şartlar da böyle maalesef. Parası olmadığı için maça giremeyen bir kişi benim içimi parçalar. Küçükken param olmadığı için maça giremediğim çok maç oldu benim. Hüngür hüngür ağladığımı bilirim. Maça girme umudunu kaybedince koşa koşa staddan Bademlik'e çıkardım, o zaman Bademlik'in tepesinde duran Atatürk Büstünün üstüne çıkar ordan stada bakardım sesleri dinlerdim. Belirli belirsiz birşeyler görürdüm o bile beni mutlu ederdi. İkinci yarının başlarında 15 dakika falan daha orda kalır sonra tekrar koşa koşa stada giderdim. Çünkü stadın kapıları son 15 dakika falan açılırdı, herkes girerdi. O küçücük boyumla aralardan sıvışarak maçı seyretmeye çalışırdım. Ben gibi bir sürü kişi beklerdi son 15 dakikayı. Ama kimse bilet fiyatlarını sorun etmezdi. Herkes bilirdi ki bu takımın bu paralara ihtiyacı var böyle olmak zorunda. Kapıların açılmasını beklerken yüksek bilet fiyatları hiç konuşulmazdı. O zaman da bilet fiyatları çok pahalı idi diğer takımlara göre.

 

Sen tanımazsın belki ama eskiler bilir. Şeftali isminde bir taraftarımız vardı. Ayder'e takılırdı. Her maça gelirdi. İçerde dışarda. Maddi durumu çok iyi olmayan düşük ücretle çalışan biriydi. Sonra evlendi, barklandı. Önce deplasmanlara gelmemeye başladı. Sonra çocukları oldu, iç saha maçlarına da gelememeye başladı. Belliydi parası olmadığı için gelemiyordu. Ama ben Şeftali'yi her maç son 15 dakika içerde görürdüm. Beklerdi öyle kapı açılsın diye. Geçen sene Altay maçında gördüm. Bilet 1 liraydı. İki tane çocuğunu almış gelmiş. Çocuklarına nasıl bilet alacaklarını, maça nasıl gireceklerini gösteriyordu, heyecanlı heyecanlı anlatıyordu. Nasıl gururluydu anlatamam. Gözlerinden okunuyordu gururu. Gönül ister ki Şeftali her maça büyük bir gururla çocuklarını getirsin, bu sevdadan mahrum kalmasınlar ama günümüz şartlarında da o bilet fiyatları ile bir kulübün ayakta kalması mümkün değil. Şeftali'ye desen ki gel sana maç bileti 5 lira her maça çocuklarınla gel yine gelemez. Türkiye'deki ekonomik şartlar böyle olduğu müddetçe birilerinin maça girememesi sorunu kaçınılmaz. Ya sana oluk oluk para akıtan bir belediye arkanda olacak tribün gelirlerine ihtiyaç duymayacaksın ya da kulübü kara paracılara teslim edip ne olduğunu fazla irdelemeden öyle takılacaksın. Hem onurlu, hem gururlu hem de alın terimiz ile mücadele edelim dersen bu bilet fiyatlarına katlanacaksın. Ya da Unakıtan gibi bir iki bakan daha olacak arkanda tüm Türkiye'ye kendine laf söyleterek istediğini yaptıracaksın. Unakıtan'ın yarattığı çok ciddi miktarda kaynağa rağmen değirmen dönmüyor. Çünkü dikili bir ağacımız yok. Sürekli gelen gelirimiz yok. Türkiye'de futbolcu fiyatları uçmuş, gelirler giderleri karşılamıyor. Biz yüksek bilet fiyatları ile bu farkı en aza indirmeyi başarmış kulüplerden biriyiz. Bugün trilyonlarca borcu olan takımlar hep yüksek maliyetli takımlara düşük bilet fiyatları uyguladıkları için batma noktasına geldiler. 1 gelirleri varken 3 harcadılar. Ne için? Bilet parasını vermeye tenezzül etmeyen taraftar için. Biz de onlara benzemeyelim. Farklıyız diyorsak farkımız olsun. Bu kulübü kişilere esir etmeyelim. Parayı ben veriyorum size ne diyemesin bize hiç kimse. Aksine parayı onlar veriyor, dediklerini dinlemek zorundayım diye düşünsünler. Manteliteden kastım budur benim. Bu takım yönetimin, onun bunun takımı değil, Eskişehir Halkının, kendini Eskişehirsporlu hissedenlerin takımı. Bu takımı maddi, manevi ayakta tutmakta bizim boynumuzun borcu. Herkes gidecek yine biz kalacağız.

 

Daha önce başka bir başlıkta da yazmıştım dediğiniz gibi bu sorun Türkiye'nin genelindeki bir sorun. Stadlar hızla boşalıyor. Çok değişik sebepleri var. Ve yine dediğiniz gibi bizim ortalamız Türkiye'de rahat ilk beşe girer. Hasılat bakımından ilk üçe girer ama bize yetmiyor, kendimize yakıştıramıyoruz.

 

Kale arkası tribünleri inşası işi çeşitli nedenlerle olmuyor. Zaten asıl düşünce stadı taşımak. O yüzden böyle bir yatırıma girişilmez. Girişilse bile şu aşamada kanuni olarak mümkün değil. Portatif tribün işini daha önce sorularımızı yanıtlayan Cemal Okan Yüksel Bey'e ben aşağıdaki linkte sormuştum. Maliyetinin yüksek olması, bölge müdürlüğünün olumsuz görüş bildirmesi nedeni ile olmadığını söylemişti.

 

O zamanlar girişteki izdihamdan bahsetmişiz aynı mesajda. Şimdi ise neden gelen olmadığını tartışıyoruz. Nerden nereye

 

Geçen pazar günü Alara bilardoda bolu-antalya maçını izlerken kahveciye sormuştum dün kalabalıkmıydı diye.  Verdiği cevap 20 kişi!! Başka bir arkadaş yazmış Serdivanda maçımızı dahi yayınlamıyolar diye. Gerçekten merak eder oldum Eskişehirde kaç kişi izledi tv den? Maç cumartesi günüydü,herkesin işi gücü var  bahanesine sığınıp kendimizi kandırmaya gerek yok, Tv den dahi izlenmiyoruz... Dolayısiyle bilet fiyatları falan bahanesi işin, futbol kültürümüz zedelenmiş vaziyette