|
Mustafa Kemal Atatürk |
Cevapla | Sayfa <1 1112131415 29> |
Yazar | |
Neden
Deneyimli Yazar UZAKLAŞTIRILDI Serkan Yaş: - Katılım: 25/Ara/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 585 |
Alıntı Cevapla Tarih: 06/Oca/2008 saat 20:55 |
Saygıyla Anıyor ve Arıyoruz
|
|
Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!
|
|
Neden
Deneyimli Yazar UZAKLAŞTIRILDI Serkan Yaş: - Katılım: 25/Ara/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 585 |
Alıntı Cevapla Tarih: 06/Oca/2008 saat 20:56 |
Memleketi gençlere etmiştin ya emanet
O günden beri kalmadı, yurdumuzda melanet. Türkiye hep refahta, bütün işler selamet, Yediğimiz haltlara duymayız hiç nedamet. En ufak bir hata yok, yoksa affetmez Rütük Bizleri hiç düşünme, sen rahat yat Atatürk. En hakiki mürşidin ilim, dediydin bize Hacıyı hoca’yı rehber edindik kendimize. Çiftçi efendimizin mahsulünü denize Döküp vermedik ele, olur diye hıyanet. Menderes seçtiriyor, insan yerine kütük Bizleri hiç düşünme, sen rahat yat Atatürk. Milli eğitim tamam, okullar Fettullahtan On yılda, on milyon yobaz, yarattık biz hiç yoktan Biz alamasak da önlem, geliverir Allahtan Nüfus kontrolünde de, sanma bizim keramet Üç kağıtla, hayalle doldurur bin kota Türk Bizleri hiç düşünme, sen rahat yat Atatürk. Düşmesin diye mindere, ay yıldızı takmayız İşimizi biliriz, kolay ortaya çıkmayız, Hem çalar, hem oynarız; asla bundan bıkmayız, Netekim Atatürk diye bağırmaksa marifet. Milletçe bağırırız, ciğerler birer körük, Bizleri hiç düşünme, sen rahat yat Atatürk. Kalkıp gelirsin diye, şeyler “Yusuf” atmada Kimi banka boşaltıp, kimi keyif çatmada Kimi büstünü kırıp, kimi yurdu satmada Sadece on kasımlarda, okuruz sana rahmet. Sen bizleri düşünme, daha olacaklardan ürk Yatabilirsen yerinde, sen rahat yat Atatürk. |
|
Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!
|
|
esesreha
Usta Yazar Reha Yılmaz Yaş: 59 Katılım: 03/Ağu/2007 Yer: Eskişehir Online Durum: Offline Mesajlar: 2291 |
Alıntı Cevapla Tarih: 06/Oca/2008 saat 23:34 |
Şuan vatanımızın kime emanet olduğunu bilse. Yada böyle bir nesile emanet olacağını bilseydi eminim ki bırakmazdı. Ruhun şad olsun ATAM. O muhteşem heykelinin gölgesiyle bile bugüne kadar idare ettilerde bundan sonrası beni şahsen düşündürüyor.
|
|
Steve
Yazar Emrah D. Yaş: - Katılım: 04/Oca/2008 Yer: Palestine Online Durum: Offline Mesajlar: 71 |
Alıntı Cevapla Tarih: 07/Oca/2008 saat 00:52 |
Yıl: 1928... Türkiye Cumhuriyeti henüz 5 yaşında... Dünyaya meydan okuyan lider... Yeni Türkiye Cumhuriyeti'ni saygın bir devlet olarak kabul ettirmesinin haklı gururunu yaşıyor o anda... Çünkü bu masadakiler O'nun ve Türkiye'nin gücü karşısında saygı duymaktan başka birşey yapamayan dünya liderleri... Bu masada... Yani Atatürk'ün masasında o anda tam 32 kral ve 62 cumhurbaşkanı var...
Düşmana diz çöktüren lider... ''Milletin Efendisidir dediği'' köylülerle birlikte memleket meselelerini konuşuyor... Onlardan biri gibi... Onların yanıbaşında... Bir taşın üstünde dikkatle dinliyor onları... Ve bir milleti uyandıran lider, o milletle birlikte yürüyor atiye...
1930'un Kasımında çekilmiş bu o an... Sivas'ta bir genç bir sorununu paylaşıyor Ata'sıyla... Bir dilekçe yazmış ''O bizim liderimiz... Bir çözüm bulur'' diyerek hemen yanına koşmuş... Ve işte o lider... Milletin... Halkın lideri... Çok önemsiyor bu genci... Dilekçesini inceliyor ve yakından ilgileniyor...
O sadece bir asker... Bir devlet adamı değildi... O her anlamda bir öğretmendi... Matematik... Geometri... Tarih bilgisiyle yeni nesli Yeni Türkiye Cumhuriyeti'ne yetiştirdi... İzmir Atatürk Lisesi'nde bir Şubat 1931'de öğrencilerle matematik dersindeydi... Kendine güvenen... Kendinden emin duruşuyla tam bir başöğretmendi...
1929'un 15 Eylül günüydü... Mustafa Kemal ve arkadaşları Yalova'daydı... Atatürk yolda gördüğü 9 yaşlarındaki bir çocuğa yolu sordu... İşte o çocuk Sığırtmaç Mustafa'ydı... Birgün sonra Mustafa'yı tekrar buldu ve himayesine aldı... Okuttu... Her iki Mustafa takım elbiseleriyle 15 haziran 1930'da sohbet ederken böyle yansıdı o an'a...
Manevi çocuklarından biri de Afet İnan'dı Atatürk'ün... Ekim 1925’te izmir’e geldiği günlerde bir ilkokulda karşılaşmıştı Afet Hanım'la... Afet İnan'ın isteği, öğrenimini sürdürmek ve yabancı dil öğrenmekti... Atatürk de O'nu İsviçre'ye gönderdi... Bu fotoğraf da 27 Ağustos 1934'te İzmir Vapuru'nda çekilmiş... Modern... Çağdaş Türkiye'nin lideri Afet Hanım'la dans ederken...
Her zaman çağdaş... Her zaman şık ve karizmatikti... Ama o hep bizden biriydi... Samimiydi... Cumhuriyet'in 10'uncu yılı kutlamaları için sunulan sayfalar dolusu sloğanı okumuş ve birinin altını çizmişti... ''Bunu beğendim'' demişti. . O slogan şöyleydi: ''Atatürk, içimizden biri... ''İşte içimizden biri Atatürk o anda Kızılcahamam'da yere bağdaş kurmuş dinleniyordu...
Cumhuriyeti kuran... Devrimleri yapan ve Türk halkının yönünü çağdaş dünyaya çeviren Atatürk sık sık yurt gezileri yapardı... İşte o gezilerden birinde çekilmiş bu o an... Türk kadınına hak ettiği çağdaş değerini kazandıran Atatürk'ün çevresi yine o çağdaş türk kadınlarıyla çevrelenmiş...
Ölümünden önceki yıllardı... Hastaydı... Ama durup dinlenmeden çalışmaya devam ediyordu... Türkiye Cumhuriyeti'nin geldiği yeri yeterli bulmuyor... Çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak istiyordu... Yorgundu... Ama biliyordu... Bu işte yorulmak yoktu... Zira O'nun yolundan devam edecek bir nesil düşlüyordu... Siyah-beyaz bir ülkeyi... Karanlıklar içindeki bir ulusu işte böyle renkli bir hale getirmişti... Yola devam etmek gerekirdi...
|
|
http://www.bebecik.net
|
|
Steve
Yazar Emrah D. Yaş: - Katılım: 04/Oca/2008 Yer: Palestine Online Durum: Offline Mesajlar: 71 |
Alıntı Cevapla Tarih: 07/Oca/2008 saat 01:07 |
|
|
http://www.bebecik.net
|
|
Steve
Yazar Emrah D. Yaş: - Katılım: 04/Oca/2008 Yer: Palestine Online Durum: Offline Mesajlar: 71 |
Alıntı Cevapla Tarih: 07/Oca/2008 saat 01:14 |
]Bilinmeyen fotoğraflar
Atatürk'ün son yolculuğuna uğurlandığı törenlerden hiç görülmemiş fotoğraflar! İşte o fotoğraflar... Atatürk 1938'de Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumduğunda naaşı bir süre Etnoğrafya Müzesi'nde korundu. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen halen naaşın nakledildiği törene ait yeni fotoğraflar gün yüzüne çıkıyor. Son günlerde yine özel bir koleksiyondan çıktığı tahmin edilen fotoğraflar internette elden ele dolaşıyor.
|
|
http://www.bebecik.net
|
|
EsEs.
Yazar Hamdi Koseoglu Yaş: 48 Katılım: 05/Eyl/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 53 |
Alıntı Cevapla Tarih: 07/Oca/2008 saat 02:42 |
ATATÜRK'ÜN KİMLİK NUMARASI ''10000000146'' OLARAK BELİRLENDİ...
ANKARA, 29.05.2002 İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, MERNİS Projesi hakkında ANAP TBMM Grubu'na bilgi sundu. Projenin 2002 sonunda tamamlanacağını kaydeden Atış, şimdiye kadar 125 milyon kişiye Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası verildiğini açıkladı. Atış, sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Atatürk'e özel bir kimlik numarası verildiğini bildirerek, Atatürk'ün numarasının ''10000000146'' olarak belirlendiğini söyledi. Kaynak...: T.C. BAŞBAKANLIK BASIN-YAYIN VE ENFORMASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. Kimlik No Doğrulama Sayfasından T.C. Kimlik Numarasını girince "Sorguladığınız kayıtla ilgili teknik bir hata oluştu. Sistem görevlileri ile irtibata geçiniz." diye bir uyarı yazısı çıkıyor. Ancak aşağıdaki bilgileri girerseniz kayıt verilerine ulaşabilirsiniz... T.C. Kimlik No Sorgulama Bilgileri İL......................: GAZİANTEP İLÇE..................: ŞAHİNBEY ADI....................: GAZİ MUSTAFA KEMAL SOYADI..............: ATATÜRK BABA ADI...........: ALİ RIZA BEY ANNE ADI...........: ZÜBEYDE HANIM DOĞUM TARİHİ...: 1881 CİNSİYETİ..........: ERKEK ATA'NIN KİMLİK NUMARASI 10000000146 Türkİye'de ölü ya da diri tam 126 milyon kişi numaralandı. 11 rakamdan oluşan "Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numaraları" içinde en prestijli numara Atatürk'e verildi. Bu aynı zamanda ilk numara: 10000000146. Geçtiğimiz 29 Ekim'de Türkiye'de kimlik numarası verme işlemi bütün ilçe nüfus müdürlüklerinde aynı anda başladı. Bilgisayarlar yardımı ile 100 milyon 1'den başlayarak 999 milyon 999'a kadar herkese karışık olarak numaralar verildi. Numaralarda kimseye ayrıcalık tanınmadı. Atatürk için özel bir numara seçildi. 'YÜZ MİLYON BİR'İN ÖZELLİĞİ 'Merkezi Nüfus İşleri Sistemi' adı verilen projenin başdanışmanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, "Sistem 11 rakamdan oluşuyor. Ancak son 2 rakam numaranın güvenliğini sağlamak amaçlı konuyor. Dolayısıyla son iki rakamı devreden çıkardığımızda Atatürk'ün numarası sistemin ilk başlangıç numarası olan 100000001 (Yüz milyon bir). Sonundaki rakam 46 ise bir hataya sebebiyet verilmemek için kullanılan güvenlik numarası" dedi Merak uyandırmaması için kimlik bilgileriyle ilgili dipnottur. |
|
Neden
Deneyimli Yazar UZAKLAŞTIRILDI Serkan Yaş: - Katılım: 25/Ara/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 585 |
Alıntı Cevapla Tarih: 07/Oca/2008 saat 09:56 |
Arkadaşlar Elinize Yüreğinize Sağlık Daha Önce Görmediğim Resimler ve Bilmediğim Bilgileri Paylaşmışsınız.Teşekkür Ederim.
ATATÜRK
DİYOR Kİ... |
|
Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!
|
|
es-es2641
Usta Yazar Ersin Eroğlu Yaş: 38 Katılım: 30/Tem/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 1309 |
Alıntı Cevapla Tarih: 07/Oca/2008 saat 10:26 |
Arkadaşlarım,kardeşlerim,abilerim gözünüzü seveyim bu topiği hep böyle canlı tutalım,anasayfada hep yer alsın.Hala 13.sayfada, bundan rahatsızlık duyuyorum;çünkü bir maç oluyor 113 sayfada bitiyor,Atatürk'ümüzün topiği hala 13.sayfada
Tabi buraya yazmakla Atatürkçü olunmaz o başka mesele ama,dışardan gelen ziyaretçilere duruşumuzu göstermiş oluruz diye düşünüyorum.
İZİNDEYİZ Temsil, talebeyim |
|
Gel Mayıs 2008..Gelde şampiyonluğu kutlayalım...Sokaklara çıkalım hep beraber...
|
|
Neden
Deneyimli Yazar UZAKLAŞTIRILDI Serkan Yaş: - Katılım: 25/Ara/2007 Yer: Turkey Online Durum: Offline Mesajlar: 585 |
Alıntı Cevapla Tarih: 07/Oca/2008 saat 11:03 |
Atatürk'ün genel sekreterlerinden Hasan Rıza Soyak anlatıyor:
"Bir İstanbul seyahatinden Ankara'ya dönüyordum. Derhal Köşk'e gittim. Hizmetçilere Atatürk'ün ne durumda olduğunu sordum. - İki gün, iki gecedir devamlı okuyor, birkaç defa banyo yaptı ve şezlongda istirahat etti, dediler. Hemen yatak odasına gittim. Atatürk, koltuğa bağdaş kurmuş oturuyordu. Çoğu kez böyle otururdu. Elinde bir tarih kitabı vardı, bitirmeye çalışıyordu. Bana, - Hoş geldin, dedikten sonra, elime bir kitap geçti, bilmem ne zamandan beri okuyorum, diye ilave etti. - Yorulmadınız mı, Paşam? diye sordum. - Hayır, dedi, yalnız gözlerim yaşarıyor; fakat onun da çaresini buldum. Biraz tülbent aldırttım ve parça parça kestirttim. Bu parçalarla gözlerimi siliyorum." Niyazi Ahmet BANOĞLU |
|
Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!
|
|
Cevapla | Sayfa <1 1112131415 29> |
|
Forum Kısayol | Forum İzinleri You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot create polls in this forum You cannot vote in polls in this forum |